Zum Inhalt springen
Qries Qries Qries Qries Qries Qries

Empfohlene Beiträge

Okumaya doyamadýðým bir kitap

Ýþte size kýsa bir alýntý:

 

Tanrý senden umut kesmez...

Rabbinin seni sevmesi için

bir yüzün olmasý gerekmedi.

Rabbinin seni sevmesi için

Bir yüreðinin olmasý gerekmedi.

Rabbinin seni sevmesi için

O'nu hatýrlaman gerekmedi.

Rabbin seni hiç koþulsuz sevdi.

Ve hala seviyor

Farkýndamýsýn?

Sen O'nu unutsan da

O seni unutmuyor.

Sen O'na isyan etsende

O senden umut kesmiyor.

Seni yaradan senin cinsinden biri deðil ki

En küçük bir sorunla yýkýlsýn,

Beklentileri gerçekleþmezse umutsuzluða düþsün?

Umudun kaynaðý olan, umudu yaradan nasýl umudunu keser?

Senin göklerdeki yazýlý olan adýn umuttur, bilesin... bilmem farkýnda mýsýn, sen sýk sýk umutsuzluða düþüyorsun... umudunu yitirip güneþin kavurucu sýcaðýnda baþýn öne düþüp enseyi karartýðýn zamanlar hiç de az olmadý, olmuyor. Peki neden? isteklerinin senin arzularýna göre, istediðin zamanda, istediðin þekilde, istediðin yerde gerçekleþmemesi... haþa , sanki seni yaradan senin itaatkar bir hizmetçin. senin istediðini her an hazýr edecek. Yani sen nereye dönersen güneþ de oraya dönecek, öyle mi? sen ne yönden istersen rüzgar o yönden esecek, öyle mi? senin planlarýna, kurgularýna, hesaplamalarýna göre hayat denilen hakikat biçim alacak, öyle mi?

Saçlarýn karýþmasýn diye rüzgar sana göre bir saat sonra esmeli, yeni kýyafetin ýslanmasýn diye yaðmur akþam yaðmalý, bir anda çok paraya kavuþacaðýn iþ hemen kapýna gelmeli, sevdiðin kýz veya oðlan hemen sana varmalý sana göre... umutsuzluklarýn bir sebebini düþün... her þey sana göre þekillensin istiyorsun, geleceðe iliþkin kimi kurgularda bulunuyor, bunlarý baþaramayýnca çöküyorsun... ya tüm benzetmelerden yüce olan seni yaradan, o karlý havada yavrusunu yitiren kalbi merhametli bir annenin gözlerindeki umut gibi, senden asla umudu kesmiyor, hep O'na dönmeni bekliyor.

Tanrý seni yüz üstü býrakmaz...

Yeniden hatýrla; annen seni çoðu kere elbiseni temiz tuttuðun için sevdi.

Matematik dersinde iyi not alýnca öðretmenin 'aferin' dedi, baþaramayýnca zayýf verdi.

Devlet seni kurallara tamamen uyunca sevdi.

eskaza kurallarý unutsan, kendin olduðun zamanlarý yaþasan, soðuk bir çehrenin çatýk kaþlarýyla karþýlaþtýn. Biz faniler sevmek konusunda maalesef biraz böyleyiz.

Oysa, yaradanýn sana armaðanlarýný verirken, illede bilindik anlamda baþarýlý olmaný, karnenin hep pekiyi olmasýný beklemiyor.

Sen O'na isyan etsen de, seni gözden çýkarmýyor.

Sen O'nu unutsan da seni yüz üstü býrakýp gitmiyor.

Elbette bu cümleler seni isyana, unutmaya teþvik etmiyor. Ne istersen yapabilirsin, keyfine göre davranabilirsin anlamýna hiç gelmiyor. Hiç istemediðin halde ayaðýn kayar da yere yüzükoyun kapaklanýrsan elinden tutan O'dur.

Düþtüðünde (ki sýk sýk düþersin) tutacaðýn ipleri daima sarkýtan bir Rabbin var. Fakat çamurlar içine düþtüðü halde, yardým almayý reddeden yaramaz çocuða ne kadar da benzersin. Hýrçýn çocuk kendisinin kalkabileceðini söyler, yardýma ihtiyacý olmadýðýný haykýrýr, her þeyin üstesinden gelebileceðini bile iddia eder. iþte bu yüzden çamurun içinde debelenip durur. Ýþte tam o esnada plastik yüzlü kurtarýcýlar, tezgahtar gülüþlü uzmanlar seni bir banknot olarak görüp naylon iplerini sana uzatýrlar. Ýplerle beraber sýrýtarak avuçlarýný da açmayý ihmal etmezler. kudret sahibi yaratanýn ipleri çelikten halatlar halinde göðe tutturulmuþtur. tuttuðun naylon iplere benzemez. ne mutlu sana...

Tanrý seni küçümsemez...

Varlýðýn boþ yere ve rastgele deðildir.

Burada çaresiz, amaçsýz ve sahipsiz deðilsin. Öylesine var deðilsin; sen var edildin.

varlýðýn yokluðuna bilerek ve isteyerek tercih edildi. sen kendi yokluðundan bile haberli deðilken, yaradan seni var etti.

sen kendi varlýðýnýn da farkýnda deðilken, yaradan seni insan etti.

Hiç var olmayabilirdin.

Var olabilirdin ama herhangi bir taþ olabilirdin.

önemsiz ve kimsenin adýný bilmediði bir taþ.

Ayaklar altýnda kalmýþ ve herkezin tekmelediði bir taþ.

Öyle olmadýn iþte!

Yoklukta kalmadýn, cansýz kalmadýn;

insan oldun.

Düþünen ve konuþan bir insan.

Onun için teþekkür et.

O'na ne kadar teþekkür etsen azdýr.

O'na teþekkür et.

Minnettar ol.

Bir taraftan küçüðün küçüðüsün sen, hakir mi hakir, basit mi basit.

diðer yandan büyüðün büyüðüsün sen, bütün kainat kývrýlmýþ, dürülmüþ ve senin içine konulmuþtur. Cismin itibarýyla küçüksün ama ruhunda taþýdýðýn bir mücevher var ki bu seni göklerin hamilesi kýlýyor. Rabbin sana hitap ederken iþte o ruhundaki mücevhere hitaben konuþuyor. Sen mücevheri yerlere, çamurlara atmadýðýn, yani kendi kendini küçültmediðin sürece küçümsenesi deðilsin. Dudaklarýn kývrýmýnda beliren küçümseyici bakýþlarý bilirsin, insanlarýn dünyasýnda buna her an þahit olmak mümkün. Bir maskeli baloya maskesiz gittiðinde alaycý gülüþlerin yüzüne gözüne yapýþtýðýný hissedersin. Rabbinse herkezin önünde eðilip küçük düþmektense sadece kendisine yönelmeni, en büyük özgürlük yolunun bu olduðunu sana hatýrlatýr.

Allah'a boyun eðmeyerek özgür olacaðýný sanan zavallýnýn nelerin önünde zillet içinde eðildiðine bir bak... bir olana eðilmeyen her þeye eðilmek zorunda kalýr...

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Dein Kommentar

Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.

Gast
Auf dieses Thema antworten...

×   Du hast formatierten Text eingefügt.   Formatierung jetzt entfernen

  Nur 75 Emojis sind erlaubt.

×   Dein Link wurde automatisch eingebettet.   Einbetten rückgängig machen und als Link darstellen

×   Dein vorheriger Inhalt wurde wiederhergestellt.   Editor leeren

×   Du kannst Bilder nicht direkt einfügen. Lade Bilder hoch oder lade sie von einer URL.

×
×
  • Neu erstellen...