Zum Inhalt springen
Qries Qries Qries Qries Qries Qries

Empfohlene Beiträge

Kur'an'ýn tomurcuklarý, ancak ehlinin elinde gül haline gelir

 

 

Bazen sohbet meclislerinde, dine hizmet eden büyük þahýslarýn ister kendileri, ister eserleri ya da oluþturduklarý þahs-ý maneviyle alakalý Kur'an'dan iþaretler çýkarmalarý önemli bir mevzu olarak ele alýnýyor; bunun dindeki yeri soruluyor. Öncelikle ifade etmek gerekir ki bu mesele yeni bir mesele deðildir.

 

Böyle olmakla beraber, konunun anlaþýlmasý adýna öncelikle bir-iki hususa -kýsa da olsa- iþaret etmekte yarar var. Bunlardan birincisi; Kur'an'ýn muhteva keyfiyeti ile ilgilidir. Kur'an, kendisini bize tanýtýrken, "yaþ-kuru, zerreden-küreye her þeyin kendisinde var olduðunu açýkça haber vermektedir (En'am Sûresi, 6/59). Ancak Kur'an'da var olan þeylerin hangi ölçü ve mahiyette var olduðu da konunun anlaþýlmasý adýna önemlidir. Zira Kur'an'da her þey vardýr ama, çapýna, azametine, mahiyet ve kýymetine göre vardýr. Dahasý, var olan bu þeylerin birçoðu Kur'an'da icmalî manada ve adeta kanun mahiyetinde bulunmaktadýr. Öyle ki insan, bu kanun ve icmalî manalardan hareket ederek büyük ummanlara ulaþabilir ve Kur'an'da her þeye iþaret edildiðini görebilir. Bu sebeple ezelden gelip ebede giden ve çok ciddi muhteva zenginliðine sahip bulunan Kur'an-ý Kerim'in, Ýslam âlemi için çok büyük, çok ciddi var oluþ cereyanlarý ve onlarýn baþýndaki zatlarý "iþarî" manalarla olsun ele almasý onun enginlik ve gýnasýnýn emarelerindendir.

 

Biz öyle inanýyoruz ki Kur'an-ý Kerim, kýyamete kadar gelecek ilimlere -velev fezlekeleriyle olsun- mutlaka iþaret etmektedir. Bu itibarla fizik, kimya gibi pozitif bilimler temel prensipleriyle Kur'an'da bulunabilir. Ancak fiziðe, kimyaya ait bütün kanunlarý Kur'an'ýn içinde aramak onu bir fizik, bir kimya kitabý kabul etmek demektir. Keza anne karnýndaki çocuðun geliþme seyrini safha safha ele alan Kur'an-ý Kerim, embriyolojinin temel prensiplerine iþaret etmekte ve bizlere "Âmenna; yaþ ve kuru Kur'an'da her þey vardýr" dedirtmektedir. Ne var ki o, embriyolojinin dilini kullanmamaktadýr.

 

Evet, her þeyden evvel Kur'an-ý Kerim'in baþta böyle bilinmesi gerekir. Çünkü o, Bediüzzaman'ýn ifadesiyle, "Hem bir kitab-ý þeriat, hem bir kitab-ý dua, hem bir kitab-ý hikmet, hem bir kitab-ý ubudiyet, hem bir kitab-ý emir ve davet, hem bir kitab-ý zikir, hem bir kitab-ý fikir, hem bütün insanýn bütün hâcât-ý mâneviyesine merci olacak çok kitaplarý tazammun eden tek, câmi bir kitab-ý mukaddestir." Yani o, bütün ilimleri ihtiva eden kitaplar mecmuasý bir kitaptýr: insanýn ferdî, ailevî, içtimaî bütün ihtiyaçlarýný karþýlayacak bir kitap.. evvel ve ahir en son kitap.. kitaplarýn hülasasý bir kitap.. kelam sýfatýnýn en üst mertebesinden, insanlýða en kâmilâne seslenen bir kitap.. ve kýyamete kadar gelecek kâmil insanlara hitap eden bir kitap... Binaenaleyh bu kitap çok renkli ve çok sürgünü, tomurcuðu olan bir kitaptýr. Ne var ki bu tomurcuklar da ancak ehlinin, erbabýnýn elinde birer gül haline gelecek türden þeylerdir. Bizim gibi sýradan insanlarýn göremediði hakikatleri, bu ehil insanlar, o tomurcukta görür, ariz ve amik olarak, net bir þekilde gözler önüne serer ve "bu Kitap'ta her þey vardýr" diyebilirler.

 

Konunun anlaþýlmasý adýna ikinci önemli bir husus da þudur: Kur'an-ý Kerim'den kendi devir, kendi cereyan, kendi hizmetlerine iþaret çýkaran zatlarýn durumu, ilk defa çaðýmýzda görülen bir hadise deðildir. Huccetü'l-Ýslâm Ýmam Gazali'den büyük veli Muhyiddin Ýbn Arabi'ye, ondan ikinci bin yýlýn müceddidi Ýmam Rabbanî hazretlerine kadar çok ciddi ve büyük zatlar da Kur'an'ýn enginliðinin emaresi deyip iþari tefsir açýsýndan pek çok þey söylemiþ ve bu tür istinbatlarda bulunmuþlardýr. Ayrýca bu zatlar, kendi dönem ve hizmetlerine iþaretler çýkarýrken, "Kur'an, sarahaten (açýk bir þekilde) benden bahsediyor" gibi bir iddiada da bulunmamýþlardýr. Belki Ýslam tarihi boyunca sadece Fazlullahi'l-Hurufî gibi bazý kimseler bir þekilde "Kur'an benden bahsediyor" iddiasýnda bulunmuþ ve her bir harfe kendince ayrý sýrlar atfeden, çok deðiþik manalar vererek bâtýl yorumlarla Hurufîlik denilen -kökü çok eskilere dayanan- batýl bir mezhebe süluk etmiþlerdir. Öyle ki bu zatýn müntesipleri "mim onun gözüdür, nun burnudur, þu harf kulaðý, bu harf da ayaðýdýr, -haþa, baðýþlayýn- Kur'an da onun fesidir" gibi hezeyan türünden sözler sarf edebilmiþlerdir. Ýþte gerçek Hurufîlik denilen bâtýl yol da bu yoldur.

 

ÖZETLE

 

1- Kur'an, kendisini bize tanýtýrken, yaþ-kuru, zerreden-küreye her þeyin kendisinde var olduðunu açýkça haber vermektedir.

 

2- Kur'an, bütün ilimlere iþaret eder. Bu itibarla fizik, kimya gibi pozitif bilimler temel prensipleriyle Kur'an'da bulunabilir.

 

3- Büyükler, kendi hizmetlerine iþaretler çýkarýrken, "Kur'an, açýkça benden bahsediyor" gibi bir iddiada bulunmamýþlardýr.

 

 

Fethullah GÜLEN

Zaman

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Dein Kommentar

Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.

Gast
Auf dieses Thema antworten...

×   Du hast formatierten Text eingefügt.   Formatierung jetzt entfernen

  Nur 75 Emojis sind erlaubt.

×   Dein Link wurde automatisch eingebettet.   Einbetten rückgängig machen und als Link darstellen

×   Dein vorheriger Inhalt wurde wiederhergestellt.   Editor leeren

×   Du kannst Bilder nicht direkt einfügen. Lade Bilder hoch oder lade sie von einer URL.

×
×
  • Neu erstellen...