Zum Inhalt springen
Qries Qries Qries Qries Qries Qries

Empfohlene Beiträge

Ömer Nasuhi BİLMEN'in Bediüzzaman'a dair dedikleri

 

 

“Bediüzzaman ile Dar’ül Hikmet-ül İslamiye’de iken tanışmıştım. Bütün İstanbul ulemasının takdirlerini kazanmıştı. Ben bizzat birkaç kez sohbetinde bulundum. O dönemde yazdığı bütün makalelerini okudum. Fikirlerinde fevkalade bir tesir vardı. Telif ettiği eserlerden yalnızca Sözler isimli eserini mütalaa ettim, harikulade bir eserdi. Doğrusu ilm-i kelamda bir tecdit hareketi yaptı. İmanın bütün rükünlerini kemal-i vuzuhla ortaya koydu. Cenab-ı Hak bu millet-i İslamiyeyi sahipsiz bırakmamıştır. Her asırda büyük müçtehitler, mücedditler ve mürşitler göndermiştir. Bediüzzaman da o zatlardan birisidir. O,cebir ve kuvvetin, zulüm ve tahakkümün hüküm ferma olduğu bu devirde gönderilmiştir. ’

‘Onun eserleri, ileride İslâm dünyasın da tek mehaz olacak değerdedir’

 

 

Ben, Ömer Nasuhi Bilmen Hocamızın son talebelerinden oldum. İstanbul Yüksek İslam Enstitüsünde "kelam" hocamız idi. Çok değerli eserlere imza atmıştı. Seksen yaşında on ciltlik bir Kur'an-ı Kerim tefsirine imza atmıştı.

 

Ancak bütün bu önemli hizmetlerine karşılık, ülkemizde onun eserlerini okuyanlar bir hizmet cemaati oluşturmamışlar. Mesela "nasuhiciler" olarak heyecanlanıp biraraya gelmemiş ve ortaya çıkmamışlar. Milyonlarca insan tek başlarına o eserlerden bilgilenmekle kalmışlar.

 

Halbuki Bediüzzamanın küçücük bir kitabını okuyanlar, hemen büyük bir hizmet heyecanıyla bir araya geliyor ve kendilerini içinde yaşadıkları toplumdan sorumlu hissediyorlar.

 

Niçin hocamızın kitapları da okuyanlara benzeriş bir aşkı, şevki vermiyor?

 

Cahil cesareti içinde, bu soruyu Ömer Nasuhi Bilmen Hocaya sorduk.

 

Mübarek adam baktı, tebessüm etti ve herhalde merakımızı hoş gördü ki, uzun sorumuza şu kısa cevabu verdi:

 

" Evladım, biz müellifiz. Bir mevzuu araştırır, o husustaki bilgileri toplar, bir nizam içinde düzenler, yazarız. Fakat Bediüzzaman böyle değildir. O, ilhama mazhardır. Onun kulağına yukarıdan fısıldayan var. Biz ise, kendi emeğimizin mahsulünü, derleyip toplayıp yazıyoruz. Bu sebeple, bizimki böyle olur, onun ki de öyle olur."

 

Daha sonra öğrendik ki, hocamız, Bediüzzaman'ın eserleri aleyhindeki bir rapora imza atmamak için Diyanet İşleri Başkanlığından istifa etmiş.

 

Vehbi Vakkasoğlu, Başkasının Günahına Ağlayan Adam, s.110

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Dein Kommentar

Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.

Gast
Auf dieses Thema antworten...

×   Du hast formatierten Text eingefügt.   Formatierung jetzt entfernen

  Nur 75 Emojis sind erlaubt.

×   Dein Link wurde automatisch eingebettet.   Einbetten rückgängig machen und als Link darstellen

×   Dein vorheriger Inhalt wurde wiederhergestellt.   Editor leeren

×   Du kannst Bilder nicht direkt einfügen. Lade Bilder hoch oder lade sie von einer URL.

×
×
  • Neu erstellen...