Zum Inhalt springen
Qries Qries Qries Qries Qries Qries

Empfohlene Beiträge

Ýslam Konferansý’nýn sözde müslümanlarýna aðýr eleþtiri

 

Son toplantýsý yapýlan Ýslam Konferansýna katýlan Müslüman temsilciler ‘Ýslam karþýtý’ olarak tanýmladýklarý Türkiye

 

kökenli kiþilere aðýr eleþtirilerde bulundular. DÝTÝB’den Bekir Alboða bu kiþilerin hem müslümanýz dediklerini hem de

 

hakaret ettiklerini belirtirken, Ali Kýzýlkaya ise bu kiþilerin hak alma deðil hak engelleme niyetli hareket ettiklerini söyledi.

 

 

 

OKTAY YAMAN BERLÝN

 

 

 

Alman devletinin inisiyatifiyle baþlatýlan Ýslam Konferansý’nda yer alan Diyanet Ýþleri Türk-Ýslam Birliði (DÝTÝB) Dinler arasý Diyalog Müdürü Bekir Alboða, bu konferansta ‘organize olmayan Müslümanlar’ kategorisinde yer alan ve kamuoyunun yakýndan tanýdýðý bazý kiþiler hakkýnda zehir zemberek açýklamalarda bulundu. Bu kiþilerin Müslümanlýk maskesi altýnda Ýslam’a ve inanan Müslümanlara saldýrdýklarýnýn altýný çizen Alboða, dine ve Müslümanlara karþý hýrçýn saldýrýlarýn yýllarca aralýksýz sürdürüldüðünü ifade etti. Alboða þunlarý söyledi: “Hýrçýn saldýrýlarýný 3 yýldýr hiç taviz vermeden devam ettiren bir takým Türkiye kökenli arkadaþlarýmýz ‘bizde Müslümanýz’ diyerek gözümüzün içine baka baka Müslümanlara hakaret etmeye, saldýrmaya devam ediyorlar.”

 

 

 

Konuyla ilgili ZAMAN’a açýklamada bulunan Bekir Alboða kendisini Müslüman olarak tanýtan kiþilerin ideolojik saplantýlarýnýn olduðunu kaydederek, devletin farklý alanlarla ilgili Müslümanlara verdiði desteðin bu kiþiler tarafýndan engellenmek istediðini söyledi. Alboða þöyle devam etti: “Gerek Baþbakan Angela Merkel, gerekse Ýçiþleri Bakaný Wolfgang Schaeuble ve bürokratlarý, Türkiye’nin ne kadar önemli bir ülke olduðunun farkýndalar. Kendileri Almanya’da eðer Müslümanlarla baþarýlý bir birlik yaþantý olacaksa, bunu garanti edecek ve toplumu harekete geçirecek yegane güce sahip olan cemaatin DÝTÝB olduðunun da farkýndalar. Bazý Müslüman veya kendini Müslüman olarak tanýmlayan arkadaþlarýmýz bu gerçeði kabul etmek istemiyorlar. ‘Din dersi olmasýn, cemaatler tanýnmasýn’ gibi ideolojik yaklaþýmlar sergiliyorlar. Ýslam Konferansý onlarý maalesef bu noktada medenileþtiremedi. Hýrçýnlýklarýndan vazgeçmediler, bu üzücü. Müslümanlarýn ihtiyaçlarýnýn giderilmesinin Alman devleti tarafýndan desteklenmesi noktasýnda engel çýkartmalarý maalesef son derece düþündürücüdür. Birbirimizin ihtiyaçlarýna karþý böyle bigane, hatta karþý tavýrlar gösteren bu insanlar halen 1980 öncesinin ideolojisi ve saplantýlarýndan kendilerini kurtarabilmiþ deðiller.”

 

 

 

Alman politikasýnýn dengeyi çok iyi kurduðu tespitinde bulunan Alboða, siyasetin kendilerine anlayýþ gösterdiðini belirterek devletle diyaloga açýk olduklarýný þu sözlerle dile getirdi: “Devlet bizleri dini cemaat olarak tanýmak, camilerimizin yapýlmasýna ve eyaletlerde ilahiyat fakültelerinin kurulmasýna destek vermek, Ýslam din dersinin uygulamaya geçmesini saðlamak istiyor.” Fakat, bütün bu olumlu adýmlarýn belli bir kýsým Türkiye kökenliler tarafýndan engellenmek istendiði siteminde bulunan DÝTÝB Diyalog Müdürü Bekir Alboða, bu kiþilere karþý ‘sizin tavrýnýz ne oluyor?’ þeklindeki soruya ise, “Sabýr, anlayýþ, tebessüm ve onlara dua etmek.” karþýlýðýný verdi.

 

 

 

“BAZILARI SADECE HAKLARIMIZIN KISITLANMASININ MÜCADELESÝNÝ VERÝYOR”

 

 

 

Almanya Ýslam Konseyi Baþkaný Ali Kýzýlkaya da yaptýðý açýklamada, konferansa katýlan temsilcilerden bazýlarýnýn “Ýslam adýna hiçbir talepleri olmadýklarýný, aksine bazý haklarýmýzýn kýsýtlanmasýnýn mücadelesini verdiklerini” kaydetti. Ýslam Konferansýnýn faydalý olduðunu, Alman hükümetinin Müslümanlara önemli mesajlar verdiðini söyleyen Kýzýlkaya, “Bu kýsmen de olsa kabul edildiðimizi gösteriyor.” dedi. Almanya’da 800 bin Müslüman çocuðun Anayasaya göre teorik olarak din dersi almaya hakký olduðunu, bu derslerden halen bu çocuklarýn mahrum býrakýlmasýný eleþtiren Kýzýlkaya, bunun nedenini ise “siyasetin Ýslami kuruluþlarý ve cemaatleri resmi olarak tanýmaktan çekinmesi” olduðunu belirtti. Ýslam Konferansýndaki çalýþma gruplarýnda kabul edilen ‘deðerler’ ve ‘güvenlik’ ile ilgili bildiriyi kurum olarak imzalamadýklarýný hatýrlatan Kýzýlkaya devlete þu eleþtiriyi de dile getirdi: “Siz Almanya’da Müslümanlarý entegre etmek istiyorsunuz ama dindarlýðý ve Ýslami cemaatleri bir sorun olarak görüyorsunuz. Müslüman olmak, dinini yaþamak sanki Almanya’da bir sorun meydana getiriyormuþ imasýnda bulunuluyor. Bu Anayasaya aykýrý bir tutum. Önyargýlarý körükleyen, sorunlarý çözmeyen bu yaklaþýma destek vermedik.”

 

 

 

 

 

29 Haziran 2009, Pazartesi

OKTAY YAMAN | BERLIN

Zaman Avrupa

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Dein Kommentar

Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.

Gast
Auf dieses Thema antworten...

×   Du hast formatierten Text eingefügt.   Formatierung jetzt entfernen

  Nur 75 Emojis sind erlaubt.

×   Dein Link wurde automatisch eingebettet.   Einbetten rückgängig machen und als Link darstellen

×   Dein vorheriger Inhalt wurde wiederhergestellt.   Editor leeren

×   Du kannst Bilder nicht direkt einfügen. Lade Bilder hoch oder lade sie von einer URL.

×
×
  • Neu erstellen...