Zum Inhalt springen
Qries Qries Qries Qries Qries Qries

Empfohlene Beiträge

:bism::selam:

 

Ich halte Inshallah nächste Woche einen Vortrag über die Scharia.

Mein Lehrer ist gegen die Scharia, ist aber nicht agressiv gesinnt.

 

Von daher möchte ich in diesem Vortrag Vorurteile abbauen und über den Islam aufklären.

 

Inhaltlich möchte ich folgendes präsentieren:

 

- Frauenrechte im Islam

 

- Scharia gegen Terror

 

- Was hat es mit der Todesstrafe aufsich /Vielleicht

 

- Schutz der Unvehrsehrtheit der Lebewesen allgemein

 

 

Habt ihr vielleicht gute Informationen, die ich einbauen könnte?

Hadise, Koranverse...ect.

 

Danke im Vorraus! :selam:

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

:bism::selam:

 

Vielen Dank! Gott möge Dich belohnen!

 

Meine Mail adresse ist übrigens ayhan_aykul@web.de Sry , ich vergaß sie vorher zu geben.

 

In Deinem Text sind sehr viele Informationen...einige möchte ich jedoch nicht übernehmen, da

 

sie neuen Diskussionsstoff liefern würden..und ich nicht genau weiß, wie lange ich vortragen darf.

 

 

Z.B. mit dem Erbrecht. Ich möchte erwähnen, dass die Frauen in Europa dies nicht hatten, muslimas jedoch schon sehr lange...

Mit der Aufteilung Frau/Mann wird dies sehr logisch erklärt.

Jedoch meine ich, dass es Leute geben könnte, die dies nicht auf anhieb bei einem Vortrag nicht verstehen würden...wenn detailierter nachgefragt wird, kann ich vllt drauf eingehen...

 

 

 

PS: Hast Du auch einige Infos zu folgenden Themen:

 

Missverständnisse im Islam über

 

- Todesstrafe , insbesondere Steinigung

 

- Einige Statistiken über die Folgen davon.

 

z.B. die Mordrate in (praktizierenden) islamischen Ländern im Vergleich zu anderen...

 

 

 

 

Nochmals VIELEN DANK!

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

:selam:

 

ist zwar türkisch aber vielleicht hat jemand lußt und zeit zu übersetzen

 

aus

http://www.mustafaislamoglu.com/yazidetay.php?Yazi_id=572&yazar=8

 

 

Önce recm meselesi: Bu mesele hakkýnda Vakit refikimizde "Kur'an'a göre zina" baþlýðýyla gerçekten kâfî ve vâfî bir yazý çýktý. O yazý üzerine eklemek gerekirse, recm Müslümanlarýn deðil Yahudilerin tartýþmalarý gereken bir sorundur. Çünkü bu ceza Kur'an'da deðil, Tevrat'ta yer almaktadýr.

 

Tevrat'tan okuyalým: "Eðer bir adam baþka bir adamýn karýsýyla zina ederken bulunursa, zina eden adam ve kadýn ölecekler... erkeði taþla taþlayacaksýnýz ve ölecekler ve kötülüðü aranýzdan kaldýracaksýnýz." (Tesniye, 22/22-24. Ayrýca bkz. Levililer, 19/20, 20/10-14 ve 21/9).

 

Hz. Peygamber Yesrib'e (sonradan Medine) hicret ettiðinde, þehir halkýyla "anayasa" kabilinden bir sözleþme yaptý. 47 maddelik bu sözleþmenin ilk 24 maddesi Müslüman Arap kabilelere, geri kalaný Yahudilere iliþkindi. Bu sözleþmeye göre Yahudiler þehirde kendi hukuklarýný uygulayabileceklerdi. Hatta Allah Rasulü kendisine gelen davalarda eðer davacýlar Yahudi iseler onlara kendi hukuklarýna göre hükmediyordu. Bu Maide suresinin 42-50. ayetler arasýnda yer alan ilkelerin sözleþmede yer almasýndan baþka bir þey deðildi. Bu sözleþmenin 36. maddesi Yargý ve yürütmenin iþleyiþine kimse nüfuzunu ve statüsünü kullanarak müdahale edemeyeceði hükmünü içeriyordu.

 

Rasulullah'ýn Medine'de recmine hükmettiði ilk zani ve zaniye Yahudilerdendi. Onlara sözleþme uyarýnca kendi hukuklarýna göre hükmetmiþti.

 

Bir çok kaynaðýn birlikte naklettikleri bir rivayette, Yahudiler kendi aralarýnda dahi adil yargýlama yapmýyorlardý. Varsýl ve erk sahibi biri zina ettiði zaman "tahmim" (yüzü siyaha boyayýp eþek üzerinde sýrt sýrta dolaþtýrma) cezasý veriyorlar, fakat bu iþi fakir yaparsa taþlayarak öldürme cezasýna mahkum ediyorlardý.

 

Bu olay dýþýnda ayný cezanýn uygulandýðý kahramaný Müslüman olan bir (ya da Gamidli kadýn olayý müstakil bir olay olarak deðerlendirilirse iki) istisnai dava daha var. Fakat Allah Rasulü Kur'an bu konuda Nur suresinin 2. ayetiyle kesin ve nihai hükmü getirdikten sonra önceki þeriatýn hükmüyle amel etmemiþtir. Buhari ve Müslim'in Hudud kitaplarýnda yer alan bir haberden Rasulullah'ýn Nur 2'den sonra bu cezayý tatbik edip etmediðine dair tartýþmanýn daha ilk nesiller tarafýndan yapýldýðýna tanýk olmaktayýz. Zina suçunu cezalandýrmada Kur'an tedrici bir yöntemi benimsemiþtir. Nisa 15 ve 16 ile baþlayan süreç Nur 2 ile noktalanmýþtýr. Vahyin hedeflerinin söyledikleriyle sýnýrlý olmadýðý gerçeði göz önünde tutularak, vahyin bu konudaki hedefi de Kur'anî teþriin istikametine bakýlarak çýkarýlabilir.

 

Maiz el-Eslemi ve Gamidiyye örnekleri tamamen "þer'u men kablena" (öncekilerin þeriatý) baðlamýnda verilen hükümlerdir. Nebi'nin bu uygulamasýyla, Ramazan orucu farz kýlýnýncaya kadar "Biz Musa'ya Yahudilerden daha yakýnýz" buyurarak tuttuðu ve müminlere tutturduðu âþûrâ orucunu ayný kategoride deðerlendirmek icap eder kanaatindeyiz.

 

Hepsinden öte bu istisnai hüküm, yerimiz kalmadýðý için sayamadýðýmýz 6 nedenden dolayý çok özel ve istisnai bir uygulamadýr. Dolayýsýyla recm Müslümanlarýn deðil Yahudilerin kutsal kitabýnda yer alan bir cezadýr.

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Also ich habe hier etwas von www.sorularlaislamiyet.com

 

RECM

Taşla öldürme, taşa tutma, birine taş atma, sövme, lânet etme, kovma, birinin namusuna iftira etme, kötü zanda bulunma; evli veya dul bulunan erkek veya kadının zina etmesi halinde İslâm mahkemesi kararıyla taşlanarak öldürülmesi anlamında bir fıkıh terimi. R.c.m kökünden mastar, çoğulu "rucüm" dür. Aynı kökten "racîm"; recm olunan, taşlanan, kovulan ve lânetlenen anlamındadır.

 

Kur'an-ı Kerim'de bu anlamda "recm" ifadesi bulunmamaktadır. Bir ayette gaybı taşlamak" (el-Kehf, 18/22), başka bir yerde, "yıldızları Şeytanlar için atış taneleri yaptık" (el-Mülk, 67/5) ayetinde "atış taneleri" anlamında "rucûm" çoğul olarak gelmiştir. Zina edenin taşlanması Sünnet, ve icma delillerine dayanır.

 

Zina bütün semavî dinlerde haram kılınmış ve çok kötü bir fiil olarak kabul edilmiştir. İslâm'da zina büyük günahlardan olup, ırz, namus ve neseplere yönelik olduğu için, cezası da hadlerin en şiddetlisidir.

 

Zinanın cezası, fiili işleyenin evli veya bekâr oluşuna, İslâmî emir ve yasaklarla yükümlü bulunup bulunmamasına göre kısımlara ayrılır. Dayak, taşla öldürme, sürgün ve İslâm devleti'nin koyacağı ta'zir cezası bunlar arasındadır.

 

Yüz Değnek Cezası

 

Bekâr erkekle bekâr kadının zina etmesi halinde, ceza her birine yüz değnek vurulmasıdır. Allah Teâlâ şöyle buyurur: "Zina eden kadın ve erkekten her birine yüz değnek vurun" (en-Nûr, 34/2).

 

Zina cezası uygulanan kimsenin, toplum nezdindeki itibar kaybını önlemek, belki olayın unutulmasını sağlamak amacıyla bir yıl süreyle sürgüne gönderilmesi İslâm'ın ilk yıllarında ek bir ceza olarak veriliyordu. Ubâde b. Sâmit (r.a)'tan rivâyete göre şöyle demiştir: Resulullah (s.a.s) şöyle buyurmuştur: "Zinanın hükmünü benden öğrenin. Allah o kadınlara bir çıkar yol gösterdi. Bekârla bekâr zina ederse yüz değnek ve bir yıl sürgün; evli ile evliye yüz değnek ve recm vardır" (İbn Mâce, Hudûd, 7; Müslim, Hudûd, 12). Ancak bu uygulama Nûr Suresi'nin inmesinden önceye aittir. Bu sure inince bekârlar için yalnız değnek, evli olanlar için sünnetle recm cezası belirlenmiştir (es-Serahsî, el-Mebsût, Beyrut 1398/ 1978, IX, 36 vd.).

 

Hanefilere göre, bekârların zina cezası olan yüz değneğe ayrıca sürgün eklenmez. Çünkü ayette sürgünden söz edilmemiştir. Ancak sürgün bir had cezası değil; İslâm devlet başkanının takdirine bırakılmış bir ta'zir cezası niteliğindedir. Nitekim zina edenin tövbe edinceye kadar hapsedilebilmesi de, fuhşa düşenleri bir süre toplumdan tecrid etmek amacıyla alınan bir önlemdir.

 

Şâfiî ve Hanbelîlere göre ise bekârların zinasında yüz değnek ve bir yıl sürgün birlikte uygulanır. Delil, sürgün bildiren hadistir. Ancak kadın kocası veya bir mahremi ile birlikte sürgüne gönderilir. Ayrıca sürgün yerinin sefer mesafesinden yakın olmaması da gerekir. Hz. Peygamber "Kadın, yanında kocası veya bir mahremi bulunmadıkça yolculuğa çıkamaz" (Buhârî, Taksîr, IV, Sayd, 26, Savm, 67; Ebû Dâvud, Menâsik, III) buyurmuştur.

 

Recm Cezası

 

Hz. Peygamber'in evli olarak zina edene recm cezası uyguladığı, tevatüre ulaşan hadislerle sabittir. Temelde kıyasa göre evlilere de yüz değnek (celde) cezası uygulanması gerekirken, bu konudaki hadislerle amel edilerek recm cezası öngörülmüştür.

 

Recm konusunda hükmü devam eden, fakat Kur'an ayeti olarak okunması neshedilen bir ayet de nakledilir. Abdullah b. Abbas (r. anhümâ), Hz. Ömer'in minberde şöyle dediğini rivâyet etmiştir. "Cenab-ı Allah Muhammed (s.a.s)'i hak ile göndermiş ve O'na Kitab'ı indirmiştir. Recm ayeti de O'na indirilen ayetlerden idi. Biz bu ayeti okuduk, ezberledik ve anladık. Resulullah (s.a.s) recmi uyguladı, ondan sonra biz de uyguladık". Korkarım, zaman geçince birileri çıkıp "Biz Allah'ın kitabında recmi bulamıyoruz" der ve Allah'ın indirdiği bir farzı terkederek sapıklığa düşerler. Şüphesiz recm, Allah'ın kitabında, evli olmak, şahit, gebelik veya ikrar bulunmak şartıyla, zina eden kimse aleyhine bir haktır" (Müslim, Hudûd, 15).

 

Hz. Ömer'in sözünü ettiği okunuşu mensuh ayet şudur: "İhtiyar erkekle ihtiyar kadın zina ederlerse, onları recmedin" (Mâlik, Muvatta', Hudûd 10; İbn Mâce, Hudûd, 9; Ahmed b. Hanbel, V, 132, 183). Hz. Ömer'in recmi, Medine minberinden ilân etmesi, içlerinde bir çok sahabe bulunan cematten hiç birinin buna karşı çıkmaması, recmin sabit olduğunu gösterir (Sahih-i Müslim Tercüme ve Şerhi, Ahmed Davudoğlu, İstanbul 1978, VIII, 350). es-Serahsî (ö. 490/1097). Ömer (r.a)'in şöyle dediğini nakleder:

 

"Eğer insanlar, Ömer Allah'ın Kitabına ilave yaptı demeyecek olsalar, "ihtiyar erkekle ihtiyar kadın zina ettikleri..." ifadesini Mushaf'ın haşiyesine yazardım" (es-Serahsî, el-Mebsût, Beyrut 1398/1978, IX, 37).

 

Hz. Peygamber'in recm cezasına uygulama örnekleri:

 

1. İşvereninin eşiyle zina eden bekâr işçiye yüz değnek ve bir yıl sürgün cezası, kadına ise recm uygulanmıştır.

 

Ebû Hureyre ile Zeyd b. Halid el-Cühenî (r.anhumâ)'dan nakledildiğine göre, zina eden kadının kocası ile, zina eden işçinin babası Resulullah (s.a.s)'e başvurarak bu konuda "Allah'ın kitabı" ile hüküm vermesini istemişlerdir. İşçinin babası şöyle dedi:

 

"Benim oğlum bu adamın yanında işçi idi. Onun hanımı ile zina etti. Bana, oğlum için recm gerektiği haber verildi. Ancak ben onun adına yüz koyunla bir cariye fidye verdim. Bu arada bilenlere danıştım, (oğlum bekâr olduğu için) ona yüz değnekle bir yıl sürgün cezası, bunun karısına ise recm cezası gerektiğini haber verdiler". Bunun üzerine, Hz. Peygamber şöyle buyurdu:

 

Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, aranızda Allah'ın kitabı ile hükmedeceğim. Cariye ve koyunlar geri verilecek. Oğluna yüz değnekle bir yıl sürgün gerek. Ey Üneys, sen de bu adamın karısına git. Eğer zinasını itiraf ederse, onu recmet". Üneys kadına gitmiş ve kadın suçunu itiraf etmiş, Hz. Peygamber'in emri üzerine de recmedilmiştir (Müslim, Hudûd, 25; Buhârî, Hudûd III, 38, 46, Vekâlet,13). Ebû Hanife'ye göre, yüz değnek yanında bir yıl sürgün, ayete ilâve niteliğinde olup, ayet inince bu ilâve kısım neshedilmiştir. Ancak İslâm devlet başkanı böyle bir cezayı ta'zir cezası olarak verebilir.

 

2. Zinasını dört defa ikrar eden Mâiz b. Mâlik (r.a)'in recmedilmesi.

 

Mâiz b. Mâlik, Hz. Peygamber'e gelerek "Beni temizle" dedi. Hz. peygamber "Yazık sana, çık git, Allah'a tövbe ve istiğfar et" buyurdu. Mâiz, pek uzaklaşmadan geri döndü ve "Ey Allah'ın Resulu! Beni temizle" dedi. Hz. Peygamber aynı sözlerle üç defa daha geri gönderdi. Dördüncü ikrarında "Seni hangi konuda temizleyeyim?" diye sordu. Mâiz; "Zinadan" dedi. Hz. Peygamber "Bunda akıl hastalığı var mıdır?" diye sordu. Böyle bir rahatsızlığı olmadığını söylediler. "Şarap içmiş olabilir mi?" diye sordu. Bir adam kalkıp içki kontrolü yaptı. Onda şarap kokusu tesbit edemedi. Hz. Peygamber tekrar "sen zina ettin mi?" diye sordu. Mâiz "Evet" cevabını verdi. Artık emir buyurdular ve Mâiz recmedildi. Recimden sonra onun hakkında sahabiler iki kısma ayrıldılar. Bir bölümü Mâiz'in helâk olduğunu, başka bir grup ise onun en faziletli tövbeyi yaptığını söylediler. Bu farklı yaklaşım üç gün sürdü. Daha sonra yanlarına gelen Resulullah (s.a.s) "Mâiz b. Mâlik için dua edin" buyurdu. "Allah Mâiz'e mağfiret eylesin" dediler. Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Mâiz öyle bir tövbe etti ki, bu tövbe bir ümmet arasında paylaştırılırsa onlara yeterdi" (Müslim, Hudûd, 22; eş-Şevkânî, Neylül-Evtâr, VII, 95,109; ez-Zeylaî, Nasbu'r-Râye, III, 314 vd.).

 

3. Gâmidiyeli evli kadının zinadan dolayı recmedilmesi.

 

Mâiz'in recmedilmesinden kısa bir süre sonra Ezd kabilesinin Gâmid kolundan bir kadın geldi ve "Ey Allah'ın elçisi! Beni temizle" dedi. Hz. Peygamber "Yazıklar olsun sana. Çık git, Allah'a tövbe ve istiğfar et" buyurdu. Kadın dedi: "Beni, Mâiz'i çevirdiğin gibi geri çevirmek istiyorsun" Hz. Peygamber, "Sana ne oldu?" diye sordu. Kadın kendisinin zinadan gebe olduğunu söyledi. Bunun üzerine "Sen mi?" buyurdu. Kadın "Evet" dedi. Hz. Peygamber "Doğuruncaya kadar git" buyurdu. Kadının bu arada geçimini Ensar'dan bir adam üstlendi. Daha sonra Hz. Peygamber'e gelerek; "Gâmidli kadın doğurdu" dedi. Çocuğun bakımını da Ensar'dan birisi üzerine aldı ve kadın recmedildi" (Müslim, Hudûd, 22, 23, 24; İbn Mâc'e, Diyât, 36; Mâlik, Muvatta', Hudûd, II). Başka bir rivâyette, çocuk sütten kesilinceye kadar emzirmesine izin verildiği, recm sırasında Hâlid b. Velîd (r.a)'ın üzerine kan sıçraması üzerine kadın hakkında kötü sözler söylediğini işiten Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğu nakledilir:

 

"Ey Halid! yavaş ol. Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin ederim. Bu kadın öyle bir tövbe etti ki, onu bir baççı (vergi memuru) yapsaydı, şüphesiz mağfiret olunurdu" Sonra kadının hazırlanmasını emrederek cenazesini kılmış ve kadın defnedilmiştir (Müslim, Hudûd, 23).

 

4. Evli bulunan Yahudi erkeği ile Yahudi kadınının zina sebebiyle recmedilmesi. Abdullah b. Ömer (r.a)'tan nakledildiğine göre, Hz. Peygamber'e, zina etmiş bir yahudi erkeği ile bir yahudi kadını getirmişler. Allah elçisi, yahudilere, Tevratta ki zina hükmünü sormuştur. Yahudiler; "yüzleri karaya boyanır, sırt sırta hayvan üzerine bindirilip sokaklarda dolaştırılır" demişler. Tevrat getirilmiş, ancak okuyan yahudi genci recm ayetine gelince ceza kısmını parmağı ile kapatıp atlayınca durumu farkeden ve yahudi iken İslâm'a giren Abdullah b. Selâm, Hz. Peygamber'e yahudinin Tevrat'ın üzerinden elini kaldırmasını emir buyurmasını istemiştir. Yahudi elini kaldırınca recm ayeti görülmüş ve her iki yahudi hakkında da evli olarak zina ettikleri için recm uygulanmıştır (Müslim, Hudûd, 26).

 

Bera b. Azib (r.a)'ten nakledilen, iki yahudinin recmedilmesi olayı ise şöyledir: Hz. Peygamber'e, yüzü kömürle karartılmış ve dayak vurulmuş bir yahudi getirildi. Allah elçisi yahudilere evlilerin zinasının Tevrat'taki hükmünü sordu. Onlar, bu şekilde olduğunu söyleyince, bir yahudi bilginine "Sana, Tevrat'ı Musa ya indiren Allah aşkına soruyorum. Zina edenin Tevrat'taki hükmü nedir?" diye sordu yahudi bilgini; Tevrat'ta recim var. Fakat zina eşraf arasında artınca, şerefli birini getirirlerse serbest bırakır, yoksul biri yakalanırsa onu recmeder olduk. Bu iki sınıfa eşit ceza için recmi terkettik, kömürle boyayıp, dayak vurmayı recmin yerine koyduk". Bunun üzerine, Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Allahım! Senin emrini onlar değiştirdikten sonra ilk uygulayan benim. Bunun üzerine emir verdi ve yahudi recmedildi" (Müslim, Hudûd, 28).

 

Bazı İslâm müctehidlerine göre ehl-i küfür, müslüman mahkemesine başvurursa, hâkimin mutlaka Allah'ın hükmü ile amel etmesi gerekir. Onlar bu konudaki muhayyerliğin neshedildiğini söylerler, Hanefiler ve İmam Şâfiî'den bir görüşe göre bu esas geçerlidir. Ancak Ebû Hanife şöyle demiştir: "İslâm mahkemesine inkârcı karı-koca birlikte gelirlerse aralarında adaletle hükmetmek gerekir. Yalnız kadın gelir, kocası razı olmazsa hakim hüküm veremez". Ebû Yusuf ve İmam Muhammed'e göre ise hüküm verebilir (Ahmed Davudoğlu, Sahihi Müslim Terceme ve Şerhi, İstanbul 1978, VIII, 376).

 

Recm cezası uygulanması için Gerekli Şartlar:

 

1. Zina eden kadın veya erkeğin ergin olması.

 

2. Akıllı olması. Akıl hastasına had uygulanmaz. Akıllı ve ergin bir kimse akıl hastası ile zina etse, yalnız kendisine had uygulanır.

 

3. Evli olan gayri müslime recm yerine değnek cezası uygulanır. Şâfiî ve Hanbelîlere göre pasaportla İslâm devletine gelen gayrî müslim yabancılara ne zina ve ne de içki içme cezası uygulanmaz.

 

4. Zinanın zor kullanarak olmaması gerekir.

 

5. Zinanın diri bir insanla olması gerekir.

 

6. Zina edilen kadının da ergin veya kendisine cinsel istek duyulan bir yaşta olması gerekir.

 

7. Zinanın bir şüpheye dayalı olmaması gerekir. Fasit nikahtan sonraki cinsel temasa had gerekmediği konusunda görüş birliği vardır. Velisiz veya şahitsiz evlenme gibi.

 

Zinanın bir para karşılığında olması halinde Ebû Hanife'ye göre her ikisine de had cezası uygulanmaz. Çünkü bu durum bir mehir karşılığında nikâh akdine benzemektedir. Burada şüpheden dolayı had düşer. Ancak fiil haram olduğu için ta'zir uygulanır. Ebû Yusuf ve İmam Muhammed'e göre bu durumda da had cezası verilir (Ömer Nasuhi Bilmen, İstilâhât-ı Fıkhıyye Kâmusu, İstanbul 1968, III,197 vd.).

 

8. Cinsel temasın önden olması. Arkadan ilişki yani livata için Ebû Hanîfe'ye göre yalnız ta'zir cezası uygulanır. Ebû Yusuf, İmam Muhammed ve Hanefiler dışındaki üç mezhebe göre ise livata haddi gerektirir. Yabancı bir kadına ön veya arka dışında karın, uyluk gibi başka bir yere temas ise yalnız ta'zîri gerektirir. Çünkü bu, şer'an kendisine bir şey takdir edilmeyen münker bir fiildir.

 

9. Had cezalarının uygulanabilmesi için İslâm devletinin varlığı şarttır. Çünkü dârul-harp veya dârul-bağy (âsiler ülkesi) de had cezalarını uygulamaya İslâm devletinin velâyet yetkisi olmaz ve bu hükümleri uygulamaya gücü yetmez.

 

10. Zina eden erkek veya kadının halen veya daha önce sahih nikâhla evlenmiş olması ve bu nikâh devam ederken eşiyle bir defa da olsa cinsel temasta bulunması şarttır. Böyle bir erkeğe "muhsan", kadına ise "muhsana" denir. Recm cezası için bu son niteliğin bulunması da gerekir.

 

Recm için muhsan sayılmada erkek veya kadında şu yedi niteliğin bulunması gerekir: Akıllı olmak, ergin bulunmak, hür ve müslüman olmak, sahih nikâhla evlenmiş bulunmak ve bu nikâhtan sonra eşiyle guslü gerektirecek şekilde cinsel temasta bulunmak. Bu şartlardan herhangi birisi bulunmazsa ceza yüz değneğe dönüşür. Zina edenlerden birisi muhsan olur, diğeri bekâr bulunursa; bekâra yüz değnek, muhsan olana ise recm cezası uygulanır.

 

Ebû Hanife ve Mâlik'e göre, bir erkek veya kadının muhsan sayılması için müslüman olması şarttır. Bu yüzden evli olan gayri müslimlerin zinasına recm cezası uygulanmaz, çünkü recm, günahtan temizlenme yoludur. Zimmî ise günahtan temizlenmeye ehil değildir. Onun temizlenmesi ancak ahirette azapla gerçekleşir. Hz. Peygamber; Allah'a şirk koşan kimse muhsan değildir" (Zeylaî, Nasbü'r-Râye, III, 327) buyurmuştur. Bu görüşte olanlar için iki yahudinin Hz. Peygamber tarafından recmedilmesi olayı, Tevrat hükmüne göre olmuştur. Daha sonra bu neshedilmiştir (Zeylaî, a.g.e, III, 326; eş-Şevkânî, Neylül-Evtâr, VII, 92).

 

Şâfiî, İbn Hanbel ve Ebû Yusuf'a göre, recmin uygulanması için zina edenin müslüman olması şart değildir. Bir zimmî zina suçuyla İslâm mahkemesine gelse had uygulanır. Müslüman bir erkek zimmî bir kadınla evlenip cinsel temasta bulunsa, her ikisi de "muhsan" olur. Delil, Hz. Peygamber'in iki yahudiye recmi uygulamasıdır. "Dulun dul ile zinasında taşlama vardır" (Müslim, Hudûd,12-14; Ebû Dâvud, Hudûd 23; Tirmizî, Hudûd, 8) hadisinin genel anlamı da başka bir delildir. Diğer yandan zina bütün semavi dinlerde haram kılınmıştır (bk. eş-Şîrâzî, el-Mühezzeb, II, 267; İbn Kudâme, el-Muğnî, Kahire 1970, VIII, 163; ez-Zühaylî, el-Fıkhul-İslâmî ve Edilletüh, Dımaşk 1405/1985, VI, 43).

 

Zina Suçunun Sâbit Olması:

 

Zina, ya ikrarla ya da dört şahitle sabit olur.

 

1. Ä°krarla Tesbit:

 

Zina ikrarında bulunanın akıllı, ergin olması ve zorlama altında bulunmaması gerekir. Ayrıca ikrarın dört defa yapılması gereklidir. Çünkü Mâiz b. Mâlik'e Allah elçisi dört defa ikrar esasını uygulamıştır. Hanefi ve Hanbelîlerin görüşü budur. Şâfiî ve Mâlikilere göre ise tek ikrar yeterlidir. Bunlar da işçinin kendi patronunun eşiyle zina etmesi olayına dayanırlar. Çünkü orada dört ikrardan söz edilmemiştir (Buhârî, Âhad,I, Şurüt, 9; Müslim, Hudûd, 25; el-Bâcî, el-Müntekâ, VII,135; İbn Kudâme, el-Muğni, VIII, 191 vd.).

 

Diğer yandan dört ikrarın ayrı meclislerde yapılması gerekir.

 

2. Zinayı dört şahitle ispat: Zinanın müslüman, erkek, adaletli ve hür dört erkek şahitle ispat edilmesi gerekir (en-Nisâ', 4/15; en-Nûr, 24/4,13). Şahit sayısı dörtten az olur veya dördüncü şahit "sadece bunları bir yorgan altında gördüm" gibi kesin zinaya delâlet eden beyanda bulunmasa, ilk üç şahide "zina iftirası (kazf)" cezası uygulanır. Zina isnat edilenden had düşer. Çünkü Hz. Ömer, Muğîre (r.a)'in zinasına şahitlik eden üç kişiye zina iftirası cezası uygulamıştır (bk. ez-Zühayli, a.g.e., VI, 48; "Kazf" maddesi).

 

Recm Cezasının İnfazı:

 

Zina ikrarla sabit olmuşsa recm uygulamasına devlet başkanı veya infaz görevlisinin başlaması gerekir. Şahitle sabit olması halinde ise infaza şahitlerin tamamının hazır bulunması ve ilk taşı onların atması şekliyle başlanır. Böylece herhangi bir şüphe, vazgeçme yanlışlık vb. tüm ihtimallerin ortadan kalkması ve adli hataya düşülmemesi için gerekli önlemler alınmıştır. Hz. Ali'den şöyle dediği nakledilmiştir: "Önce şahitler taş atmaya başlar, sonra devlet başkanı, sonra diğer insanlar" (Zeylai, a.g.e., III, 319 vd.; es-Şevkânî, a.g.e., VII,108). Bekârların zinasında ise değnek cezasına şahitlerin başlaması gerekmez. Çünkü onlar bunun usul ve şeklini bilmeye bilirler ve bu durum zulme yol açabilir.

 

Recm cezası, ibretli olması için bir meydanda erkek ayakta, kadın ise tercih edilen görüşe göre göğsüne kadar bir çukura sokularak kendisine ölünceye kadar küçük taşlar atılmak suretiyle infaz edilir. Hz. Peygamber'in Gâmidiyeli kadın için, göğsüne kadar bir çukur açtırdığı nakledilir (Zeylaî, a.g.e., III, 325; eş-Şevkânî, a.g.e., VII, 109).

 

Recmle öldürülen kimse yıkanır. Kefenlenir, cenaze namazı kılınır ve defnedilir. Çünkü Hz. Peygamber, recmedilen Mâiz için Kendi ölülerinize yaptığınız şeyleri ona da yapınız" (Zeylai, a.g.e, III, 320) buyurmuştur.

 

Hamdi DÖNDÜREN

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Dein Kommentar

Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.

Gast
Auf dieses Thema antworten...

×   Du hast formatierten Text eingefügt.   Formatierung jetzt entfernen

  Nur 75 Emojis sind erlaubt.

×   Dein Link wurde automatisch eingebettet.   Einbetten rückgängig machen und als Link darstellen

×   Dein vorheriger Inhalt wurde wiederhergestellt.   Editor leeren

×   Du kannst Bilder nicht direkt einfügen. Lade Bilder hoch oder lade sie von einer URL.

×
×
  • Neu erstellen...