Zum Inhalt springen
Qries Qries Qries Qries Qries Qries

Empfohlene Beiträge

Hak’kýn yaptýklarýný da gör, bizim yaptýklarýmýzý da. Her ikisini de gör ve bizim yaptýðýmýz iþler olduðunu bil, zaten bu meydanda. Ortada halkýn yaptýðý iþler yoksa, her þeyi Hak yapýyorsa, þu halde kimseye “bunu niye böyle yaptýn” deme!

 

Allah’nýn yaratmasý, bizim yaptýðýmýz iþleri meydana getirmektedir. Bizim iþlerimiz Allah iþinin eseridir.

 

Söz söyleyen kimse, ya harfleri görür, yahut manayý. Bir anda her ikisini birden nasýl görebilir? Ýnsan konuþurken manayý düþünür, onu kastederse harflerden gafildir. Hiçbir göz bir anda hem önünü hem ardýný göremez. Þunu iyice bil! Önünü gördüðün zaman ardýný nasýl görebilirsin?

 

Madem ki can, harfi manayý bir anda kavrayamýyor, nasýl olur da hem iþi yapar, hem o iþ yapma kudretini yaratýr? Ey oðul! Allah, her þeye muhittir. Bir iþi yapmasý, o anda diðer bir iþi yapmasýna mani olamaz.

 

Þeytan, “Bima aðveyteni” dedi; o alçak ifrit, kendi fi’lini gizledi.

 

Adem ise “Zalemna enfüsena” dedi; bizim gibi Hak’kýn fiilinden gafil deðildir.

 

Günah ettiði halde edebe riayet ederek Allah’ya isnad etmedi. Allah’nýn halk ettiðini gizledi. O suçu kendine atfettiðinden ihsana nail oldu.

 

Adem, tövbe ettikten sonra Allah, “Ey Adem! O suçu, o mihnetleri, sen de ben yaratmadým mý?” O benim taktirim benim kazam deðil miydi; özür getirirken niye onu gizledin?” dedi.

 

Adem “Korktum, edebi terk etmedim” deyince Allah, “Ýþte ben de onun için seni kayýrdým” dedi.

 

Hürmet eden hürmet görür. Þeker getiren badem þekeri yer. Temiz þeyler temizler içindir; sevgiliyi hoþ tut, hoþluk gör; incit, incin!

 

Ey gönül! Cebirle ihtiyarý birbirinden ayýrt etmek için bir misal getir ki ikisini de anlayasýn:

 

Titreme illetinden dolayý titreyen bir el, bir de senin titrettiðin el... her iki hareketi de bil ki Allah yaratmýþtýr; fakat bu hareketi onunla mukayeseye imkan yoktur. Ýhtiyarýnla el oynatmadan piþman olabilirsin; fakat titreme illetine müptela bir adamýn piþman olduðunu ne vakit gördün?

 

Anlayýþý kýt biriside þu cebir ve ihtiyar meselesine yol bulsun, bu iþi anlasýn diye söylediðimiz bu söz, akli bir söz, akli bir bahistir. Fakat zaten bu hilekar akýl, akýl deðildir ki.

 

Akli bahis, inci ve mercan bile olsa can bahsi, baþka bir bahistir. Can bahsi baþka bir makamdýr, can þarabýnýn baþka bir kývamý vardýr. Akýl bahisleri hüküm sürdüðü sýrada Ömer’le Ebülhakem sýrdaþtý. Fakat Ömer, akýl aleminden can alemine gelince can bahsinde Ebülhakem, Ebucehil oldu. Ebucehil, cana nispetle esasen cahil olmakla beraber his ve akýl bakýmýndan kamildi.

 

Akýl ve bahsi, bil ki eser, yahut sebeptir (onunla müessir ve müsebbip anlaþýlýr). Can bahsi ise büsbütün þaþýlacak bir þeydir.

 

Ey nur isteyen! Can ziyasý parladý; lazým, mülzem, nafi, muktazi kalmadý. Bir gören kiþinin. Nuru doðmuþ parlamaktayken sopa gibi bir delilden vazgeçeceði meydandadýr.

 

Yine hikayeye geldik; zaten ne zaman hikayeden ayrýldýk ki?

 

Cehil bahsine gelirsek o Allah’nýn zindanýdýr; ilim bahsine gelirsek onun baðý ve sayvaný. Uyarsak onun sarhoþlarýyýz; uyanýk olursak onun hikayesinden bahsetmekteyiz. Aðlarsak rýzýklarla dolu bulutuyuz; gülersek þimþek!

 

Kýzar, savaþýrsak bu, kahrýnýn aksidir, barýþýr, özür serdedersek muhabbetinin aksidir.

 

Bu dolaþýk ve karmakarýþýk alemde biz kimiz? Elif gibiyiz. Elif’inse esasen, hiç ama hiçbir þeyi yoktur!

 

 

 

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Gast
Dieses Thema wurde nun für weitere Antworten gesperrt.
×
×
  • Neu erstellen...