Gast Geschrieben 19. November 2008 Teilen Geschrieben 19. November 2008 PEYGAMBERÝMÝZÝN AFFI VE BAÐIÞLAMASI Hz. Aiþe validemizin de buyurduðu gibi, Peygamberimiz yaratýlýþý icabý, kendisine kötülük edene kötülükle karþýlýk vermez; affeder ve intikam almaya da yanaþmazdý. Bu üstün vasýflardýr ki, düþmanlarý tarafýndan bile takdir edilmiþ, sevilmiþ ve sevgisini onlarýn kalbine de ulaþtýrarak, ebedî kurtuluþlarýna vesile olmuþtur. Peygamberimiz savaþ dýþýnda, düþmanlarýndan kendine sýðýnan, teslim olan ve baðýþlanmayý dileyenleri yüz üstü çevirmemiþtir. Ricalarýný kabul ederek affetmiþtir. Peygamberimiz kalabalýk ordusuyla Mekke'nin fethi için yola çýktýðý, Mekke'ye yaklaþtýðý ve þehre girdiði sýrada, düþmanlarýnýn pekçoðu çaresiz kalarak eline düþmüþ, zelil bir vaziyette önüne yýðýlmýþlardý. Fakat Peygamberimiz imkâný olduðu, gücü yettiði halde, rahmet Peygamberi olduðunu bir sefer daha göstermiþ, düþmanlarým affetme büyüklüðünü ilan etmiþtir. Zaten Rabbi de kendisine böyle tavsiye etmiyor muydu? "Kolaylýk göster, affa sarýl, iyiliði tavsiye et, cahillerden de yüz çevir." (Araf Sûresi, 199.) Peygamberimizin Mekke'yi fethe çýkan ordusunun þehre yaklaþtýðýný öðrenen Mekke müþriklerinin içini bir korku sardý. Mekke'nin eski reisi Ebû Süfyan yanýna iki kiþi daha alarak ordu hakkýnda bilgi edinmek istedi. Ancak yolda giderken Müslüman askerleri tarafýndan yakalandý. Peygamberimizin amcasý Hz. Abbas ellerinden alarak onu Peygamberimizin huzuruna getirdi. Ebû Süfyan, Hicretten önce Peygamberimize Mekke'de bulunduðu süre içinde her türlü iþkence ve eziyeti yapmaktan geri kalmamýþtý. Medine'ye hicretinden sonra da onu rahat býrakmadý. Peygamberimize karþý yapýlan bütün düþmanca hareketlerin baþýnda o bulunuyordu. Kureyþ'in baþýna geçerek müþrikleri devamlý Müslümanlarýn aleyhine geçiriyor, ordu kurarak savaþa hazýrlýyordu. Uhud ve Hendek savaþlarýnda müþrik ordusunda baþkumandandý. Bu savaþlarda pekçok Müslümanýn kanýný dökmüþtü. Ýþte böyle bir müþrik reisi Peygamberimizin karargâhýna getirildi. Bir gece bekledikten sonra da Ýslâmý kabul etti. Peygamberimiz kendisine yaraþan büyüklüðü gösterdi. Onu affetti. Bununla da kalmayarak, ona bazý imtiyazlar verdi. "Ebû Süfyan'ýn evine kim girerse güvendedir" dedi. Peygamberimizin affý sayesinde baþ düþman, dostlar sýnýfýna geçti. Peygamber ordusu Mekke'ye girince, Ýslâm safýna giren pekçok insan bulunuyordu. Ebû Süfyan'ýn hanýmý Hind de Kureyþ kadýnlarýyla birlikte yüzü örtülü olarak Peygamberimizin huzuruna geldi. Müslüman olarak affýný diledi. Peygamberimiz onu tanýmýþtý. Fakat belli etmedi. Yaptýklarýný hiç yüzüne vurmadan affetti. O Hind ki, Uhud Savaþýnda Kureyþ kadýnlarýyla birlikte def çalýp þarký söyleyerek müþrikleri savaþa kýzýþtýranlarýn baþýnda geliyordu. Peygamberimizin sevgili amcasý Hz. Hamza þehit düþünce, onu parça parça etmiþ, kin ve ihtirasýný yenemeyerek ciðerini çýkarýp diþlemiþti. Bu hali gören Peygamberimizin içi parçalanmýþtý. Fakat onun affý her zaman üstün geldi. En azýlý can düþmanýný bile, iman ettiði için affetti. Bu esnada nefreti sevgiye dönüþen Hind, "Bugün senin meclisinden daha sevimli bir meclis görmüyorum" diyerek takdirini gizleyememiþti. Hz. Hamza'nýn katili Vahþi de Mekke'den kaçarak bir müddet kabileler arasýnda gizlendi. Fakat emin bir yer bulamýyordu. Sonunda birisi kendisine "Sen kendin için en güvenli yeri ancak onun yanýnda bulabilirsin; git, Resulullahtan af dile" dedi. Vahþi çekinerek ve sýkýlarak Resulullahýn huzuruna girdi. Peygamberimiz Vahþi'yi görür görmez baþýný yere eðdi. Ona bakamýyordu. O anda amcasýný hatýrlamýþtý. Hz. Hamza'nýn al kanlar içinde bulunan baþý gözünün önüne geldi. Mübarek gözlerinden yaþlar boþandý. Katil, karþýsýndaydý. Kýsas yapabilirdi. Kimse de bir þey diyemezdi. Fakat o yine büyüklük göstererek Vahþi'yi affetti. Fakat bir daha gözüne görünmemesini söyledi. Çünkü her gördükçe gözünün önüne Hz. Hamza geliyor, içi yanýyordu. Ebû Cehil ve oðlu Ýkrime, Peygamberimizi her seferinde sýkýntýya sokan, ona eziyet vermek için elinden geleni yapan iki din düþmanýydý. Ebû Cehil, Peygamberimiz Kabe'de namaz kýlarken üzerine deve iþkembesi atan, arkasýna geçip hücum ederek abasýyla boðmak isteyen, Peygamberimizi öldürmek için tuzaklar kuran, Müslümanlardan gelen bütün barýþ tekliflerini reddederek Bedir Savaþýný körükleyen azýlý bir düþmandý. Oðlu Ýkrime de babasýyla birlikte hareket ediyor, Peygamberimize düþmanlýkta önde gidiyordu. Ýslâm ordusu Mekke'ye girince Ýkrime korkusundan Yemen'e kaçtý. Fakat hanýmý Müslüman olmuþtu. Peygamberimizin büyüklüðünü tanýyor, baðýþladýðý insanlarý yakýndan görüyordu. Kölesini yanýna alarak kocasýnýn peþine düþtü. Yemen'de buldu. Peygamberimizden kendisini affedeceði hususunda teminat aldýðýný söyledi. Medine'ye geldiler. Peygamberimiz Ýkrirne'nin geldiðini duyunca onu karþýlamak için çýktý. Öyle acele etti ki, sýrtýndan hýrkasý bile yere düþmüþtü. Onu güleryüzle karþýladý. "Merhaba ey süvari muhacir" diyerek kucakladý ve iltifatta bulundu. Ýman eden Ýkrime, Peygamberimize yaptýklarýndan dolayý mahcuptu. Fakat rahmet Peygamberi, Müslüman olan Ýkrime'ye þöyle dua etti: "Allah'ým, Ýkrirne'nin bana yaptýðý bütün kötülükleri, Senin nurunu söndürmek için attýðý her adýmý affet. Yüzüme karþý ve gýyabýmda söylediði sözleri de affet." Peygamberimizin affý en azýlý bir düþmanýný bile kuþatmýþtý. Hebbar bin Esved, gözü dönmüþ bir Peygamber düþmanýydý. Her fýrsatta Müslümanlara eziyet etmekten zevk duyuyordu. Pekçok Müslümanýn canýna kýymýþtý. Bununla kalmamýþ, hicret esnasýnda Peygamberimizin kýzý Zeyneb'i devesinden iterek düþürmüþtü. Hamile bulunan Hz. Zeynep çocuðunu düþürdü. Bir müddet sonra da bu hastalýktan vefat etti. Böylece Peygamberimizin kan düþmaný da olmuþtu. Mekke'nin fethi günü Peygamberimiz onun kanýný helal kýlmýþtý. Görüldüðü yerde öldürülecekti. Hebbar çok korkuyordu. Ýran'a kaçmayý düþündü. Fakat daha sonra bundan vazgeçti. Akýllý davranarak Peygamberimizin huzuruna gitti. Ona iltica etti. "Ya Resulallah, önce Ýran'a kaçmayý kararlaþtýrdým. Fakat sizin büyük affýnýzý, benzersiz müsamahanýzý düþünerek iþte huzurunuza geldim. Yaptýðým bütün suçlarýmý itiraf ediyorum. Sizden af diliyorum" dedi. Peygamberimiz af kapýsýný ona da açtý. Samimi itiraflarý üzerine Hebbar'ý baðýþladý. Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.