Kalu bela´da verdigimiz sözler

[Yunusum]

Kalu Bela´da verdigimiz sözler

 

Araf-172:Ve kıyâmet günü, gerçekten biz bundan gâfildik (gâfilleriz) dersiniz diye (dememeniz için), senin Rabbin, Âdemoğullarının sırtlarından onların zürriyetlerini aldığı zaman onları, nefsleri üzerine şahit tuttu. (Allahû Tealâ şöyle buyurdu): “Ben, sizin Rabbiniz değil miyim?” Dediler ki: “Evet, (Sen, bizim Rabbimizsin), biz şahit olduk.

 

Maide- 7: Allah'ın, sizin üzerinizdeki ni'metini ve: “İşittik ve itaat ettik” dediğiniz zaman, onunla sizi bağladığı misâkınızı hatırlayın. Allah'a karşı takvâ sahibi olun, Muhakkak ki O, göğüslerde (sinelerde) olanı en iyi bilir.

 

Ali-Imran-76:Hayır, (öyle değil)! Kim (Allah ile olan) ahdini yerine getirir ve takva sahibi olursa, o taktirde muhakkak ki Allah, takva sahiplerini sever.

 

Enam-152:Yetimin malına, o en kuvvetli çağına gelinceye kadar, en güzel şekliyle olmadıkça yaklaşmayın. Ölçü ve tartıyı adaletle yerine getirin. Kimseyi gücünün dışında (bir şey ile) sorumlu tutmayız. Söylediğiniz zaman, yakınınız olsa bile, artık adaletle söyleyin. Allah'ın ahdini yerine getirin (ifa edin). Böylece tezekkür edersiniz diye, (Allah) işte böyle, size onunla vasiyet (emir) etti.

 

Görülüyorki ezelde Allahu Teala bizden sözler almistir. Allahu Teala insanlari üc vücud ile yaratmisdir. Ruhundan üflemis (Secde-9), Fizik Vücud ile halk etmis (Hicr-26) ve bir Nefs vermis (Sems-7).

 

Allahu Teala kalu bela günü bütün insanlarin üc vücudundan ve iradelerinden, kendisine karsi kulluk görevlerini yerine getirip teslim olacaklarina dair yeminler almisdir.

 

Ruhumuzdan misak almisdir (Rad-20, 21, 22). Ölmeden önce Seyri Süluk yapip Allah´a ulasacagina dair. Ruhumuz Allahin emanetidir ve onu sadece Insan yüklenmisdir (Ahzab-72) ve Nisa-58´de emanetlerin sahibine iadesi emredilmekdedir. Muminun-8´de ise Mümin tarif edilirken, onlar emanetlerine ve ahdlerine riayet ederler buyurulmakdadir.

 

Müminun-8: Ve onlar, emanetlerine ve ahdlerine riayet edenlerdir (uyanlar, sadik olanlardir).

 

Fizik Vücudumuzdan ahd almisdir Allah´a kul,teslim olacagina dair.

 

Yasin 60-61:Ey Âdemoğulları! Ben, sizlerden şeytana kul olmayacağınıza dair ahd almadım mı? Muhakkak ki o (şeytan), size apaçık bir düşmandır.

Ve Ben, sizden Bana kul olmanıza (dair ahd almadım mı?) Bu da Sıratı Mustakîm (üzerinde bulunmak)tır.

 

Nefsimizden yemin almisdir, tezkiye, terbiye olacagina dair. Müddessir-38, 39, 40:

Bütün nefsler, iktisap ettikleri (kazandıkları) dereceler sebebiyle (karşılığı olarak) rehinedirler (bağlıdırlar).

Yemin sahipleri (yeminlerini yerine getiren nefsler) hariç.

Onlar cennetlerdedir. (Diğerlerine) sorarlar.

 

Yeminlerini yerine getirenler cennettedir.

 

Iradenin teslimi:

 

Ali-Imran-102:

Ey âmenû olanlar, Allah’a karşı “O’nun hak takvası” ile (bi hakkın takva, en üst derece takva ile) takva sahibi olun! Ve sakın siz, (Allah’a) teslim olmadan ölmeyin!

 

Allahu Teala burada en üst derecedeki takvayi emretmekdedir. Bu Iradenin teslimi demekdir. Kisi artik ölmeden bütün teslimleri gerceklesdirmisdir. Iradesi Allah´a baglanmisdir ve Allahin iradesi disinda birsey yapmasi mümkün degildir.

 

Allah razi olsun

Bearbeitet 12. Januar 2012 von Yunusum

[Yunusum]

Iste bu dört teslim Allahin Insanlara kuranda emrettigi hedeflerdir. Vasitalar ise ibadetlerdir. Oysa bugün artik hedefler Islam ögretisinde yokdur. Sadece Fizik Vücudumuzun yaptigi vasitalar sözkonusu. Nerde Ruhun Allah´a ulastirilmasi ve Nefs Tezkiyesi?

 

Ilk teslim olan Ruhun Allah´a ulastirilip teslim edilmesi ögreti icinde yokdur. Eger bu Allahin emaneti ölmeden önce Allaha ulastirilmiyorsa, ozaman emanete ihanet edilmis olunmuyormu?

 

Bir Hadisi Serif´de: Emanete riayet etmeyenin imani, ahde vefa göstermeyenin dini yokdur, buyurulmakdadir.

 

Öyleyse Insanlar eger Ruhlarini Allah´a ulastirmayi ve teslim etmeyi dilemez ise otomatik olarak Nefslerine uymus olurlar ve Nefs tezkiyesi hicbir zamam gerceklesmez.

Yunus-7:

Muhakkak ki onlar, Bize ulaşmayı (hayatta iken ruhlarını Allah'a ulaştırmayı) dilemezler. Dünya hayatından razı olmuşlardır ve onunla doyuma ulaşmışlardır ve onlar âyetlerimizden gâfil olanlardır.

 

Nefs tezkiyesi ögretilmeyen ve böylece yapilmayan bir toplulukda hicbir zaman, Allahin emrettigi güzel Ahlak olusmaz. Halbuki Islam güzel Ahlakdir.

 

Ve aynizamanda hic kimse bir Mürside intisap etmeden, nefsini terbiye etmesi mümkün degildir. Yani Allah´a verdigimiz sözleri yerine getirmemiz mümküm degildir.

 

Iste Allahin irsad ile vazifeli kildigi Elcilerin görevleri arasinda Nefs tezkiyesi var:

 

Cuma-8:

Ümmîler arasında, kendilerinden bir resûl beas eden (görevlendiren) O'dur. Onlara, O'nun (Allah'ın) âyetlerini okur, onları tezkiye eder (nefslerini temizler), onlara Kitab'ı (Kur'ân-ı Kerim'i) ve hikmeti öğretir. Ve daha önce (Allah'a ulaşmayı dilemeden evvel) elbette onlar, sadece açık bir dalâlet içinde idiler

 

Bunlar Kuran hakikatleridir. Fakat bugünkü ögreti sadece 5 sart iceriyor: Namaz, oruc,zekat,hac ve kelime-i sehadet.

Dinimizin adi Islam, fakat ruhun teslimi yok, fizik vücudun teslimi yok, nefsin teslimi yok ve iradenin teslimi yok.

Ezelde verdigimiz hicbir sözü tutmayacagiz, fakat 5 sart ile kurtulusu bekliyecegiz!

 

Öyleyse ruhumuzun misaki ile basliyoruz. Tek bir dilek, ama kalpten. Sonrasini Allah gerceklesdirecek.

 

Allah razi olsun

Bearbeitet 12. Januar 2012 von Yunusum