Zum Inhalt springen
Qries Qries Qries Qries Qries Qries

Empfohlene Beiträge

YEHOVA ÞAHÝTLERÝ

Bünyamin OKUMUÞ

Din Ýþleri Yüksek Kurulu Uzmaný

Giriþ

Kur’an-ý Kerim, Tevhîd konusunda göstermiþ olduðu hassasiyet nedeniyle “Teslis Ýnancýný” benimseyen; “Allah üçün üçüncüsüdür” diyen hýristiyanlarý þiddetle tenkit eder ve onlarýn bu yorumlarýyla küfre düþmüþ olduklarýný belirtir. Hýristiyanlýkta teslis akidesinin resmi olarak dördüncü yüzyýlda kabul edildiði göz önüne alýnýrsa; Kur’an’ýn tenkide konu edindiði hýristiyanlarýn daha ziyade o yüzyýlda ve sonrasýnda bu düþünceyi savunan hýristiyanlar olduðu görülür. Ýlginç olan teslisi savunan hýristiyanlar bu nazariyeyle putperestlikten kaçýnmayý hedef almýþlardýr. Bu yüzden olsa gerektir ki Kur’an’ýn teslise inanan Hýristiyanlar hakkýndaki hükmü onlar için oldukça rahatsýz edicidir. Çünkü Katolik, Protestan ve Ortodoks Hýristiyanlar teslis inancýnýn putperestlik olmadýðýný savunur ve putperestliði reddederler. Bununla beraber Kur’an’ýn onlar hakkýndaki tenkidi; yani Meryem oðlu Ýsa’nýn Allah olmadýðý fikri, hýristiyanlýðýn kendi bünyesinden de destek görür. Bu düþünce Hýristiyanlýðýn ilk döneminde olduðu gibi tarih boyunca ve günümüzde de hýristiyan ilahiyatçýlar tarafýndan tartýþýlmaktadýr. Yehova þahitleri söz konusu edilince onlarýn bariz özelliklerinden birisi teslis inancýný reddetmeleridir.

Hýristiyanlar Hz. Ýsa’dan hemen sonra peygamberliðin bir destekleyici güç olarak yeniden ortaya çýktýðýný iddia ederler. Buna baðlý olarak Hýristiyanlýk’ta, kilise bünyesinde peygamberliðin kurumsallaþtýrýldýðý görülür; ayný zamanda Hýristiyan cemaatin her ferdi potansiyel olarak peygamberi faaliyet yetisine sahiptir. Yahova Þahitleri de teþkilat olarak kendilerinin Tanrý tarafýndan seçildiðini ve teþkilatlarý bünyesinde peygamberliðin geri döndüðünü iddia ederler. Onlar bu iddialarýný Kitab-ý Mukaddes’e dayandýrýrlar. Diðer taraftan Yahudilikteki yeryüzünde Tanrýnýn krallýðýný gerçekleþtirecek olan bir Mesih beklentisi, Hz. Ýsa’nýn ikinci dönüþü baðlamýnda bütün hýristiyan akýmlarý olduðu Yahova Þahitlerini de etkilemiþtir. Öyle ki Yahova Þahitlerinin teolojik arka planý ve gelecekle ilgili (eskatolojik) düþünceleri tamamen bu beklentilerle ilintilidir. Dolayýsýyla Yehova Þahitlerinin Yahudi ve Hýristiyanlýðýn dini ve kültürel öðretilerinin besleyip büyüttüðü bir çocuk olduðu söylene bilir. Ancak bizim bu çalýþmadaki hedeflerimizden birisi de Yehova Þahitlerinin tam anlamýyla nereye oturduðunu tespit etmektir.

Hýristiyanlýk tarihinde Hz. Ýsa’ya sadece bir Mesih yada bir peygamber olarak olaylarýn merkezinde yer verilmez; bunun ötesinde bütün bir Hýristiyan teoloji ve eskatoloji Hz. Ýsa’ya baðlý olarak þekillenmiþtir. Bu nedenle Hýristiyanlar bakýmýndan Hz. Ýsa bir peygamber olmanýn ötesinde bir ilahi tabiata ve þahsiyete sahiptir. Bir Müslüman için Hz. Ýsa’yý bir peygamber olarak kabul etmek nasýl gayet tabii ve basitse, bir Hýristiyan için de, isterse bu Hýristiyan bir unitarianist (vahdaniyetçi) veya Yehova þahidi olsun, o kadar karmaþýk ve zordur. Son ikisine göre Hz. Ýsa tanrý deðildir ama bir peygamberden de ötedir. Gerçekte Hýristiyanlýðýn tarihinde ve geleneðinde bir Hýristiyan için Hz. Ýsa’nýn beþer üstü olarak algýlanmasýný mümkün kýlacak çok münbit bir ortam vardýr. Bu ortam ve olaylara raðmen bir kimse hele bir Hýristiyan olarak Hz. Ýsa’nýn tanrýsal öze sahip olmadýðýný söylüyorsa bunu önemsemek gerekir.

Bu nedenle bu çalýþmada öncelikle Yehova Þahitlerinin teolojik arka planý üzerinde durulacaktýr. Ýkinci olarak Yehova Þahitlerinin tanrý tarafýndan seçilmiþ olduklarý iddiasý, teþkilatlarý bünyesinde yeniden kurumsal anlamda inþa ettikleri peygamberlik anlayýþý ve Mesih’in dönüþü üzerinde durulacaktýr. Konunun daha iyi kavranmasý bakýmýndan nispeten mukayeseli bir yaklaþým izlenecektir; ancak mukayeseli çalýþmalarýn zorluðu ve uzun araþtýrmalarý gerektirmesi nedeniyle konu kýsaca irdelenmeye çalýþýlacaktýr.

A- Yehova Þahitlerinin Tarihî ve Teolojik Arka Planý

1- Hz. Ýsa’nýn Ýlahi Tabiatý Meselesi ve Teslis Akidesi

Hýristiyanlýkta Hz. Ýsa’nýn ilahi tabiatý meselesi söz konusu edilince, ister istemez tanrýnýn mahiyeti, Kutsal Ruh ve Teslis Ýnancý da gündeme gelir. Yehova Þahitlerini teslisi savunan Hýristiyanlardan ayýran en bariz özellik, teslis inancýný reddetmeleridir. Onlara göre “Hýristiyanlýktaki teslis nazariyesi; tanrýyý bir ve ayný mahiyette üç esrarengiz þey ya da þahsiyet olarak tasvir etmek Kitab-ý Mukaddeste var olan bir öðreti deðildir. Mesela Isaiah 40:25, 45:5, 46:9; Psalm 83:18. John 5:19, 6:38, 7:16”.[1] Onlar, eðer insanlarýn bir teslis düþüncesi ön fikrine sahip olmaksýzýn Kitab-ý Mukaddesi (Tevrat ve Ýncili) baþtan sona okusalar hiç bir þekilde böyle bir düþünceye ulaþmayacaklarýný ileri sürerler.[2] Bu baðlamda mesele þudur: Þayet teslis bir Kitab-ý Mukaddes öðretisi deðilse bu düþünce nasýl oldu da Hýristiyanlýk’ta bir doktrin halini aldý? Yehova Þahitlerinin bu soruya verdikleri cevaba Hýristiyanlýk tarihindeki süreç de destek olmaktadýr. Çünkü Yehova Þahitlerinin de vurguladýðý gibi, yaygýn kanaatin aksine, teslis nazariyesi 325 tarihinde toplanan Ýznik konsülünde dahi ortada yoktu. Ýznik konsülü sadece, daha sonra ifade edilen teslis inancýna alt yapý oluþturdu. Konsül Hz. Ýsa’nýn tanrý ve tanrýyla ayný mahiyete sahip olduðunu resmen ifade etmiþtir. Bu konsülde teslis'in (üçlü tanrý anlayýþý) üçüncü þahsý olarak Kutsal Ruh’tan kimse bahsetmemiþtir. Daha sonra 381 yýlýnda toplanan Ýstanbul konsülünde Kutsal Ruh, Baba ve Oðul ile ayný seviyeye yerleþtirilmiþ; ancak açýkça tanrý olarak tasvir edilmemiþ; "fakat Rab, Baba'dan çýkan hayat bahþeden, kendisine ibadet olunan ve Baba ve Oðulla birlikte takdis edilen olarak nitelendirilmiþtir".[3]

Yukarýdaki düþünceleriyle Yehova Þahitlerinin tanrý inancý bakýmýndan, Arianism ve Unitarianism bir yana, Selefi Hýristiyanlýða baðlý olduklarý görülür. Buna raðmen Hýristiyanlar arasýnda önemli sayýlan mezhep ve gruplar Yehova Þahitlerinin Hýristiyan olmadýklarýný ileri sürerler. Bunlarýn gerekçeleri ise; Yehova Þahitlerinin Tanrýnýn insan þeklinde cisimleþmiþ oðul ve Kutsal Ruhun da ayný özde, tanrýya eþit tanrý olmadýðýný kabul etmeleri, “Yehova Þahitlerinin Kutsal Metinleri tahrif ettikleri ve Hýristiyan geleneðine uygun düzenli bir dini hayatlarý olmadýðýný ileri sürmeleri, ayrýca Yehova Þahitlerinin kendi teþkilatlarýndan olmayanlarla iliþkilerini kestikleri ve bir çeþit fikir hýrsýzlýðý mahsulü olan teþkilatlarý bünyesinde bocalayýp durduklarý”[4] hususlarýndaki iddialarýdýr. Bu deðerlendirmenin karþýsýndaki görüþe göre ise, yukarýda belirtilen hususlarýn gerçekten Yehova Þahitlerinin Hýristiyan sayýlamayacaklarý konusunda yeterli olup olmadýðý münakaþa götürür. Çünkü Yehova Þahitlerinin birçok inancý, kökten (fundamentalist) Hýristiyanlýkla benzerdir. Mesela Kitab-ý Mukaddesin masumiyetine, Hz. Meryem’in bakire olarak doðurduðuna, Hz Ýsa’nýn insanlýðýn geçmiþ ve geleceði için hayatýný feda eden bir kurban olduðuna inanýrlar. Boþanma, homoseksüellik, evlilik öncesi cinsel iliþki ve kürtaja karþýdýrlar. Þeytanýn gücüne inanýrlar. Bu benzerliðe raðmen Yehova Þahitleri aþaðýdaki hususlarda kökten (fundamantalist) Hýristiyanlýktan ayrýlýrlar; ancak bir kýsým selefi ve unitarianist yada Ariyan hýristiyanla benzerlik arzederler: Yehova Þahitleri teslise inanmazlar; bunun yerine güçlü bir þekilde tek tanrýcýlýðý savunurlar. Bu tek tanrý Kadir-i Mutlak Yehova’dýr. Hz. Ýsa Tanrýnýn yaratýlmýþ oðludur. Ýsa Mesih’in ilk insanýn yaratýlmasýndan önce bir melek olarak (Archengel Michael) varolduðuna; daha sonra onun insan þekline büründüðüne; ancak doðuþtan günahsýz ve hayatý boyunca da öyle kaldýðýna inanýrlar. Çarmýha gerildikten sonra Ýsa Mesih öldü; ancak maddi varlýk olarak deðil de, yüce manevi bir varlýk olarak görünmeyen bir þekilde tekrar dirildi. Kutsal Ruh ise baþka bir þeyin parçasý deðil; fakat basitçe tanrýnýn dünya ile iletiþim yöntemidir[5]. Dördüncü yüzyýlda inþa edilen teslis nazariyesinde Kutsal Ruh’a biçilen tanrýlýk rolü ve bir þahsiyete sahip olduðu inancý bir tarafa býrakýlýrsa, Yehova Þahitlerinin Kutsal Ruh hakkýndaki inançlarýnýn da diðer Hýristiyan akýmlarla benzerlik arz ettiði görülür.

Yehova Þahitlerinin tanrý inancý; dördüncü yüzyýl Hýristiyanlýðýnda ortaya çýkan ve Hz. Ýsa ile Kutsal Ruha Mutlak Yaratýcý Tanrý ile eþdeðer atfeden “bir özde üç þahsiyet” anlayýþýyla baðdaþmaz. Bu nedenle Yehova Þahitlerinin tek Tanrý anlayýþý bakýmýndan Yahudilerle benzerliði olsa da, Hz. Ýsa’ya atfettikleri kimlik teolojik baðlamda onlarý Yahudilikten koparýr. Bu Ýslam’ýn aþýrý þiî yorum kaynaðýndan ortaya çýkan Bahailiðin Hýristiyanlýktan unsurlar taþýmasý gibidir. Dolayýsý ile Yehova Þahitlerinin tanrý inancý konusundaki teolojik temelleri Yahudilikten ziyade Kitab-ý Mukaddes yorumlarýna ve ilk dönem Hýristiyanlýk ilahiyat anlayýþýna dayanýr. Binaenaleyh teolojik görüþ açýsýndan Yehova Þahitlerinin Hýristiyan olmadýklarýný iddia etmek pek tutarlý görünmemektedir. Üstelik Yehova Þahitleri kendilerinin gerçek Hýristiyan olduklarýný, diðerlerinin hata içerisinde olduðunu vurgularlar ve þöyle derler: “Tanrý hakkýnda Kitab-ý Mukaddesin öðretisi ve onun hedefleri açýk, anlaþýlmasý kolay ve makuldür; fakat Hýristiyanlýkta kiliselerin öðretileri böyle deðildir; daha kötüsü Kitab-ý Mukaddese aykýrýdýr. Hýristiyanlýk aleminin Trinity (teslis) nazariyesi, Tanrýyý bir Tanrýda üç esrarengiz þey olarak tasvir eder; fakat bu öðreti Kýtab-ý Mukaddeste bulunmamaktadýr.”[6] Bu baðlamda Yehova Þahitleri’nin Tanrý anlayýþýyla ilgili olarak Prof. Dr. Hikmet Tanyu’nun “Yehova Þahitleri de kendilerine göre yorumlanmýþ bir üçlemeyi (Yehova-Oðul-Kutsal Ruh) kabul ediyorlar”[7] tespiti, oðul ve kutsal ruhun tanrý olduðu yada tanrýyla ayni mahiyete sahip olduklarý; Baba'ya eþit ve Kadir-i Mutlak olduklarý anlamýna gelmez; fakat Oðul ve Kutsal Ruhun ayrý ve mühim bir deðer ifade ettikleri anlamýna gelir.

Ýþaret edildiði gibi “Teslis Ýnancý”, “Ýsâ’dan birkaç asýr sonra ortaya çýkmýþ ve Arius (m.250-336) ile onun taraftarlarýnýn “vahdaniyetçilik” (Allah’ýn birliði) lehinde gösterdikleri uzun ve pek büyük direniþlere ve mücadelelere raðmen bu akide, Hýristiyanlar arasýnda kabule deðer görülmüþtür”.[8] Ýlginç olan þudur ki Arius’un fikirlerinin kabul edilmemesi, karþý görüþteki Hýristiyanlarýn Tanrýnýn birliði konusunda gösterdikleri hassasiyet ve putperestliði reddetmeleri nedeniyledir. Hýristiyan olmayan için bu durum garip karþýlanabilir. Ancak Arius ile ayný dönem de yaþamýþ olan Hýristiyan Ýlahiyatçý Athanasius (296-373)’un, Arius’un görüþlerini niçin reddettiðine bakýlýnca mesele daha iyi anlaþýlmaktadýr. Athanasius þöyle bir mantýk yürütür: “Arius’un tartýþtýðý gibi Ýsa Mesih gerçekten bir tanrý olmasaydý, (bunu) bir dizi yýkýcý unsurlar da takip etmiþ olurdu: Ýlk olarak, Tanrý’nýn insanlýðý kurtarmasý mümkün olmazdý. Çünkü bir yaratýk bir diðer yaratýðý kurtaramaz. Ýkinci olarak da, Hýristiyanlar düzenli olarak Ýsa Mesih’e ibadet ve dua ettikleri için hýristiyan kilisenin puta tapýcýlýktan suçlu olmasý gerekirdi. Çünkü “putçuluk” insan yapýmý bir þeye yada bir varlýða ibadet etmektir diye tanýmlanabilir. Bunun da sonucu putlara tapmak olur. Bu ve benzeri tartýþmalar nedeniyle Ýsa’nýn yaratýlmýþ olduðu fikri reddedildi.[9]

Buna raðmen Arius ve düþüncelerinin, hýristiyanlýðýn bünyesinde vahdani-yetçiliðin bir damarý olarak her zaman varlýðýný koruduðu görülür. Buna baðlý olarak ortaya çýkan mezhepler ve Yehova Þahitlerinin Hz. Ýsa’nýn mahiyeti ve Kitab-ý Mukaddes hakkýndaki görüþlerini Arius ve Origen (m.185-254) gibi hýristiyan ilahiyatçýlara dayandýrmak mümkündür. “Yehova þahitlerinin Hýristiyanlýk anlayýþlarý da ayný zamanda Arianism’ýndeki (anlayýþýn) bir þeklidir; Yehova Þahitleri Arius’e kendi teþkilatlarýnýn kurucusu Charles Taze Russell’in bir habercisi olarak deðer verirler.”[10] Arius ve Aryanizm'in düþünceleri de doðu Hýristiyan düþüncesinin geliþimini saðlayan Origen'e dayanýr. Origen'in Hýristiyanlýða katkýsý iki genel alanda görülür: Kitab-ý Mukaddes'in tefsiri hususunda; Origen metnin görünürdeki anlamýnýn onun daha derin manevi anlamýndan ayrý olduðunu tartýþarak mecazi tefsir anlayýþýný geliþtirdi. Hýristiyanlýk alanýnda; Origen Baba'nýn tam tekmil ilahi tabiatýyla oðlun daha az ilahi tabiatý arasýný ayýrmak suretiyle bir gelenek inþa etti.[11] Bu gelenek “7. yüzyýlýn sonuna kadar Kuzey Avrupa kabileleri arasýnda Aryanizm (adý altýnda) hayatiyetine devam etmiþtir. Çaðýmýzda bir kýsým vahdaniyetçiler (unitarians) Hz. Ýsa’yý ne saf bir insan tabiatýna sahip varlýk konuma düþürmek ne de Baba ile ayný bir ilahi tabiatý ona atfetmek hususunda isteksiz olmalarý hasebiyle tam olmasa da Arian (Ariyuscu) sayýlýrlar.[12] Bugün dahi Hýristiyanlar arasýnda, aralarýnda doðrudan bir baðlantý olmasa da, Arius’un vahdaniyetçi görüþlerini kabul edenler vardýr. Bunlar Hýristiyanlýðýn bünyesinde Unitarianism (vahdaniyetçilik) ayrý bir mezhep oluþturmaktadýrlar. Michael Servetus (1511-1553), Paolo Socianus (1539-1604) ve 17. yüzyýl Ýngiliz vahdaniyetçiliðinin (Unitarianism) babasý diye nitelendirilen John Biddle (1615-1662) bu akýmýn önemli ilahiyatçýlarý arasýnda yer alýr.[13]

Sonuç olarak Yehova Þahitleri Katolik, Protestan ve Ortodoks Hýristiyan-larýn tanrý anlayýþlarýný benimsemezler; Yehova Þahitlerinin tanrý anlayýþý, Selefi Hýristiyanlýk, Unitarianizm ve Aryanizm ile paralellik arz eder. Bununla beraber onlar, yukarýda iþaret ettiðimiz büyük Hýristiyan Ýlahiyatçý Origen’de temel bulan iki hususta, yani; Hz. Ýsa'nýn ilahi tabiatý meselesi ve Kutsal Metinlerin mecazi yorumu konularýnda Katolik, Ortodoks ve Protestan mezheplerin tepkisini çekmiþ, bu iki neden ve baþka görüþleri sebebiyle Yehova Þahitlerinin Hýristiyan olmadýklarý ileri sürülmüþtür.

2-Mesih Ýnancý ve Hz. Ýsa’nýn Tekrar Dönüþü

Yahudilik gibi uzun soluklu bekleyiþlerin mahkumu olan Hýristiyanlýk bünyesinde en büyük hayal kýrýklýðýný Hz. Ýsa’nýn tekrar dönüþü (resurrection) konusunda Yehova Þahitleri yaþadý. Yeryüzünde Tanrý’nýn krallýðýný gerçekleþ-tirecek bir Mesih'in geleceði inancý ve beklentisi Yahudi peygamberlik geleneðinde baþtan beri canlýlýðýný sürekli korudu. Yahudilikte peygamberlik ve peygamberlik sonrasý dönemde peygamberliðin, Mesih inancýyla irtibatlý olduðu ve bu anlayýþýn Hýristiyanlar tarafýndan tevarüs edildiði görülür.

Ýsrail’de peygamberlik faaliyetinin son temsilcileri Haggai, Zekariyya ve gölge þahsiyet Malaki idi. Sürgün sonrasý dönemde Malaki’den sonra "peygamberlik ruhu'nun" Yahudiler arasýndaki faaliyeti sona erdi. Çünkü "peygamberlik ruhu’nu" taþýmaya layýk bir insan yoktu. Bu görüþ Yahudi Mezheplerinin çoðu tarafýndan kabul edildi. Buna raðmen ayný zamanda Rabbiler (Yahudi din alimleri) tarafýndan peygamberliðin bir aks-ý sedasýnýn (the bat qal=semavi bir ses) ve nübüvvetten bir cüz olarak rüyanýn devam etmekte olduðu kabul edildi. Bu peygamberlik sonrasý dönemde peygamberle iletiþimin devamýný saðlamanýn bir yöntemi idi. Bu demektir ki Yahudi geleneðinde peygamberlik tamamen sona ermedi, fakat baþka bir þekle büründü. Hz. Yahya (John the Baptist) ve Hz. Ýsa zamanýnda "peygamberliðin ruhu" fikri "Kutsal Ruh" düþüncesiyle yer deðiþtirdi. Hz. Yahya Ýsrailî peygamberliðin yeniden doðuþu yada mümasil bir þekilde Hýristiyanlýktaki peygamberliðin baþlangýcý olarak kabul edilmesine raðmen, O kendisini peygamber olarak takdim etmedi; Mesih’in habercisi ve Hz. Ýsa’nýn vaftizcisi olarak ilan etti. Hz. Yahya ortamý Ýsa için hazýrladý ve Mesih’in geleceði fikrini güçlendirdi. Hz Yahya kasten kendisini peygamber olarak nitelendirmez, fakat basitçe Mesih’in habercisi olarak nitelendirir; ancak bu anlayýþýn Hz. Yahya’nýn rolünün önemini küçültmek için yapýlan bir Hýristiyan yorum[14] olduðu göz ardý edilmemelidir.

Yahudiler Hz. Ýsa’nýn beklenen Mesih olduðu fikrine hiçbir zaman itibar etmediler ve peygamberliðin Ýsrail’e geri döneceði zamaný beklediler. Bu dönüþ de “mesihlik çaðý”nda olacaktýr. O vakit, Mesihlik zamanlarýnýn geldiðine dair bir iþaret ortaya çýkmýþ olacaktýr. Ýlk Hýristiyanlar bu anlayýþýn farkýnda idiler. Onlar Mesih’in Ýsa’nýn þahsýnda gelmiþ olduðuna inanýyorlardý. Bu nedenle onlarýn peygamberliðin dönüþünü beklemeleri mantýklý olmalýydý. Acts (Elçilerin Ýþleri) kitabýnýn ilk bölümlerinde kaydedildiði gibi Hýristiyan inancýna göre peygamberlik Ýsa’nýn çarmýha gerilmesinden yedi hafta kadar bir zaman sonra dramatik (karmaþýk) bir yolla ortaya çýktý.[15] Buna paralel olarak Hýristiyanlýktaki Mesih’in dönüþü beklentisi Hz. Ýsa’nýn çarmýha gerilmesinin akabinde Onun havarileriyle baþladý. Gerçekte Ýsa’nýn ikinci dönüþünün gerçekleþeceðine dair Ýncillerde açýk bir kanýt yoktur. Ýnciller daha ziyade Hz. Ýsa’nýn mesihliðini kanýtlayan belgelerdir; ikinci dönüþünü deðil. Beklenen Mesih zaten Hz. Ýsa’nýn kendisi idi. Hz. Ýsa ayný zamanda peygamberlik yapmýþ olmasýna raðmen O’nun görevi ve icra ettiði faaliyet peygamberliðin ötesinde idi. Bu bakýmdan o günün Hýristiyanlarý için Mesih’in deðil; ama peygamberliðin dönüþünü beklemek daha makul ve gerçekçi görülmektedir. Çünkü Hz. Ýsa kendisi dünyadan ayrýlmadan önce, öðrencilerine "tesellici" yada destek olsun diye kutsal ruhu göndereceðine dair söz vermiþti. Yuhanna (John) incilinde belirtildiði gibi Hz. Ýsa þöyle demiþti: “Baba’dan isteyeceðim ve O ebediyen sizinle olsun diye size baþka bir müdafi (yardýmcý, tesellici/ Advocate, comforter, counselor=paraklete) verecek. Bu hakikatin ruhudur” (14:16-17). Ýncil'in bu ayetleri ve daha birçoklarýndan hareketle Hýristiyan peygamberliðin, ruhun eskatolojik bir gücü olarak, herhangi bir hýristiyan için mümkün olabileceðini Hýristiyan ilahiyatçýlar ortaya koymaktadýr.[16]

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Meseleye Kur’an-ý Kerim açýsýndan bakýldýðýnda peygamberliðin ve ilahi vahyin Hz. Muhammed ile sona erdiði görülür. Bu baðlamda Kur’an-ý Kerim beklenen Mesih’in Meryem oðlu Ýsa’nýn kendisi olduðunu da belirterek Mehdi ve Mesih beklentilerinin önünü kapatmýþtýr. Ayný zamanda Kur’an Hz. Ýsa’yý Allah’ýn Resulü, Meryem’e ulaþtýrdýðý kelimesi ve Allah’tan bir ruh olarak nitelendirir (Nisa, 4/171). Muhammed Hamidullah bu hususu þöyle tasvir eder: “Kur’an-ý Kerim, (mesela Hýristiyan’lar arasýnda) kullanýlmakta olan yürürlükteki terimleri kullanmaya müsaadekâr davranmaktadýr; ancak o bu terimlere saf ve katýksýz vahdaniyete uygun bir biçimde yeni bir mâna, yeni bir anlayýþ ve mefhûm vermektedir”.[17] Kur’an’ýn Hýristiyanlara karþý bu yakýn tavrýna raðmen daha sonraki Hýristiyanlar Hz. Ýsa’nýn ayný zamanda Hz. Muhammed’in habercisi olduðu fikrine hiç itibar etmediler. Yahudilerin Hz. Ýsa’yý reddetmeleri gibi Hýristiyanlar da Hz. Muhammed’i; en azýndan Onun evrensel bir peygamber olduðunu reddettiler. Kur’anî görüþ açýsýndan Hz. Ýsa Yahudilerin beklediði peygamber, ayný zamanda da Hz. Muhammed’in peygamberliðinin habercisi ve müjdecisidir (Kur’an-ý Kerim: 3/49, 61/6). Hýristiyanlarýn Hz. Muhammed'in peygamberliðini reddetmeleri; peygamberliði içselleþtirmelerinin ve kiliseyle birlikte kurumsallaþtýrmalarýnýn bir sonucuydu. Bununla beraber Hýristiyanlar arsýnda peygamberlik konusunda esnek davranan ve farklý beklentilere daha açýk olanlarýn bulunduðunu da söylemek mümkündür. Nitekim Ýbn Teymiyye’nin el-Cevap es-Sahîh li-men beddele dîne’l Mesîh adlý eserinde tartýþtýðý gibi o dönemdeki Hýristiyanlarýn bir kýsmý, özellikle Doðu Kilisesi mensuplarý, Hz. Muhammed’in peygamberliðine itiraz etmiyordu; fakat Onun sadece Araplara gönderilmiþ bir peygamber olduðunu iddia ediyorlardý. Bununla birlikte Hýristiyanlar arsýnda günümüzde Hz. Muhammed’in bir peygamber olduðunu ve Kur’an’ýn Hz. Muhammed’e Allah tarafýndan vahyedildiðini kabul eden hýristiyanlar da vardýr. Bunlarýn arasýnda en çarpýcý örnek ömrünü Ýslam ilimlerinin ve Hz. Muhammed’in hayatýný araþtýrmaya vakfeden Montgomery Watt’týr.[18]

Hz. Ýsa söz konusu olunca Hýristiyanlar ile Müslümanlar arasýndaki temel farklýlýklardan bir tanesi de Hz. Ýsa’nýn çarmýha gerilme meselesidir. “Hýristiyanlarýn inanýþýna göre Ýsâ ‘çarmýha gerilip’ idam edildikten sonra göðe çýkmýþtýr ve ‘hem canlýlara hem de ölülere hesap sormak’ üzere tekrar yer yüzüne inecektir. Kur’an-ý Kerim ise Allah’ýn onu kendisine yükselttiðini (urûc) kabul edip açýklamakla beraber, onun yeniden yeryüzüne ineceðinden bahsetmez (Nisa,4/156-7). Fakat Hadiste mesele ele alýnmaktadýr (Muslim,52, No:110,116).”[19] Kur’an’da “çarmýh”tan söz edilmemesini Montgomery Watt þöyle açýklar: “Yeni tarih yazýmý ölçülerine göre Hz. Ýsa’nýn çarmýha gerilmesi-denebilirse-Hz. Muhammed’in 610 yýlý dolaylarýnda Mekke’de Ýslam Dinini teblið etmesi olgusu kadar kesin, geçmiþ tarihin en þüphe götürmez olaylarýndan biridir... Çarmýha gerilme olayý, her ne kadar Kur’an tarafýndan yalanlanýyor görünse de, (4/157-9) ayetlere tarafsýz gözle bakýldýðýnda bu durum, genel olarak müslümanlarca sanýldýðý kadar kesin deðildir. Bu ayet onu Yahudilerin ‘öldürmediðini, çarmýha germediðini’ söylüyor ki bu, yargýlanmasý Yahudi mahkemesinde yapýlmasýna raðmen, çarmýha germe iþini yapanlarýn Yahudiler deðil de Romalýlar olduðu anlamýnda doðru olmaktadýr”.[20] Watt’ýn çarmýh hadisesinin kesinliði hakkýndaki bu açýklamasýna küçük ama önemli bir ayrýntý da Yehova Þahitlerinden gelir: Hýristiyanlýðýn geleneksel simgesi haç’ý pagan (çoktanrýcý) kaynaklý olduðu için reddeden Yehova Þahitleri Hz. Ýsa’nýn haç’ta deðil, düzgün bir odun deðnekte çarmýha gerildiðine inanýrlar (Elçilerin Ýþleri 5:30, Galatyalýlar 3:13).[21]

Hz. Ýsa’nýn, kendileri hayatta iken döneceðini bekleyen havarileri bu dönüþ gerçekleþmeyince, dönüþün ertelendiðine kani oldular; ancak o beklenen an gelinceye kadar da Hýristiyan cemaate manevi destekçi olarak Rab tarafýndan Kutsal Ruh gönderildi. Bununla birlikte Hýristiyanlýkta Kutsal Ruh yoluyla peygamberlik icracý, kurumsal bir otorite olarak geri döndü. Böylece Hýristiyanlýk, Ýsrailî peygamberlik geleneðine kapýlarýný tamamen açmasýna raðmen, öte taraftan peygamberliði içselleþtirdi ve farklý açýlýmlara kapýlarýný tamamen kapattý. Buna karþýlýk Yahudi geleneðinden kopya ettiði Mesih inancýyla Ýsa’nýn tekrar dönüþü düþüncesini sürekli sýcak tuttu. Ýþte bu altyapýda Yehova Þahitlerini temayüz ettiren düþünce Hz. Ýsa’nýn tekrar dönüþü fikri üzerinde odaklaþmalarýydý. Ancak onlar Kilise þahsýnda kurumsallaþtýrýlan peygamberliði kendi bünyelerine taþýdýlar. Yehova Þahitleri ortaya çýkýþlarýný Kutsal Kitap peygamberliklerinin bir gerçekleþmesi olarak görürler ve kendilerini de efendisinin malý üzerinde yetkili köle olarak adlandýrýrlar (Matta: 24: 45-47) Malaki 4:5’de geleceði vaat edilen Ýlya (Elijah) peygamberin bizzat Cemiyetin kendisi olduðunu belirtirler.[22]

Böylece peygamberlik Yehova Þahitleri bünyesinde de geri dönmüþ oldu. Öte taraftan Hz. Ýsa’ya inananlarýn ona besledikleri sevgi ve atfettikleri kutsallýk, onun, aralarýndan bedenen ayrýlmýþ olsa bile manen ve ruhen ayrýlmýþ olamayacaðý ve bir gün geri döneceði inancýna dönüþtü. Merhum Yaþar Kutluay’ýn belirttiði gibi “Yahudilikteki ‘Mesih’e intizar inancý’, Hýristiyanlýk’ta ‘Ýsa’nýn rucu’u’ inancýna çevrilmiþtir”.[23] Bu konuda, Hebrew, Yahudilik ve Kitab-ý Mukaddes çalýþmalarýnda öðretim görevlisi olan Profesör Sawyer þu tespiti yapar: “Hýristiyanlar için Mesih’in geliþi hakkýndaki peygamberi bulgular (önceden tahminler) Hz. Ýsa’nýn þahsiyetinde gerçekleþtiði için Ýncil otoriteleri Ýsa Mesih’in tekrar dönüþünü ve dünyanýn sonunu peygamberler (Eski Ahit’in peygamberlik kitaplarý) den ziyade Matta 24-5, Markos 13, Luka 21, I.Selanikliler 4:13-18 ve diðer apokaliptik metinler gibi Ýncil pasajlarýnda ve Paul’da araþtýrýldý. (Oysa) bunlar Danial (7:13), Joel (2:10-11), Zephaniah (1.15), Zecheriah (9:14) gibi peygamberlik kitaplarýna baðýmlýdýr”.[24] Mesela Danial Kitabýndaki tarihler ve rakamlar genelde Mesih’in ne zaman döneceðini tespit için kullanýldý. Hýristiyan Adventist Mezhebinin kurucusu William Miller’in (1782-1849) ikinci dönüþün 1843-4 yýllarýnda olacaðýný tespiti ve bugün Yehova Þahitleri olarak bilinen mezhebin (sect) kurucusu J.T. Russel ikinci geliþin 1874’de gerçekleþeceðini ve dünyanýn sonunun 1914 olduðunu hesap etmesi gibi.[25] Öte taraftan Yehova Þahitlerine benzer þekilde Ýslam’ýn aþýrý Þia yorumlu atmosferinde doðan Bahailiðin kurucusu Bahaullah, Kutsal Kitabýn birçok ayetini yorumlayarak “ben Ýsa Mesih’in ikinci geliþiyim” diyordu.[26] Fundamantalist Hýristiyanlar ise bu iddialarý “Ýsa Mesih’in ikinci geliþinin yaklaþtýðýna iþaret eden olmasý gereken olaylar” diye yorumluyorlardý.[27] Burada iþaret edilmesi gereken bir husus da Russel’ýn Miller ve Adventistlerle olan iliþkisidir. Bu hususa aþaðýdaki bölümde yer verilecektir. Ancak Sawyer’ýn Yehova Þahitleri teþkilatý hakkýnda sect (mezhep, hizip) tabirini kullanmasý dikkat çekicidir.[28]

Sonuç olarak Hz. Ýsa’nýn çarmýha gerilip, göðe yükseltilmesinden sonra Kutsal Ruh aracýlýðý ile peygamberlik Hz. Ýsa’nýn havarileri þahsýnda geri döndü. Ancak mesele bununla sýnýrlý kalmadý; kilisenin müesseseleþmesiyle peygamberlik ve peygamberî otorite, yine Kutsal Ruh yoluyla kilise bünyesinde icracý güç oldu. Ayný zamanda Kutsal Ruh yoluyla takdis edilmiþ her kilise üyesi ve hýristiyan fert peygamberliðin kendisinde ortaya çýkabileceði potansiyel bir güce sahipti. Buna bir de Mesih’in tekrar döneceði fikri eklenince Yehova Þahitleri ve benzerleri gibi hýristiyan gruplarýn farklý yorumlarla ortaya çýkmasý kaçýnýlmaz oldu. Bu anlayýþ daha bir çok peygamberlik iddiasýnda bulunanlarýn ortaya çýkmasýna sebebiyet verdi. Havariler hayal kýrýklýðýný farklý yorumlarla telafi cihetine gittiler. Ancak Mesih’in ikinci dönüþ fikri hiçbir zaman canlýlýðýný yitirmedi. Mesih’in dönüþü beklentisinde en büyük hayal kýrýklýðýný Yehova Þahitleri yaþadý. Yehova Þahitlerinin bu hayal kýrýklýðýnýn nedeni ise bu teþkilatýn kurucusu olarak kabul edilen Charles Taze Russel’in Ýsa Mesih’in dönüþü hakkýnda vermiþ olduðu kesin tarihlerdir. Bu tarihler konusunda hüsran ve hayal kýrýklýðý yaþanýnca aþina olduklarý mecazi yorum onlarýn imdadýna yetiþti: Hz. Ýsa'nýn dönüþü bedenen deðil ama manen olacaktýr. O 1914 tarihinde döndü ve tanrýnýn krallýðýný ilan etti.

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

B- Yehova Þahitlerinin Teþkilatlanmasý ve Temel Ýnançlarý

1- Charles Taze Russell ve Yehova Þahitleri

Yehova Þahitlerinin teþkilatlanmasýnda yada kurulmasýnda asýl rol sanýldýðý gibi C. T. Russel (1852-1916)'ýn deðil, fakat J. F. Rutherford (1869-1942)’undur. 16 Þubat 1852’de Amerika’nýn Pittsburgh (Pensylvania) eyaletinde doðan C.T. Russell, Protestanlýðýn bir kolu olan Presbiteryan kilisesine baðlý ebeveyninden ilk dini bilgi ve inançlarýný alýr. Okul hayatý uzun sürmez; daha ziyade evde özel öðretmenler nezaretinde eðitim görür. Russel 9 yaþýnda iken annesini kaybeder. Annesinin ani ölümünün onun üzerinde býraktýðý etkiyle hayatýn anlamý ve insanýn geleceði hakkýnda sorular sorar. 11 yaþýnda iken babasýnýn manifatura maðazasýnda çalýþmaya baþlar ve daha bu yaþlarda iken Kýtab-ý Mukaddes araþtýrmalarýna ilgi duyar. Cehennem düþüncesinden oldukça etkilenmiþtir. Bunun üzerine ilk gençlik yýllarýnda cehennemden kurtuluþ için tövbe çaðrýlarý yapar. Baðlý bulunduðu kilisenin cehennem ve önceden seçilmiþlik gibi inançlarýndan þüphe duyar. Sonuçta Presbiteryan kilisesinden daha liberal gördüðü Kongregasyonalist bir kiliseye yönelir.[29] 20 yaþýnda iken ebedi cehennem fikrini Tanrýnýn maðfiretiyle baðdaþtýramadýðý için hem Presbiteryan hem de Kongregasyonalist kiliseyi terkeder. Þans eseri bir grup Adventistle karþýlaþýncaya kadar þüphelerinden kurtulabilmiþ deðildir. Adventistler onu, tanrýnýn kurtuluþ planý ve özellikle de dünyanýn sonuyla ilgili planýn Kitab-ý Mukaddeste buluna bileceði fikriyle tanýþtýrýr. [30]

Ýkinci Adventist vaizlerden biri olan Joness Wendell, Russell’a bir cehennem olmadýðý fikrini aþýlamýþ, onu þüphe ve korkulardan kurtarmýþ ve kararlý bir þekilde dini faaliyetlere yöneltmiþtir.[31] Russell, özel öðretmenler yardýmýyla Kitab-ý Mukaddes çalýþmak için Hebrew ve Yunanca sözlükleri kullanmaya muvaffak olur. Kutsal Metinler onu Pittsburgh’daki manifatura maðazasýnda olduðundan daha çok cezp etmiþtir. Bunun üzerine o, 1872’de kendisinin ilk Kitab-ý Mukaddes okulunu oluþturmak için iþ dünyasýný terk eder. Russell, karmaþýk Kitab-ý Mukaddes hesaplamalarýna dayanarak (apokaliptik hesaplamalara göre) 1877’de Hz. Ýsa’nýn görünmez bir þekilde 1874’de dönmüþ olduðunu ilan eder. 1914’de kapitalizm ve sosyalizm yada komünizm arasýnda takip eden savaþla insanýn hükümranlýðýnýn sona ermiþ olacaðýný; bundan böyle Mesih aracýlýðýyla yeryüzünde tanrýnýn krallýðýnýn hüküm süreceðini beyan eder.[32]

Russell 1879 Watchtower (Tarassut Kulesi) dergisinin ilk sayýsýný çýkardý. 1884 Tarassut Kulesi ve Kutsal Kitabýn Takipçileri Cemiyeti (Watch Tower Bible and Tract Society) ni kurar ve kendisi de baþkan seçilir. Onun özellikle yedi ciltlik Kutsal Kitap araþtýrmalarý (Studies in the Scriptures) dikkat çeker. Kendi kitap ve kitapçýklarýnýn 35 dilde basýlan nüshalarý ve haftalýk vaazlarýnýn 2000 gazetede yayýnlanmasýyla matbu neþriyatý 16 milyonluk bir dolaþým aðýna ulaþýr.[33] Böylece Cemiyet özellikle matbuat yoluyla Amerika, Kanada ve Avrupa’da yayýlmaya baþlar. 1909’da uluslar arasý bir örgüt haline gelirler ve merkezlerini New York’ta, Brooklyn’e taþýrlar. 1916’da Russell, yerine Joseph Franklin Rutherford’u (1869-1942) halef býrakarak ölür.

Russell'ýn apokaliptik düþüncelerinin oluþmasý ve geliþmesinde Kutsal Kitap Peygamberlikleri ile birlikte, Mesih'in ikinci geliþi konusunda Adventistlerin verdiði kesin tarihler de etkili olmuþtur.[34] Russell ve Yehova Þahitlerinin teþkilat olarak en fazla hayal kýrýklýðý yaþadýklarý ve tutarsýz olduklarý husus Ýsa Mesih’ýn dönüþü konusunda verdikleri tarihler ve buna baðlý olarak yanýlgýlar hakkýnda yapýlan mecazi yorumlardýr. Yehova Þahitlerinin bu yanýlgýlarý, zaman zaman teþkilatlarý bünyesinde çözülmeye ve zayýflamaya yol açmýþ olsa da hayatiyetlerini sürdürmeye ve yeni yeni askatolojik düþünceler üretmeye muvaffak olmuþlardýr. J. F. Rutherford 1920 yýlýnda yayýnladýðý "Þimdi Yaþayan Milyonlarca Ýnsan Asla Ölmeyecektir" baþlýklý kitabýnda "Yahudi Siyonistçiliðini övüyor ve ayný zamanda 1925 yýlýnýn dünyanýn sonu, tanrý krallýðýnýn yeryüzünde kuruluþu, Ýbrahim, Ýshak ve Yakup gibi Eski Ahit peygamberlerinin diriliþ tarihi olduðunu ileri sürüyordu."[35] Nihayet Yehova Þahitleri Mesih’in ikinci geliþi konusunda 1925 yýlýnýn 1914 yýlýndan daha açýk bir þekilde Kutsal Kitapta tespit edilmiþ olduðu kanaatine vardýlar; ancak bu tarihte de coþkulu beklentilerinin yeri hayal kýrýklýklarý ile dolmuþtur. Bunun üzerine Rutherford yeni bir kronoloji hazýrlar ve Mesih'in huzurunun 1874 deðil 1914 olduðunu vurgular. Bu huzur bizatihi geliþ deðil görünmeyen bir þekilde “Semavi Krallýðýn” kurulmasýdýr.

Rutherford teþkilat bünyesinde bir takým deðiþiklikler de yaptý. O öncelikle Yehova’nýn hak tanrý olduðu tespitini tekrarladý ve bu isme þahadet edenlerin tanrýnýn özel seçilmiþ takipçileri olduðunu temyiz etti.1931'de bu Hýristiyan cemaat kendilerini diðer Hýristiyan mezheplerden ayýrtetmek için "Yehova Þahitleri" adýný benimsediler. Bunu da Isaiah 43:10-12’deki ayetlere dayandýrdýlar.[36] Bu ayetler ayný zamanda onlarýn tanrý anlayýþlarýna da temel teþkil etmektedir: "Rab 'siz benim þahitlerimsiniz' diye ilan eder; Ben kimi seçtiysem o benim hizmetçimdir. Böylece beni bilip, bana inanmalýsýn ve benim O olduðumu anlamalýsýn. Benden önce hiçbir tanrý yoktu ve benden baþka da hiçbir tanrý olmayacak. Rab olan sadece benim. Benden baþka hiçbir kurtarýcý da yoktur. Size vahyeden, koruyan ve açýklayan benim; aranýzdaki bazý yabancý tanrýlar deðil. Rab, Tanrý olan benim diye ilan eder."

Rutherford'un faaliyeti sadece kendilerini mevcut kiliselerden temyiz etmekle sýnýrlý kalmadý. Her fýrsatta hükümetlere karþý tavýr aldý; askerlik hizmetini ve bayraðý selamlamayý reddetti. Bu tavýrlarý nedeniyle 1933-45 yýllarýnda Almanya'da, özellikle Hitler döneminde aðýr baskýlara maruz kaldýlar.[37] Ayný þekilde diðer mihver (itilaf) ve müttefik ülkelerde çalýþmalarý yasaklandý. Ancak Amerika'da kendi inançlarýný anlatma ve yaþama konusunda mahkemeler onlara hak tanýdý. Sömürge dönemi sonrasýnda onlar, milliyetçilik anlayýþlarý teokratik tarassut kulesi fikriyle çeliþen bir grup yeni Afrikalýyla düþmanca iliþkiye girdiler. Sonuçta Russell tarafýndan tasarlanan demokratik cemaat, Rutherford'un önderliðinde Brooklyn merkezinden yönetilen teokratik bir sistemle yer deðiþtirdi.[38]

Rutherford'un koyduðu kurallar O'nun halefi Nathan Homer Knorr (1905-77) tarafýndan devam ettirildi. Knorr New York'da misyonerleri ve yöneticileri eðitmek için Gilead Tarassut Kulesi Kitab-ý Mukaddes Okulunu kurdu. Cemaatin bütün kitap ve makalelerinin anonim olarak basýlmasýný ve Þahitlerin nazik ve saygýlý konuþmalar yapmalarý konusunda eðitilmeleri için bir yetiþkinler eðitim programý oluþturulmasýný emretti. Knorr'un yönetimi altýnda bir grup Yehova Þahidi Kutsal Kitabýn yeni bir tercümesini yaptý.[39] Bu tercüme hakkýnda aþaðýda bilgi verilecektir.

Daha önceki hayal kýrýklýklarýndan bir ders çýkarmayan Yehova Þahitleri yeni bir hamle olarak 1975 yýlýný Armageddon Savaþý'nýn ve bin yýlýn baþlangýcý olarak ilan ettiler. Onlara göre Adem ve Havva M.Ö. 4026 yýlýnda yaratýlmýþtýr. Ýnsanlýk 6000 sene þeytan ve günahýn boyunduruðu altýnda yaþayacaktýr. 1975 yýlýnda bu sure dolmuþ olacaðýndan 7000. yýl Mesih'in bin yýllýk krallýðýnýn yer yüzünde kuruluþu olacaktýr. Bu tarih özellikle N. H. Knorr ve 1992'de ölen dördüncü baþkan Frederic W. Franz tarafýndan ortaya atýldý. Franz'ýn yerine teþkilat baþkanlýðýna Milton G. Henschel seçildi.[40]

Yehova Þahitlerinin 2001 yýlý istatistiklerine göre 235 ülkede 6.117.666 Yehova Þahidi yaþamaktadýr. Türkiye’deki sayýlarý ise 1.621, dir.[41] 2001 yýlýnda yapýlan baþka bir istatistiðe göre Yehova Þahitlerinin artýþý, düzenli ve hýzlý artýþýn olduðu Eski Sovyetler Birliði, birçok Afrika, Güney ve Orta Amerika ülkeleriyle karþýlaþtýrýlýnca, Avrupa ülkelerinin çoðunda, Kuzey Amerika ülkeleri ve Japonya’da sýfýr yada negatiftir. Söz konusu istatistiðin gösterdiði sonuç, Yehova Þahitlerinin sayýsýnýn artýþ gösterdiði ülkeler ekonomik, sosyal ve siyasi istikrarsýzlýðýn olduðu ülkelerdir. Yehova Þahitleri saðlýksýz ve fakir toplumlarda ayný zamanda halkýn bilgi kaynaklarýnýn az ve kýsýtlý olduðu yerlerde baþarýlý olmaktadýr.[42]Yine bu rapora istinaden denebilir ki: Yehova Þahitleri inanç baðlarý zayýf olan, dine ve dini eðitime önem verilmeyen; yaygýn ve örgün eðitimde din eðitimi ve öðretimine yer verilmeyen toplumlarda daha çok yayýlma imkaný bulmaktadýrlar.

2- Yehova Þahitlerinin Temel Ýnançlarý ve Uygulamalarý

Yehova Þahitlerinin inançlarýna yukarýda anlattýklarýmýz içerisinde kýsmen iþaret edildi. Bununla beraber burada onlarýn inanç ve faaliyetlerinin kýsa bir özeti sunulacaktýr:

Teslis (Trinity) inancýný reddederler. Yehova Þahitleri “bir tanrýda üç þahýs (yada þahsiyet) olamayacaðýný” söyler ve bu inançlarýný Kýtab-ý Mukaddesle desteklerler. Baba Jehovah (Yehova) tek gerçek tanrýdýr. Ýsa tanrýnýn oðlu ve tanrýdan çýkan ilk varlýk ve daha sonra insan suretinde görünen bir melekti. Oðul Baba’ya eþit deðildir; Baba ondan daha büyüktür. Kutsal Ruh bir kiþiliðe sahip deðildir; O tanrýnýn faal gücüdür. Yehova Þahitleri Kadir-i Mutlak, göklerin ve yerin yaratýcýsý tanrý Yehova’ya inanýrlar. Onlara göre kainat tanrýnýn mükemmelliðinin bir eseridir ve hiçbir þekilde yok olmayacaktýr; bu dünya bir gün cennete dönüþtürülecek ve Yehova Þahitlerinin ebedi yurdu olacaktýr. [43]

Yehova Þahitleri Ýngilizce’de “the Bible” (Kitab-ý Mukaddes) diye adlandýrýlan Eski Ahit (The Old Testament) ve Yeni Ahit (The New Testament)’i masum (hatasýz) kutsal kitap olarak kabul ederler; yani Kitab-ý Mukaddes tanrýnýn gerçek sözü (vahiy) dür. Yehova Þahitleri, mazisi 1950’li yýllara dayanan Kitab-ý Mukaddes’in, "Kutsal Metinlerin Yeni Dünya Tercümesi" (New World Translation of the Holy Scriptures) diye anonim bir tercümesini çeþitli dillerde yayýnlamýþlardýr; ancak henüz Türkçe'ye tercüme edilmemiþtir. Diðer Hýristiyanlar bu tercümede Hebrew ve Yunanca metinlerin tahrif edildiði iddiasýnda bulunurlar.[44] Buna karþýlýk Yehova Þahitleri de söz konusu çevirilerinin en sahih ve aslýna en uygun çeviri olduðunu iddia ederler.[45]

Þahitler Krallýk Evleri adý verilen kiliselerde toplanýrlar. Suya daldýrmak suretiyle vaftiz yaparlar. Þahsi iliþkilerde güzel ahlak kurallarýna uyma konusunda ýsrarlýdýrlar. Zina sebebi hariç, boþanmayý uygun görmezler. Kutsal Kitaba dayanarak kan nakline karþý çýkaralar.Yehova Þahitleri temel olarak iki çeþit sakramenti (dini ayin) kabul ederler: Vaftiz (Babtism) ve Evharistiya. Vaftiz ayini sorumluluk çaðýna gelen bir imanlýyý günahlardan arýndýrmak maksadýyla tamamen suya daldýrmak suretiyle yapýlýr. Bu hayatý tanrýya adamak anlamýna gelir. Evharistiya ayini ise yýlda bir kez Hz. Ýsa’nýn ölümü hatýrasýna verilen akþam yemeðidir. Ýbadet yerleri Krallýk Evi diye adlandýrdýklar kiliselerdir. Hz. Ýsa’nýn doðum gününü kutlamazlar. Hz. Ýsa doðum gününün kutlanmasýný emretmediðini ölümünün hatýrlanmasýný söylediðini, Hýristiyanlardaki krýstmýst geleneðinin eski batýl dinlerden kalma bir adet olduðunu kabul ederler. Ýlk hýristiyanlarýn da bu adetleri benimsemediklerini savunurlar.[46]

1920 ve 30'lu yýllarda radyo yayýnlarýný yoðun bir þekilde kullanan cemaat 1933 yýlýnda Kýtab-ý Mukaddes derslerini radyo yoluyla iletmek için 403 radyo istasyonuna sahipti. Daha sonra radyo kullanýmý, kasetlere kaydedilmiþ Kutsal Kitap konuþmalarý ve çeþitli dokümanlarla yapýlan ev ziyaretleriyle yer deðiþtirdi. Evlerdeki Kitab-ý Mukaddes çalýþmalarýnda Kitab-ý Mukaddese ilgi duyanlara öncelik verildi.[47]

Yehova Þahitleri her türlü týbbi tedaviyi kabul etmelerine raðmen kan nakline karþýdýrlar. Çünkü Tanrý kaný kutsal kýlmýþtýr. Tanrý ruhun yada hayatýn kanýn içinde olduðunu söylemiþtir. Kan naklinin yasak olduðu gibi kan içeren yiyecekleri de yemek yasaktýr. Kan naklini kabul edenleri cemiyetlerinden atarlar. Ayrýca hayvanlarýn hayatý da kutsaldýr. Bir hýrýstiyan ancak etinden ve diðer ürünlerinden yararlanmak için hayvanlarý öldürebilir. Sýrf zevk için hayvanlarý öldürmek yasaktýr. Kan nakline tedavi maksatlý dahi olsa þiddetle karþý çýkan Yehova Þahitlerinin, Bulgaristan'daki uygulamalarý dikkat çeker. Þöyle ki: Yehova Þahitleri 1998 yýlýnda Bulgaristan tarafýndan resmen tanýnmalarý için Avrupa Konseyine baþ vururlar. Buna karþýlýk, Avrupa Konseyi gözetiminde Yehova Þahitleri için de kan nakli yapýlmasý ve kullanýlmasý konusundaki Bulgar hükümetinin talebini Yehova Þahitleri kabul ettiler. Þimdi Bulgaristan ile sýnýrlý olan bu durumun gelecekte, diðer Yehova Þahitlerini de kapsayýp kapsamayacaðý merak konusudur.[48]

Yehova Þahitlerinin diðer gruplarla yok denecek kadar çok az iliþkileri vardýr yada hiç yoktur denebilir. Seküler yönetim biçimlerinden tamamen ayrý kalmaya özen gösterirler. Dünyadaki hakim güçleri ve siyasi partileri þeytanýn bilinçsiz müttefikleri olarak görürler. Bu yüzden her hangi bir ulusun bayraðýna hürmet etmeyi yada askerlik hizmeti yapmayý reddederler ve genel seçimlerde hemen hemen hiç oy kullanmazlar. Onlar ayný zamanda diðer dini gruplarýn da þeytanýn hilelerine kanabilecekleri nedeniyle onlarý da þüpheyle karþýlar ve uzak dururlar; yýllarca papaz, kilise, ayin gibi kavramlarý teþkilatlarýnýn bünyesinde kullanmaktan kaçýndýlar. Bugün bu davranýþ biçimi nispeten deðiþti, ama onlar hala içlerine kapalý ve 20. yüzyýl Ekümenik (kiliseler birliði) hareketinden kendilerini tecrit etmektedirler. Onlar maksatlarýnýn açýkça tanrýnýn krallýðýný; teokrasiyi tesis etmek olduðunu ifade ederler. Bu teokrasinin Armageddon'u* takiben ortaya çýkacaðýna inanýrlar. Onlar bu tahminlerini Kitab-ý Mukaddes'in apokaliptik kitaplarýna; özellikle de Daniel ve Revelation kitaplarýna dayandýrýrlar. Bu kitaplarý onlar, Tanrýnýn dünya iþlerindeki planýna ve insanýn kaderine iþaret eden tek güvenilir kaynaklar olarak kabul ederler.[49]

Tanrýnýn Semavi Krallýðý 1914 yýlýnda Hz. Ýsa’nýn krallýðýnda görünmez bir þekilde gerçekleþmiþtir. Bu krallýk 135.400 kiþiden oluþmaktadýr. Bu kimseler Hz. Ýsa’nýn göðe çekilmesinden hemen sonra Pentakost’ta ve sonrasýnda seçilmiþtir. 1935’de bu seçilenlerin sayýsý 144.000 olarak tamamlanmýþtýr. Bunlardan 8.600 kimse hala hayattadýr. Bu 144.000 Yehova Þahidi Tanrý ve Hz. Ýsa ile birlikte sonsuza kadar manevi varlýklar olarak kalacaklardýr. Mesih ‘in görünmez þekilde dönüþüyle þeytanla arasýnda semavi bir savaþ oldu; bu savaþta þeytan yenildi ve yer yüzüne atýldý. Bundan sonra krallarýn kýralý olarak Mesih semavi hükümranlýðýna baþladý. I. Dünya Harbi þeytanýn yeryüzünde görünüþünün, kötülüðün ve dünya sistemlerinin sonunun bir baþlangýcýdýr. Yakýn gelecekte Armageddon savaþý baþlayacaktýr. Tanrýnýn gazabýyla diðer hýristiyanlar ve din mensuplarý yok olacaktýr. Zulüm ve kargaþa dönemi sonunda dünya temizlenecektir. Yer yüzünde Tanrýnýn bin yýllýk krallýðý kurulacaktýr. Armageddon savaþýndan kurtulanlar akabinde yaratýlacak olan ideal dünyada (ütopik alemde) barýþ içinde yaþayacaklar; daha önce semaya çekilen deðerli ölülere katýlacaklardýr. Bu bin yýlýk krallýktan sonra kýsa bir süre için þeytan ve taraftarlarý tekrar ortaya çýkacak ve yok edileceklerdir. Armageddon savaþýndan önce ölenlerin ise varlýklarý yok edilip toprak olacaklardýr. Bu baðlamda günahkarlar ve inanmayanlar için cehennem hayatýnýn olmadýðýný ileri sürerler. Onlara göre günahlarýn karþýlýðý olarak bir azap söz konusu deðildir; insan bu cezayý fiziksel ölümüyle zaten ödemektedir. Ölüler diyarý bir mezar olup cehennem ise kesin yok oluþun bir sembolüdür.[50] Semaya yükselen müminler için Tanrý yeni bir beden yaratacaktýr. Bu bedenler hiçbir kusur olmaksýzýn önceki özlerine benzer olacak ve asýl kiþilikleri ve hatýralarýyla yaþamaya devam edeceklerdir.[51] Böylece cennet yer yüzünde kurulmuþ olacaktýr.

SONUÇ

Diðer Hýristiyan mezhepler her ne kadar Yehova Þahitlerini Hýristiyan olarak kabul etmeseler de Yehova þahitlerini Yahudiliðin intaç ettiði bir akým olarak kabul etmek doðru deðildir; ancak hakim hýristiyanlýkta olduðu gibi Yehova Þahitliði de Yahudilikten bazý unsurlarý taþýmaktadýr. Dolayýsý ile Yehova Þahitleri Hýristiyan bir zeminde otururlar ve yer yüzünde Tanrýnýn vaat ettiði krallýðýn tek temsilcileri olarak, o zeminde inþa ettikleri tarassut kulesinden Ýsa’nýn ikinci kez döneceðini intizar ederler. Meydana gelen her mühim hadiseyi Mesih’in tekrar dönüþünün ve dünyanýn sonunun yaklaþtýðýnýn bir iþareti olarak deðerlendirirler.

Yehova Þahitlerinin gerçek Hýristiyanlýðý ve onun tanrý anlayýþýný ortaya koyma hususunda bir kararlýlýk içerisinde olduklarý görülür. Görüþlerini desteklemek için de Kitab-ý Mukaddese ve ilk dönem hýristiyan ilahiyatçýlarýnýn görüþlerine müracaat ederler. Hatta Yehova Þahitleri kendilerini Hz. Adem’e kadar geri götürürler. Bununla beraber günümüzdeki örgütlenmeleri C. T. Russell ve J. F. Rutherford’a dayanýr. Aslýnda Russel bu teþkilatýn öncüsü, Rutherford ise kurucusu durumundadýr. Dolayýsý ile onlarýn Arius'un tanrý anlayýþýyla olan benzerlikleri Arius'un bir Yehova Þahidi olduðu anlamýna gelmez. Tanrý anlayýþlarýný Kitab-ý Mukaddes’e dayandýrarak bir kararlýlýk içerisinde olmalarý ise Mesih’in dönüþüyle ilgili mitolojik að örgüsü yanýlgýlarýný telafi etmez. Dýþardan bir bakýþla Yehova Þahitlerinin tanrý anlayýþýnýn Kýtab-ý Mukaddese daha uygun olduðu söylenebilir. Ancak özellikle 19. yüzyýlda teþkilat olarak ortaya çýkan Yehova Þahitlerinin Hz. Ýsa'nýn tekrar dönüþü, dünyanýn sonuyla ilgili tahminleri, kurtuluþu ve cenneti ancak kendilerine has kýlmalarý, cennetin bu dünyada olacaðýný savunmalarý, cehennemi ve cezayý inkar etmeleri gibi konularda Kitab-ý Mükaddese aykýrý düþmüþlerdir. Karþýt hýristiyanlarýn iddia ettiði gibi bu hususlarda aþýrý giderek gerçekten Kitab-ý Mukaddes ayetlerini mecazi yada yanlýþ yorumlamalarý da vakýadýr. Dolayýsý ile teolojik temelleri itibarýyla olmasa da sonuç itibarýyla Yehova Þahitleri de galat ve tahrif edilmiþ bir hiristiyan hareket olup; Hýristiyanlýðýn geleneksel, modern ve liberal yorumuyla çeliþtiði ve bunlardan destek görmediði görülmektedir.

Yahudiliðin yeni bir formu olarak ortaya çýkan Hýristiyanlýkta Hz. Ýsa'ya biçilen roller onun kimliði konusundaki bir takým müþkülatý ve münakaþayý da beraberinde getirdi. Fakat bunlardan hiçbirisi O'nun insanlýðýn mutlak kurtarýcýsý olduðu; insanlarýn günahý ve kurtuluþu için kendisini kurban ettiði ve tekrar döneceði (Mesih’ýn ikinci geliþi) inancý kadar etkili olmamýþtýr. Beklenti kültü yada Mesih inancý kurtuluþ ve ümidin tükenmez kaynaðý olduðu gibi felaket ve karamsarlýða giden yol da olmuþtur. Yahudilik geleneðinde baþtan beri var olan Mesih Ýnancý genel olarak bütün Hýristiyanlýk’ta ve özel olarak da Yehova Þahitleri bünyesinde farklý bir þekilde yeniden ortaya çýkmýþtýr. Bu ümit ve ümitsizlik; lütuf ve felaket arasýndaki deðiþim Yahudiliðin tarihi sürecinin en belirgin özelliði olup Ýsrailî peygamberlik geleneðinin dokusunu tahrif etmiþ; zamanla peygamberler ve Kitab-ý Mukaddes’teki peygamberlik kitaplarý etrafýnda bir efsaneler aðý örülmüþtür. Buna baðlý olarak da Yehova Þahitleri hala Tanrý’nýn gelecekle ilgili planýný, bir takým cifir hesaplamalarý ile Kitab-ý Mukaddes’in sayfalarý arasýnda bulmaya çalýþýrlar. Gerçi Kitab-ý Mukaddesle bu yüzleþme onlarý teslisi reddetmeye ve Ýsa Mesih’in tanrý olmadýðýný dillendirmeye götürür; ancak gelecekle ilgili mitolojik að örgüsünden bir türlü kurtulamazlar.

 

[1] Bkz. Yehova Þahitleri resmi web sayfasý:www.watchtower.org/ Christendom Has Betrayed God and the Bible.

_ftnref2[2] Bkz. Yehova Þahitleri resmi web sayfasý: www. watchtower.org/, What does the Bible says about God and Jesus?

_ftnref3[3] Bkz. McGrath , Alister E., Christian Theology An Introduction, UK, Blackwell, 1998, s. 282., Ag. web s. How Did the Trinity Doctrine Develop?

_ftnref4[4] Fr. De Rosa, Jesuit, Denounces Jehovah’s Witnesses: www. Zenit.org/

_ftnref5[5] Web sayfasý: www.religioustolerance.org/ Jehovah’s Witnesses’ Beliefs and Practices .

_ftnref6[6] Bkz. Yehova Þahitleri resmi Web sayfasý: www. Watchtower.org “What is the Purpose of Life”

_ftnref7[7] Tanyu, Hikmet, Yehova Þahitleri, Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý Yayýnlarý, Ankara, Tarihsiz, s. 22.

_ftnref8[8] Hamidullah, Muhammed, Ýslâm Peygamberi, çeviren: Prof. Dr. Salih Tuð, Ýrfan Yayýnevi, Ýstanbul, 1980, C. 1, s. 695.

_ftnref9[9] McGrath, age, s.12.

_ftnref10[10] Ecyclopaedia Britannica. Arianism maddesi.

_ftnref11[11] Bkz. McGrath, age. s.11.

_ftnref12[12] Encyclopaedia Britannica: Arianism.

_ftnref13[13] Bkz. Ata ur-Rahim, Muhammed, Jesus A Prophet of Islam, London, 1979, s. 112 vd, 134 vd., ve 142 vd..

_ftnref14[14] Okumuþ, Bünyamin, The Idea Of Prophecy in the 'Abrahamic Faiths': a Comparative Study, Master (MA) tezi, Manchester Üniversitesi, Eylül 2000, s. 26.

_ftnref15[15] Bkz. Okumuþ, ay.

_ftnref16[16] Bkz. Okumuþ, age., s. 27-28.

_ftnref17[17] Hamidullah, age., c.1, s. 684.

[18] Bkz. Watt, W. Montgomery, Companion to the Qur’an, Ýngiltere, Amerika, 1967, 1994, s.3-4.

[19] Hamidullah, age., c.1, s. 686.

[20] Watt, W. Montgomery, Günümüzde Ýslam ve Hýristiyanlýk, Türkçesi: Dr. Turan Koç, Ýstanbul, Ýz Yayýncýlýk, 1991, s.213.

[21] Bkz.5. dipnot.ay., www.watchtower.org/ What Do They Believe?

[22] Bkz. Paþaoðlu, Sarkis, Yehova Þahitleri, Lütuf Yayýncýlýk, Ýstanbul 1999, s. 18 v.d.

[23] Doç. Dr. Kutluay, Yaþar, Ýslam ve Yahudi Mezhepleri, Anka Yayýnlarý, Ankara, 2001, s.187.

[24] Sawyer, John F.A. Prophecy And The Biblical Prophets, Oxford Üniversitesi Yayýnlarý, 1993, s. 156-157.

[25] Age. S. 157.

[26] Bkz. Günay, M., Gerçeði Bilelim, Ýstanbul, 1984, s. 167.

[27] Bkz. age., s. 166-167.

[28] Yehova Þahitlerinin yeni bir din mi, mezhep mi yoksa tarikat mi olduðu konusunda bkz. Doç. Dr. Günay Tümer, Yehova Þahitleri Hareketi Ve Bir Din Olup Olmadýðý, Ankara Üniversitesi Ýlahiyat Fakültesi Dergisi, c.27, Y.1985.

[29] Bkz. Paþaoðlu, age., s. 30-31.

[30] Bkz. Encyclopaedia Britannica, Russell, Charles Taze maddesi.

[31] Paþaoðlu, age. s. 32.

[32] Encyclopaedia B. Ay. Mad.

[33] Bkz. Encyclopaedia B. Ay. Mad., Yehova Þahitleri resmi web sayfasý: www.watchtower.org/, Their Modern Development and Growth.

[34] Bkz. Paþaoðlu, age., s. 32-53.

[35] Paþaoðlu, age. s.104-105.

[36] Yehova Þahitleri resmi web sayfasý, Their Modern Development and Growth.

[37] Paþaoðlu, age. s. 116.

[38] Encyclopaedia Britannica: Jehovah's witness, maddesi..

[39] Bkz. Age. a.y.

[40] Paþaoðlu, age., s.124-125.

_ftnref41Bkz. Yehova Þahitleri resmi Web sayfasý: Statistics for 2001.

[42] Bkz. Statistics of Jehovah’s Witnessses, Ýnternet adresi: www.jwic.com/

[43] Bkz. Yehova Þahitleri resmi web sayfasý, Beliefs and Customs That Displease God.

_ftnref44Bkz. Jehovah’s Witnesses Introduction, www.religioustolerance.org /

[45] Bkz. Paþaoðlu, age. s. 168 vd., The Watchtower, October 15, 1999, s. 28.vd.

[46] Bkz. Yehova Þahitleri resmi web sayfasý, Beliefs and Customs That Displease God, Encyclopaedia Britannica: Jehovah’s Witness maddesi.

[47] Bkz. Yehova Þahitleri resmi web sayfasý, Their Modern Development and Growth

_ftnref48Bkz. Paþaoðlu, age. s. 242-243.

* Dünyanýn sonunda çýkacaðýna ve insanlýðýn yada dünyanýn tamamen yok olmasýna sebebiyet vereceðine inanýlan bir savaþ.

[49] Ancyclopaedia Britannica: Jehovah's Witness maddesi.

[50] Bkz. Paþaoðlu age. s.218 vd., 227 vd.

[51] Bkz. Jehovah’s Witnesses’ beliefs and Practises: www.religioustolerance.org/

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Die 100 wichtigsten Daten- CHRISTENTUM KITABI'NDAN ASAGIDAKI YAZIYI AKTARIYORUM:

 

DIE ZEUGEN JEHOVAS

 

1.Juli 1879

 

Charles Taze Russel hatte zuvor schon von den Presbyterianern zu einer adventistischen Gruppe gewechselt, ehe er mit der Herausgabe des "Wachtturms" eine eigene Glaubensgemeinschaft ins Leben rief, die 1881 gegründete "Watch Tower Bible and Tract Society". Sie wird auch "Ernste Bibelforscher" oder "Neue-Welt-Gesellschaft genannt und ist streng organisiert.Frauen dürfen keine Ämter bekleiden.Die Mitglieder werden zum Missionsdienst abgeordnet: Entweder still in der Öffentlichkeit oder beim Verkündigungsdienst an der Haustür preisen sie die Zeitschriften "Wachtturm" und "Erwachet" an. Diese enthalten Kommentare zu ihrer eigenen, der "Neuen-Welt-Übersetzung" der Bibel.Alle Schriften werden in New Yorker Hauptquartier verfasst und in über 100 Sprachen übersetzt. Die Auflage wird auf mehrere Millionen geschätzt.

 

Die religiöse Botschaft ist in erster Linie apokalyptisch.Für die Jahre 1914, 1918, 1925 und 1975 wurde jeweils das Ende der Welt angekündigt. Nach der Schlacht von Harmagedon werde Gott die Seinen erhöhen und die Bösen vernichten, und ein tausendjähriges Friedensreich auf Erden anbrechen, heißt es.Jehovas Zeugen lehnen die christlichen Kirchen ab. Sie verweigern den Militärdienst, sämtliche Wahlen und die Transfusion von Blut, befürworten die Prügelstrafe in der Kindererziehung und feiern weder Weihnachten noch Geburtstag.

 

 

:nonono:

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Dein Kommentar

Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.

Gast
Auf dieses Thema antworten...

×   Du hast formatierten Text eingefügt.   Formatierung jetzt entfernen

  Nur 75 Emojis sind erlaubt.

×   Dein Link wurde automatisch eingebettet.   Einbetten rückgängig machen und als Link darstellen

×   Dein vorheriger Inhalt wurde wiederhergestellt.   Editor leeren

×   Du kannst Bilder nicht direkt einfügen. Lade Bilder hoch oder lade sie von einer URL.

×
×
  • Neu erstellen...