Webmaster Geschrieben 5. Oktober 2009 Teilen Geschrieben 5. Oktober 2009 Said Nursi ve Mahatma Gandi'nin farký Cumhuriyet döneminde sivil direniþ olarak en çok göze çarpan hareket, Nursi’nin geliþtirdiði Nurculuk hareketidir. Nursi nasýl bir insandý? Nursi’nin Gandi’ye benzeyen ve benzemeyen yönleri nelerdir? Sayýn Baþbakan’ýn Partisinin 3. Büyük Olaðan Kongresi’nde söylediði þu sözler salonda ciddi bir heyecan uyandýrdý. Videoyu izleyenler göreceklerdir Said Nursi ismi çok çoþku uyandýrdý. Akýllý siyasetçiler ayný zamanda toplum psikologluðunu iyi yaparlar. Samimi olup olmadýklarý zamanla anlaþýlýr. Bir zamanlar Adalet Partisi’nin‘Nurlu Demirel’ sloganlý Büyük Kongresinden sonra AP tek baþýna iktidar olmuþtu. O tarihlerde, 1966’da Ýsmet Ýnönü, “Beni Nurcular yýktý” demiþti. Sözler þöyleydi; "Bu ülkenin tarihinden Ahmet Yesevi, Hacý Bektaþ Veli, Pir Sultan'ý, Hacý Bayram Veli'yi çýkartmaya kalkarsanýz onlarý görmezden gelirseniz bu ülke öksüz, yetim köksüz ve dayanaksýz kalýr. Yunus Emre'siz bir Türkiye dilsiz, Mevlana'sýz bir Türkiye ruhsuz kalýr. Sabahat Akkiraz'a kulak vermeyen dinlemeyen Türkiye türküsüz kalýr. Tatyos Efendi'yi yok sayan Türkiye'nin besteleri yarým kalýr. Cem Karaca bu ülkenin hasretini çektiði kadar, bu ülke Cem Karaca'nýn hasretini çekti. 'Hoþçakalýn Ýki Gözüm' diyen Ahmet Kaya'ya vefa göstermeyen Türkiye'nin þarkýlarý eksik kalýr. Nasýl Mehmet Akif'siz bir Türkiye tahayyül edilmezse, Nazým Hikmet'siz bir Türkiye eksik sayýlýr. Seversiniz sevmezsiniz, beðenirsiniz beðenmezsiniz, görüþlerini kabul edersiniz etmezsiniz� Ama Ahmedi Hani'si, Bitlisli Said-i Nursi'siz bir Türkiye maneviyatý noksan kalýr." Atatürk’le eklemleme çabasý mý? Tepkiler genellikle hayret içerikli idi. Siyasi gözle bakýldýðýnda Nursi hakkýnda Tek Parti Cumhuriyetini savunanlar Nursi’ye ‘Karþý devrimci’ diyorlar. Fakat çoðulculuðu savunanlar ‘Ýslam dini ile Meþrutiyet ve Cumhuriyetin doku uyuþmazlýðý olmadýðý’ný savunduðunu belirtiyorlar. Baþbakanýn ikinci seçeneði öngördüðü anlaþýlýyor. Konuþmanýn geneline ve öznesine baktýðýmýzda “Atatürk’ü hiç anmadý” sözünü çok önyargýlý yorum olarak deðerlendirmek gerekir. Aslýnda Sayýn Baþbakan saydýðý isimleri Atatürk’le eklemlemeye çalýþmýþtý. Alkýþýn bu kucaklayýcýlýða olduðunu düþünmek daha doðrudur. Tek parti Cumhuriyetini savunanlar Baþbakan’ýn yukarýdaki ifadeleri ancak karþý devrim olarak tanýmlayabilirler. Sayýn Baþbakanýn önemli bir siyasi risk aldýðýný da bilmek gerekir. Nursi’nin isminin bu derece yýpratýlmasýna raðmen toplumdan alkýþ almasýný çaðýn ruhunu okumuþ olmasý, Tabiat Risalesi isimli eserinde bir Yaratýcýn olmasý gerektiðini, Haþir Risalesi isimli eserinde ölüm sonrasý yaþamýn olmasý gerektiðini mantýksal gerekçelerle açýklamasý ile birlikte bazý baþka nedenleri baðlamak gerektiðini düþünüyorum. Cumhuriyeti onarma mý karþý devrim mi? Nursi’nin özgürlükçü Müslüman olmasý ilginçtir. Eserlerinde Ýslam dininin isdibdata karþý olduðunu savunan bir din bilgini olarak dikkat çekiyor. Sosyologlar ve sosyal psikologlar için çok ilginç bir kiþiliktir. Bu nedenle Þerif Mardin’in ciddi akademik ilgisini çekmiþtir. 2002 yýlýndaPsikolojik Savaþ isimli çalýþmamý kitaplaþtýrýrken Nursi’nin Anadolu’daki sivil direniþteki rolüne bir bölüm ayýrmýþtým. Nur cemaatini siyasi deðil sosyolojik bir cemaat olarak deðerlendirmenin doðru olacaðýný düþünenlerdenim. Aþaðýda kitapta ilgili bölümü geniþ bir özetle aktarýyorum. ÝSLAM COÐRAFYASINDA DÝRENÝÞ Dinsel ve kültürel kimliði deðiþtirmeye yönelik çabalara karþý direniþ gösterme, Doðu dünyasýnda silahlý eylemler þeklinde oldu. Siyaseti ve þiddete baþvurmayý yöntem olarak seçtiler. “Ýhvan-ý Müslimin, Hümeyni ve Cezayir hareketleri bunun örnekleridir. Batý deðerlerinin kutsal deðerler olduðu ve bunu kabul ettirmek için otoriter ve totaliter uygulamalarýn yapýldýðý yirminci yüzyýlýn baþlarýnda Anadolu’da sosyolojik bir tepki oluþmasý gerekiyordu. Sosyolojik deðiþimler doðal sürecinde ancak yüzyýllar sonra oluþurdu. Fakat otoriter düþünce sahibi kiþiler baský uygulayarak toplumu deðiþtirmeyi amaçlýyorlardý. Cumhuriyet döneminde sivil direniþ olarak en çok göze çarpan hareket, Nursi’nin geliþtirdiði Nurculuk hareketidir. Nursi nasýl bir insandý? Onun kiþiliðinde buluþan etkiler nelerdi ve kullandýðý özel bir yöntem var mýydý? Subjektif paradigmalarý nelerdir? Bu sorular akademik incelemeye tabi tutulacak ciddi konulardýr. Necmettin Þahiner (1975), Cemal Kutay (l990), Þerif Mardin (l992) gibi bilim adamý ve araþtýrmacý yazarlar bu konuda 20 ye yakýn eser yayýnladýlar. Dünyanýn her yerinden her yýl onun düþünce sistematiði üzerinde kafa yoran, çarpýcý sentezlere ulaþan ve elde ettiði sonuçlarý sempozyumlarda tebliðler halinde sunan pek çok bilim adamý ve düþünür bulunmaktadýr.” Nursi’nin Gandi’ye benzeyen ve benzemeyen yönleri nelerdir? 1- Benzer yönü benzer fazilet mücadelesi yapmalarýdýr. Gandi’nin “Tanrý’nýn kendisi ile birlikte olduðunu düþünen kiþi, tek kiþilik çoðunluktur” düþüncesi ile örtüþmektedir. Her ikisi de fazilet mücadelelerinde bu motivasyonu kullanmýþlardýr. Nursi bu düþünce yapýsýný “Ýhlaslý hareket” olarak ifade etmiþtir. 2- Diðer benzer yönü kesinlikle þiddete baþvurmamak olan sivil direniþ yöntemi, Nursi’nin gerçekleþtirdiði özel yöntemde de dikkati çekmektedir. 3- Gandi ile uyuþmayan tezi ise, siyasi emelden tamamen kaçýnmasýdýr. Din ve bilimi birlikte ele alýp biri birine muhalif olmadýðýný göstermeye çalýþtý. Ýnsanlarýn gönlüne hitap etmenin, akýl ve kalplere güzellikleri doldurmanýn yol almak için yeterli olduðunu savundu. “Þeytan ve siyasetten Allah’a sýðýnýrým” sözünü bir prensip olarak bütün yaþamý boyunca uyguladýðý görülmektedir. 4- Gandi ile uyuþmayan diðer yöntemi de “müspet hareket” yöntemidir. Bu anlayýþla ülkeyi yönetenlerin kusurlarý ile uðraþmak yerine kendi doðrularýný anlatmayý tercih ettiði dikkati çekiyor. Yine bu anlayýþýný,“Temsil tebliðden önce gelir” kaidesi ile formüle ederek inandýðý doðrularýný yaþamaya, pratik olarak hayata yansýtmaya öncelik vermesi farklý yönüdür. 5- Gandi’nin diðer yöntemi olan güç odaklarý ile iþbirliði ve pazarlýk yapmama ilkesi Nursi’de de dikkati çekiyor. Ülkeyi yönetenlerin, bazý güç odaklarý tarafýndan kullanýlmaya çalýþýldýðýna inandýðýný, bu çaðýn cihat þeklinin “manevi cihat” metodu olduðunu, dahilde, yani yurt içinde dýþ düþmana karþý yapýldýðý gibi þiddet kullanýlmamasý gerektiðini eserlerinde dile getirmektedir. Yaþadýðý dönemde ve daha sonra Anadolu’da on milyonu aþan bir takipçi kitlesinin olduðu söylenen Nursi, 49 yýl önce vefat etmiþtir. Fakat takipçileri her geçen gün farklý seviyeden insanlarýn katýlýmýyla artarak devam etmektedir. Formal eðitim almamýþ bir kiþi olan Nursi’nin baþlattýðý bu hareket, sosyolojik açýdan inceleme konusu olmaya devam edecek gibi görünüyor. 6- Nursi’nin “Karizmatik önderlik” ve “Ulu Kiþi” imajýný reddetmesi Gandhi ile örtüþmektedir. Kendi kiþisel rehberliði yerine fikirlerinin rehberliði ve aklý kullanmayý vurgulamasý dikkat çekicidir. Mezarýnýn belli olmamasýný vasiyet etmesi de bu açýdan anlamlýdýr. 7- Doðu despotizmi ile mücadele etmesi, geleneksel Osmanlý ulemasýnýn baskýcý yöntemi yerine, 1907’de dünya da terazinin özgürlük kefesinin aðýr bastýðýna dair eser yazmasý ilginçtir. Devlete itaat eden ama özgürlüklerden vazgeçmeyen, adaletsizliði onaylamayan duruþuna karýncalarýn cumhuriyetçiliðine örnek vermesi toplumu etkilemektedir. 8- Kendine haksýzlýk yapana beddua bile etmemesi, Mekke dönemine vurgu yaparak sabýr kavramýný; kadere güler yüzle boyun eðme ile birlikte “Emrolunduðun gibi dosdoðru ol” þeklinde yorumlamasý takipçilerini etkilemiþtir.” Herhalde Cumhuriyet tarihinde Nursi kadar yanlýþ anlaþýlan ikinci bir kiþi yoktur. Zulme seyirci kalmayan ve haksýzlýk karþýsýnda eðilmeyen fazilet savaþcýlarýný rahmetle anmalýyýz. Aldýðý alkýþlarý siyasi nedenlere deðil sosyopsikolojik nedenlere baðlamak daha akla uygundur. Prof. Nevzat Tarhan - Haber 7, 05.10.2009 ntarhan@gmail.com Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.