Zum Inhalt springen
Qries Qries Qries Qries Qries Qries

Empfohlene Beiträge

Said Nursi'nin davasý Kürtçülük müydü?

 

Bediuzzaman’ýn yaþayan talebelerinden Abdülkadir Badýllý risalehaber.com’a verdiði bir röportajda, “Türkiye eyalet sistemine geçmeli” demiþ.

 

Badýllý aðabey nura hizmetleriyle baþ tacýdýr. Severiz ve sevilmeye layýktýr. Onun bu sözü, kavmi gerekçelerle söylemediðine de eminim. Ama bu ‘açýlýmýn’ maksadý aþan bir ifade olduðunu da hürmetimizle birlikte hatýrlatmak hakkýmýzdýr!

 

* * *

 

Doðrudur, Bediuzzaman’ýn, sunduðu reçetelerin içinde, Osmanlý döneminde olduðu gibi her bir kavmin kendi örf ve adetlerini yaþatabileceði bir hükümeti olmasý gerektiðini de yazmýþtýr. Þöyle diyor:

 

“Hem de her kavmin mabihil-bekasý olan adat-ý milliye ve lisan-ý kavmiyeye isti’dadý efkara muvafýk, (yani her bir millette ayrý bir istidat var ona muvafýk) hükümet teþebbüsata baþlamalý…”

 

Said Nursi’nin, Kürtlerin teâlisi için uðraþtýðý, Kürtlerin de medeniyet nimetlerinden yararlanmasý için çabaladýðý, onlarýn da milletler müsabakasýnda yerini almalarý için can attýðý saklý bir þey deðildir.

 

Zaten üstadýn bu yönleridir ki onun hem milli devlet sevdalýlarý hem Türk milliyetçileri ve özellikle de Milli Ýstihbaratçýlar nezdinde ‘Kürtçü’ bilinmesine neden olmuþtur… (Onlarýn bu yaklaþýmlarý Üstad hakkýndaki kanaatimize, sevgimize ve itimadýmýza zarar vermiyor.)

 

Evet Üstad’ýn mebdedeki lakabý “Kürdî’dir. Ama bu, -Þeyxo efendinin sandýðý gibi- onun Kürtçülüðünün delili deðil. Her bir kavmin önde gelenlerinin, kendi kavmi için çabaladýðý bir dönemde –Osmanlýlarýn meþrutiyete geçtiði dönemler- o da Kürt halkýnýn haklarý için çabalamýþtýr. Bu da onun hakkýdýr. Ama bu onu Kürtçü yapmaz. Ýnsanýn kendi milletini sevip ona hizmet etmek istemesi baþkadýr, onun adýna iþlenen zulüm ve cinayetleri meþru sayacak kadar körü körüne bir kavmi yüceltmek baþkadýr.

 

Nitekim Badýllý Abi, üstada ilk götürüldüðünde bugünkü Kürt milliyetçilerinin serdettiði anlamda bir takým sözler sarf edince Üstad onu Zübeyir abiye teslim edip, “Bunun kafasýný düzeltin öyle getirin” dediði bilinmektedir.

 

Bediuzzaman da bir insandýr ve içinden çýktýðý milleti sever. Ona hizmet etmeyi de sever. Bu, Ýslam’ýn her bir mümine verdiði bir haktýr. Ama bu, onu Kürtçü yapmaz. Lakabý ‘Kürdi’dir diye Kürt veya Kürtçü olmasý gerekmez. Týpký ünlü Arap milliyetçisi Kürt Ali’nin Kürt olmadýðý gibi… Bu tür kýymetli zatlarýn bu tür ifadeleri, Þeyxo efendi gibi kavmiyetçi insanlarýn ekmeðine yað sürüyor. Üstadýn Kürtlüðünü ispat için seyitliðini red ediyorlar. Gerçi Kürt bile olsa, Said’i neseben ‘seyyitlik’ten ýskat etmek, kimsenin haddi deðildir.

 

Üstadýn, sýrf manevi makamýný gizlemek için ‘Mehdi Seyyid olacak. Ben seyyid olduðumu bilmiyorum” demesini gerekçe sayýp onu, Kürtleþtirmeye çabalayanlar, hiç farkýna varmadan Bediuzzamaný, zamanýn bedii, Ýslam’ýn müdafii ve mehd-i ahir zaman olma vasfýný lekedar ediyorlar. Ýþte asýl bu, hakiki ýrkçýlýktýr ve son derece tehlikelidir.

 

Kürtçülüklerine nurculuk elbisesi giydiren bu kesimler, üstadýn daha sonra kendi elleriyle yaptýðý bazý tashihleri dahi reddedip Bediuzzaman’dan ziyade nurculuk yapýyorlar. Güya Said’in bütün derdi Kürt halkýnýn istikbal ve tealisi imiþ. Yani utanmadan onu da kendileri gibi ‘ýrk davasý gürden’ bir derekeye düþürüyorlar.

 

Üstadýn ýrkçýlýk konusunda, ne kadar þiddetli tavýr gösterdiði bütün savunmalarýnda mevcuttur. Onun, Türkiye Cumhuriyeti’nin o günkü idarecilerinin zalimane uygulamalarýna karþý mazlumdan yana koyduðu tavrý, ‘Kürtçülüðün savunmasý’ diye sunmak ancak bir Kürtçünün iþi olabilir.

 

Bu kesimler ýsrarla, (kendi neþirleri olan tenvir yayýnlarý dýþýndaki yayýnevlerinin yayýmladýðý) Risale-i Nurlarýn tahrif edildiðini, Kürt olmayan bütün nur talebelerinin de ‘devletten yana, faþist/ýrkçýlar’ olduðunu söylüyorlar.

 

Türk nurcularý Türkçülükle, ýrkçýlýkla –nasýl ýrkçý oluyorlarsa bu Türk nurcular da bir Kürdün(!) peþinden bu kadar can siperane koþturuyorlar. Bediuzzaman, bugün iftihar ettiðiniz o risaleleri yazarken, yanýndaki talebelerinin tamamýna yakýný Türklerdi unutmayýn- suçlarken, aslýnda kendi zamirlerindeki Kürtçülüklerini haklý çýkarmaya çalýþýyorlar.

 

80-90 yýldýr devam eden ve esasýnda, tüm Ýslami unsurlarýn ciddi bir þekilde zarar-dide olduðu þu rejimin bütün günahlarýný, Türk milletinin üzerine yýkma çabasý, insafsýz, izansýz ve faþizan bir yaklaþýmdýr. Risale-i Nur Cemaatleri ve nurcular acilen þu meselede bir tavýr belirlemeli ve Said Nursi’nin bayaðý bir Kürt milliyetçisi mi yoksa Ýslam davasý güden, ümmetin müþterek bir müdafii mi olduðunu göstermeliler.

 

Eðer Bediuzzamanýn bütün davasý ‘Kürtçülük ve Kürt milletinin tealisi’ ise (Haþa!) bir Türk olarak niye onun peþinden gidelim?

 

Ben onun sýfatlarýnýn, vasýflarýnýn, hizmetlerinin ve Ýslam davasýna yapmýþ oldu katkýlarýnýn ve imanýmýza yaptýðý takviyelerinin peþindeyim. Onun hak davasýdýr bizi ona sevk eden. Kürtlüðü, Kürtçülüðü umurumda bile deðil. Týpký Din-i Mübin-i Ýslam’ýn bize teblið edilmesine vasýta olmuþ Hz. Peygamber’in (asv) Araplýðý’nýn önemi olmadýðý gibi. Kur’an’ýn Arapça inmesi ve Arapçaya ciddi vurgular yapmasý, Arab’ý benden üstün kýlmaz. O Kur’an’ýn zamirinde mevcut hakikatlere ve usullere kim uyarsa Müslüman da Muhammed ümmeti de odur. Gerisi boþ…

 

O bir ahir zaman peygamberidir ve âlemlere rahmet olarak göndermiþtir. Arap olmasýnýn kýymeti ve þerefi o kavme yeter. Bizi ilgilendiren onun getirdiði iman ve dindir.

 

Aynen öyle de Said-i Kürdi, elbette Kürt olarak, kendi kavminin de diðer kavimler içinde medeni yerini almasýna çalýþmýþtýr ve çalýþmasý da hakkýdýr. Ama Risale-i Nur davasýný götürüp, bir kavmin ýrkî mücadelelerinin metinleri haline getirmeye kimsenin hakký yoktur. Bilhassa da Kürtçüler, böyle yaparak kendi ayaklarýna balta vururlar…

 

Damarlarýnda nurculuktan ziyade Kürtçülük akanlar üstadý kendi davalarýna alet etmek için onu ýsrarla Kürtçü yapmaya çalýþýyorlar! Bediuzzaman Kürtlerin içinde çýkmýþ olabilir ama Kürt deðildir, hele ‘Kürtçü’ hiç deðildi…

 

Ýçinde doðup büyüdüðü bir kavme karþý vazifesini bilmek ve onun yükselmesi için çabalamak baþkadýr, onu, bir kavmin borazanlýðýný yapmakla itham etmek baþkadýr. Kendisine dayatýlan bir takým zorbalýklara karþý onlarýn damarlarýna basarak yaptýðý savunmalar çok daha baþkadýr. Hayatýný, Süfyani bir ýrkçýlýðýn dayatmalarýný kýrmak için adamýþ bir Hak erini, Kürtçülüðün savunucusu göstermek zulümdür.

 

Çünkü böyle bir tutum, Ýsrail halkýný Firavun’un zulmünden kurtarmak için mücadele eden Hz. Masa’yý ‘ýrkçý bir siyonist” saymakla eþ deðer olur!

 

* * *

 

Kürt kökenli Nurcu kardeþlerimizin, þu günlerde çok daha temkinli ve vakarlý davranmalarý gerekirdi. Irkçýlýða çanak tutarak, bir yere varamayýz.

 

Üstad evet, her bir kavmin, kendi adet ve örfünü yaþatma hakký olduðunu söyler ve bu da haktýr. Kürdün de kendi milli ve örfi adetlerini sürdürme ve dilini konuþma ve milli varlýðýný koruma hakký vardýr ve olacaktýr. Bunu yok etmeye kimsenin gücü yetmedi, yetmeyecektir. Cenab-ý Hakkýn ibka ettiðini kim yok edebilir ki?

 

Þu 80-90 yýllýk süreçte yalnýz Kürtler mi ýstýrap çekti? Yalnýz Kürt menfaatleri mi zarar gördü? Ana unsuru teþkile den ve birçok yerlerde Kürt bölgelerinden daha derin bir sefalet içinde yaþayan Sünni ana aksýn açýlýma ihtiyacý yok mu?

 

Dolayýsýyla Badýllý aðabeyimizin, ‘Kürt açýlýmý’ –ki bu kavramý hiçbir zaman tutmadým, sevmedim- çerçevesinde söyledikleri, nerede ise þu ýrkçýlarýn söylemiyle örtüþüyor. Halbu ki o, müktesebatý ve Risale-i nur’a vukufiyyeti açýsýndan ‘uhuvvet-i islamiye’yi ve ‘ittihad-ý Ýslam’ý dikkatlere sunan bir açýlýmla milletin önüne çýkmalýydý.

 

Önerdiði eyalet sistemi, ‘siyasi bir ayrýlýðý’ zâmindir. Üstadýn kast ettiði eyalet sistemi ise tamamen ‘idari yapý’ ile ilgilidir; siyasi ayrýlýk içermez. Badýllý aðabeyin hassa bir konumda olduðu ve o zeminde konuþtuðu malumumuzdur fakat Risale-i Nur’un hatýrý âlidir. Badýllý aðabeyin þu yaklaþýmý ‘ayrýlýkçýlarýn’ tezine daha yakýn duruyor. Ama sanýrým onun Nurlara imanî yakýnlýðý, asabi kurbiyettinden daha yüksektir. Dolayýsýyla þu meselede itidali, taraftarlýðýndan daha çok hizmet eder!

 

Üstadýn þu meselelerdeki esas maksadýnýn ‘birlik ve beraberlik’ olduðunu en iyi o bilir. Her kafadan bir ses çýktýðý, kimin neyi kimin hesabýna istediðinin bilinmediði bir hengâmede, “biz eyalet istemine geçilmesini istiyoruz” demek, üstadýn “aman ha!” diye ikaz ettiði ‘Tevaif-i Mülük’ (yani parçalanmýþ beylikler) dönemine kapý aralýyor çünkü!

 

Meselenin adýnýn (Kürt Açýlýmý) yanlýþ konmasý iþi nerelere götürüyor görüyorsunuz. Üstad, halklarýn kendi örfleriyle yaþamalarýný istiyor ama ayný çatý altýnda. Munazarât’ta, bu ‘çatý’nýn adýný da koyuyor. Her bir kavmi bir pýnara benzeten Bediuzzaman, pýnarlarýn suyunun bir havuzda toplanmasýný istiyor ve o havuzun adýný da TÜRK diye koyuyor.

 

Bir takým ýrkçýlar, Türk ismini tamamen bir kavim adý gibi kullansalar da aslýnda Türk bir ‘etnos’ adýdýr. Yani Anadolu’da yaþayan Müslüman kavimleri müþterek adý! Nitekim Üstat ‘Anadolu’da yaþayanlarýn ancak yüzde 33’ü hakiki Türk’tür, diðerlerinin Türkleþmiþ unsurlardýr’ diyerek bu ismi zýmnen benimsediðini gösterir! Dolayýsýyla bundan gocunmak gerekmez.

 

Prens Sabahattin de daðýlmayý önlemek için güya bir çare olarak, Osmanlýnýn ademi-i merkeziyetçi eyaletlere bölünmesini istemiþti. Üstad ona da þiddetle karþý çýkmýþtý.

 

En büyük siyasi davasý Ýslam birliði olan bir Zatý (Bediuzzaman’ý), bir kavmin savunucusu derekesine düþürmek benim gönlüme aðýr geliyor.

 

Dolayýsýyla ‘demokrat’ nurcularýn acilen toplanýp þu meselede bir konsensüs oluþturmalarý þart. Aksi takdirde þu cemaatte hem yeni saflaþmalar olacak hem de yekdiðerini cerh ettiði için nur davasýnýn yara almasýna neden olacak!

 

M. Ali Bulut, Haber 7, 03.09.2009

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Dein Kommentar

Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.

Gast
Auf dieses Thema antworten...

×   Du hast formatierten Text eingefügt.   Formatierung jetzt entfernen

  Nur 75 Emojis sind erlaubt.

×   Dein Link wurde automatisch eingebettet.   Einbetten rückgängig machen und als Link darstellen

×   Dein vorheriger Inhalt wurde wiederhergestellt.   Editor leeren

×   Du kannst Bilder nicht direkt einfügen. Lade Bilder hoch oder lade sie von einer URL.

×
×
  • Neu erstellen...