Webmaster Geschrieben 29. April 2011 Teilen Geschrieben 29. April 2011 Almanya´daki müslümanların sesi: Ayasofya Dergisi Ayasofya dergisini iki arkadaş Mayıs 2002 senesinde Almanya´da çıkarmaya başlarlar. Öncelikle tamamen amatörce ve çok zorluklarla beraber çıkarılan dergi, her sayısıyla daha iyi olmaya başlar. İlk senelerinde gençlerden oluşan ekibe, daha sonra tanınmış ve kaliteli yazarlarda eklenir. Ve bu sayede dergide hem yeni ve genç yazarlar, hemde tanınmış ve yılların yazarları buluşmuş oluyor. Genç yazarlar bu şekilde kendilerini yetiştirme imkanı buluyorlar. Dergide zaman zaman sadece müslüman yazarlar değil, aynı zamanda İslam´a dost olan gayri-müslimlerinde yazıları yayımlanır. Ayasofya dergisi ilk sayısından itibaren iki lisanlı yayımlanmaya başlar. Hem türkçe, hemde almanca içerikli olan dergi, farklı kesimlere hitap eder. Türkler, almanlar, her milletten müslümanlar, gayri-müslimler, türkçeyi iyi bilmeyen türk gençleri ve alman müslümanlar derginin okur kitlesi haline gelir. Dergi hem anadilimiz türkçeye çok ehemmiyet veriyor, hemde yaşadığımız ülkenin dilinin öğrenilmesinin bir şart olduğunu vurguluyor. Ayasofya dergisinin belki en büyük özelliği, Almanya´da yaşayan tüm İslami cemaatleri kucaklaması. Bu nedenle Almanya´da bulunan tüm İslami cemaatlerin mensupları Ayasofya dergisinde yazı yazıyorlar. Ve dergi cemaat ayırt etmeden tüm camii, tekke, dershane ve medreselere ulaşıyor. Bu, Ayasofyanın ´Almanya´da cemaatcilik olmaz, Almanya´da müslümanlık´ olur felsefesinin bir göstergesidir. 60 sayfadan oluşan Ayasofya dergisinde her sayıda Türkiye´den tanınmış simaların röportajlarıda bulunur. Aynı zamanda Ayasofya dergisi, şuan itibariyle göçmenler tarafından Almanya´da yayımlanan en eski dergi. Yani şuan yayınlanan dergilerin hepsi Ayasofya´dan sonra yayın hayatına başlamışlar. Ayasofya dergisi 2500 tirajı ile üç ayda bir çıkar. Bu, Almanya şartlarında göçmenlerin çıkardığı bir dergi olması hasebiyle çok iyi bir rakam olsada, Ayasofya´nın hedefi dergiyi aylık 10000 tirajla çıkarmak. Derginin abonelerinin %90ı Almanya´da bulunuyor. Fakat farklı ülkelerdende aboneler mevcut. Türkiye, İngiltere, Amerika, Hollanda, İsveç, Belçika, Avusturya ve Avustralya gibi ülkelerden aboneler var. Dergiye gayri müslimler arasında önemli akademisyenler, bakanlar, gazeteciler, psikologlar, eğitimciler, öğretmenler, polisler, yazarlar, siyasetciler, medya şirketleri, kilise temsilcileri, papazlar ve hatta alman istihbaratı dahi abone. Ayasofya´nın misyonu İslam dinini Avrupa´da doğru bir şekilde tanıtabilmek. Gayrimüslimlere İslam dininin güzelliğini ve hoşgörülüğünü aktarabilmek. Bunu yaparkende türk okurlara İslamın kardeşlik ruhunu benimsettirmek. Çünkü Avrupa´da en lazım olanı cemaatler arası ittifak. Ayasofya dergisi 31. sayısını Bediüzzaman Said Nursi özel sayısı olarak çıkardı. Yine türkçe ve almanca yazılardan oluşan sayıda, Said Nursi, 50. ölüm yıldönümü münasebetiyle tanıtılmış oldu. Özellikle alman müslümanların yazıları ve anlatımları Said Nursi´nin uhuvvet konusundaki rolünü bir daha göz önüne çıkardı. Aynı zamanda Risale-i Nurları almancaya çevirmekte yardımcı olan Ayasofya ekibi, ilk defa ingilizce, ispanyolca ve fransızca Risale-i Nur sohbetleri düzenlemeye başlarlar. Yine aynı grup tarafından Kasım 1999da kurulan internet sitesi (http://www.misawa.de) Bochum Üniversitesinin yaptığı ve 42 İslami internetsitesinin araştırıldığı bir çalışmada “En büyük, en hosgörülü, en demokratik ve fikir özgürlüğünün en iyi gerçekleştirildiği internet sitesi” seçilir. Araştırmayı yapan profesör ve akademisyen ekibi, bu nitelikleri Risale-i Nurun insana verdiği anlayışa dayandırır ve bu özelliklerin kaynağı olarak Risale-i Nuru gösterir. Cemil Şahinöz, Nur Vafki Dergisi, Eylül 2010, s.22 Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge