Gast Geschrieben 23. September 2008 Teilen Geschrieben 23. September 2008 Zekâtýný vermeyenlere Sâlebe'den ibret dersi! AHMED ÞAHÝN Tefsirlerde geniþçe anlatýlan mesaj yüklü bu hadiseyi özetleyerek tefekkürlerinize takdim ediyor, olayý deðerlendiren herkesin kendine ait bir ders çýkaracaðýný düþünüyorum. Medine halkýndan Sâlebe, çok mala sahip olmak istiyordu. Ama hakkýnda hayýrlýsý çok mal mýydý onu hiç düþünmüyordu. Bu yüzden tam üç defa Efendimiz (sas)'e müracaat ederek zengin olmasý için dua etmesini istemiþ, hatta sonuncu müracaatýnda da yemin ederek demiþti ki: "Seni hak peygamber olarak gönderen Allah'a yemin ederim ki, istediðim serveti verirse yoksullara da çokça yardýmda bulunacak, onlarýn da ihtiyaçlarýný karþýlayacaðým!.." Bu kadar ýsrardan sonra Efendimiz istediði duayý yapmýþ; "Sâlebe'yi istediðine kavuþtur ya Rab!" diye niyazda bulunmuþtu. Bundan sonra Sâlebe'nin sahip olduðu koyun sürüsü kýsa zamanda öylesine çoðaldý ki, 'cami güvercini' denen Sâlebe, artýk vakit namazlarýný býrak, cumalara dahi gelemiyor, çölün derinliklerinde sürüsünün arkasýnda sürünüp gidiyordu. Efendimiz, camiden çýkmayan Sâlebe'yi hiç göremez olunca: - Yazýk oldu Sâlebe'ye. Keþke hakkýnda hayýrlý olaný isteseydi!.. diye hayýflanýyordu. Ýþte bu sýralarda zekât âyeti nazil oldu. Ýmkân sahibi zenginlere görevliler gönderildi. Zekâtlarýný toplayýp hazineye getirecekler, oradan da ihtiyaç sahibi fakirlere daðýtacaklardý. Sâlebe'ye giden görevliler de durumu anlattýlar. - Gelen ayetler, zenginlerin zekât vermelerini emrediyor. Sen de zengin olduðundan zekât vermen gerekiyor, bunun için geldik, dediler. Buna beklenmedik tepki gösteren Sâlebe: - "Bu çölde malýn peþinde koþup kazanan benim, hiç ilginiz olmadýðý halde hisse isteyen sizsiniz. Bu sizin istediðiniz þey haraçtan baþka bir þey deðildir!.." diyerek zekât memurlarýný azarlayýp eli boþ çevirdi. Sâlebe'nin bu tutumunu duyan Resulullah (sas) Hazretleri: - Yazýk oldu Sâlebe'ye, keþke mutlaka zengin olmayý deðil de hakkýnda hayýrlý olaný isteseydi, diyerek üzüntülerini bir daha izhâr etti. Bu olay üzerine Tevbe Sûresi'ndeki münafýklarý anlatan âyetler nazil oldu: - Münafýklardan bazýlarý da, mal mülk verip zengin ettiði takdirde yoksula yardým edeceklerine Allah'a söz verirler de, istedikleri mala kavuþtuklarýnda cimrilik edip yoksulun hakkýný vermezler!.. (76. ayet) Ayet-i kerime, verdiði sözünde durmayan Sâlebe'nin münafýklar sýnýfýna kaydýðýný iþaretliyordu. Bunu anlayan akrabalarý, gidip ona derhal malýnýn zekâtýný vermesini, yoksa münafýklardan biri olarak damgalanacaðýný hatýrlattýlar. Yakýnlarýnýn zorlamasý üzerine zekâtýný alýp Resulullah'a gelen Sâlebe, yoksulun hakkýný getirdiðini söyledi ise de Resulullah (sas) Hazretleri,: "Bu sizin yaptýðýnýz, haraççýlýktan baþka bir þey deðildir!" diyen Sâlebe'ye üzüntülü bir eda ile,: "- Senin yardýmýný alamam artýk Sâlebe. Allah Celle ve Âlâ men etti!.. karþýlýðýný verdi. Resulullah (sas)'ýn vefatýndan sonra Hazreti Ebû Bekir'e müracaat eden Sâlebe, sýrasýyla Hazreti Ömer ve Osman'a da müracaat ettiyse de hepsi de,: '- Resulullah'ýn kabul etmediðini bize mi kabul ettirmek istiyorsun?' þeklinde karþýlýk verdiler. Hazreti Osman (ra) zamanýnda hasta yataðýnda son anlarýný yaþadýðý sýralarda kulaklarýnda Resulullah'ýn ilk ikazlarý yankýlanýyordu: - Sâlebe! Çok malýn sorumluluðu vardýr. Yerine getirmezsen hakkýnda hayýrlý olmaz. Mutlaka zengin olmayý deðil, hakkýnda hayýrlý olaný iste!.. Ama artýk vakit çok geçmiþti. Sâlebe, zamanýnda mükellefiyetini yerine getirmeyen zenginlere ibret örneði veriyordu bu tutumuyla. Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.