Fatihin fermani ve insan haklari

Arkadaslar asagiya fatihin 1463te yayinladigi insan haklariyla alakali bir ferman kopyaliyorum. Siz insan haklari konusunda ne düsünüyorsunuz? Batinin insan haklari diye sayip durdugu olayin esasi nedir, nasil kabul edilmistir, kimler kimin adina kabul etmistir?

Baþka dinden, ýrktan olanlara özgürlük ve hoþgörü saðlayan bu ferman, Fatih Sultan MEHMET'in Bosna-Hersek'i fethinden sonra 28 Mayýs 1463 tarihinden Milodraz'da yazdýrýlmýþtýr. Aslý Bosna-Hersek Fojnica þehrinde Fransisken Katolik Kilisesi'ndedir. Ferman, yeni ortaya çýkarýlmýþ olup, Kültür Bakanlýðý'nca Osmanlý Devleti'nin Kuruluþunun 700. Yýldönümü nedeniyle yayýmlanmýþtýr. Tarihte bilinen insan haklarý hareketlerinden en eskisi; Fransýz Ýhtilâli'nden 326, 1948 Uluslararasý Ýnsan Haklarý Bildirgesinden 485 ve Amerika'nýn keþfinden 29 yýl önce uygulamaya konmuþtur...

Fatih Sultan Mehmed Han'ýn Fermaný Bugünkü Türkçe ile

MURAT HAN'IN OÐLU, MEHMET DAÝMÎ MUZAFFER!

28 MAYIS 1463 MILODRAZ DÜNYA FATÝHÝ, HAÞMETLÝ VE ULU SULTAN'IN ÝMZALI VE PARLAYAN MÜHÜRLÜ FERMANI AÞAÐIDADIR.

BEN FATÝH SULTAN HAN, BÜTÜN DÜNYAYA ÝLÂN EDÝYORUM KÝ; KENDÝLERÝNE BU PADÝÞAH FERMANI VERÝLEN BOSNALI FRANSÝSKENLER HÝMÂYEM ALTINDADIR VE EMREDÝYORUM:

HÝÇ KÝMSE NE BU ADI GEÇEN ÝNSANLARI NE DE ONLARIN KÝLÝSELERÝNÝ RAHATSIZ ETMESÝN VE ZARAR VERMESÝN. ÝMPARATORLUÐUMDA HUZUR ÝÇERÝSÝNDE YAÞASINLAR VE BU GÖÇMEN DURUMUNA DÜÞEN ÝNSANLAR ÖZGÜR VE GÜVENLÝK ÝÇERÝSÝNDE YAÞASINLAR. ÝMPARATORLUÐUMDAKÝ TÜM MEMLEKETLERE DÖNÜP KORKUSUZCA KENDÝ MANASTIRLARINA YERLEÞSÝNLER.

NE PADÝÞAHLIK EÞRÂFINDAN, NE VEZÝRLERDEN VEYA MEMURLARDAN, NE HÝZMETKÂRLARIMDAN, NE DE ÝMPARATORLUK VATANDAÞLARINDAN HÝÇ KÝMSE BU ÝNSANLARIN ONURUNU KIRMAYACAK VE ONLARA ZARAR VERMEYECEKTÝR.

HÝÇ KÝMSE BU ÝNSANLARIN HAYATLARINA, MALLARINA VE KÝLÝSELERÝNE SALDIRMASIN, HOR GÖRMESÝN VEYA TEHLÝKEYE ATMASIN. HATTA BU ÝNSANLAR BAÞKA ÜLKELERDEN DEVLETÝME BÝRÝSÝNÝ GETÝRÝRSE ONLAR DA AYNI HAKLARA SAHÝPTÝR.

BU PADÝÞAH FERMANINI ÝLÂN EDEREK BURADA, YERLERÝN, GÖKLERÝN YARATICISI VE EFENDÝSÝ ALLAH, ALLAH'IN ELÇÝSÝ AZÝZ PEYGAMBERÝMÝZ MUHAMMED VE 124 BÝN PEYGAMBER ÝLE KUÞANDIÐIM KILIÇ ADINA YEMÝN EDÝYORUM KÝ; EMRÝME UYARAK BANA SADIK KALDIKLARI SÜRECE TEBAAMDAN HÝÇ KÝMSE BU FERMANDA YAZILANLARIN AKSÝNÝ YAPMAYACAKTIR.

HATTA BU ÝNSANLAR BAÞKA ÜLKELERDEN DEVLETÝME BÝRÝSÝNÝ GETÝRÝRSE ONLAR DA AYNI HAKLARA SAHÝPTÝR

Masallah! Aile birlesiminde bile kolaylik saglamis Sultan hazretleri!

arkadaslar insan haklari dedigimiz olay sürekli Avrupada bir övünme sebebi sayilir. Insan haklari bahaneleriyle sürekli ücüncü dünya ülkelerinin icislerine karisilir ve bu ülkelerdeki azinliklar kiskirtilir. Siyasi olarak ise yarayanlarin haklari savunulurken digerleri gündeme gelmez bile.

Bulgaristanda, yunanistanda, Sirbistanda, Bosnada ve hepinizin bildigi gibi Israilde müslümanlar katledilir, kamplara alinir, okuma imkani bile ellerinden alinir, iskencelere maruz birakilir hatta öldürülürken ses cikartmaya Bati sözkonusu kendi vatandaslari veya yabanci azinliklar olunca ortaligi birbirine katiyor, elciler yolluyor, mahkemeler aciyor.

Hepsi bir yana Insan haklari dedigimiz olay ilginctir ki tüm dünya insanlari adina kabul edilmistir. Yani Bati kendi tarihindeki tecrübelerle tamemen kendisini ilgilendiren olaylardan yola cikarak bazi Haklari belli kaliplara hapsetmis sonrada sanki onlari birileri onlari dünyanin sözcüsü secmis gibi ismini "Insan" haklari koymustur, üstelik basina da "evrensel" lakabini takarak bunu tüm evrene hatta zamanlara yaymistir.

Oysaki "insan haklari evrensel bildirgesi" dedigimiz olay Avrupanin kendi icinde yasadigi tecrübelere dayanir ve sadece kendisini ikgilendirir. Avrupalilara göre dünyada insan haklarinin ilk fikir babasi "Magna Carta" dedigimiz ingiliz krali Johns ile baronlar arasindaki yapilan bu anlasmadir. Birincisi 1215te yapilan bu anlasmadan 400 yil önce Peygamber Efendimiz sallahualeyhivesellem bundan cokdaha cok hakki medinedeki yahudi ve hiristiyanlara tanimistir. Ikincisi bu anlasma ve diger benzeri olgular hep savaslar ve mücadeleler sonrasi zorla imzalanmis ve hicbir zaman teoriden pratige tam olarak gecirilememistir. Islamda ise bu haklar hicbir baski ve zorlama olmadan dogustan kazanilmis haklar olarak verilmistir. Dolayisiyla hicbir önyargi, asagilik kompleksi icermeyen saf ve tertemiz haklardir. Digerleri gibi icinde kin ve nefret barindirip, intikam duygularini kamcilamaz. Yukaridaki Fatih Sultan Mehmet Hanin fermani bile bunu ispat etmeye yeter.

Insan haklari kavrami avrupa tarafindan öyle bir sahipleniliyorki adeta Insan Haklari deyince onlar akla geliyor. En derin müslümanlar bile öyle yada böyle bundan etkileniyor, direk yada indirek söylemlerinde insan haklarina vurgu yapmak, söylediklerini avru´pai kistaslardan gecirmek zorunda kendini hissediyor. Oysaki temin ederimki buna en ufak bir sebep bile yoktur. Biz elhamdülillah müslümaniz. Allahin bize ve insanlara verdigi haklar baska seylere tenezzül etmeye ihtiyac birakmaz. Icinde yasadigimiz ülkenin kanunlarina degerlerine saygiliyiz, aksine hareket etmeyiz ancak bu degerlerimizi kücük görüp onlari hafife alacagimiz manasina gelmez..

Vesselam

Adem