Webmaster Geschrieben 27. April 2011 Teilen Geschrieben 27. April 2011 Sırrı Süreyya Önder günlükleri 1 RADİKAL'in en başarılı yazarı, büyük sinemacı ve aynı zamanda büyük, bırakın büyüğü mükemmelden daha öte bir insan olan Sırrı Süreyya Önder, dün sabah saat dokuz buçukta kıtlama yaparak çay içmiştir. Kıtlamayı yaparken kullandığı fevkalade şık yeni teknik, etrafına toplanan hayranlarının ilgisini çekince Sırrı Süreyya Önder, bu tekniği "Hüp demenin semiyotik denklemi" adlı makalesinde açıklayacağını söylemiştir. Bu son açıklaması da etrafındaki insanlardan büyük takdir toplamıştır. Zaten Sırrı Süreyya Önder, mükemmel olmayan, her defasında büyük takdir toplayamayacak bir iş yapması imkânsız bir büyük insan, bir insanlık abidesi gibi görülmektedir. Etrafına toplanan gazeteciler, onun çay höpürdetirken çeşitli fotoğraflarını çektiler ve bunlardan üç tanesi, üç gazetenin birinci sayfasında yer aldı. Bıyığında kalan şeker parçacıkları ise mükemmel bir insanın imajını bozmasın diye photoshop'lanmıştır. Bugünkü hesaplara göre Sırrı Süreyya Önder'in erdemlerini öven köşe yazısında bir düşüş tespit edilince onu destekleyenler, gazetelerin yazı işlerini arayarak bugün neden yeterli sayıda coşkulu destek yazıları olmadığının hesabını sormuşlardır. Daha sonra yapılan basın toplantısında, kendisine defalarca yöneltilen "Siz yaptığınız her işte bu kadar mükemmel olmayı nasıl başarıyorsunuz" sorusuna Sırrı Süreyya Önder, ilk önce tevazuyla gülerek cevap vermiş, ama daha sonra gelen ısrarlara dayanamayarak başarısının temelinde halk sevgisi ve iyi bir sosyalist olmasının yattığını anlatmıştır. Bir gazeteci, "yazarlıkta gösterdiği mükemmel performans ve film yönetmenliğindeki olağanüstü yeteneğinden sonra milletvekilliğinde de mükemmel olup olmayacağını" sorduğunda Sırrı Süreyya Önder, bir süre mütevazı bir şekilde bıyığını sıvazladıktan ve çakmak gözlerle türkü çığırmaya hazırlanan bir halk ozanı yiğidi edasıyla baktıktan sonra, "O işte de tabii ki mükemmel olacağım" demiştir. Yaptığı her işte mükemmel olmanın bir tür alın yazısı olduğunu düşünen Sırrı Süreyya Önder, bir süre sonra seçim gezisine çıkacağını ve o sırada kendisini özleyebilecek gazeteci arkadaşlarına hasret gidersinler diye imzalı ve gülümseyen bir fotoğrafını bırakmıştır. Salondan ayrılırken kapı kenarına konulan makinelerden salınan bulut efekti nedeniyle Sırrı Süreyya Önder, sanki bir ulu melek salondan ayrılıyor gibi gözükmüş ve gazeteciler, "Bu ona gerçekten çok yakıştı" yorumları yapmıştır. Bana bu yapılır mı be Knicks ESKİ okurlarım bilirler, ben yıllardır her sene bir süreliğine New York’a kaçarım. Türkiye’den ve sorumluluklardan kısa süre de olsa uzaklaşmak bana çok iyi gelir. O bir haftada kendimi tamamen şarjlarım , yeni yazılar düşünürüm. Kitap, makale biriktiririm ve yeni bir döneme hazırlarım kendimi. Perşembeden itibaren yine bir hafta süresince yokum. Bu defa gidişime hazırlanırken çok da heyecanlanıyorum. Öğrenci yıllarımda orada okurken başlayan bir hasta taraftarlığım var benim. New York Knicks’i tutarım ve takımın gidişatını izlerim. Bu defa gidişimi Knicks’in Doğu Yakası finallerinde oynamasına rast getirmiştim. Güya gece bir bara gidip maçı taraftarların arasında izlemeye kararlıydım. Gezimin zirve noktasının bu olmasını bile düşlüyordum. Ben New York’ta spor karşılaşmasını katiyen Manhattan’da bir barda izlemem; üşenmez çok da iyi bildiğim Brooklyn’e giderim. Favorim Bay Ridge semtidir. Burası geçmişte şehirde bir temizlik işçisi grevi olduğun da sokakları temiz tutulan tek semttir, yani mafya ailelerinin yaşadığı yerdir. Çocuğum burada bir evde doğdu, bu nedenle içimdeki sevgi hayli fazladır bu semte. Maç geceleri barlarına İtalyanlar dolar ve İrlandalılar ile birlikte çok ilginç bir kalabalık oluştururlar. Bunların arasında heyecanlı bir maç seyretmenin keyfi başkadır. Maç geceleri en favori içecek ise Brooklyn Lager birasıdır. Bir tek Brooklyn barlarının kap ısında maç geceleri polis nöbet tutar. Güya böyle bir gece planlıyordum kendime ama Knicks, Boston Celtics’e yenilerek elendi. Doğu Yakası finallerinden düştü ve orada bulunduğum gecelere maç kalmadı. Alacağın olsun Knicks, bunca yıldır taraftarlığıma yazıklar olsun! Bir ara düşündüm, acaba oradan da yazmayı sürdürsem mi diye, ama bu defa kopuşumun tam olmasını istiyorum. Resmen izin aldım gazeteden; 6 Mayıs’a kadar olmayacağım. Bu acıyla nasıl yaşayacaksınız bilemiyorum ama bunun bir yolunu bulacağınıza da eminim. Oyun parkı tehlikesi HEPİMİZ çocuklarımıza bir oyun parkı kurup daha yeni yürümeyi öğrenmekte olan bebeklerimizi orada bırakmışızdır. Ayrıca birçoğumuz oyun parklarının içine minderler örtmüş ve çevreleyen parmaklığa "çocuk çarptığında yaralanmasın" diye örtüler asmışızdır. Amerika'da yapılan kapsamlı bir araştırmaya göre, oyun parklarının içine bırakılan bu eşyalar bebeklerin boğularak ölmelerine neden olabiliyormuş. Vakaların sayısı da hayli artmış son zamanlarda. Bu yüzden ABD hükümeti, oyun parklarına yepyeni kullanma kuralları getiriyormuş. Yeni kurallar öyle sıkıymış ki, eğer oyun parkının üretim tarihi geçen yıldan daha eskiyse satılmaları artık yasak olacakmış ve oyun parkının içine abartılı eşya konulması kesinlikle tavsiye edilmiyormuş. Yeni kriterleri öğreninceye kadar benim tavsiyem, oyun parklarının içine abartılı eşya koymayın ve eğer mümkünse parkın içini boş bırakıp çocuğunuzu oraya sırtüstü bırakın. Bu işin takipçisi olup New York'a gittiğimde yeni kriterleri de inceleyeceğim ve dönünce yazacağım. İyi ki Sırrı Süreyya Önder değilim BAZEN Sırrı Süreyya Önder olmadığıma çok seviniyorum. Çok nadiren de olsa böylesine saçma düşüncelerim olabiliyor. Çünkü o bir haftalığına yazı yazamayacak olsaydı kimbilir kaç kişi acıdan intihar ederdi. "O olmadan dünyanın nasıl da çekilmez bir yer olduğunu" düşünen kimbilir kaç kişi depresyona girerdi. Halbuki bakın, ben ne kadar rahatlıkla bırakıp gidebiliyorum her şeyi. Arkamdan kimse üzülmediği gibi sevinen bile var ve hatta eminim tatilimin 365 gün sürmesini bile isteyenler oluyordur. Serdar Turgut, Habertürk, 27.04.2011 Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.