Zum Inhalt springen
Qries Qries Qries Qries Qries Qries

Empfohlene Beiträge

29 Ocak 2014 Çarşamba 09:22

 

Said Nursi'nin üçüncü isteği de Ayasofya'nın açılması

 

Mehmet Fırıncı ağabey Erdoğan'ın imzasını değerlendirdi

 

Hakkı Akkoç'un haberi:

 

Bediüzzaman Said Nursi'nin talebelerinden Mehmet Fırıncı, Risale-i Nur Külliyatı'ndan İşarat'ü-l İ'caz adlı eser Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından basılmasını ve Başbakan Erdoğan'ın eserin üzerinde bir notla birlikte imzalamasını TVNet'te değerlendirdi.

 

Başbakan Erdoğan'ın fevkalade bir iftihar duygusuyla gördüğünü söyleyen Fırıncı, "Bir arkadaşımız rica etmişti. Bunu biz müzeye koyacağız. İlk olduğu için duygularınızı yazar mısınız?' dedi. Başbakan da,*'Merhum Üstadımızın arzularının yerine getirilmiş olmasının huzuru içindeyiz. Devamı niyetiyle...'*diye yazıp imzaladı"dedi.

 

Bediüzzaman'ın ikinci istediğini Erdoğan yaptı

 

Mehmet Fırıncı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Bediüzzaman'ın üç istediğinde ikincisini yerine getirdiğini söyledi.*Said Nursi'nin birinci istediğinin din ve fen ilimlerinin birlikte okutulduğu üniversite olduğunu belirten Fırıncı, ikinci istediğinin Diyanet İşleri Başkanlığı'nın eliyle Risale-i Nur'ların basılması ve üçüncü istediğinin de Ayasofya'nın ibadete açılması olduğunu*vurguladı.

 

Neden İşaratül İcaz?

 

Mehmet Fırıncı, İşaratül İcaz'ın basılmasını da, "İlk İşarat'ü-l İ'caz'ın ilk eser sayılır. Risale-i Nur'un telifinden evvel, Harbi Umumi esnasında Pasinler Cephesinde telif edilmiş. Cephede at üzerinde, gülle yağmurlarının içinde nasıl bir düşünce, nasıl bir tefekkür" şeklinde değerlendirdi.

 

Yeni Şafak

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

  • Antworten 60
  • Erstellt
  • Letzte Antwort

Top-Benutzer in diesem Thema

03 Şubat 2014 Pazartesi 11:07

 

Ayasofya ikinci başörtüsü meselesidir

 

Prof.Dr. Sait Öztürk; “Ayasofya ikinci başörtüsü meselesidir. Ufak bir idari düzenlemeyle yeniden camiye çevrilebilir” dedi

 

Hüseyin Sancak'ın haberi:

 

İmam Hatip Dayanışma, Eğitim ve Rehberlik Derneği(İHDER)*tarafından organize edilen “Ayasofya’yı Anlamak” konulu panel, önceki gece Üsküdar Belediyesi Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezinde gerçekleşti.

 

Mehmet Hanefi Pervane’nin Kuran tilaveti ile başlayan programda, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kent Orkestrası Mehteran Takımı’nın gösterisi geceye damga vurdu. İHDER Yönetim Kurulu Başkanı Bilal Ermiş programın açılışında yaptığı konuşmada, Ayasofya’nın camiye dönüştürülmeden tam bağımsızlıktan söz edilemeyeceğini söyledi.

 

Abdurrahman Dilipak*da, Ayasofya’nın müze olmasını kabul etmediklerini belirtti. Dilipak; “Ayasofya’yı ibadethane olmaktan çıkarmaya ve minarelerini eksiltmeye çalışıyorlar. Buna asla izin vermeyiz. Minare yerine çan takacak değiliz. Diyanet, Ayasofya’nın cami statüsünde olduğunu, fiilen müzeye çevrildiğini belirtiyor. Ancak müze olması gerçek ve hukuk dışıdır” dedi. Ayasofya sorununun çözümünü Kudüs sorununun çözümüyle eşdeğer olduğunu ifade eden Dilipak, konu ile ilgili belirlediği çözüm yöntemini şu şekilde açıkladı: “Ayasofya, camiye çevrilerek içinde put ve benzeri haram nesneler olmaması şartıyla, namaz saatleri dışında her dinden insanın gelip ziyaret edebileceği, dua edebileceği bir yer olarak yeniden düzenlenebilir” diye konuştu. Bunu gerçekleştirmek için öncelikle Ayasofya’yı kucaklayacak bir ruh bütünlüğüne sahip olması gerektiğinin altını çizen Dilipak, hem siyasi, hem hukuki, hem de idari anlamda girişimlerde bulunulması gerektiğini önemle vurguladı.

 

ÖZTÜRK:*AYASOFYA*MESELESİ İKİNCİ BAŞÖRTÜ MESELESİDİR

 

Prof. Dr. Sait Öztürk ise 2014 yılında Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi konusunda umutlu olduğunu dile getirdi. Ayasofya meselesinin ülkemizdeki ikinci başörtü meselesi olduğunun altını çizen Öztürk: “Nasıl ki ufak bir idari düzenlemeyle başörtü sorunu ortadan kaldırıldıysa; Ayasofya da aynı süreçle camiye çevrilebilir” dedi. Konuyu hukukun öne çıkarmasına gerek olmadığının belirten Öztürk, siyasi iradenin uygun gördüğü takdirde TBMM’ye sunulmadan çözülebileceğini ifade etti.

 

Yeni Akit

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

01 Şubat 2014 Cumartesi 12:01

 

Ayasofya yeniden ibadete açılmalı

 

Ermiş, Ayasofya ibadete açılmadan tam anlamıyla bağımsızlıktan bahsedilemeyeceğini iddia etti

 

İmam Hatip Dayanışma, Eğitim ve Rehberlik Derneği üyeleri Ayasofya Müzesi’nin yeniden cami olarak ibadete açılmasını istedi.

 

İmam Hatip Dayanışma, Eğitim ve Rehberlik Derneği (İHDER) üyeleri Ayasofya önüne geldi. İHDER Başkanı Bilal Ermiş yaptığı basın açıklamasında Ayasofya’nın Fatih Sultan Mehmet’in emaneti olduğunu ve cami olarak ibadete açılması gerektiğini dile getirdi. Ayasofya’nın bağımsızlığın simgelerinden olduğunu savunan Ermiş, Ayasofya ibadete açılmadan tam anlamıyla bağımsızlıktan bahsedilemeyeceğini iddia etti.

 

İHDER üyeleri, basın açıklamanın ardından olay yerinden ayrıldı.

 

Cihan

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

06 Şubat 2014 Perşembe 10:36

[h=1]İstanbul seçimlerinde Ayasofya tartışması[/h]

CHP'li Sarıgül “Ayasofya için oy ver” twiti attı, detaya girmedi

Ahmet Bilgi'nin haberi:

RİSALEHABER-CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı Mustafa Sarıgül, Twitter hesabından “Ayasofya için oy ver” yazılı bir Ayasofya fotoğrafı paylaştı.

Son zamanlarda Ayasofya'nın açılması için bir çok talep gündeme gelirken Sarıgül’ün ne için oy istediği tam olarak anlaşılamadı.

Sarıgül'ün twitinden sonra ise tartışma başladı.

Takpçileri Sarıgül'e farklı tepki gösterdi. Bazıları destek verirken, bazıları oy vermekten vazgeçtiğini belirterek Sarıgül'ü oy devşirmeye çalışmakla suçladı.

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

  • 2 Wochen später...

16 Şubat 2014 Pazar 11:37

 

Ayasofya'yı Atatürk kapattı ben açacağım

 

Milat yazarı, Sarıgül'ün muhafazakarlardan böyle oy istediğini söyledi

 

İLGİLİ HABERLER

 

» *CHP'de Ayasofya'lı afiş tartışması

 

» *İstanbul seçimlerinde Ayasofya tartışması

 

Risale Haber-Haber Merkezi

 

Milat Gazetesi yazarı Yusuf Özkır, CHP İstanbul adayı Mustafa Sarıgül'ün Ayasofya ile muhafazakar kesimden oy istediğini söyledi.

 

Sarıgül'ün Ayasofya'lı afişini hatırlatan Özkır, "Sarıgül, 'Ayasofya’nın özgürleşmesi için oy ver' ifadelerinin yer aldığı bir afiş dağıtıyor. Atatürk CHP’si kapattı ama ben açacağım diyerek muhafazakâr seçmenden oy istiyor.Pragmatik bir durum ama siyaset sahnesinde yaşandığı için garip görünmüyor" dedi.

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

  • 2 Wochen später...

26 Şubat 2014 Çarşamba 11:24

[h=1]İşaratü'l İ'caz'dan sonra Ayasofya da açılacak[/h]

Çantacı Necmi abiden gündeme dair açıklama

Risale Haber-Haber Merkezi

Çantacı Necmi abi olarak bilinen Necmi İlgen, İşaratü'l İ'caz'ın basılmasından sonra Ayasofya'nın da açılacağını söyledi.

Kendi adına açılan sitesinde gündeme dair açıklamalarda bulunan İlgen, eskiden ezanların okunmadığını, Kur'an kurslarının yasak olduğunu, Nur dersanelerinin her gün basıldığını belirterek, "Şimdi görüyoruz her yerde rahatlıkla derslerimiz yapılıyor, konferanslarımız veriliyor. Her yerde Risale-i Nurlar okunuyor" dedi.

Hükümetin cemaatleri yok edeceğine dair iddialara inanmadığına dikkat çeken İlgen, "Bak başörtüsü serbest oldu meclise kadar başı örtülüler girdi. Her mahallede Kur'an kursları açıldı ve açılıyor hala. Okullara Siyer ve Kur'an-ı Kerim dersi koyuldu. İşaratu'l İ'caz basıldı. Üstadımızın o zaman Menderes'ten arzu etmiş. Ne demiş? Ayasofya yı aç, Risale-i Nurları resmen bastır. 163. maddeyi kaldır. 163. Maddeyi kaldırmak Rahmetli Turgut Özal'a nasip oldu. Bu hükümete de -başbakanımızdan Allah Razı Olsun- İşaratu'l İ'caz basıldı. İmza attı oraya 'tamamının olması dileğiyle' diye. Tamamı da basılacak. Bunları Üstadımız istiyordu. Bir de Ayasofya vardı onu da açarlar inşallah bekliyoruz" şeklinde konuştu.

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

04 Mart 2014 Salı 09:30

[h=1]Cumhurbaşkanı ve Başbakan'a Ayasofya'yı açın ricası[/h]

Sultan II. Abdülhamid'in torunu Osmanoğlu'ndan

Risale Haber-Haber Merkezi

Sultan 2. Abdülhamid'in torunu Şehzade Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu, Ayasofya'nın açılması için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a seslendi.

Ayasofya Camisi ile ilgili hanedan adına tek başına mücadele verdiğinin altını çizen Osmanoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızdan rica ediyorum; inşallah Ayasofya'yı vatandaşlarımıza ve tüm dünya Müslümanlarının ibadet etmesi için açmak nasip olur. Bu anahtarı Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız ile üçümüz beraber Müslüman kardeşlerimize hediye ederiz. İnşallah dünyadaki bütün Müslüman kardeşlerimize orada ibadet etmek nasip olur."

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

06 Mart 2014 Perşembe 13:45

[h=1]Bartholomeos'un Ayasofya çelişkisi[/h]

Hem Ruhban Okulu açılsın diyor hem de Ayasofya'ya karşı çıkıyor

İLGİLİ HABERLER

» Biz Ayasofya'yı onlar Ruhban okulunu bekliyor

 

» Ayasofya ve Ruhban okulu barışa katkı sunar

 

» Ruhban Okulu açılacaksa Ayasofya da açılsın

 

» Ruhban okulunun yanına Ayasofya'yı da ekleyin sayın bakan

 

» Bartholomeos: Ayasofya müze kalsın, cami olmasın!

 

» Ayasofya camii de Ruhban okulu da açılsın!

 

 

 

Risale Haber-Haber Merkezi

Fener Rum Patriği Bartholomeos'tan çelişkili Ayasofya çıkışı. Bir yandan Ruhban Okulu'nun açılmasını isteyen Bartholomeos, öte yandanAyasofya'nın cami olarak açılmasına karşı çıktıve "Hıristiyan dünyasının tepki göstereceğini" iddia etti.

Agos gazetesinden Yorgo Demir'in haberine göre Bartholomeos, İstanbul’daki Ayasofya Müzesi’nin camiye çevrileceği yönündeki iddialara tepki gösterdi. Patrik, camiye çevrilme durumunda ‘Hıristiyan dünyasının mezhep farkı tanımaksızın yekvücut olup tepkisini ortaya koyacağını’ vurguladı.

Bartholomeos, geçen hafta İstanbul’daki Ayasofya Müzesi’nin camiye çevrilmesine karşı tavırlarının net olduğunu böyle bir hareketin tüm Hıristiyan dünyası tarafından tepkiyle karşılanacağını vurguladı.Aya Yorgi Kilisesi’nde gerçekleştirilen ayin sonrası cemaate yaptığı konuşmasında Ayasofya’nın camiye çevrileceği iddialarına değinen Patrik Bartholomeos, Ortodoksluğun birincil kilisesi olan Ekümenik Patrikhane’nin Ayasofya ibadete açılacaksa, kuruluş amacına hizmet ederek açılması gerektiği yönündeki görüşünün altını çizdi.

Konuşmasında İstanbul’u ziyaret eden turistlerin başta Ayasofya olmak üzere birçok ören yeri ve anıtı gezmek fırsatını elde ettiklerini ifade eden Patrik Bartholomeos, “Ancak son dönemde Türk kamuoyunun bir kesiminde Ayasofya’nın camiye çevrilmesi yönünde bir meyil gözlemleniyor. Kilise olarak biz buna karşı durmaktayız. Bizimle beraber böyle bir olasılık karşısında tüm Hıristiyan dünyası mezhep farkı tanımaksızın yekvücut olup tepkisini ortaya koyacaktır” dedi.

Patrik Bartholomeos, “Ayasofya’nın Tanrı’nın ibadetine açılması söz konusu ise mutlak surette Hıristiyan inancının ibadetine açılması gereklidir, zira kuruluş amacı, kilise olarak hizmet vermektir. Ayasofya’ya sahip çıkmaktayız, Ortodoks ve Helen dünyası olarak da bizim en kutsal değerlerimizdendir” diyerek sözlerini noktaladı.

Patrik, daha önce de benzer açıklamalarda bulunmuştu.

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

06 Mart 2014 Perşembe 15:45

[h=1]Said Nursi, Atatürk'e Ayasofya dersi verdi[/h]

Fırıncı ağabey, Bediüzzaman'ın Mustafa Kemal'e Ayasofya dersi verdiğini söyledi

Risale Haber-Haber Merkezi

Bediüzzaman Hazretlerinin talebelerinden ve İstanbul'da kendisine bir süre hizmet eden Mehmed Fırıncı ağabey, Said Nursi hakkında Derin Tarih dergisine çarpıcı açıklamalarda bulundu. Fırıncı ağabey, Bediüzzaman'ın Mustafa Kemal'e Ayasofya dersi verdiğini söyledi.

Derin Tarih dergisinde Halid Kandemir'in Bediüzzaman Said Nursi'nin talebesi Mehmet Fırıncı ile yaptığı röportajın ilgili bölümü şöyle:

Hür Adam filminde yer alan Mustafa Kemal sahnesi gerçekten yaşanmış mıydı?

Gerçekten yaşandı, fakat filmde olduğu gibi ayak ayak üzerine atma gibi bir şey var mıdır, bilemiyorum, lakin karşılaştıkları doğrudur. Bediüzzaman Mustafa Kemal ile konuşmasında şöyle demiştir:

'Ayasofya Camii müminlerle dolu, böyle bir şöhret hissiyle insanlar gelip güzel bir Kur'an okusa, hafız müminler onu manen alkışlarlardı. Fakat orada başka biri gelip şarkı türkü okusa bütün müminler lanet okurlar. Sadece dışarıdan, camdan seyreden ecnebi bir gazeteci memnun kalır.'

Bu misali vefatından önce Mustafa Sungur Ağabey'den işitmiştim. Adeta Atatürk'e Ayasofya dersi veriyor. Mustafa Necati o esnada bulundukları odaya giriyor, 'Ne giriyorsun, çık!' diye Milli Eğitim Bakanı'nı kovuyor. Neticede Üstad 'Ben kendimi tam ıslah etmediğim için benim sözlerim ona tesir etmedi' demiştir.

(...)

Üstad'ın Ayasofya'nın açılması konusunda düşüncesi neydi?

Fetih; şehit ve gazilerin kılıçlarının yadigârıdır. Ayasofya katiyen bu şekilde kalamaz, kalmaması da lazım. Demokrat Parti zamanında bu çok arzu edilmiş, lakin başarılamamıştı.

Hünkar Mahfili denilen kısım açık, Süleyman Demirel döneminde bu kadarını yapabildiklerini söylediler. 1980 İhtilali'nde yeniden kapatılmıştı, bahanesi restorasyondu. Ardından tekrar açıldı. Fakat Ayasofya'nın tamamen açılması gerekli.

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

09 Mart 2014 Pazar 11:28

 

Patriğin tehdidine Ayasofya'yı açarak cevap verelim

 

Mustafa Özcan'dan Bartholomeos'a sert tepki

 

İLGİLİ HABERLER

 

» *Said Nursi, Atatürk'e Ayasofya dersi verdi

 

» *Bartholomeos'un Ayasofya çelişkisi

 

Risale Haber-Haber Merkezi

 

Fener Rum Patriği Bartholomeos'un Ayasofya'nın cami olmasına kaşı çıkması, kilişseye çevirlmesini istemesine tepki verenlerden biri de gazeteci*Mustafa Özcan. Özcan, Akit'teki yazısında patriğin,*"yaşadığı ülkeye karşı Haçlı seferi çağrısında bulunduğunu"*söyledi.

 

Patrik Bartholomeos'un sözleri üzerine "Acaba son sıralarda dış politikasının temelini Pan Slavizme ve Ortodoksluğa dayandıran*Putin’e ve ataklarına mı bel bağladı?" sorusunu yönelten Özcan, "Hiçbir gerekçesi akla mantığa ve yerel hukuk, devletlerarası hukuka istinat etmemektedir. Diğer Ortodoks kiliseleriyle birlikte gövde gösterisinde bulunan Patrik Cenapları aba altından sopa göstermekte ve Türkiye’yi tehdit etmektedir. Bartholomeos’un dayandığı tezlerden birisi şudur.Ayosafya’nın geçici statüsü değiştirilecekse veya tadil edilecekse kiliseye geri çevrilsin!*Aslında bu İstanbul’u işgal eden İngilizlerin tarihi ve tatlı rüyasıdır. Ara bir formülle Ayasofya Amerikalılar ve İngilizlerin dayatmasıyla müzeye çevrilmiştir. Şimdi de Bartholomeos’un dayatmasıyla kiliseye çevrilmesi gündeme geliyor. Bir de suret-i haktan gözüküyor. Geçmişte de bazıları, Ayasofya’nın Bizans İmparatoru I. Jüstinyen tarafından yapıldığını gerekçe göstererek ve tarihi kullanımı da göz önüne alarak (Hıristiyan dönemin uzunluğu) yeniden kiliseye çevrilmesini talep etmiştir. Halbuki uluslar arası hukuk şöyle der: Statü değişirse eski statü avdet eder. Miras uzak geçmişe değil, yakın geçmişe aittir. Bunu görebilmek için hakperest olmak gerekir.* Aksi taktirde, Kilise yapılan bütün Jüpiter tapınaklarının yeniden eski haline avdet etmesi gerekir." dedi.

 

Özcan, patriğe verilecek en güzel cevabın*"Ayasofya’yı yeniden ibadete açarak Fatih’in ruhunu şad etmek ve onun ötesinde Müslümanların birliğinin sembolü olan hilafeti diriltmek"*olacağına dikkat çekti.

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

13 Mart 2014 Perşembe 13:33

[h=1]Ayasofya Camii bir semboldür[/h]

Diyanet-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hacıbey Özkan, Ayasofya’nın sadece bir ibadethane olmadığını, değerler bazında da bir anlam ifade ettiğini söyledi.

Fener Rum Patrikhanesinin Ayasofya’nın ibadet açılmasına karşı çıkmasını değerlendiren Diyanet-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hacıbey Özkan, “Bu esaret için bizim için kara bir lekedir” dedi. Toplumun değer yargılarını kısıtlamalarla, pranga vurarak geliştirmeyeceğini söyleyen Özkan, “Toplumu sadece zincirlerle, sadece engellerle kendi Avrupai zihniyetlerine hizmet noktasında şekillendiren bir takım zihniyetlerin Ayasofya’nın anlamından, öneminden yoksun olduğunu görerek konuya yaklaşmalıyız” dedi.

 

EN BÜYÜK YANLIŞ AYASOFYA’NIN MÜZEYE ÇEVRİLMESİDİR

Cumhuriyetin kuruluşundan sonra Türkiye’de Batılılaşma yolunda reformlar ve devrimler gerçekleştirildiğini vurgulayan Hacıbey Özkan, “Harf inkılâbı, kılık kıyafet inkılâbı, halifeliğin ve saltanatın kaldırışları bunlardan sadece bazıları olarak tarihe geçti. Bunların yaptığı etkileri de günümüzde hissetmeye devam ediyoruz. O dönemde yapılan en büyük yanlışlıklardan biri de 1934 yılında bakanlar kurulunca Ayasofya Camii’nin müzeye çevrilmesidir, süreçten sonra da hiçbir hükümet döneminde bu konu gündeme getirilememiş ve bu kanun ortadan kaldırılamamıştır. Her yıl fetih coşkulu bir şekilde kutlanır iken, Ayasofya Camii hep cemaatsiz kalmıştır” şeklinde konuştu. Özkan, ayrıca “Unutmamak gerekir ki Ayasofya’nın bütün camilerden farkı vardır. O bir semboldür, o Avrupa’ya atılan Osmanlı’nın nişanıdır. Eğer biri dolsun diğerini açalım söylemlerinin peşinden yürürsek, son zamanlarda açılmış olan kiliseler için de açıklama beklememiz gerekmeyecek mi?” dedi. Özkan, Ayasofya’nın sadece bir ibadethane olmadığını, değerler bazında da bir anlam ifade ettiğini de sözlerine ekledi.

Yeni Asya

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

14 Mart 2014 Cuma 08:40

 

Ayasofya açılırsa Türkiye üzerindeki musibet biter

 

Bediüzzaman'ın talebesi Abdullah Yeğin Ağabey'in sözleri

 

Ahmet Bilgi'nin haberi:

 

RİSALEHABER-Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin talebelerinden Abdullah Yeğin Ağabey,*"Ayasofya açılırsa Türkiye üzerindeki musibet inşallah biter"*dedi.

 

Yeğin Ağabey,Türkiye’de fecr-i sadık’ın tamamen gelmesi için*üç büyük engelin ve kilidin*olduğunu, bunlardanbirincisi olan Ezan-ı Muhammedi’nin (asm) merhum Menderes tarafından aslı gibi okutulması ile açıldığını belirtti.

 

Abdullah Yeğin Ağabey, Risale-i Nurların*Diyanet İşleri Başkanlığı*tarafından resmen neşredilmesinin*İşaratü'l İ'caz*ile başladığını, devamının da geleceği açıklamasının yapıldığına dikkat çekerek*Ayasofya’nın yeniden camiye dönüştürülerek asıl vazifesine dönmesi halinde*çok büyük fütuhatlar*olacağını, musibetlerin önleneceğini ifade etti.

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

18 Mart 2014 Salı 13:59

[h=1]Said Nursi, M.Kemal'in Ayasofya'yı puthaneye çevireceğini gördü[/h]

Akgündüz, M.Kemal’in, Ayasofya’yı kiliseye veya müzeye çevirme düşüncesinin 1923 yılından beri olduğunu söyledi

Risale Haber-Haber Merkezi

Rotterdam İslam Üniversitesi Rektörü ve Osmanlı Araştırmaları Vakfı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, Mustafa Kemal’in, Ayasofya’yı kiliseye veya müzeye çevirme düşüncesinin 1923 yılından beri olduğunu belirterek, "Bediüzzaman’ın ifadesiyle; 'Ayasofya’yı puthaneye çevirme düşüncesi" dedi.

Yeni Akit'ten Mehmet Özmen'e konuşan Akgündüz'ün ilgili sözleri şöyle:

Ayasofya’nın camiye çevrilmesi hususunda Fener Rum Patriği Bartholomeos’un; “Hıristiyan dünyası mezhep farkı tanımaksızın yekvücut olup tepkisini ortaya koyacaktır” şeklindeki açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu Fener Rum Patriği tarihi bilmiyor. İslam’ı hiç bilmiyor. Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u 1453’te kılıç gücüyle fethetmiştir. Ama, daha sonradan barışla fethetmiş gibi muamele etmiştir gayrimüslimlere. İslam hukukuna göre bir memleket kılıç gücüyle fethedildiyse o memleketteki bütün kiliseler, havralar devlet başkanı tarafından camiye çevrilebilir veya yıkılabilir. Osmanlı bunu pek kullanmamıştır. Sadece 17 kilise ve havra camiye çevrilmiştir. İşte bunlardan biri de Ayasofya’dır. Ayasofya’nın bir diğer adı da bundan dolayı “Fethiyye Mescidi”dir.

Bir hadiseden bahsetmek isterim.

Tabi ki buyurun…

Şöyle ki; Bediüzzaman Hazretleri Ayasofya’nın camiye çevrilme hadisesini Mustafa Kemal ile 1923 yılında tartışmıştır. Yani Mustafa Kemal’in, Ayasofya’yı kiliseye veya müzeye çevirme düşüncesi 1923 yılından beri vardır. Bediüzzaman’ın ifadesiyle; “Ayasofya’yı puthaneye çevirme düşüncesi.”

Ayasofya ile bir diğer önemli husus şudur ki; Fatih Sultan Mehmet, Ayasofya vakfiyesinin en az iki sayfasında Ayasofya’yı amacının dışında kullananlara lanet etmiştir. Dolayısıyla müzeye çevrildikten sonra lanete vesile olan bir iş yapılmıştır ve bu lanetten kurtulunmalıdır.

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

18 Mart 2014 Salı 10:03

[h=1]Yunanistan'dan Türkiye'ye Ayasofya tehdidi[/h]

Yunan Kültür bakanından küstah açıklama

Yunanistan Kültür Bakanı Panos Panayotopulos, Ayasofya'nın camiye dönüştürülmesi yönündeki taleplere karşı çıkarak "Türkiye hükümetinin dünyanın en büyük katedrali olan Ayasofya'yı tekrar camiye dönüştürmeye yönelik herhangi bir girişimi en tehlikeli sonuçları doğurur ve Hıristiyan dünyasına meydan okuma gibi ciddi bir sorun oluşturur" şeklinde konuştu.

El Cezire televizyon kanalının yer verdiği ve Rusya'nın Sesi tarafından yansıtılan açıklamada Panos Panayotopulos Ayasofya'nın camiye dönüştürülmesinin istenmesi ile ilgili olarak "Bu kesinlikle kabul edilemez. Dünya medeniyetine ait anıtlar dini inançlara bakılmaksızın istisnasız tüm insanların ulaşımına açık olmalıdır" ifadelerine yer verildi.

Yunan Bakanına göre, Ayasofya'nın dini bir ibadet yeri haline dönüştürülebilmesi durumunda busadece Ortodoks Kilisesi olmalıdır.

Cumhuriyet

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

24 Mart 2014 Pazartesi 08:33

[h=1]Ayasofya'yı Cumhurbaşkanı ve Başbakanla açalım[/h]

Osmanoğlu, Ayasofya'yı cumhurbaşkanı ve başbakan ile açmak istediklerini söyledi

Sultan 2. Abdülhamid'in torunu "Şehzade" Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu, Ayasofya'yı cumhurbaşkanı ve başbakan ile açmak istediklerini söyledi.

Başbakan Erdoğan'ın çok sayıda önemli projeyi hayata geçirdiğini ve geçirmeye de devam edeceğini anlatan Osmanoğlu, "İnşallah nasip olur, Başbakan ve Cumhurbaşkanımızın da katılımıyla, İstanbul'daki Ayasofya Camisi'nin bütün Müslüman kardeşlerimizin ibadetine açılmasını şahsım ve ailem adına talep ediyorum. Biz, bağımsız bir ülkeyiz. Bu cami bizim için çok önemli" diye konuştu.

AA

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

28 Mart 2014 Cuma 14:19

 

Fransız gazete Ayasofya cami olmasından endişeli

 

Fransa'nın Liberation gazetesi, Ayasofya'nın camiye dönüşütülmesine karşı çıktı, müze olarak kalması gerektiğini söyledi

 

Risale Haber-Haber Merkezi

 

*

 

Fransa'nın Liberation gazetesi, Ayasofya'nın camiye dönüşütülmesine karşı çıktı, müze olarak kalması gerektiğini söyledi.

 

*

 

"Osmanlı İmparatorluğu, Konstantinopolis’i fethettikten sonra bile ismini değiştirmedi: Ayasofya. Ayasofya 1453’te İstanbul’un fethinin ardından camiye dönüştürüldü. 1934’te de Mustafa Kemal Atatürk tarafından müzeye çevrilerek insanlığa armağan edildi. Ayasofya’yı her yıl 3,3 milyon kişi ziyaret ediyor" ifadelerinin yer aldığı haberde Fransız gezgin-yazar-gazeteci Sebastien de Courtois'un görüşlerine yer verildi: “Burada İslam ile Hristiyanlık bir arada yaşatılıyor. Bu iki dinin mekândaki birliktelikleri çok hassas bir denge oluşturuyor. Bu dengeyi sadece müze olma kriteri güvence altına alabilir.”*

 

*

 

Gazeteye göre Ayasofya'nın tekrar cami olmasını "radikal dinciler ile aşırı milliyetçiler" istiyor.

 

*

 

Gazete haberi şöyle:

 

*

 

"1950’li yıllardan bu yana Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi fikri bazı kesimler tarafından aralıklı olarak gündeme getirilir. Ancak bu sefer bu arzu daha yüksek sesle dile getiriliyor. Geçen kasım ayı sonunda bir halı sergisinin açılışında Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Ayasofya’nın üzgün olduğunu görüyoruz. Umarım yakın zaman içinde yeniden yüzü güler.” dedi. 2002’den bu yana iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisinin (AKP) ağır toplarından Arınç, bu açıklamasıyla Ayasofya’nın yeniden camiye dönüştürülmesi taraftarı olduğunu belirtmiş oldu.

 

*

 

Halkın büyük bir çoğunluğuna göre Ayasofya camiye dönüştürülünce Osmanlı İmparatorluğu’nun fethi tamamlanacak.

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

  • 2 Wochen später...

07 Nisan 2014 Pazartesi 09:16

[h=1]Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı kozu Ayasofya[/h]

Nuh Gönültaş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı için Ayasofya'yı ibadete açma kozunu kullanacağını söyledi

Risale Haber-Haber Merkezi

Bugün Gazetesi yazarı Nuh Gönültaş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı için Ayasofya'yı ibadete açma kozunu kullanacağını söyledi.

Önümüzdeki Ağustosta Türkiye'de ilk defa cumhurbaşkanının halkın oylarıyla seçileceğinihatırlatan Gönültaş, "Bu seçim için şimdiden öngörülebilen ve fakat kesin olmayan tek aday Tayyip Erdoğan!" dedi.

Seçimle ilgili çeşitli yorumlarda bulunan Gönültaş, Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı adaylığına karar vermesi halinde Ayasofya'yı ibadete açma kozunu kullanacağına dair ciddi sözler duyduğunu söyledi.

Gönültaş, "Doğrusunu isterseniz bu koz seçimi almak için iyi bir koz. Fakat bunun mevcut dünya düzeni düşünüldüğünde olabilirliği konusu başka bir tartışma konusu" şeklinde yazdı.

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

14 Nisan 2014 Pazartesi 09:27

[h=1]Ayasofya 29 Mayıs'ta açılsın kampanyası[/h]

Ayasofya'nın 29 Mayıs’ta ibadete açılması için sosyal medyada imza kampanyası başlatıldı

Fatih Sultan Mehmet’in emaneti olan Ayasofya’nın, tekrar camiye dönüştürülüp İstanbul’un fethinin yıldönümü olan 29 Mayıs’ta ibadete açılması için sosyal medyada imza kampanyası başlatıldı.

Sosyal medya üzerinden imzalanıp Başbakanlık Makamına gönderilecek dilekçede, şu ifadeler yer alıyor:

“Ayasofya’nın özellikle camiye çevrilmesinin istenmesinin temel sebebi, Ayasofya’nın bir sembol olmasıdır. Bu açıdan tekrar mabet haline gelmesi özel bir önem arz eder.

İspanya topraklarında bulunan ve en büyük İslam mabetlerinden biri olan Kurtuba Camii, kilise olarak kullanılmaktadır. Bizim de fethin sembolü olan Ayasofya’yı cami olarak kullanma hakkımız vardır.

6 Asır İslam’a sancaktarlık etmiş bir milletin evladı olarak Ayasofya’yı cami olarak görme ve ibadete açılsın deme ve talep hakkımız vardır.

‘Zincirlerle zihniyet kırılsın Ayasofya cami açılsın’ ve ‘Temel 1453 hedef 2023 olsun’. Gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim.”

Akit

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

16 Nisan 2014 Çarşamba 11:32

[h=1]29 Mayıs’ta Ayasofya gösterileri olabilir[/h]

Mayıs ayının yoğun gündemini hatırlatan Dilipak, Ayasofya ile ilgili de bir bilgiyi aktardı

Risale Haber-Haber Merkezi

Yazar Abdurrahman Dilipak, "29 Mayıs’ta 'Ayasofya ibadete açılsın' diye gösteriler olabilir" dedi.

Mayıs ayının yoğun gündemini hatırlatan Dilipak, Ayasofya ile ilgili de bir bilgiyi aktardı:

"1 Mayıs’la başlayacak, 19 Mayıs’la devam edeceğiz.. 16 Mayıs’ta İstanbul’dan başlayan yolculuk 19 Mayıs’ta (!?) Samsun’da son buldu! Bu arada ben hâlâ Bandırma vapurunu kim, niçin ortadan kaldırdı, bu suikastın failini bulamadım!

"27 Mayıs, ardından 29 Mayıs Fethin yıldönümü ile Mayıs’a veda edeceğiz.. 3 Mayıs 1481 Fatih Sultan Mehmed’in vefatı. (D. 1432) 3 Mayıs’ı bilmem ama, 29 Mayıs’ta “Ayasofya ibadete açılsın” diye gösteriler olabilir. En azından bu konu yoğun bir şekilde gündeme gelecektir..

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

  • 2 Wochen später...

29 Nisan 2014 Salı 10:14

[h=1]Cumhurbaşkanlığı öncesi Ayasofya'yı açması bekleniyor[/h]

Başbakan Erdoğan yeni reformlar için düğmeye basacak

Risale Haber-Haber Merkezi

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi Ayasofya'yı ibadete açacağı veya bazı İslam ülkesi devlet başkanları ile namaz kılacağı öne sürülüyor.

 

Radikal'den Ömer Şahin'in haberine göre hükümet yeni bir reform dalgası için düğmeye basacak. Ankara, Ermeni açılımından sonra iç ve dış kamuoyunu yakından ilgilendiren şaşırtıcı adımlar için hazırlıklarını yapıyor.

 

Bunlar arasında Ruhban Okulu ile Ayasofya'nın açılması da yer alıyor.

 

RUHBAN OKULU: Hükümet, uzun zamandır Ruhban Okulu'nun açılabileceğine dair

sinyaller veriyordu. Beklenti, Yunanistan'ın müftü atamaktan vazgeçmesi ve Atina'ya cami yapılması olarak açıklandı. Yani "mütekabiliyet" ilkesinin hayata geçirilmesi. Türkiye, karşılık beklemeksizin Ruhban Okulu'nun açılmasına bir adım daha yaklaştı. Hükümetin bu konudaki hazırlıkları bitti. Formüller hazır. Başbakan Erdoğan'ın talimatı bekleniyor.

 

AYASOFYA'DA NAMAZ: Ayasofya'nın ibadete açılması muhafazakâr liderlerin hayaliydi. AK Parti'nin de bunu istediği biliniyor. Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi bu konuda bir gelişme beklentisi yaygın. Uluslararası camianın koyabileceği tepki düşündürüyor. İbadete açma olmasa bile en azından İstanbul'un fethi haftası bazı İslam ülkesi devlet başkanları ile Başbakan Erdoğan'ın Ayasofya'da namaz kılacağı öne sürülüyor.

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

04 Mayıs 2014 Pazar 14:02

[h=1]Ayasofya'nın açılması için yasaya gerek yok[/h]

AK Parti İstanbul Milletvekili Bülent Turan

Turan Yılmaz'ın haberi:

 

AK Parti İstanbul Milletvekili Bülent Turan, İstanbul’daki Ayasofya Müzesi’nin, Trabzon ve İznik’teki Ayasofya Camisi gibi ibadete açılabileceğini öne sürdü.

 

Ak Parti’den istifa eden, Gülen Cemaati’ne yakın olduğu belirtilen isimlerden Burdur Milletvekili Hami Yıldırım, Ayasofya’nın ibadete açılması için önceki gün TBMM Başkanlığı’na yasa önerisi verdi. Yıldırım, önerisinin gerekçesinde de “Bugün Ayasofya’nın vakfedilme gayesi dışında kullanılması, hem hukuken hem örfen hem de ahlaken yanlıştır, kabul edilemez. Ayasofya’nın vakfedilme gayesine uygun hale getirilmesi hem hukuki hem ahlaki hem de vicdani bir sorumluluktur. Bu sorumluluk ve görevden kaçınanlar Türk Milleti, tarih ve gelecek kuşaklar önünde mesuldür, mesul olacaktır” dedi.

 

Yıldırım’a tepki gösteren Turan ise “AK Parti’den istifasından sonra TBMM çalışmalarına neredeyse hiç katılmayan bir milletvekilinin, Ayasofya Camisi’nin ibadete açılması için kanun teklifi vermesi rol çalmaktır” dedi.

 

Turan, 1934 yılında, numarası olmayan, Resmi Gazete’de yayımlanmayan, orijinali muhafaza edilmeyenbir kararname ile ibadete kapatılan Ayasofya Camisi’nin tekrar ibadete açılması için yasal bir düzenlemeye kesinlikle ihtiyaç olmadığını da savundu.

 

Hürriyet

 

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

04 Mayıs 2014 Pazar 09:51

[h=1]Fatih'in Ayasofya bedduasının muhatabı M.Kemal'dir[/h]

Prof.Akgündüz, Fatih'in Ayasofya vakfiyesindeki bedduaların muhatabının Ayasofya'yı müzeye çeviren M. Kemal olduğunu söyledi.

Risale Haber-Haber Merkezi

 

Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, Fatih'in Ayasofya vakfiyesindeki bedduaların muhatabının Ayasofya'yı müzeye çeviren M. Kemal olduğunu söyledi.

 

Ayasofya'nın gündemde olduğunu hatırlatan Akgündüz, hükümetin Ayasofya'yı camiye çevirmesini istedi.

 

Fatih Sultan Mehmet'in "Bedduası'nı da hatırlatan Akgündüz'ün açıklaması şöyle:

 

"Fatih'in Ayasofya vakfiyesindeki bedduaların muhatabı, müzeye çeviren Mustafa Kemal ve arkadaşlarıdır; hükümet 500 yıllık vaziyetine yani cami haline çevirerek müslüman milletimizi bu bedduadan kurtarmalıdır.

 

Bugünlerde Ayasofya gündemdedir. 500 yıl cami olarak Müslümanların mabedi ve fethin sembolü olan ve bu yüzden Mescid-i Fethiye diye tarihe geçen Ayasofya asıl haline iade edilmelidir. Ben sadece Fatih Sultan Mehmed'in bir keramet göstererek beddua ettiği şahısları sanki görür gibi tavsif eden Vakfiyedeki beddua cümlelerini aynen nakledecek ve Müslüman milletimle paylaşacağım. Okuyanlardan istirhamım beddua cümlelerini dikkatlice okumaları ve sonradan fikir beyan etmeleridir.

 

"Allah’ın yarattıklarından Allah’a ve O’nun rü’yetine iman eden, Ahirete ve onun heybetine inanan hiçbir kimse için, sultan olsun melik olsun, vezir olsun bey olsun, şevket ve kudret sahibi biri olsun hâkim veya mütegallib (zâlim ve diktatör) olsun, özellik-le zâlim ve diktatör idareciler tarafından tayin olunan, fâsid bir tahakküm ve bâtıl bir nezâret ile vakıflara nâzır ve mütevelli olanlar olsun ve kısaca insanlardan hiçbir kimse için, bu vakıfları eksiltmek, bozmak, değiştirmek, tağyir ve tebdil eylemek, vakfı ihmal edip kendi haline bırakmak ve fonksiyonlarını ortadan kaldırmak, ASLA HELAL DEĞİLDİR.

 

Kim ki, bozuk teviller, hurafe ve dedikodudan öteye geçmeyen bâtıl gerekçelerle, bu vakfın şartlarından birini değiştirirse veya kanun ve kurallarından birini tağyir ederse; vakfın tebdili ve iptali için gayret gösterirse; vakfın ortadan kalkmasına veya maksa-dından ve gayesinden başka bir gayeye çevrilmesine kast ederse, vakfın temel hayır müesseselerinden birinin yerine başka bir kurum ikame eylemek (temel müesseseler-den birinden taviz vermek) ve vakfın bölümlerinden birine itiraz etmek dilerse veya bu manada yapılacak değişiklik veya itirazlara yardımcı olur yahut yol gösterirse; veya şer’-i şerife aykırı olarak vakıfda tasarruf etmeye azm eylerse, mesela şeri’ata ve vak-fiyeye aykırı ferman, berat, tomar veya talik yazarsa veyahut tevliyet hakkı resmi ya-hut takrir hakkı resmi ve benzeri bir şey taleb ederse, kısaca bâtıl tasarruflardan birini işler yahut bu tür tasarrufları tamamen geçersiz olan yazılı kayıtlara ve defterlere kaydeder ve bu tür haksız işlemlerini yalanlar yumağı olan hesaplarına ilhak ederse, AÇIKÇA BÜYÜK BİR HARAMI İŞLEMİŞ OLUR, GÜNAHI GEREKTİREN BİR Fİİ-Lİ İRTİKÂB EYLEMİŞ OLUR. ALLAH’IN, MELEKLERİN VE BÜTÜN İNSANLA-RIN LA’NETİ ÜZERLERİNE OLSUN.

 

“Ebeddiyyen Cehennemde kalsınlar, onların azapları asla hafifletilmesin ve onlara ebeddiyyen merhamet olunmasın. Kim bunları duyup gördükten sonra değiştirirse, vebali ve günahı bunu değiştirenlerin üzerine olsun. Hiç şüphe yok ki, Allah her şeyi işitir ve herşeyi bilir.”.

 

Haksız bir şekilde bu vakıflara tağyir, ibdâl, tahrif ve ibtal şeklinde müdahele ve tecavüz eyleyen insan, ölümle karşılaştığı anı, sekerât-ı mevti, kabri müşahede ettiğini ve onun karanlığını, tabutu ve onun içindeki yalnızlık ve vahşeti, Münker meleğini ve hey-betini, Nekir meleğini ve onun dehşetli darbelerini, Münker ile Nekir’in sorgulmalarındaki dehşeti, bütün insanların Âlemlerin Rabbinin huzuruna çıktıkları günde Allah’ın huzuruna çıkacağını, o gün hiçbir nefsin bir diğer nefis için hiçbir şeye malik olamaya-cağını ve o gün her şeyin dizgininin Allah’a ait bulunacağını hatırlasın.

 

Kim Allah’ın Kitabına ve Resülüllah’ın Sünnetine muhâlefet ederse, Allah ve Resü-lünün haram kıldığını helalleştirmeye çalışırsa, müslüman kardeşinin vakıflarını boz-maya, hayırlarını tahrib etmeye ve hasenâtını iptal eylemeye gayret gösterirse ve mü’minin hayır müesseselerini fonksiyonsuz hale getirmeye taarruz ederse, artık Allah’ın gadabı ile dönmüş olur; son durağı ve oturağı Cehennemdir; cehennem ne kötü bir varılacak yerdir; Allah onun hesaba çekicisi, azabın en azgın olanlarıyla azaplandırıcısı ve ikabın kanunlarıyla cezasını vericisidir. “O gün zâlimlere ileri sürecekleri mazeretleri fayda vermeyecektir; onlar için sadece la’net vardır; onların varacakları cehennem ne kötü bir menzildir.” “O gün her nefis kazandığı günahlar sebebiyle rezil ü rüsvay olacaktır; o gün zulüm yoktur; şüphesiz Allah hesabı çok hızlı yapandır.”

 

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

05 Mayıs 2014 Pazartesi 10:37

[h=1]Katolik dünyası Ayasofya şartını öne sürüyor[/h]

Cordoba Camii’nde namaz kılmayın uyarısı!

Gülcan Tezcan'ın haberi:

 

Endülüs... Avrupa’nın en uç noktasında asırlarca Müslümanların hükmettiği topraklar... Batılı ülkeler Ortaçağ karanlığında debelenirken, bugün hala formülünü aradığımız birlikte yaşama kültürü inşa edilmiş. Sevilla ve Granada’da büyük mabedlerden sonra gittiğimiz Yahudi mahalleleri bu gerçekliğin şahidi gibi dimdik ayakta. 12’nci asır Avrupa’sında Yahudilerin kendilerini en güvende hissettikleri yerler Müslümanların olduğu bölgeler olmuş. Bu yüzden her Müslüman yerleşiminin yanıbaşında bir Yahudi mahallesi var. Ama gelin görün ki Endülüs’ü görmeye gelenler sadece ‘Yahudi mahalleleri’ni gezme şansına sahip.

 

KORDOBA BİZE YASAK

 

Nakış nakış işlenmiş saraylarına hayranlıkla baktığımız Endülüs, Avrupa’nın ilim, sanat ve ticaret de merkezi olmuş. İspanya’ya Müslümanlardan kalan en büyük miras dillerine geçen Arapça kelimeler ve kiliseye çevirip turizme açtıkları mabedler ve Elhamra Sarayı...

 

İspanya’daki Müslümanlar 12’nci yüzyılda cami olarak yapılan katedral ve Cordoba Camii’nin en azından belli zamanlarda ibadete açılması için mücadele veriyor. Ancak Katolik dünyası Ayasofya şartını sürüyor her seferinde önlerine. Oysa Türkiye bu konuda çoktan iyi niyetini göstererek Akdamar Kilisesi ve Sümela Manastırı’nı ibadete açtı.

 

Ancak özellikle Kordoba’da çok katı bir tutum hakim. Öyle ki oraya gittiğimizde rehberimiz Cordoba Camii’nin içinde namaz kılmamamız konusunda sık sık uyarıda bulunuyor. Ne hazindir ki bize yasaklanan caminin avlusunda Paskalya sebebiyle düzenlenen törenler kapsamında Haçlı ordularını oluşturan lejyoner birliklerinin temsili yürüyüşü var. Bu yürüyüşlerin benzerlerine gezi boyunca birkaç kez denk geldik.

 

Star Gazetesi

 

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

05 Mayıs 2014 Pazartesi 00:01

[h=1]Dindar demokratlara Ayasofya tavsiyesi[/h]

Günün Risale-i Nur dersi

Bismillahirrahmanirrahim

Eskilerin lüzumsuz keyfî kanunları ve su-i istimalleri neticesiyle, belki de tahrikleriyle zuhur eden Ticanî meselesini ve ağır cezalarını dindar Demokratlara yüklememek ve âlem-i İslâm nazarında Demokratları düşürmemenin çare-i yegânesi kendimce böyle düşünüyorum:

Nasıl ezan-ı Muhammediyenin (a.s.m.) neşriyle Demokratlar on derece kuvvet bulduğu gibi, öyle de, Ayasofya’yı da beş yüz sene devam eden vaziyet-i kudsiyesine çevirmektir.

Ve âlem-i İslâmda çok hüsn-ü tesir yapan ve bu vatan ahalisine âlem-i İslâmın hüsn-ü teveccühünü kazandıran, bu yirmi sene mahkemeler bir muzır cihetini bulamadıkları ve beş mahkeme de beraatine karar verdikleri Risale-i Nur’un resmen serbestiyetini dindar Demokratlar ilân etmelidirler. Tâ, bu yaraya bir merhem vurmalı.

O vakit âlem-i İslâmın teveccühünü kazandıkları gibi, başkalarının zâlimane kabahati de onlara yüklenmez fikrindeyim.

Dindar Demokratlar, hususan Adnan Menderes gibi zatların hatırları için, otuz beş seneden beri terk ettiğim siyasete bir iki gün baktım ve bunu yazdım.

Bediüzzaman Said Nursî

(Emirdağ Lâhikası-2)

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Dein Kommentar

Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.

Gast
Auf dieses Thema antworten...

×   Du hast formatierten Text eingefügt.   Formatierung jetzt entfernen

  Nur 75 Emojis sind erlaubt.

×   Dein Link wurde automatisch eingebettet.   Einbetten rückgängig machen und als Link darstellen

×   Dein vorheriger Inhalt wurde wiederhergestellt.   Editor leeren

×   Du kannst Bilder nicht direkt einfügen. Lade Bilder hoch oder lade sie von einer URL.


×
×
  • Neu erstellen...