Yunusum Geschrieben 5. Januar 2012 Teilen Geschrieben 5. Januar 2012 Veli Mürşid Veli Mürsid ruhunu, fizik vücudunu, nefsini ve iradesini, yani Allah´a karsi teslimleri gerceklesdirmis olandir ve artik Allahin emriyle hareket eder. Ilk teslim Allahin Emaneti olan Ruhumuzdur. Nasil Allah´dan bize üflendigi ise, tekrar Allah´a ulasabilme özelligine sahib olan tek odur. Allahin bizim icin tayin ettigi Mürside ulasmadan önce ilk adim; ilk teslim edilmesi gereken Ruhun teslimini dilemekdir. Ruh Allahin Ruhudur ve ölmeden önce tekrar sahibine iadesi gerekmekdedir. Yani kalben Ruhu Allah´a ulastirmayi dileyecegiz. Bu niyetin sahibi olacagiz. Kuran bir bütün olarak sadece "Islamin 5 Sartini icermez". Bunlar vasitalardir. Ama hedef olan 4 teslim, bugünkü Islam ögretisinde yok. Vasitalar ve hedefler bir bütün olarak tatbik edildigi zaman Sahabenin yasadigi "Asri Saadet" (Mutluluk, Saadet Cagi) olusur. Veli Mürsid kelimesi Kuran´da Kehf-17 gecmekdedir: Kehf-17: Ve güneşin doğduğu zaman mağaralarının sağ tarafından geldiğini ve battığı zaman sol taraftan onların yanlarından geçtiğini görürsün. Ve onlar, onun (mağaranın) geniş sahası içinde bulunuyorlardı. İşte bu, Allah'ın âyetlerinden (mucizelerinden)dir. Allah, kimi Kendisine ulaştırırsa, işte o hidayete ermiştir. Ve kimi dalâlette bırakırsa artık onun için Velî Mürşid (irşad eden evliya) bulunmaz. Mürside tabiyet farzdir: Maide-35: Ey âmenû olanlar (Allah'a ulaşmayı, teslim olmayı dileyenler); Allah'a karşı takva sahibi olun ve O'na ulaştıracak vesileyi isteyin. Ve O'nun yolunda cihad edin. Umulur ki böylece siz felâha erersiniz. Allahu Teala burada bizi kendisine ulastiracak vesileyi, yani Mürsidi benden isteyin diyerek emrediyor. Allahu Teala Insanlarin yasadagi heryerde, dünyanin heryerinde o milletin lisanini konusan Mürsid´ler tayin eder, vazifeli kilar. Kiyamete kadar bu böyle devam eder. Ve bu bütün vazifeli kilinanlarin üstünde Allah´in yeryüzündeki Halifesi vardir. Mutlaka Peygamber Efendimizi temsilen bir kisi görevlendirilmistir. Iste onun görevi Allah´a ulasmayi dileyip´de, Allah´in gösterdigi Mürside tabi olanlarin Ruhlarini Allah´a ulastirmakdir. Yani insanlari Hidayete erdirmekle görevlidir. Allah´in emriyle Hidayete erdirmek evvela Peygamberlere aittir: Enbiya-72: Ona İshak’ı ve ayrıca da Yakub’u bağışladık ve her birini salih kimseler yaptık. Enbiya-73: Ve onları, emrimizle hidayete erdiren imamlar kıldık. Ve onlara, hayırlar işlemeyi, namaz kılmayı ve zekât vermeyi vahyettik. Ve onlar, Bize kul oldular. Fakat Peygamberlerin olmadigi dönemlerde onlarin varsileri bu göreve getirilir: Secde-24: Ve onlardan, emrimizle hidayete erdiren imamlar kıldık ve sabır sahibi oldukları ve âyetlerimize (Hakk'ul yakîn seviyesinde) yakîn hasıl etmiş oldukları için. Ayrica Allahu Teala kendisinin ve insanlardan bir ipe sarilin buyruyor: Al-i Imran-112: Onların üzerlerine, nerede olurlarsa olsunlar zillet (alçaklık) damgası vuruldu. Ancak Allah'ın ipine (Sıratı Mustakîm'e) ve insanlardan bir ipe (Allah´a ulastiracak olan Mürside) tutunanlar (ulaşanlar) hariç. (Onlar) Allah'tan bir gazaba uğradılar ve üzerlerine miskinlik damgası vuruldu. Bu, onların Allah'ın âyetlerini inkâr etmiş olmaları ve peygamberleri haksız yere öldürmüş olmaları sebebiyledir. İşte bu, onların (Allah'a) isyan etmelerinden ve haddi aşmış olmalarındandır. Allah razi olsun Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Yunusum Geschrieben 5. Januar 2012 Autor Teilen Geschrieben 5. Januar 2012 Mürsidin önünde yapilan Tövbe: Kisi Allah´dan Hacet Namazi ile Mürsidini sorup ona ulasdigi zaman, onunla beraber, elini tutarak tövbeyi gerceklesdirir. Bu tövbe ile magfiret, yani günahlarin sevaba cevirilmesi sözkonusu. Fetih-10´da Sahabenin, Peygamber Efendimizin elini tutarak bunu gerceklesdirdiklerini görüyoruz. Ve ayrica Mümtehine-12´de Hanimlarinda biyat ettiklerini ifade etmekdedir. Fetih-10: Muhakkak ki onlar, sana tâbî oldukları zaman Allah'a tâbî olurlar. Onların ellerinin üzerinde Allah'ın eli vardır. Bundan sonra kim (ahdini) bozarsa, o taktirde sadece kendi nefsi aleyhine bozar. Ve kim de Allah'a olan ahdlerine vefa ederse, o zaman ona en büyük mükâfat (ecir) verilecektir (cennet saadetine ve dünya saadetine erdirilecektir). Mumtehine-12: Ey nebî (peygamber)! Mü'min kadınlar; Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zinada bulunmamak, evlâtlarını öldürmemek, elleri ve ayakları arasında bir iftira uydurmamak, maruf bir iş konusunda sana asi olmamak üzere, sana tâbî olmak için geldikleri zaman, artık onların biatlerini kabul et ve onlar için Allah'tan mağfiret dile. Muhakkak ki Allah; Gafur'dur (mağfiret edendir, günahları sevaba çevirendir), Rahîm'dir (Rahîm esması ile tecelli edendir). Görülüyorki Mümin Kadinlar Peygamber Efendimizin (s.a.v.) huzurunda tövbelerini gerceklesdiriyorlar ve Peygamber Efendimiz (s.a.v.) kendileri icin Allah´tan Magfiret diliyor. Hud-112: Seninle birlikte tevbe edenlerle birlikte emrolunduğun gibi istikamet üzere ol. Ve azginlik yapmayin. Çünkü O, yaptıklarınızı görendir. Beraber yapilan tövbe esnasinda kisi Allah`dan Magfiret (günahlerin sevaba cevirilmesini) diler ve Mürsid´de Allah´tan kisi icin Magfiret diler: Ali-Imran-31: De ki: “Eğer siz Allah'ı seviyorsanız, o taktirde bana tâbi olunuz ki Allah da sizi sevsin ve sizin günahlarınızı mağfiret etsin (sevaba çevirsin). Ve Allah "Gafur"dur, "Rahîm"dir Nisa-64: Ve Biz, (hiç) bir resûlü, Allah'ın izniyle kendilerine itaat edilmesinden başka birşey için göndermedik. Ve onlar nefslerine zulmettikleri zaman, eğer sana gelselerdi, böylece Allah'tan mağfiret dileselerdi ve Resûl de onlar için mağfiret dileseydi, mutlaka Allah'ı, (iki tarafın da) tövbelerini (onların tövbesini ve Resûl'ün mağfiret talebini) kabul eden ve rahmet edici olarak bulurlardı. Iste beraberce Allah´dan magfiret talebi böyle gerceklesiyor. Kisi Allah´dan magfiret diliyor, Resul (Veli Mürşid)´de Allah´tan kisi icin magfiret diliyor. Ve bu tövbe Allah tarafindan kabul ediliyor. Ve ayrica bu tövbe merasimi Mümin-7´de söyle ifade edilmis: Mümin-7: Arşı tutan melekler ve onun etrafındaki kişi (devrin imamı), Rab'lerini hamd ile tesbih ederler ve O'na îmân ederler. Ve âmenû olanlar için (Allah'tan) mağfiret dilerler: "Rabbimiz, Sen herşeyi rahmetle (rahmetinle) ve ilimle (ilminle) kuşattın. Böylece tövbe edenleri ve senin yoluna (Sıratı Mustakîm'e) tâbî olanları mağfiret et (günahlarını sevaba çevir). Onları cehennem azabından koru!” Görülüyor ki Allah´in vazifeli kildigi kisi, devrin Imami/Halifesi, Amenu olanlar (Ruhunu Allah´a ulastirmayi dilyenler, ilk teslime niyetlenenler) ve tövbe edenler icin Allah´tan Magfiret diliyor. Allah razi olsun Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Yunusum Geschrieben 5. Januar 2012 Autor Teilen Geschrieben 5. Januar 2012 Mürside tabiyetin sonuclari: Kisi tabi oldugu anda kendi Ruhu Vücudu terk eder ve Sirati Mustakîm'e ulasir. Ruh Sirati Mustakîmi takip ederek, 7 Gökkatini asarak Allah´a ulasacakdir. Kuran buna HIDAYET(Ulasmak) diyor. Yani Hidayet, Ruhun ölmeden önce sahibi olan Allah´a ulasmasidir. Tabiyeti gerceklesdirenin, kendi Ruhu ayrilir, yerine basinin üzerine bir Nimet olarak Devrin Imamin Ruhu gelir ve yerlesir. Devrin Imaminin Ruhu basin üzere gelmesi Mümin-15´de söyle ifade edilmekdedir: Mümin-15: Dereceleri yükselten ve arşın sahibi olan Allah, kullarından dilediği kişinin üzerine (başının üzerine) Allah'a ulaşma gününün geldiğini (o kişinin ruhuna) ihtar etmek için, emrinden bir ruh (devrin imamının ruhunu) ulaştırır. Basimizin üstüne gelen, Allah´in emriyle insanlari Hidayete erdirmekle görevli kilinan Devrin Imaminin Ruhudur. Bu konudaki bir Hadisi Serif söyledir: -Ve ene nefahatun fetearadu ve men lem narif imame zamanihi felyemutu meyteten cahiliyetten. -Size ruh verenler gelecek, onlari arayip bulun. Kim zamanin imamina tâbî olmazsa cahiliyet üzere ölür." (Sahihi Müslim 58, hadis no. 1851) Ayrica Mürside tabiyet esnasinda Nefsin kalbindeki küfür kelimesi alinir, yerine IMAN yazilir. Bundan sonra kisi yapacagi Zikir ile, kalbe Allah´in rahmet ve fazilet nurlari gelir. Fazilet nurlari IMAN kelimesine yapismaya baslar. Buna Kuran Amilussalihat ve Nefs Tezkiyesi diyor. Baslangicta 100% karanlik (nefret,kin,dedikodu,cimrilik,hirs....) olan bir Nefs kalbi, bundan sonra Allah´in Nurlari ile yavas yavas nurlanmaya basliyor. Kalbe Iman yazilmasi ve bir Ruh ile desteklenmek ile ilgili ayetler: Mücadele-22: Allah'a ve ahiret gününe îmân eden bir kavmi, Allah'a ve O'nun Resûl'üne karşı gelenlere muhabbet duyar bulamazsın. Ve onların babaları, oğulları, kardeşleri veya kendi aşiretleri olsa bile. İşte onlar ki, (Allah) onların kalplerinin içine îmânı yazdı. Ve onları, Kendinden bir ruh ile destekledi (devrin imamının ruhu onların baslarinin üzerine gelir). Ve onları, altından nehirler akan cennetlere dahil edecek. Onlar orada ebediyyen kalacak olanlardır. Allah, onlardan razı oldu. Ve onlar da O'ndan (Allah'tan) razı oldular. İşte onlar, Allah'ın taraftarlarıdır. Gerçekten Allah'ın taraftarları, onlar, felâha erenler değil mi? Hucurat-14: Araplar: “Biz âmenû olduk.” dediler. (Onlara) de ki: “Siz âmenû olmadınız. Fakat: “Teslim olduk.” deyin. Kalplerinize (içine) îmân girmedi. Ve eğer Allah'a ve O'nun Resûlü'ne itaat ederseniz, amellerinizden bir şey eksiltmez. Muhakkak ki Allah, Gafur'dur, Rahîm'dir.” Hic kimse Allah tarafindan vazifeli kilinan bir Mürside ulasmadan ne Ruhunu, ne Fizik Vücudunu, ne Nefsini ve nede Iradesini Allah´a teslim etmesi mümkündür. Allah razi olsun Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Yunusum Geschrieben 5. Januar 2012 Autor Teilen Geschrieben 5. Januar 2012 Allah´in vazifeli kildigi Elcilerinin görevleri nedir: Nahl-36: Ve andolsun ki Biz, bütün ümmetlerin (milletlerin, kavimlerin) içinde resûl beas ettik (hayata getirdik, vazifeli kıldık). Allah'a kul olsunlar ve taguttan (insan ve cin şeytanlardan) içtinap etsinler (sakınıp kurtulsunlar) diye. Onlardan bir kısmını, Allah hidayete erdirdi ve bir kısmının üzerine dalâlet hak oldu. Artık yeryüzünde gezin. Böylece yalanlayanların akıbetinin, nasıl olduğuna bakın (görün). Nahl-36´da görülüyorki Allahin vazifeli kildiklarinin yardimi ile Allah´a kul olabiliyoruz ve Taguttan (insan ve cin seytanlardan) kurtulabiliyoruz. Cuma-2: Ümmîler arasında, kendilerinden bir resûl beas eden (görevlendiren) O'dur. Onlara, O'nun (Allah'ın) âyetlerini okur, onları tezkiye eder (nefslerini temizler), onlara Kitab'ı (Kur'ân-ı Kerim'i) ve hikmeti öğretir. Ve daha önce elbette onlar, sadece açık bir dalâlet içinde idiler. Bakara-151: Nitekim size, aranızda (görev yapmak üzere), sizden (kendinizden) bir Resûl gönderdik ki, âyetlerimizi size tilâvet etsin (okuyup açıklasın) ve sizi (nefsinizi) tezkiye etsin, size Kitap'ı(Kurânı Kerim'i) ve hikmeti öğretsin ve (hikmetin de ötesinde) bilmediğiniz şeyleri öğretsin.. Görevler: 1.Ayetlerin tilaveti 2. Nefsin tezkiyesi 3. Kuranin ögretilmesi 4. Hikmetin ögretilmesi 5.Ve Hikmetin ötesi ögretilmesi Peygamber efendimizden sonra da bu hususta insanlarin egitilmesi gerekmekdedir. Peygamber Efendimiz son peygamberdir, fakat son Irsad ile vazifeli kilinan Insan degildir. Yoksa bu 5 Noktada insanlar nasil egitilecek? Bu egitimden murad insanlarin Ihlasa ulasmasidir. Bu din Nefsinizi ihlasa ulastirasiniz diye var, diyor Peygamber Efendimiz. Nefs nasil Ihlasa ulasir? Neden Ihlasa ulasmak önemli? Ve Ihlas makaminda Nefsin durumu nedir? Önemli, cünkü Seytan Ihlas´da olanlari saptirmasi mümkün degildir: Sad-82,83: -(İblis): "Bundan sonra Senin izzetine (andolsun ki) onların hepsini mutlaka azdıracağım." dedi. -Onlardan Senin Muhlis (Ihlas sahibi) kulların hariç. Hicr-39,40: -(İblis şöyle) dedi: “Rabbim, beni azdırmandan dolayı, onlara mutlaka yeryüzünde (azgınlığı) süsleyeceğim ve mutlaka onların hepsini azdıracağım. -Ancak onlardan muhlis olan kulların müstesna. Nefs bu makamda artik kalbi baslangicta 100% karanlik olan ve böylece seytanin saldirisina 100% acik olan durumdan kurtulmusdur ve 100% nurlanmistir. Artik Seytanin saldiri alani kalmamisdir ki o kisiyi saptirsin. Tevbe-119: Ey âmenû olanlar Allah'a karşı takva sahibi olun ve sadıklarla beraber olun. Allahu Teala burada Sadiklarla beraber olmamizi emrediyor. Sadiklar ayni zamanda Muhlis Kullardir. Yani Seytanin saptiramadigi Insanlardir. Allah razi olsun Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.