Gast Geschrieben 16. Oktober 2008 Teilen Geschrieben 16. Oktober 2008 Bu yazýyý alanýnda dünyanýn en büyük ve geleneði en uzun organizasyonu olan Frankfurt Kitap Fuarý'ndan yazýyorum. Fuara Ýstanbul Ticaret Odasý (ÝTO)'nýn davetlisi olan pek çok sanatçý, bilim adamý ve sivil toplum kuruluþlarýnýn temsilcileriyle birlikte geldik. ÝTO, hem büyük bir organizasyonu baþarýyla yerine getiriyor, hem de açtýðý stant son derece cazip. 2008'in ilk yayýný olan ve editörlüðünü bendenizin yaptýðý üç ciltlik 'Türkiye'nin Küreselleþmesi: Tehditler ve Fýrsatlar' adlý çalýþmayý da ÝTO standýnda görmek beni fazlasýyla mutlu etti. Tabii çok emek verdiðimiz bu kitabýn, küreselleþmenin çokça sorgulandýðý bu günlerde daha iyi tanýtýlmasý ve tartýþmaya açýlmasý gerekiyor. Fuarda benim için hoþ olan baþka bir durum da stantlarý gezerken okurlarýmla tanýþmak ve bolca sohbet etmek oldu. Fuar açýlýþýnda Nobel ödüllü edebiyatçýmýz Orhan Pamuk da bir konuþma yaptý. Etkileyici konuþmanýn sonunda, Türkiye'de süren internet yasaklarýna ve 301. maddeden hâlâ düþünce suçu zulmünün devam ediyor oluþuna gönderme yapmasý birçok Türk'ü 'bozdu'. Ama adam haklý! Küresel dünyada, hele bir de AB'ye üye olmaya çalýþan bir ülke olarak ayýplarýmýzý saklama mantýðý son derece hastalýklý ve kompleksli bir ruh hali bence. Hemen ardýndan kürsüye gelen Cumhurbaþkaný Abdullah Gül'ü gizli de olsa böyle bir savunma içinde buldum. Yine de Pamuk'a teþekkür etmesi çok güzeldi. Ancak yaþanan konjonktür gereði benim ilgim daha çok bu yýl ekonomi Nobel ödülünü alan Paul Krugman üzerinde. Son yýllarda ekonomi Nobelleri öyle iktisatçýlara veriliyordu ki adeta "Ya bunlarýn nesi iktisatçý, bunlar basbayaðý matematikçi." diyordum. Anlýyorsunuz, ekonomiyi beþeri ve entelektüel duruþu olan insan, yani sosyal bilim olmaktan çýkartýp adeta matematiðin uygulamalý bir alt bilimi haline getirdiler. Makine gibi, bir ucundan 'verileri' sok, diðer ucundan hemen sonuçlarý, yani kârý, satýþý vs. alýver! Tutmadý mý, deðiþtiriver iki katsayýyý, deðiþtir parametreyi, olsun bitsin. Sonunda, "Acaba gerçeði nerede býrakmýþtýk?" diye geriye dönüp bakma þansýnýz bile kalmýyor. Adeta kurduðunuz model tarafýndan yutulmuþ ve esir alýnmýþ oluyorsunuz. Çaðdaþ bilim, tam bir Frankeþtayn sendromuna dönüþtü. Bugün iþini kaybeden meþhur CEO'lar, karizmayý çizdiren ünlü 'gurular' ve danýþmanlar belki biraz da bu modellerin kurbaný oldu. Böyle bir ortamda Nobel alan Prof. Krugman, benim en çok sevdiðim bilim adamý. Son olarak 'ekonomik coðrafyalar' üzerine yaptýðý bir konuþmada kendisini dinlemiþtim. 2005'te araþtýrmacý olarak bünyesinde bulunduðum Japonya Dýþ Ticaret Müsteþarlýðý'na baðlý Kalkýnmakta Olan Ülkeler Enstitüsü'nün Tokyo'da organize ettiði ortak platformda bir araya gelmiþtik. Yerim bittiði için Krugman'dan iki anekdot ile bitireyim. O toplantýda "Avrupa öyle demokrasi ve barýþ âþýðý bir yer deðil. Avrupa'da ýrkçý damarýn yatýþmasý için iki devasa büyük savaþýn çýkmasý yetmedi, bir de ABD bunlarý silahsýzlandýrarak baþýnda nöbet tutmak zorunda kaldý." demiþti. Þu sýralar bir kenara dikkatle not edin; Asya krizinde Malezya sermaye hareketlerini bir seneliðine kapatýnca dünyada kýyamet kopmuþtu. Kendisi de Musevi olan Krugman, sadece "Doðru yaptýn." deyip desteklemek için bütün Siyonist baskýlarý göðüsleyerek Malezya'ya gidip, dönemin baþbakaný Mahathir Muhammed ile görüþmüþtü. Dünya ekonomisinde tam bir anormallik hakim iken, Türkiye 'normal' davranamaz. Küresel sermaye mýzýkçýlýk yaparsa, ülkeyi korumak için biz de 'anormallik' yapýp, sermaye hareketlerini geçici olarak sýnýrlayacaðýmýz mesajýný ilgililere iletmeli, uyarmalýyýz. Nobel ödülünün þimdi de neo-con Bush'u içeride ve dýþarýda kriz taciri olmakla suçlayan Krugman'a gitmesi çok yerinde bir karar. 16 Ekim 2008, Perþembe Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.