Gast Geschrieben 10. September 2009 Teilen Geschrieben 10. September 2009 Ýki Köle Bir gün padiþah iki tane köle satýn aldý. Kölelerden biri çok temiz yüzlü inci diþli biriydi, nefesi gül gibi kokuyordu. Diðeri oldukça çirkindi, diþleri çürümüþ aðzý kokuyordu. Padiþah o güzel yüzlü köleye ihsanlarda bulunarak onu hamama gönderdi. Diþleri çürümüþ aðzý kokan köleyi yanýna çaðýrdý. Kendini çok beðendiðini fakat arkadaþýnýn kendisi hakkýnda çok kötü þeyler söylediðini belirterek, onun da arkadaþýnýn kötü huylarýný söylemesini istedi. Fakat köle arkadaþýna toz kondurmadý hep onu övücü sözler söyledi. Padiþah ne yaptýysa bir türlü o köleye arkadaþý hakkýnda kötü bir söz söyletemedi. Nihayet ikinci köle hamamdan geldi. Padiþah onu . da sýnamak için huzuruna çaðýrdý. Onu övücü sözler söyledi. "Sýhhatler olsun ne kadar zarif ve latif olmuþsun. Keþke öbür kölenin sayýp döktüðü kötü huylarýn da olmasa ne olurdu." dedi ve onu da diðer köle gibi denemek istedi. . Bunun üzerine köle kýzdý, köpürdü ve arkadaþý hakkýnda kötü þeyler sayýp dökmeye baþladý. Biraz konuþtuktan, arkadaþýnýn kötülüklerinden bahsettikten sonra padiþah onu susturdu: - "Yeter artýk ikinizin de özünü, aslýný anladým, onun aðzý kokuyor, senin ise . için kokmuþ, bundan sonra sen o doðru sözlü ve güzel huylu kölenin emrindesin haydi git." dedi. Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge