Zum Inhalt springen
Qries Qries Qries Qries Qries Qries

Empfohlene Beiträge

Yedi aylýk hasta, bir gecede nasýl iyileþir?

 

 

Katharina zor bir hayat geçirmiþti. 45 yaþýndaydý. Bu 45 sene, ayný ismini taþýdýðý kasýrga gibi geçmiþti. Çok yorulmuþtu. Yüzünde çileli hayatýn izleri vardý. Ve artýk hastanelere düþmüþtü. Haftalarca, aylarca hastane yataklarýnda geçiriyordu bu anlamsýz hayatý. Kalkmaya gücü yoktu. Yýkýlmýþtý… Periþandý…

 

Ali hastanede çalýþýyordu. Alman vatandaþý olduðu için askerliðini Almanya´da yapýyordu. Alman ordusuna gitmek yerine, hastanede görevli olarak çalýþmayý tercih etmiþti. Ýþe girerken, hastane yöneticilerine, “Benim Namaz kýlmam gerekiyor. Eðer iþe alacaksanýz, namaz yerimide ayarlamanýz gerekiyor. Yoksa çalýþamam” demiþti. Hristiyan hastanenin yöneticileri hiç tereddüt etmeden, “Problem deðil. Hastanemizde küçük bir kilise var. Size anahtarý veririz. Ýstediðiniz kadar namaz kýlabilirsiniz.“ Ali sevinmiþti. Görevi boyunca hiç aksatmadan namazlarýný kýlabiliyordu. Üstelik bir hristiyan hastanesinde.

 

Yine bir gün namazýný kýlmýþtý. Öðlen namazýný. Namazýný bitirip doktor odasýna girmiþti. Hastanenin baþhekimi odadaydý. O bölümün tüm görevlilerini toplamýþtý ve onlara sesleniyordu: “Þimdi ümitsiz bir vakýa ile karþý karþýya olacaðýz. 45 yaþýnda, Katharina namýnda bir hastayý alacaðýz. Ýþiniz çok zor. Böyle birþey hiç görmediniz. Bu hastayla ilgilenmek çok zor, haberiniz olsun.“

 

Katharina hem piskolojik, hem de biyolojik olarak hastaydý. Çok rahatsýzdý. Tüm gün baðýrýyordu. Yataktan hiç kalkmýyordu. Haftalarca kalkmamýþtý. Bütün ihtiyaçlarýný yatakta gideriyordu.

 

Ali görevi icabý Katharina´nýn odasýna girmiþti. Katharina´nýn odasýna temiz bir havlu býrakýp çýkacaktý. Ama Katharina´nýn çýðrýklarý kulaklarýnda çýnlýyordu. Bunlarý duymamak mümkün deðildi.

 

Katharina baðýrýyordu, “Beni niye býraktýn? Ey Allah´ým beni niye býraktýn?”

 

Tüm ümidini yitirmiþti. Çaresizdi. Hayattan býkmýþtý… Ali þefkat ile elini bayanýn omzuna koymuþtu, „Neyiniz var?“

 

Katharina sadece baðýrýyor ve aðlýyordu, “Allah beni býraktý. Artýk yaþamak istemiyorum.”

 

Ali üzgündü, yardým etmek istiyordu. Katharýnaya sordu, “Siz hristiyansýnýz. Hz.Ýsa´ya (a.s.) inanýyormusunuz?“ Katharina baðýrdý, “Eveeet“. Ali devam etti, “Peki Hz. Musa´ya (a.s.) inanýyormusunuz?“ Cevap yine bir çýðrýkla geldi, ”Ýnanýyorum“.

 

Ali devam etti: “O zaman bilirsiniz, bu peygamberlerin hayatlarý çileyle geçti. Allah´ýn en çok sevdiði kullardandý bunlar. Ama bunlara bile torpil yoktu. Bunlarýda Allah sýnavdan geçirdi. Evet insan dünyaya imtihan için geldi. Herkesin imtihaný baþkadýr. Bazýlarý saðlýk ile sýnanýyor, bazýlarý hastalýkla. Kimileri þükürle, kimileri sabýrla. Hz. Musa (a.s.), Hz. Ýsa (a.s.), Hz. Ýbrahim (a.s.), Hz. Nuh (a.s.), Hz. Muhammed (sav.). Hepsi zor imtihanlardan geçtiler. Ama hiç þikayet etmediler. Onlarda hastalandý. Onlarda savaþtý.“

 

Katharina susmuþtu. Baðýrmýyordu. Sadece dinliyordu. Ali cebinden Bediüzzaman´ýn Hastalar Risalesinin almancasýný çýkardý ve bir kaç bölüm okudu. O okudukca, Katharina´nýn yüz ifadesi deðiþiyordu.

 

Sonunda Ali toparladý: “Hastalýk aslýnda Cenab-ý Erhamürrahiminin bir hediyesidir. Bu hediye bizim için büyük bir fýrsattýr. Kendimize, özümüze dönmemiz için bir firsat. Hayatýn boþ iþlerinden kurtulmak için hastalýk lazýmdýr. Hasta olan insanlar, Allah´a daha yakýndýrlar.“

 

Katharina yine aðlýyordu. Fakat bu aðlama baðýrarak deðildi. Çaresizlikten deðildi. Gözlerinden yavaþ yavaþ damlalar akýyordu. Bu bir mutluluk aðlamasýydý. Mutluluk gözyaþlarý döküyordu 45 yaþýndaki Katharina.

 

Ali tebessüm etti: “Allah sizi seviyor. Onun için sizi hastalýkla imtihan ediyor. Sizinde O´nu sevip sevmediðinizi anlamak için.“

 

Vakit çok ilerlemiþti. Ali´nin çýkmasý gerekiyordu. Odadan çýktý. Ertesi gün Ali´nin hastanede görevi yoktu. Evde kalmýþtý. Ancak iki gün sonra tekrar hastaneye gelmiþti. Doktorun odasýnda hazýrlýklar yapýyordu. Tam o anda, baþhekim Katharina´nýn odasýndan çýkýyordu. Oda iki gün hastanede deðildi. Katharina´yi yeni görüyordu.

 

Kapýyý kapatýp, 10 saniye kapýnýn önünde durmuþtu. Kafasýný sallayýp durmuþtu. Ali ve diðer görevlilerin yanýna gelmiþti. Halen kafasýný sallýyordu. “Ýnanamýyorum. Ne oldu bu kadýna? Sanki içinden bir þeytan çýktý. Bir anlam veremiyorum. Kadýn 180 derece dönmüþ. Gülüyor. Coþuyor. Aðlamýyor.“ Hemþireler baþhekimi dahada þaþýrtacak þu sözleri söylediler: “Bu daha ne ki? Kadýn iki gündür koþuyor hastanede.” Baþhekimin gözleri büyümüþtü: “Ne demek koþuyor? Bu kadýn en az 7 haftadýr yataktan kalkmamýþ. Nasýl koþar? Daha hap tedavisine bile baþlamadýk. Nasýl koþar bu?”

 

Baþhekimin anlam veremediði olayý, Ali anlamýþtý. Yine iman etkisini göstermiþti. Hastalar Risalesi Katharina´nýn gönlüne su serpmiþti. Yüreðine sýðmamýþtý bu iman coþkusu. O kadar ki, tüm zerreleri coþuyordu. Yerinde duramýyordu. Ýmanýn bu küçük parýltýsý, Ýslam´ýn bu güzel hayat anlayýþý, ölmüþ bir hayatý diriltmiþti.

 

Ali, bayanýn odasýna girmiþti. Katharina sevinçten uçuyordu. “Sizi dün bütün gün aradým. Neredeydiniz?“ Daha Ali cevap veremeden, Katharina devam etti: “Allah´ý buldum.“ Gözyaþlarýyla sesi yankýlýyordu. Dudaklarý tekrarlýyordu: “Buldum, Allah´ý buldum. Beni seviyor.“

 

Katharina bir gün önce sevincinden kocasýný aramýþtý. Kocasýnýn, muhakkak Ali´yle tanýþmasýný istiyordu. Ali´yi telefonda tarif ettiðinde, kocasý “Sanki ben bu Ali´yi tanýyorum” demiþti. Ali buna ihtimal vermiyordu. Bir karýþtýrma olduðunu düþünüyordu.

 

Akþama doðru hastaneye bir ziyaretci gelmiþti. Yaklaþýk 40 yaþlarýnda bir beyefendi. Hanýmýný ziyaret etmek istiyordu. Adam, hiçbir þey söylemeden Ali´ye doðru yürümüþtü. Ali´nin önünde durup, “Sizin olduðunuzu biliyordum“ demiþti. Ali þaþýrmýþtý, „Efendim?“. Adam yanýt verdi: “Ben Katharina´nýn eþiyim. Sizide tanýyorum. Bir kaç ay önce Ýslam hakkýnda bilgi edinmek için bir camiyi ziyaret etmiþtim. Siz oradaydýnýz ve bana Ýslamý anlatmýþtýnýz. Karým bana sizden bahsedince, hemen içimden garip bir ses ´Bu camide ki genç´ dedi.“

 

Ali adamý hatýrlamýþtý. Büyük bir tevafuk olmuþtu. Ali, beyefendiyle beraber Katharina´nýn odasýna gitti. Katharina, “Ýþte bu gencin okuduðu kitap beni kurtardý. Onunla mutlaka tanýþman gerekiyor.“ Katharina´nýn kocasý, “Ben senden önce tanýþtým“ deyince, Katharýna tam þaþkýnlýk içerisindeydi…

 

Bu akþamýn sonunda iki eþ imanýn tarifsiz güzelliðine kavuþmuþlardý. Sabah hristiyan olarak uyanan bu çift, akþam kelime-i þehadet getirerek yatmýþlardý.

 

 

Cemil Þahinöz

Moral Dergisi, Nr.67, Ekim 2009, s.58-59

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Gast
Dieses Thema wurde nun für weitere Antworten gesperrt.
×
×
  • Neu erstellen...