zehra Geschrieben 9. Oktober 2009 Teilen Geschrieben 9. Oktober 2009 Kahire'de el-Meþhedü'l-Hüseynî'de muhafaza edilen Hazreti Osman mushafý tam 80 kilo geliyor ve Kuran metninin harfi harfine korunduðunu ispatlýyor. Tüm mushaflarýn ondan koplayandýðý mushaf Kufi yazýsý ile yazýlmýþ http://www.risalehaber.com/images/news/62071.jpg Dünyanýn farklý yerlerinde muhafaza edilen ve Hazreti Osman'a nispet edilen en eski mushaflar Diyanet Ýþleri eski Baþkaný Tayyar Altýkulaç'ýn gayretleri ile yayýmlanýyor. Son olarak Kahire'deki Hazreti Osman mushafý IRCICA tarafýndan yayýmlandý. Ýlk kez ayrýntýlý olarak incelenen mushaflar Kur'an'ýn okunuþu kadar yazýlýþýyla da deðiþmeden günümüze ulaþtýðýný gösteriyor. 'Kadim nüshalarý' ilk kez harf harf inceleyip yayýna hazýrlayan Dr. Tayyar Altýkulaç, "Bu mushaf da gösteriyor ki, Kur'an-ý Kerim sadece hafýzlarýn okuyuþlarý ile deðil, yazýsý ile de korunmuþtur ve on dört asýr önce nazil olup yazýldýðý gibi elimizdedir." diyor. Bu mushaf, Kur'an'ýn korunmuþluðunu gösteriyor Hazreti Peygamber'in vefatýndan sonra yalancý peygamber Müseylime üzerine yürüyen sahabe ordularý Yemame'ye ulaþtýðýnda iki ordu arasýnda kýyasýya bir mücadele baþlar. Hazreti Ebubekir tarafýndan görevlendirilen sahabelerin baþýnda 'Allah'ýn kýlýcý' Halid ibni Velid bulunmaktadýr. Akþama doðru Müseylime, askerleriyle birlikte yüksek duvarlarla çevrili bir bahçeye sýðýnýr. Ancak ölümden kurtulamaz. Müseylimetü'l Kezzab gailesi atlatýlmýþtýr, ama Müslüman ordusu iki binden ziyade þehid vermiþtir. Üstelik þehidler arasýnda en az 70 hafýz-ý kurra da bulunmaktadýr. Bu hadise üzerine Hazreti Ömer, Halife-i Müslimîn Ebubekir'e (r.anhüm) giderek kurralarýn þehadetinden duyduðu üzüntüyü ve böyle giderse bazý ayetlerin zayi olacaðý hususundaki endiþesini dile getirir. Kur'an ayetlerinin iki kapak arasýnda toplanmasýný teklif eder. 23 senelik vahiy müddetince bir taraftan ezberlenen, bir taraftan da hurma dallarý, ince taþlar, kürek kemikleri, deri, kumaþ, tahta, çömlek parçalarý gibi mevcut malzemeler üzerine kaydedilen ayetler, o zamana kadar bir araya toplanmamýþtýr. Fakat bazý sahabelerin kendileri için yazdýklarý derlemeler vardýr. Hazreti Ebubekir, Resulullah'ýn yapmadýðý bir þeyi yapmaktan çekindiði için teklife ilk baþlarda uzak kalýr. Hazreti Ömer'in ýsrarý devam edince vahiy katiplerinden, ayný zamanda da hafýz olan Zeyd ibni Sabit'i çaðýrýr. Zeyd (ra), Hazreti Ebubekir'in tavsiyesi üzerine (sanki kendisi Kur'an'ýn Resulullah'ýn vefatýndan önce Cebrail Aleyhisselam'la mukabele ettiði halini ezberden bilmiyormuþ gibi) halka ilan eder, iki þahit eþliðinde getirilen yazýlý ayetleri kayda geçirir. Böylece ashabýn üzerinde ittifak ettiði tam bir mushaf meydana getirilir. Hazreti Ebubekir'in vefatýndan sonra bu mushaf, müminlerin annelerinden Hafsa validemizde (r.anhâ) emanet kalýr. Azerbaycan ve Ermenistan'ýn fethi sýrasýnda Þamlý ve Iraklý askerler arasýnda Kur'an okuyuþ farklýlýklarý yüzünden ihtilaf çýkar. Bu sýrada hilafet makamýnda Hazreti Osman (ra) bulunmaktadýr. Hazreti Osman, yine Zeyd bin Sabit baþkanlýðýnda bir komisyon oluþturarak Hafsa validemizdeki mushaftan istifade yeni nüshalar hazýrlatýp Mekke, Kûfe, Basra, Þam gibi büyük merkezlere gönderir. Bir nüshayý Medine'de muhafaza eder. Ashabýn kendileri için derledikleri tam olmayan nüshalarýn ise ileride karýþýklýða sebep olmamasý için imha edilmesini ister. Günümüzde Topkapý Sarayý'nda, Türk ve Ýslam Eserleri Müzesi'nde, Kahire'de, Londra British Library'de, St. Petersburg'da, Paris Biblioetheque Natio-nale'de Hazreti Osman'a nisbet edilen mushaflar bulunuyor. Bunlardan bazýlarýnýn bizzat Hazreti Osman'ýn okuduðu 'imam mushaf' olduðu ve þehadeti sýrasýnda üzerine kanýnýn aktýðý iddia ediliyor. Kur'an tarihi, mushaflarýn imlasý ve kýraat ilmi açýsýndan önem taþýyan, ancak muhafaza edildikleri yerlerde ilim adamlarýnýn ulaþma imkaný çok fazla bulunmayan bu mushaflar, eski Diyanet Ýþleri Baþkaný Dr. Tayyar Altýkulaç'ýn gayretleri ile birer birer yayýmlanarak Ýslâm âlemine arz ediliyor. Daha önce Topkapý mushafý Ýslam Tarih Sanat ve Kültür Araþtýrma Merkezi (IRCICA) tarafýndan, Türk ve Ýslam Eserleri Müzesi mushafý Ýslam Araþtýrmalarý Merkezi (ÝSAM) tarafýndan yayýmlanmýþtý. Son olarak da Kahire'de el-Meþhedü'l-Hüseynî'de muhafaza edilen Hazreti Osman mushafý IRCICA tarafýndan basýldý. Ýki cilt halinde basýlan eserde, Kûfî hatlý orijinal mushafýn týpkýbasýmý, ayetlerin günümüz Arap yazýsýyla okunuþlarý ve Hazreti Osman'a nisbet edilen diðer nüshalarla arasýndaki imla farklarý bir arada veriliyor. Giriþ bölümünde de Arap yazýsýnýn geliþimi, ilk mushafýn hazýrlanmasý, Hazreti Osman mushaflarý ile Hazreti Ali'ye nisbet edilen mushaf nüshalarý hakkýnda geniþ bilgiler yer alýyor. Tayyar Altýkulaç, 1969 yýlýnda Kahire'ye gittiðinde el-Meþhedü'l-Hüseynî'de muhafaza edilen mushafý da görmek istemiþ, ancak buna muvaffak olamamýþ. Yýllar sonra Topkapý mushafý üzerinde çalýþmalara baþladýðýnda o dönemde IRCICA Genel Sekreteri olan Ekmeleddin Ýhsanoðlu'nun Mýsýr hükümeti nezdinde yaptýðý giriþimlerle mushafýn çekimlerine ulaþmýþ. Deri üzerine 57x68 cm ebadýnda, 80 kg aðýrlýðýndaki mushaf, 1.087 varaktan ibaret. Tayyar Altýkulaç, kadim mushaflar üzerinde yaptýðý incelemelerde hiçbirinin Hazreti Osman tarafýndan yazdýrýlan mushaflardan olmadýðý, ancak onlardan çoðaltýlan ilk nüshalar olduklarý neticesine varmýþ. Altýkulaç, Kahire'deki mushafýn da Hazreti Osman tarafýndan Kûfe'ye gönderilen mushaftan çoðaltýldýðýný söylüyor. Altýkulaç'a göre ilk kez harf harf ele alýnýp incelenen Kahire mushafýnýn en önemli özelliði, bugün okuduðumuz Kur'an-ý Kerim'in orjinalliði konusunda aynen Topkapý ve Türk ve Ýslâm Eserleri Müzesi mushaflarý gibi bütün insanlýða verdiði mesaj. Altýkulaç, "Bu mushaf da gösteriyor ki, Kur'an-ý Kerim sadece hafýzlarýn okuyuþlarý ile deðil, gerçekten yazýsý ile de korunmuþtur ve on dört asýr önce nazil olup yazýldýðý gibi elimizdedir. Bu mushaflar bu gerçeðin tartýþmasýz þahitleridir. Nübüvvet kaynaðýndan çýktýðý berraklýðý ile bugünlere ulaþan ve bu niteliðinin sonsuz sayýda sesli ve yazýlý þahitleriyle tüm insanlýðýn hep gündeminde olan bu mukaddes sisteme inananlara gýpta etmek, onlarýn tükenmek bilmeyen hazlarýna imrenmek tabiidir." diyor. Ahmet Doðru, 09.10.09 Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Abdul-Alim Geschrieben 12. Oktober 2009 Teilen Geschrieben 12. Oktober 2009 Selamün aleyküm, Hz. Osman Mushafi hakkinda daha genis bilgi icin bu sitelere bakabilirsiniz: http://www.yeniumit.com.tr/yazdir.php?konu_id=295 http://www.marife.org/4-altundag.htm Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.