Zum Inhalt springen
Qries Qries Qries Qries Qries Qries

Empfohlene Beiträge

 

BÝR DAVA ADAMI

 

Bugünlerde okumakta olduðum bir kitabý sizlerle paylaþmadan edemiyeceðim ve müsadenizle bu yazýmýzý ona hasretmek istiyorum. Hakikaten bende çok derin tesirler icra eden bu eser Ýhsan Atasoy'un hazýrladýðý ve bi'l cümle bilenlerin ittifakýyla tam bir dava adamý olan Bekir Berk Aðabeyi, onun muhteþem hayatýný kendisini yakinen tanýyan, hadiselere onunla birlikte þahid olan zatlarýn anlatmalarýyla derlenmiþ “Hayatýný Davasýna Adayan Adam Bekir Berk” isimli kitaptýr.

 

Kitap, birbirinden kýymetli büyüklerin Bekir Aðabey ile olan hatýralarý, yorumlarý ve tesbitleri ile mühim bir kýymet kazanmaktadýr. Ve kitabý okuyan hemen herkeste þu kanaatlerin hasýl olacaðýný tahmin ediyorum. “Ýþte tam bir dava adamý, Allahým ona rahmet eyle. Bizi de onlarýn yolundan ayýrma. Bütün kardeþler, sahabe hayatýyla beraber, sahabe misal bu insanlarýn hayatýný da okumalý...”

 

Evet, çok kýymetli müþahidlerin ifadesiyle Bekir Berk Aðabey, cesaretiyle, aksiyonuyla, heyecanýyla, muhakemesiyle, yýlmayan azmi, bitmeyen gayreti ile hatta ilm-i siyaseti, kýyafeti, kiyaseti ve hitabetiyle müstesna bir dava adamý idi. Bakýnýz onu tanýyanlar neler söylüyorlar:

 

Hasan Coþkun anlatýyor:

 

Bir gün Adapazarý yol kavþaðýnda saat 1.00'de randevulaþmýþtýk. O Ýstanbul'dan, ben Karadeniz Ereðli'sinden gelip buluþacaktýk. Yola çýktýktan bir müddet sonra arabamýn lastiði patladý. Hemen deðiþtirip yola devam ettim. Fakat randevuya 10 veya 15 dakikalýk bir gecikme ile varmýþtým. Baktým, Bekir Aðabey ortada yok! Bereket, elimde güzergah ve uðrayacaðýmýz yerlerin isimleri vardý. Buna göre, Bolu'ya gitmiþ olacaktý. Hemen vakit kaybetmeden hareket ettim. Tam mahkemeye girerken koridorda karþýlaþtýk! Ben de arkasýndan girdim. Oradan beraat aldý. Beraat aldýkça keyfine diyecek yoktu.

 

Oradan Karabük istikametine doðru yol alýrken gecikmenin sebeni belirtip özür diledim. Bana ilk dersini þöyle verdi:

 

“Kardeþim! Yola çýkarken, lastiðin patlayabileceðini, benzinin bitebileceðini, trafik yoðunluðu olabileceðini, arabanýn arýza yapabileceðini hesap edecek, ona göre çýkacak ve saatinde mutlaka randevuna hazýr olacaksýn.!”

 

Bu dersi aldýktan sonra, “Peki aðabey” dedim.

 

Karabük'ten Ankara'ya, merhum Bayram Yüksel Aðabeyin yanýna vardýk. Orada namazýmýzý kýlýp yemek yedikten ve bir müddet dinlendikten sonra Niðde'ye doðru yola çýktýk. Ertesi gün Niðde'de duruþma vardý.

 

Sabaha yakýn Niðde'ye vardýðýmýzda bizi kardeþler karþýladýlar. Geleceðimizi biliyorlardý. Bizim için otelde iki oda ayýrmýþlardý. Hemen hoþbeþten sonra otele yerleþtik.

 

Bekir Aðabey, odasýna geçti, iki yastýðý üst üste koyup daktilosunu da üzerine yerleþtirdi, o günkü duruþma için çalýþmaya baþladý. Bana “Sen yat kardeþim, ben seni namaza kaldýrýrým” dedi. Sabah yakýndý. Ben yattým. Belki bir-bir buçuk saat sonra beni namaza kaldýrdý. Saatine baktý. Çok orjinal bir çalar saati vardý. “Yedi dakika sonra kalkacaðým” diyerek yattý. Hakikaten tam yedi dakika sonra saati çaldý. “Bismillah” diyerek yataðýndan fýrladý.

 

Hayatýmda böyle bir þeye ilk defa þahit oluyordum. Her dakikasý bir saat uyku yerine mi geçti ne oldu bilemem; çünkü o gün üzerinde hiçbir uyku ve yorgunluk emaresi yoktu. O gün Niðde'deki mahkemeden de beraatle çýktýk.

 

Hamdi Saðlamer anlatýyor:

 

Bir defasýnda Ankara'daydýk. Bize “Temyizde mahkeme var, birlikte gidelim” dedi. Öðretmen kardeþimiz Konyalý merhum Mustafa Özsoy'la beraberdik. Temyizdeki duruþmalara, avukatlar dýþýnda kimse alýnmýyordu. Bekir Aðabey, bana bir çanta verdi, Mustafa'nýn eline de bir dosya tutuþturdu. Bizi, stajyer veya yardýmcý avukat süsü vererek mahkeme salonuna girdirdi.

 

Manzara çok müthiþti: Yuvarlak bir masa etrafýnda 27 Mayýs ihtilalinin karanlýk yüzlü adamlarý çöreklenmiþlerdi. O Egeseller, Baþollar hep oradaydý. Ýhtilalde oynadýklarý baþarýlý (!) rollerine mükafaat olsa gerek, bu makama atanmýþlardý. Bekir Aðabeyi Yassýada'dan da tanýyorlardý. Kin ve nefret dolu gözlerle bizi süzüyorlardý. Adeta yiyecek gibi bakýyorlardý. Egesel, Bekir Aðabey'in moralini bozacak þeyler yapýyordu. Eliyle masaya vuruyor, dinlemez gibi görünüyordu. Bekir Aðabey, hiç aldýrýþ etmeden 40 dakika savunma yaptý. Elindeki bütün belgeleri sundu ve sonunda bunlarýn zapta geçmesini istedi. Zapta geçme talebi, Egesel'i kýzdýrdý. Ýki eliyle masayý tutup yüksek sesle:

 

“Neye güveniyorsun Bekir Bey” diye açýkça tehdit etti.

 

Bekir Aðabey, tehdide pabuç býrakacak adam mýydý? Hemen “Ver þunu!” deyip hýzla çantayý elimden kaptý. Baþka bir evrak çýkarýp gösterecek sandým. Bir de baktým ki, sürekli çantasýnda taþýdýðý kefenini çýkarýp masanýn ortasýna fýrlatýverdi. Adamlarýn gözleri fal taþý gibi açýldý. Ardýndan gür bir sesle:

 

“Ýþte buna güveniyorum” dedi ve konuþmaya baþladý. Öyle yüksek sesle konuþuyordu ki, adeta salon çýnlýyordu. Vallahi billahi yeminle söylüyorum, o anda o adamlarýn masaya dayalý ellerine baktým, tir tir titriyordu. O zaman anladým gerçekten, Bekir Aðabey'in arkasýnda bir kuvve-i maneviye olduðunu; müdafaa sýrasýnda baþka bir þahsiyete büründüðünü anladým...

 

Evet, masumlarýn, gariplerin avukatý Bekir Aðabey, Edirne'den, Kars'a; Trabzon'dan Antalya'ya yaklaþýk 15 yýl onun bunun arabasýyla, bazan komyanlarýn sýrtýnda donma pahasýna binin üstünde mahkemeye girmiþ, davasýna baktýklarýndan ücret talep etmemiþ, belki bazýlarýndan sadece yol parasýný almýþ, dað, dere, tepe, kar, tipi, boran, yaðmur, çamur sel demeden koca Anadolu'yu hiç durmamacasýna arþýnlamýþ. Savunmalarýný yollarda hazýrlamýþ, aç kalmýþ, donma tehlikesi geçirmiþ, ölüm tehditleri almýþ ancak, müthiþ azmi, yýlmaz cesareti, harika hukuk bilgisi, güçlü hitabeti ve davasýnýn hakkaniyetine olan tam imaný sayesinde binin üstünde beraat aldýrmýþ. Daha sonra bu mahkeme belgelerini muhafaza etmiþ ve bunlar yaklaþýk beþ bavulu doldurmuþ. Yakýnlarýna bunlarýn saklanýlmasýný ötede bunlarý beraatine þahit tutmak istediðini söylemiþ.

 

Hakkýn müdafii, tam bir dava adamý olan Bekir Aðabeyin her biri diðerinden muhteþem hatýralarýndan sadece bir ikisini aktarabildim. Mevlam þefaatlerinden mahrum etmesin. Onu da bizi de rahmetiyle kuþatsýn...Amin.

 

Ali ÜNSAL

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Dein Kommentar

Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.

Gast
Auf dieses Thema antworten...

×   Du hast formatierten Text eingefügt.   Formatierung jetzt entfernen

  Nur 75 Emojis sind erlaubt.

×   Dein Link wurde automatisch eingebettet.   Einbetten rückgängig machen und als Link darstellen

×   Dein vorheriger Inhalt wurde wiederhergestellt.   Editor leeren

×   Du kannst Bilder nicht direkt einfügen. Lade Bilder hoch oder lade sie von einer URL.

×
×
  • Neu erstellen...