Zum Inhalt springen
Qries Qries Qries Qries Qries Qries

Empfohlene Beiträge

Mukaddime:

almanca bölümünde yazmis oldugum cümle cok genelleyici oldugunu biliyorum (gercekten olaya ilgini cekmek icin öyle yazdim) - ondan bu yaziyi tüm tafsilati ile aktariyorum. ola ki yanlis anladigim bir durum olmustur - insaniz sonucta degil mi - o zaman affiniza siginiyorum. ama sunu da bilirsiniz: elciye de zeval olmaz yani :)

vesselam...

 

 

 

Ebu Hureyre (ra.) anlatiyor: „Rasulallah (sav) efendimiz buyurdular ki:

    „Sabah namazini (cemaatle) kilan, Allah´in garantisi altindadir. […]“
    Rezîn sunu ilave etti: „Kim bu garantiyi talep ederse onu elde eder ve bir daha da kacirmaz.“

[Tirmizi, Fiten 6, (2165).]

bk. Hadis Ansiklopedisi, Kütüb-i Sitte, merhum Ibrahim Canan Hocaefendi

 

 

 

Kaza Namazlarinin Kilinisinda Tertibe Uymak

 

Kaza namazlarini kilarken aralarindaki tertîbe riâyet etmek gerekir.

Meselâ kazaya kalmis olan sabah namazini, kazaya kalmis olan ögle namazindan önce; ögle namazini da ikindi namazindan önce kaza etmek gerekir.

 

Yine bunun gibi kazaya kalmis namazlarla edâ olarak vakit icinde kilinan namazlar arasindaki tertîbe ve edâ mâhiyetinde cem’edilerek kilinan iki namaz arasindaki tertîbe de riâyet etmek gerekir. Mezheblerin bu husustaki tafsilâtli görüsleri asagiya alinmistir.

 

Hanefiler dediler ki:

Kaza namazlarinin kendi aralarindaki tertîbe ve kaza namazlariyla vakit namazlari arasindaki tertibe riâyet etmek zorunludur. Buna göre vakit namazini, kaza namazini kilmadan önce edâ etmek caiz olmaz. Yine bunun gibi ögle namazinin kazasini sabahin kazasindan önce kilmak da caiz degildir.

Ayni sekilde vakit farzlariyla vitir arasindaki tertîbe de riayet etmek gerekir. Meselâ kazaya kalmis vitri kilmadan, sabah namazini edâ etmek caiz olmaz.

Ayni kabilden olmak üzere yatsi namazi edâ edilmeden vitrin edasi da caiz olmaz.

 

Bahis konusu tertîbe uymak, kisinin zimmetindeki kaza namazlarinin sayisinin altiya ulasmamasi hâlinde vâcib olur. Üzerinde altidan az kaza namazi bulunan kisi bu namazlari kaza etmek isterse, tertîbe uyarak kaza etmek mecburiyetindedir.

 

Sabahi ögleden önce, ögleyi de ikindiden önce kaza eder... Eger ögleyi sabahtan önce kaza ederse, kaza ettigi ögle namazi fâsid olur ve sabahin kazasini kildiktan sonra ögleyi iade etmesi gerekir. Ikindiyi de ögleden önce kaza ederse ayni hüküm sözkonusu olur ve bu, hep böyle gider.

 

Ama mükellefin üzerindeki kaza namazlarinin sayisi, vitir disinda altiya ulasirsa, bu durumda sözkonusu tertîbe uyma zorunlulugu düser. Ki, bunu ileride anlatacagiz. Üzerinde alti vakitten az kaza namazi bulunan kisi bunlari vakit namaziyla birlikte kilmak isterse, bu kazalari vakit namazini edâ etmeden önce tertîbe göre kilmasi gerekir. Ancak vakit dar olursa bu hükme uymak gerekmez.

 

Bir kisi, vakit namazlarindan birini zamaninda kilamayip kacirir, bunu müteâkib vaktin namazini edâ etme aninda hatirlar ve kaza etmeyip vakit namazini edâ ederse, ikinci namazin farzligi gecici olarak fâsid olur. Bundan sonra ücüncü vaktin namazini edâ ederse, bu defa (ikinci namaz sahîh ama) ücüncü vaktin namazi gecici olarak fâsid olur. Dördüncü ve besinci vaktin namazlari icin de durum böyledir. Besinci namazin vakti cikar da henüz sözkonusu kaza namazi kilinmamis olursa, kilinmis olan önceki namazlarin tümü sahîh olur ve sadece o kaza namazini kilmasi gerekir. Cünkü o namaz, tertîbten düsmüs olan kaza namazlari hükmüne girmis olmaktadir. Sundan ki: Kaza namazlariyla vakit namazlari arasindaki tertîb, kazalarin cokluguyla düstügü gibi, misâlde belirtilen sekilde edâ edilen namazlarin cokluguyla da düser. Ama misâldeki bir tek kazayi, besinci namazin vaktinin cikmasindan önce kilarsa, önce kildigi bes namazin hepsi nafileye dönüsür ve kaza etmesi gerekir.

 

Meselâ bir kisi sabah namazini kilamayip kazaya birakir, sonra da hatirinda oldugu halde kaza etmeyip ögle namazini edâ ederse, ögle namazi gecici olarak fâsid olur. Yine bunun gibi ikindi vaktinde sabah namazini kaza etmeden ikindi namazini edâ ederse, ikindi namazi da gecici olarak fâsid olur. Bu hal, ertesi günün sabah namazinin vakti cikincaya kadar devam eder. Eger birinci günün kazaya kalmis olan sabah namazini, ikinci günün sabah namazi vaktinin cikmasindan önce kaza ederse, önce kilmis oldugu bes vaktin hepsinin farzligi fâsid olup nafileye dönüsürler. Dolayisiyla da bunlari kaza etmesi gerekir.

 

Ama ertesi günün sabah namazi vakti ciktiktan sonra hâlâ kaza etmemisse, artik önce kilmis oldugu bes vakit namazi sahîh olur; sadece bu tek kaza namazini kilmasi gerekir.

 

Icinde bulundugu vaktin namazini edâ etmekte olan bir kimse zimmetinde bir veya daha fazla kaza namazi bulundugunu hatirlarsa, kilmakta oldugu namaz nafileye dönüsür. Bu namazi iki rek’ate tamamlamak gerekir ve sonra da tertîbe uyarak üzerindeki kazalari kilar.

 

Cuma namazini kilmakta olan bir kisi, sabah namazini kilmamis oldugunu hatirlarsa, Cuma vaktinin cikmasindan korkmadigi takdirde kaza namazini kilmasi ve sonra da vakit namazini Cuma namazi olarak, ya da ögle namazi olarak kilmasi gerekir.

Ama Cuma vaktinin cikmasindan korkarsa, kilmakta oldugu Cuma namazini tamamlar, sonra da kaza namazini kilar.

 

Bahis konusu tertîb üc durumda düser:

1. Önce de söylendigi gibi, kaza namazlarinin sayisi alti tane olursa (Vitir, bu sayiya dâhil edilmez).

2. Vakit, hem kaza namazini, hem de vakit namazini kilamayacak kadar dar olursa.

3. Vakit namazinin edâ edilmesi aninda kaza namazi unutulursa. Cünkü ögle namazi, vaktinin girmesiyle vakit namazindan önce gelmektedir. Unutulan kaza namazi, hatirlanmamasi dolayisiyla vakti yokmus gibi kabul edilir. Bunun vakit namaziyla bir araya sIkIstirilmamasi gerekir.

 

Bu hususta Peygamber (s.a.s.) Efendimiz söyle buyurmustur:

“Unutma, yanilma ve zorlandiklari seylerin günâhi ümmetimin üzerinden kaldirilmistir.”

 

 

Kaynakca:

Dört Mezhebe Göre Islam Fikhi, Abdurrahman Cezeri, Ceviren: Mehmet Keskin (Müftü), 2.ci cilt, s. 696 ff., 3.cü baski, cagri yayinlari, 1990, 1410H.

 

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

yanlis anlasilmasin lütfen, bildigimiz gibi "fikih" kendi basina cok büyük bir uzmanlik alanidir (ve ben kimim ki bunu anlatacak ya da özetleyecek) - bundan dolayisi bildigimi aktarabilirim, o da sadece bir anahtar sunmaktir bu konuda :) söyle ki, "fikih usulü" ya da "fikih metodolojisi" hk. kitaplari öncelikle incelemeniz.

cok farkli müelliflerin bu hususta yazmis olduklari eserler vardir. mesela; faruk beser, hayrettin karaman, ebu zehra (ictihad konusunda adi cokca zikredilen biri), fahrettin atar (marmara ilahiyat fak.) vb.

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Dein Kommentar

Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.

Gast
Auf dieses Thema antworten...

×   Du hast formatierten Text eingefügt.   Formatierung jetzt entfernen

  Nur 75 Emojis sind erlaubt.

×   Dein Link wurde automatisch eingebettet.   Einbetten rückgängig machen und als Link darstellen

×   Dein vorheriger Inhalt wurde wiederhergestellt.   Editor leeren

×   Du kannst Bilder nicht direkt einfügen. Lade Bilder hoch oder lade sie von einer URL.

×
×
  • Neu erstellen...