Teblig nedir sizce?

Arkadaslar Teblig varligimizin ana gayesi. Diger adiyle Emri bil Maruf Nehyi anil münker veya Ila`yi Kelimetullah. Sizce teblig nasil olmasi? Efendimiz sav nasil yapmis?

Bence ana gayemiz olan bu konuda konusmali birbirimizi tesvik etmeliyiz. Unutmayin ki eger birileri fedakarlik edip teblig vazifesini hakkiyla yapmasaydi biz burada bir müslüman olarak yazamayabilirdik. Demekki üzerimizde bir borc var. Bu borcu ödemek icin neler yapiyoruz?

Hakan sükür, Hangman gibi konularda yazmak icin siraya giriyoruz ama Teblig denilince kimsenin diyecek birseyi yok? Bu konu konusulmaya deger degilmi arkadaslar? Nicin kimse birsey demiyor?

 

Selamun Aleyküm

 

Ilk yazim buraya nasib oldu.

 

Teblig basta amel ile olur diye düsünüyorum. Ama bir sekilde o güzel ve örnek davranislarin islamiyetten geldigini insanlara bildirmek lazim.

 

Bu forumunda teblig vazifesini görüyor aslinda. Buradaki arkadaslarin gördügüm kadar, örnek davranislari (birbirleriyle yardimlasma, nazik davranis, Allah icin muhabbet vs) ve yazdiklari Islam hakikatleri tebligin güzel bir örnegi diyebiliriz.

Hosgeldin kardes. Evet cok dogru söyledin. Teblig önde amel ile olur. Amelsiz teblig birak yarari zarar bile verir. Kötü temsil temsil etmemeden kötüdür...

 

Peki tebligin boyutlari nelerdir? Teblig cagin gereklerine göremi yapilmali sizce?

Tebligin bu cagda nasil yapilmasini gerektigini soruyorsunuz, ki bunu sormak basta cok dogru. Teblig cagimiza uygun yapilmasi gerekmektedir.

 

Bu vazifeyi Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) yasadigi zamana, sosyal duruma ve insanlarin piskolojisine uygun yapmistir. Söyledikleri ve yaptiklari hep yerli yerinde olmustur.

 

Malesef biz bu zamanda onun (sav) teblig metodunu tam kestiremiyoruz, ve bu nedenden dolayi ne zaman nasil hareket edecegimizi bilmiyoruz.

 

Mesela Efendimiz ( sallallahu aleyhi ve sellem) bir kafire karsi siddetli davrandi ise, biz bu zamanda bir dinsize ayni davranisi sergileyebiliyoruz. Fakat bunu yaparken önemli bir hususu göz ardi ediyoruz. Bizim bu durumda, ayni hareket etmemiz icin, o insanin piskolojisi, kültürü, tavri tamamen ayni olmasi gerekir. Bunu tespit etmek icin, onu (sallallahu aleyhi vesellem ) ve yasadigi zamani cok iyi tanimak lazim. Belki herkez birer piskolog, birer sosyolog gibi hareket etmesi gerekir desem abartmis olmam.

 

Peki bunu her insan yapabilirmi? Yapamaz. Bence henüz teblig vazifesini tam yapamiyan insanlar, isi ya ehline birakmalilar, yada ehlinden ders almalilar.

 

Yani benim gibi bir iki ayet ve hadis bilmekle teblig hakkiyla olmaz. Bir bakarsin, kas yapayim derken göz cikarirsin, ve mesuliyetin altindan kalkamazsin.

dediklerin cok dogru. Bunun yaninda tebligde helal tüm arac ve gereclerden yararlanilmalidir. Yani bagirip cagirmakla, gösteriyle, bayrak yakmakla,mitingle teblig olmaz. Yapanlar sadece kendi nefislerini tatmin ederler. Teblgde aracla ama uygun olmali. Tebligde helal olan tüm araclardan yararlanilmalidir. Efendimiz sav zamaninda hakim arac Beyan idi, siirler ve sairler güclüydü ve o yol kullaniliyordu. Bu zamandada basin güclü, tv ler güclü, bu bakimdan bu araclarinda kullanilmasi gerekiyor. Bu ve bunun gibi diger araclar...

Evet, haklisiniz. Bu nedenden dini cemaatlerin medyasi, özellikle televizyon kanallarinin cogalmasi cok sevindirici. Bu sekilde cok insanlara ulasiliyor. Bundan 10-15 sene önce cok sikinti cekiliyordu. Sesimizi pek duyuramiyorduk. O zamanlar gecti cok sükür. En azindan Türkiye icin. Almanyada müslümanlarin medya araclari pek yaygin degil henüz. Maddi külfeti büyük oldugu icin kolay degil tabiki.

Teblig, lisan-i hal ile yapildiginda, lisan-i kalden daha etkilidir. Eger biz Islam´i lisan-i halimizle yasacak, en iyi tebligi yapmis oluruz.

 

Tebligin en önemli noktasi, ilahi kelimetullah´tir. Yani Allah´i taninmadigi yerde veya yanlis tanindigi yerde dogru tanitmaktir, diye düsünüyorum.

Cok dogru yazdiniz. Allah razi olsun. Ilayi kelimetullah vazifesini yerine getirmek icin Allahi ve Peygamberi (sav) cok iyi tanimak gerekir degilmi. Onu tanimak ve insanlara tanitmak en önemli mesele.

Selam kardesler,abiler

Bu konuya dair düsüncem su: bence teblig yada dava meselesinde tüm vazifeyi isin ehline birakmak fazla dogru olmamasi gerek, herkes kendi capinda birseyler yapabilir, karinca kararinca olsa bile...

Zaten bu isler en dar dairede baslar, yani insanin kendisinde. Önce kendimize devamli tebligde bulunalim (yazmasi tabii ki kolay ), sonra aile, akraba, komsu, okul, üniversite, is, sokak vs (ne kaldi)....derken daire gittikce genisliyor.

Herseyi isin ehline birakmamakla sunu kasd ediyorum: Insan baskalarina anlattikca kendiside ögreniyor (yada mecbur kaliyor) tabii ki isin asli sirf anlatmakdan gecmiyor, hal dili kal dilinden üstündür.

Tebligin farz-i ayn oldugu gercekden düsündürücü...Hayat-i ictimaiyede öyle boguluyoruz ki, hayatin aslini astarini unutuyoruz :ugh:

Ama dediginiz gibi herseyin yolu yordami vardir, üstadin dedigi gibi makama göre hareket derim....!

Essalualykum kardesler, benimde sizlerle paylasmak istedigim birseyler var bu konu hakkinda, acizane birseyler sadece, kendi düsüncem... Teblig denince hemen benim aklima Resulallah (s.a.v) gelir, herkezin gelir sanirim. O en güzel tebligciydi. Islami en güzel sekilde insanlara aktarmaktir teblig. bunu bu zamanda yapmak aslinda kolay, ozamanlar buna firsat vermiyorlardi müsrikler, ama buzamanda cok kolay degilmi aslinda? ama is nekadar kolaylasirsa bizler malesef biokadar geriliyoruz, görevimizi yapmiyoruz, yani teblig görevini kastediyorum! yapanlar yokmu? var ALLAh kendilerinden razi olsun hizmet ehli kardeslerimiz var, bu bir tebligdir. Bence en güzel teblig insanin yasama tarzidir, islami egerki biz hakkiyla yasar uygularsak, teblig etmis sayiliriz, insanlar bundan daha fazla etkileneceklerdir.