Webmaster Geschrieben 18. April 2012 Teilen Geschrieben 18. April 2012 Selefiler ve Kur'an dağıtımının 'derin' perdesi Almanya´da selefilerin en radikal lideri ´Oku´ projesini başlattı. Bu proje kapsamında her hafta sonu Almanya genelinde bedava Kur´an-ı Kerim dağıtılıyor. Hedefleri her almanın evine bir Kur´an sokmak. Bu da 25 milyon Kuran demektir. Almanya´daki müslümanların çoğunluğu ve özellikle büyük cemaatlerin hepsi bu dağıtıma karşı olduklarını açıkladılar. Ardından projeyi başlatan kişi, karşı gelenlerin münafık ve Allah´ın onları cehenneme atacağını açıkladı. Daha öncede radikal bir şekilde kendinden olmayan herkesi düşman olarak gören şahıs, projesiyle Almanya´nın bir numaralı gündemine oturdu. Örneğin bu olaydan bir hafta önce 1999 nobel edebiyat ödülünü alan Günter Grass´ın İsrail´e yaptığı eleştiri tartışılıyordu. Selefilerin meselesi patlak verince, Grass hakkında ne yazı ne de yorum okuyabilir oldunuz. Zaten Almanya´daki müslümanların çoğunluğunun bu dağıtıma karşı çıkmaları da bu nedenden dolayı. Yani selefiler agresif ve kışkırtıcı söylemleri ve projeleriyle bütün müslümanları zan altında bırakıyorlar. Almanya´da en fazla 5000 selefi olmasına rağmen, her olayda tüm 4,5 milyon müslüman ´sorguya´ çekiliyor. Selefilerin her yaptığını açıklamak veya yorumlamak durumunda kalıyorsunuz. Bu Kur´an dağıtımı da kendileri için reklamdan başka bir şey olmadı. Avrupa´daki selefiler genelde tiyatronun bir parçasılar. Kukla rolündeler. Fransa´da olduğu gibi Almanya´da da belirli amaçlar için kullanıldıklarının farkında değiller. Özellikle Almanya´da selefilerin son 4-5 sene içerisinde sürekli gündemde olmalarının sebepleri var. Belli ´grup´lar selefileri kendi amaçları için yönlendiriyorlar. Amaçlar örneğin · Bütün müslümanları ve İslam´ı kötü göstermek. · Toplumu muhtemel bir savaşa hazırlamak, mesela İran savaşına. Bunu yapabilmek için toplumda müslümanlara karşı nefreti uyandırmanız gerekiyor. Özellikle Grass´ın İsrail eleştirisinden sonra böyle bir büyük olay gerekiyordu. · Irkçıların ve müslümanların sıcak bir çatışmaya girmesini sağlamak. Örnek olarak yazdığım bu amaçlar kimin işine yarıyorsa, selefileri yönlendirenlerde onlar. Selefilerin 25 milyon Kur´an´ını finanse edenler de yine aynı grup. Projede Kur´an dağıtılması olayı farklılaştırmaz. Nitekim sömürücü ülkeler de bir ülkeyi bombaladıktan sonra aynı uçaklarla ekmek dağıtıyorlar. Ekmek dağıtmaları, ülkeye saldırmalarını meşru kılmaz. Maalesef Kur´an´ın bu şekilde alet edilmesinin bir psikolojik dezavantajı daha var. Bundan sonra öyle kolay bir şekilde kimse Kur´an´ı dağıtamayacak. Çünkü gayrimüslimlerin bilinçaltına ´Kur´an dağıtımı´ ve ´radikallik´ kazındı. Müslümanlar dahi çekinecekler. Birisine Kur´an verirken gereksiz yere ´acaba, yanlış anlaşılırmıyım?´ diyecekler. Dolayısıyla böyle olaylarda tiyatroya veya sahneye değil, perde arkasına bakmak gerekiyor. Kuklaları oynatana bakmak gerekiyor. Bu nedenle müslümanlar artık saflığı bırakmalı. Artık oyuna gelmemeliler. Çünkü kimse Kur´an´ın dağıtımına karşı değil. Kur´an zaten dağıtılıyor. Her zaman dağıtılıyordu ve her zamanda dağıtılmaya devam edecek. Mesele Kur´an´ın dağıtımı değil, mesele bu dağıtım ile kimlerin kışkırtılması isteniliyor. Ki Peygamberimiz insanların kalbini kazanmaya çalışmış. Korkutarak, ürküterek İslam tanıtılamaz. Cemil Sahinöz, Moral Haber, 18.04.2012 http://www.moralhaber.net/makale/selefiler-ve-kuran-dagitiminin-derin-perdesi/ Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge