Gast Geschrieben 6. Oktober 2008 Teilen Geschrieben 6. Oktober 2008 Üstad Bediüzzaman ýn Tarikatlara Dair Açýklamasý Beþinci Vecih: Üstad kendisi söylüyor ki; "Ben sekiz-dokuz yaþýnda iken, bütün nahiyemizde ve etrafýnda ahali Nakþi tarikatýnda ve oraca meþhur Gavs-i Hizan namiyle bir zattan istimdad ederken, ben akrabama ve umum ahaliye muhalif olarak "Ya Gavs-ý Geylani" derdim. Çocukluk itibariyle elimden bir ceviz gibi ehemniyetsiz bir þey kaybolsa, "Ya Þeyh! Sana bir fatiha, sen benim bu þeyimi buldur." Acaiptir ve yemin ediyorum ki, bin defa böyle hazreti þeyh, himmet ve duasýyla imdadýma yetiþmiþ. Onun için bütün hayatýmda umumiyetle fatiha ve ezkar ne kadar okumuþ isem, Zat-ý risaletten (a.s.m.) sonra þeyhi Geylaniye hediye ediliyordu. Ben üç-dört cihetle Nakþî iken, Kadirî meþrebi ve muhabbeti bende ihtiyarsýz hükmediyordu. Fakat tarikatla iþtigale ilmin meþguliyeti mâni oluyordu. Sonra bir inayet-i ilâhiyye imdadýma yetiþip gafleti daðýttýðý bir zamanda, Hazret-i Þeyhin "Fütuhul Gayb" namýndaki kitabý hüsn-ü tesadüfle elime geçmiþ. Yirmisekizinci mektubda beyan edildiði gibi, Hazreti Þeyhin himmet ve irþadiyle eski Said (r.a.) yeni Saide inkilab etmiþ. O Fütuhul Gaybýn tefe'ülünde en evvel þu fýkra çýktý: "Ey biçare! Sen darül hikmeti Ýslâmiyede bir aza olmak cihetiyle güya bir hekimsin, Ehl-i Ýslâmýn manevi hastalýklarýný tedavi ediyorsun. Halbuki en ziyade hasta sensin. Sen, evvel kendine tabib ara, þifa bul: Sonra baþkasýnýn þifasýna çalýþ." Ýþte o vakit o tefeül sýrrýyle maddî hastalýðým gibi manevî hastalýðýmý da katiyen anladým. O þeyhime dedim: "Sen tabibim ol." Elhak, o tabibim oldu. Fakat pek þiddetli ameliyatý cerrahiye yaptý. "Fütuhul Gayb" kitabýnda "Ya gulam!" tabir ettiði bir talebesine pek müthiþ ameliyatý cerrahiye yapýyor. Ben kendimi o gulam yerine vaz'ettim. Fakat pek þiddetli hitab ediyordu: "Eyyühel münafýk" "Ey dinini dünyaya satan riyakâr" diye diye yarýsýný ancak okuyabildim. Sonra o risaleyi terkettim. Bir hafta bakamadým. Fakat ameliyatý cerrahiyenin arkasýnda bir lezzet geldi; iþtiyak ile o mübarek eseri acý tiryak gibi veya sulfato gibi içtim. Elhamdülillah, kabahatlerimi anladým. Yaralarýmý hissettim, gurur bir derece kýrýldý. Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.