Levent Geschrieben 5. September 2008 Teilen Geschrieben 5. September 2008 Ebu Hüreyre Radiyallâhu Anhýn rivayetine göre, Resul-i Ekrem Efendimiz Sallallâhu Aleyhi Vesellem þöyle buyurmuþtur: "Âdemoðlunun iþlemiþ olduðu her iyilik ve ibadet, sevap bakýmýndan on katýndan yedi yüz katýna, Allah’ýn dilediði sayýya kadar artar. Allah buyuruyor ki: 'Ancak oruçlu böyle deðildir. Çünkü oruç sýrf Benim rýzam için tutulmuþtur, Bana aittir. O zevkleri ve yemesini Benim için býrakýr.' Oruçlu için iki sevinç vardýr: Birinci sevinci iftar vaktindeki sevincidir. Diðeri de, Rabbine kavuþup mükâfatýný aldýðý zamanki sevincidir. Allah’a yemin ederim ki, oruç tutanýn aðzýnýn kokusu, Allah katýnda misk kokusundan daha hoþtur." (Ýbni Mâce, Sýyam: 1) Oruç ibadetinde gösteriþ, riya yoktur. Ýnsan gerçekten oruçlu olduðunu sadece Yaratýcýsýna, kendisini besleyip büyütene, türlü türlü nimetlerle ihtiyacýný giderene gösterir, arz eder. Kimsenin görmediði bir yerde orucunu bozabilecekken bozmamasý, Allah için tuttuðunun en güzel ifadesidir. Ýþte bunun için Cenab-ý Hak, "Oruç, Benim rýzam için tutulmuþtur. Bana aittir, mükâfatýný da Ben vereceðim" buyuruyor. Her iyiliðin ve ibadetin karþýlýðýnda verilecek sevap, âyet ve hadislerle bildirilirken, orucun sevabý için bir had-hudut konmamýþ, belli bir sayý ve miktar belirtilmemiþtir. Demek ki, ihlâsla yapýlan ibadetlerin zevki, manevî karþýlýðý, uhrevî mükâfatý sonsuz olacaktýr. Resulullah.org Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.