Zum Inhalt springen
Qries Qries Qries Qries Qries Qries

Empfohlene Beiträge

Selefiler ve Kur'an dağıtımının 'derin' perdesi

 

 

 

Almanya´da selefilerin en radikal lideri ´Oku´ projesini başlattı. Bu proje kapsamında her hafta sonu Almanya genelinde bedava Kur´an-ı Kerim dağıtılıyor. Hedefleri her almanın evine bir Kur´an sokmak. Bu da 25 milyon Kuran demektir.

Almanya´daki müslümanların çoğunluğu ve özellikle büyük cemaatlerin hepsi bu dağıtıma karşı olduklarını açıkladılar. Ardından projeyi başlatan kişi, karşı gelenlerin münafık ve Allah´ın onları cehenneme atacağını açıkladı.

Daha öncede radikal bir şekilde kendinden olmayan herkesi düşman olarak gören şahıs, projesiyle Almanya´nın bir numaralı gündemine oturdu. Örneğin bu olaydan bir hafta önce 1999 nobel edebiyat ödülünü alan Günter Grass´ın İsrail´e yaptığı eleştiri tartışılıyordu. Selefilerin meselesi patlak verince, Grass hakkında ne yazı ne de yorum okuyabilir oldunuz.

Zaten Almanya´daki müslümanların çoğunluğunun bu dağıtıma karşı çıkmaları da bu nedenden dolayı. Yani selefiler agresif ve kışkırtıcı söylemleri ve projeleriyle bütün müslümanları zan altında bırakıyorlar.

Almanya´da en fazla 5000 selefi olmasına rağmen, her olayda tüm 4,5 milyon müslüman ´sorguya´ çekiliyor. Selefilerin her yaptığını açıklamak veya yorumlamak durumunda kalıyorsunuz. Bu Kur´an dağıtımı da kendileri için reklamdan başka bir şey olmadı.

Avrupa´daki selefiler genelde tiyatronun bir parçasılar. Kukla rolündeler. Fransa´da olduğu gibi Almanya´da da belirli amaçlar için kullanıldıklarının farkında değiller.

Özellikle Almanya´da selefilerin son 4-5 sene içerisinde sürekli gündemde olmalarının sebepleri var. Belli ´grup´lar selefileri kendi amaçları için yönlendiriyorlar.

Amaçlar örneğin

· Bütün müslümanları ve İslam´ı kötü göstermek.

· Toplumu muhtemel bir savaşa hazırlamak, mesela İran savaşına. Bunu yapabilmek için toplumda müslümanlara karşı nefreti uyandırmanız gerekiyor. Özellikle Grass´ın İsrail eleştirisinden sonra böyle bir büyük olay gerekiyordu.

· Irkçıların ve müslümanların sıcak bir çatışmaya girmesini sağlamak.

Örnek olarak yazdığım bu amaçlar kimin işine yarıyorsa, selefileri yönlendirenlerde onlar. Selefilerin 25 milyon Kur´an´ını finanse edenler de yine aynı grup.

Projede Kur´an dağıtılması olayı farklılaştırmaz. Nitekim sömürücü ülkeler de bir ülkeyi bombaladıktan sonra aynı uçaklarla ekmek dağıtıyorlar. Ekmek dağıtmaları, ülkeye saldırmalarını meşru kılmaz.

Maalesef Kur´an´ın bu şekilde alet edilmesinin bir psikolojik dezavantajı daha var. Bundan sonra öyle kolay bir şekilde kimse Kur´an´ı dağıtamayacak. Çünkü gayrimüslimlerin bilinçaltına ´Kur´an dağıtımı´ ve ´radikallik´ kazındı. Müslümanlar dahi çekinecekler. Birisine Kur´an verirken gereksiz yere ´acaba, yanlış anlaşılırmıyım?´ diyecekler.

Dolayısıyla böyle olaylarda tiyatroya veya sahneye değil, perde arkasına bakmak gerekiyor. Kuklaları oynatana bakmak gerekiyor.

Bu nedenle müslümanlar artık saflığı bırakmalı. Artık oyuna gelmemeliler. Çünkü kimse Kur´an´ın dağıtımına karşı değil. Kur´an zaten dağıtılıyor. Her zaman dağıtılıyordu ve her zamanda dağıtılmaya devam edecek. Mesele Kur´an´ın dağıtımı değil, mesele bu dağıtım ile kimlerin kışkırtılması isteniliyor. Ki Peygamberimiz insanların kalbini kazanmaya çalışmış. Korkutarak, ürküterek İslam tanıtılamaz.

 

Cemil Sahinöz, Moral Haber, 18.04.2012

http://www.moralhaber.net/makale/selefiler-ve-kuran-dagitiminin-derin-perdesi/

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Gast
Dieses Thema wurde nun für weitere Antworten gesperrt.
×
×
  • Neu erstellen...