Gast Geschrieben 5. Mai 2009 Teilen Geschrieben 5. Mai 2009 Halife Hz. Ömer'le dostu Abdurrahman bin Avf'tan bir yanlýþ düzeltme örneði vermek istiyorum bugün sizlere. Bu iki büyük insanýn dostluklarý nasýl olur acaba hiç hayal ettiniz mi? Biri, dostum Hazreti Ömer, ne söylerse aynen kabul edeyim mi der? Öteki dost da, ben Halife Ömer'im kimse benim yanlýþýmý söyleyemez mi der? Ölçü almak için bir göz atsak mý, bu iki büyük insanýn karþýlýklý hatalarýný düzeltme anlayýþlarýna? Bilindiði üzere Hazreti Ömer'in bir vasfý da 'vakkaf'lýktý. Vakkaf; hýzla giden arabanýn önüne aniden çýkan engeli görünce hemen frene basýp zýnk diye durmasý gibi kesin bir duruþ. Hazreti Ömer de doðru bulduðu bir þeyi uygulamaya hýzla giderken bir dostu aniden önüne çýkar da düþündüðünün yanlýþlýðýný söylerse hemen zýnk diye durur, yapýlan ikaz doðru ise kendi fikrini býrakýp gösterilen doðruyu hemen uygular, yanlýþýnýn gösterilmesinden dolayý da rahatsýzlýk duymak þöyle dursun aksine yanlýþýný gösterene dua ederdi. Ýþte bu konuda mesaj yüklü muhteþem bir örnek. Bir gece, dostu Abdurrahman bin Avf'la Medine sokaklarýnda kontrole çýkan Halife, önünden geçtikleri bir evden karýþýk seslerin geldiðini duyar. Biraz daha yaklaþýnca gelen seslerden bir tahmin yapan Halife: - Ey Abdurrahman, der, burasý Rebi'a bin Ümeyye'nin evidir. Ýçindekiler de içmiþler baðýrýp çaðýrýyorlar. Ne dersin, bu sarhoþlara ne türlü bir ceza uygulayalým? Gecenin bu saatinde baðýrýp çaðýrýyorlar? Halife'nin bu görüþüne iþtirak etmeyen Abdurrahman bin Avf, bakýn nasýl karþýlýk verir. - Bana kalýrsa ceza uygulanacak olan ev sahipleri deðil biziz!. Bu cevap karþýsýnda irkilen Halife. - 'Neden?' diye sorar. Þöyle ikazda bulunur dostu Abdurrahman bin Avf, Halife Hazreti Ömer'e: - Allahü azimüþþan Hucurat Sûresi'nde, "Zan ile hüküm vermekten kaçýnýn, insanlarýn gizli kalan ayýplarýný araþtýrýp da meydana çýkarmayýn, gýybetlerini de yapmayýn!" buyuruyor. Biz ise gecenin bu saatinde hem zan ile hüküm veriyor, hem evinin içindeki gizli ayýplarýný araþtýrýp meydana çýkarmak istiyor hem de gýybetlerini yapýyoruz. Ýþte bunlardan dolayý aslýnda cezalýk iþi biz yapýyoruz, ev sahibi deðil!" Bu açýk ve net ikaz üzerine düþünmeye baþlayan Halife, bir müddet sessiz kaldýktan sonra elini, doðru sözlü dostunun eline uzatarak der ki: - Tut þu elimden de bir an evvel buradan uzaklaþalým; yoksa ev sahipleri dýþarý çýkar da bizi bu halde görürlerse biz onlara deðil, onlar bize ceza isteyebilirler!. Oradan hýzla uzaklaþýrken duasý duyulur Halife'nin: - Allah insaný doðru düþünen dostlardan mahrum eylemesin. Kimseyi de kendi yanlýþ kanaatinde ýsrarcý ve inatçý eylemesin. Kendi düþüncesini dostlarýna kontrol ettirmek, doðrusunu duyunca da hemen kabul etmek ne güzel bir ahlaktýr. Hem yanlýþ düþünmekten hem de yanlýþý uygulamaktan kurtulur insan! Evet, iki büyük dostun birbirlerini ikazlarý iþte böyle. Hiç düþündünüz mü? Siz de kendi düþüncenizi dostlarýnýza böyle kontrol ettirir, daha doðrusunu duyunca hemen kabul eder misiniz? Yani Hz. Ömer'in 'vakkaf'lýk vasfýndan sizde de birazcýk var mý? Yoksa kimse sizin gibi doðru düþünemez, kimse sizin fikirlerinizi tashih edemez mi? Siz hep herkesten iyi düþünür, herkesi siz mi düzeltirsiniz? Kýsaca, anasýndan daha doðmamýþ mý sizi düzeltecek adam? Zaman, Ahmed Sahin Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.