Webmaster Geschrieben 2. Dezember 2015 Teilen Geschrieben 2. Dezember 2015 Hristiyanlığa geçen İranlılar 1979´da İran Devrimi gerçekleşti. Devrimden sonra bir çok iranlı Almanya´ya geldi. Bu sebeple Hannover Eyalet Protestan Kilisesinde aynı sene iranlılara yönelik manevi rehberlik hizmeti kurdu. 2003 senesinden itibaren bu hizmeti papaz Günther Oborski yönetiyor. Oborski´nin açıklamalarına göre mülteci olarak Almanya´ya gelen iranlı şiiler Hristiyanlığa geçiyor. Oborski´nin 2003´de görevi almasından bu yana yaklaşık 2000 iranlı hristiyan olmuş. Afganların da din değiştirmeye ilgi gösterdiklerini belirtiyor Oborski. Focus dergisine göre aynı gelişme Berlin´deki protestan kilisesine bağlı teslis kilisesinde de gözlemleniyor. Berlin´de yüzlerce afganlı ve iranlı mülteci hristiyanlığa geçmiş. Fakat Hristisyanlığa geçen bu insanların daha önce müslüman mı yoksa inançsız mı olup olmadığı ile ilgili bilgi yok. Genel olarak Almanya´da yaşayan müslümanlar arasında hristiyanlığa geçme konusunda meyil olmadığı belirtiliyor. Kiliseler, hristiyanlığa geçenler ile ilgili istatistik tutmadıklarını belirtiyorlar. Alman Piskopos Konferansının 2009 senesinde düzendışı yaptığı kayıtlara göre 300 müslüman Almanya´da hristiyan olmuş. Yine haberlere göre, özellikle iranlılar arasında Almanya´da mülteci olarak kabul edilebilmek için “Hristiyan oldum, İran´da can tehlikem var“ diyenler varmış. Bunların bir kısmının gerçekten hristiyan olduğunu, bir kısmının da sırf Almanya´ya gelebilmek için kendilerini hristiyan olarak gösterdikleri, haberlere göre var sayılıyor. Uyum ve Mülteciler Bakanlığı din değiştirerek hristiyan olan ve bu durumdan dolayı kendi ülkesinde zarar görebilecekleri Almanya´da mülteci olarak kabul ediyor. Hristiyan olduklarını ise vaftiz belgesiyle ispatlamak zorundalar. Bazıları vaftiz belgesini Almanya´ya geldikten sonra alıyorlar. Oborski´nin görevli olduğu bölümde bu belgeyi 6 ay sonra alabiliyorlar, katolik kilisesinde 1 sene sonra. Sosyal-psikoloji açısından baktığımızda haberin kilit noktası Oborski´nin “İranlıların ruhu hristiyanlığa İslam´dan daha yakın“ açıklaması. İranlıların yarısının eskiden hristiyan olduğunu ve İranlıların en eski hristiyan topluluklar olduğunu söylüyor Oborski. Ruh´larının hristiyanlığa daha yakın olması Oborski´nin de belirttiği gibi tarihsel bir bağdan dolayı olabilir. Nitekim İslam´dan önce İran kültüründe var olan bazı davranışların müslüman olduktan sonra devam edildiğini tespit edebiliyoruz. Nitekim şiilerin on iki imamlarını günahsız olarak görmeleri de yine katoliklerde papa´nın günahsız olmasıyla bir benzerlik taşıyor. Fakat ruh yakınlığının asıl sebebi belki de başka bir düşüncede yatıyor. Bu bağlamda “İranlıların ruhu hristiyanlığa İslam´dan daha yakın“ sözünü duyunca hemen aklıma Bediüzzaman Said Nursi´nin nefis tesbiti geldi. 1932 yazdığı “4. Lem´a“´da Bediüzzaman şöyle der: “Ehl-i Sünnet ve Cemaate karşı şîa-i velayetin hakkı yoktur ki, Ehl-i Sünneti tenkid etsin. Çünki Ehl-i Sünnet, Hazret-i Ali’yi (r.a.) tenkis etmedikleri gibi ciddî severler. Fakat hadîsçe tehlikeli sayılan ifrat-ı muhabbetten çekiniyorlar. Hadîsçe Hazret-i Ali’nin (r.a.) şîası hakkındaki sena-yı Nebevî, Ehl-i Sünnete aittir. Çünki istikametli muhabbetle Hazret-i Ali’nin (r.a.) şîaları, ehl-i hak olan Ehl-i Sünnet ve Cemaattir. Hazret-i İsa Aleyhisselâm hakkındaki ifrat-ı muhabbet, Nasara için tehlikeli olduğu gibi; Hazret-i Ali (r.a.) hakkında da o tarzda ifrat-ı muhabbet, hadîs-i sahihte tehlikeli olduğu tasrih edilmiş.” Son cümle konuyu anlamak için anahtar hükmünde. Yani Hz. Ali´ye yönelik aşırı sevgi, Hz. İsa´ya olan aşırı sevgiden doğan ´İsa tanrı´dır´ düşüncesi gibi tehlikelidir. İkisi de aynı hisden besleniyor ve aynı kapıya çıkabiliyor, ki bugün – çok küçük bir grup da olsa – şiilerin arasında “Hz. Ali tanrıdır“ diyen grupların var olduğu biliniyor. Oborski´nin “ruhları hristiyanlığa daha yakın“ demesi de bunu teyid ediyor. Evet, neden iranlı şiilerin hristiyanlığı daha çabuk benimseyebildiklerini buradan anlamak mümkün. “Aşırı sevgi“ benzerliği ruh yakınlığını doğurabiliyor. Bu şekilde, zaten kendi dinini de yaşamayan birisi, kolaylıkla oradan buraya geçebilir. Kendi dinini bilmediği, veya baskı sebebiyle nefret ettiği için, kafasındaki aslında din değil, kişilik kültüdür, yani Hz. Ali´ye karşı bir kişilik kültüdür. Dolayısıyla İslam´dan Hristiyanlığa geçmiyorlar, Hz. Ali kültünden, Hz. İsa kültüne geçiyorlar. Bu adım ise din değiştirmekten daha kolaydır. Son Söz: „Ayetlerimi az bir değer karşılığında satmayın” (Kur´an, 5:44), “Benim ayetlerimi, az bir dünya menfaatiyle değiştirmeyin.” (Kur´an, 2:41) Cemil Şahinöz, Haber Ayna, 01.12.2015 http://www.haberayna.com/yazarlar/cemil-sahinoz_22/hristiyanligi-gecen-iranlilar_632.html Risale Haber, 02.12.2015 http://www.risalehaber.com/hristiyanliga-gecen-iranlilar-17718yy.htm Arastirmaci Yazarlar, 02.12.2015 http://arastirmaciyazarlar.com.tr/haber/4275-hristiyanligi-gecen-iranlilar.html Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge