Nur Efsan Geschrieben 9. Januar 2010 Teilen Geschrieben 9. Januar 2010 Bu bölümde isterseniz bu konu hakkinda yazalim. Fikirleriniz, görüsleriniz, sahsi tecrübeniz, ve risalelerden bu konuyu izah eden pasajlar paylasabiliriz. Ben basliyim, daha bugün gözüme carpti: Yedinci Sua, Ayet-ül Kübra risalesi. Üstad hz gerci Ayet-ül kübraya münhasir söylemis bu sözleri ama tüm Risale-i Nur külliyati icin gecerli aslinda: "Herkes herbir mes'elesini anlamaz. Fakat hissesiz de kalmaz. Büyük bir bahceye giren bir kimsenin, o bahcenin bütün meyvelerine elleri yetismez. Fakat, eline girdigi miktar yeter. O bahce yalniz onun icin degil; belki (yani kesin^^), elleri uzun olanlarin hisseleri de var." velhasil-i kelam Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
derguiz Geschrieben 9. Januar 2010 Teilen Geschrieben 9. Januar 2010 Herkes bardagina göre Denizden Su alabilir. bediüzzaman Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
buesra77 Geschrieben 9. Januar 2010 Teilen Geschrieben 9. Januar 2010 Bence bu hususta sahsin Risale-i Nurlarla ne kadar alakadar oldugu da önemli. Ne kadar cok okursak, o kadar cok anlar, ve konular bize baska sekillerde acilir. Ayrica her insan bir degil. Yasadigi seyler, ilmi farkli oldugundan, ve iman kuvveti ayni olmadigindan dolayi, farkli bir pencereden görebilir anlatilan konuyu.. Bu ve bircok farkli nedenlerden üstadimiz bu vecizeyi, "Herkes herbir mes'elesini anlamaz. Fakat hissesiz de kalmaz. Büyük bir bahceye giren bir kimsenin, o bahcenin bütün meyvelerine elleri yetismez. Fakat, eline girdigi miktar yeter. O bahce yalniz onun icin degil; belki (yani kesin^^), elleri uzun olanlarin hisseleri de var." yazmis olabilir. Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
genchizmet50 Geschrieben 9. Januar 2010 Teilen Geschrieben 9. Januar 2010 Bence bu hususta sahsin Risale-i Nurlarla ne kadar alakadar oldugu da önemli. Ne kadar cok okursak, o kadar cok anlar, ve konular bize baska sekillerde acilir. Ayrica her insan bir degil. Yasadigi seyler, ilmi farkli oldugundan, ve iman kuvveti ayni olmadigindan dolayi, farkli bir pencereden görebilir anlatilan konuyu.. Aynen katiliyorum ve bunlari eklemek istiyorum: : insanin Risale-i Nuru severek okumasi, istekli olmasi, her zorluga ragmen okumaya devam etmesi ve SAHIPLENMESINE de baglidir, benim görüsüm. Cünki bu faktörler bir nevi dua, (daha dogrusu fiili dua) hükmüne geciyor, dolayisiyla Allah bu sekilde caba ve istek icinde olan insana anlamasini ve ona Risale-i Nur kapilarinin acilmasini nasib ediyor fikrindeyim. Ayrica bu istek ve caba her insanda farkli bir sekilde mevcut olduguna göre, neticede herkesin anlama yetenegide farkli oluyor. Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 9. Januar 2010 Teilen Geschrieben 9. Januar 2010 Bence olay büyütülüyor. Bu mesele Risaleyle zerre kadar alakasi yok. Bu her kitap icin gecerli. Mesela üniversiteye yeni baslarsaniz, orada okunan kitaplari baslangicta anlamakta cok büyük zorluk cekersiniz. Ama okudukca, kelimeler dünyaniza girmeye baslar ve anlamaya baslarsiniz. Bir gün dershaneye sosyoloji kitabi getirdim. Sadece bir paragraf okudum. Süper almanca bilenler dahi hic bir sey anlamadilar, cünkü orada kullanilan kelimeleri günlük hayatta kullanmadiklari icin. Aynisi Risale icinde gecerli. Birisi kendisi, sahsi, yani evde, Risale okumuyorsa, sadece dershanede dinliyorsa, tabiki oradaki kelimeleri anlamasi mümkün degil. Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Nur Efsan Geschrieben 10. Januar 2010 Autor Teilen Geschrieben 10. Januar 2010 Yani Risaleler kendine has bir dal gibi, ve alisik olanlar otomatiken daha iyi anliyorlar icerigi? Katiliyorum. Ama is gercekten sirf kelime hazinesiyle bitiyormu? Bence degil. Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 10. Januar 2010 Teilen Geschrieben 10. Januar 2010 Yani söyle demek istedim: Her ilmi dalin kendine has dili oludugu gibi, Risaleninde kendine has bir dili var. Ama bu sadece risaleye has birsey degil. Gazalinin dilide öyle. Rabbaninin kitaplarida öyle. Sadece risaleyi hasmis gibi gösterildiginden, insanlar risaleyi okumaya korkuyor adeta. Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Nur Efsan Geschrieben 10. Januar 2010 Autor Teilen Geschrieben 10. Januar 2010 Bir de bu husus var: Risaleleler gerci bir külliyat ama sanki bir kitapmis gibi bakmak gerekir aslinda, bir cilt. Birbiriyle baglantili, ve bir yer diger bir yeri aciklar, detayina girer ve baska konularla baglar. Onun icin bir defa okumak ile besinci defadaki anlayisim ayni olamaz, baska yerlerdeki degisik konular ile alakayi görebildigim icin baska pencereler acilabilir. Sadece risaleyi hasmis gibi gösterildiginden, insanlar risaleyi okumaya korkuyor adeta. Evet bazen abartiliyor gercekten, sanki sihirvari, olaganüstü bir sey var ortada, oysaki mantikli argümanlarla olay aciklanabilir. Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Abdul-Alim Geschrieben 11. Januar 2010 Teilen Geschrieben 11. Januar 2010 Bence, Risaleleri okumaya - bu ilmi konudaki her kitap icin gecerli - ilk önce icindekini anlamak istegiyle, her türlü önyargidan arinmis bir beyinle baslamak gerekir. Ilk basta eserin dilinin agirligindan veya bizim dilimizin yetersizliginden dolayi anlamak zor olabilir ve bunun olmasi da tabii. Ama eseri gercekten anlamak isteyen birisi gereken gayreti gösterirse Allahin izniyle artik onu güzel bir seviyede anlamaya baslar. Bunun icin bugünkü günde imkanlar yeterli: her bir sayfasinin altinda o sayfadaki anlasilmasi zor kelimelerin lugati verilen Risaleler simdi her yerde var. Baska taraftan, fazla "ugrasmaya" zamani olmayan kisiler icin Risaleler hakkinda yeterli bilgisi olan zatlarla haftelik Risale sohbetlerine katilmak güzel olur. Bazi kisilerin Risaleleri okumaya korkmalarina da gerek yok. Cünkü Allah (s.v.t.) insana dogru ile yanlisi, akla uygun olan ile olmiyani ayirt edebilme yetenegi vermisdir. Fakat aklimizi dogru kullanip-kullanmamak bize kalmis olan biseydir. Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
tevekkül Geschrieben 12. Januar 2010 Teilen Geschrieben 12. Januar 2010 Bence, Risaleleri okumaya - bu ilmi konudaki her kitap icin gecerli - ilk önce icindekini anlamak istegiyle, her türlü önyargidan arinmis bir beyinle baslamak gerekir. Ilk basta eserin dilinin agirligindan veya bizim dilimizin yetersizliginden dolayi anlamak zor olabilir ve bunun olmasi da tabii. Ama eseri gercekten anlamak isteyen birisi gereken gayreti gösterirse Allahin izniyle artik onu güzel bir seviyede anlamaya baslar. Bunun icin bugünkü günde imkanlar yeterli: her bir sayfasinin altinda o sayfadaki anlasilmasi zor kelimelerin lugati verilen Risaleler simdi her yerde var. Baska taraftan, fazla "ugrasmaya" zamani olmayan kisiler icin Risaleler hakkinda yeterli bilgisi olan zatlarla haftelik Risale sohbetlerine katilmak güzel olur. Bazi kisilerin Risaleleri okumaya korkmalarina da gerek yok. Cünkü Allah (s.v.t.) insana dogru ile yanlisi, akla uygun olan ile olmiyani ayirt edebilme yetenegi vermisdir. Fakat aklimizi dogru kullanip-kullanmamak bize kalmis olan biseydir. tebrikler aynen size katiliyorum Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.