Zum Inhalt springen
Qries Qries Qries Qries Qries Qries

Empfohlene Beiträge

Müslüman, para ve iktidar

 

Yavuz Bahadıroğlu

31 Mayıs 2014 Cumartesi

 

 

 

Bazı dostlar bana çok kızacak biliyorum, “Sen kendi işine bak” diyecekler yine, ama ben yine de son sözü ön söz olarak söyleyeceğim:

“Biz beş yıldızlı otellerin, beş yıldızlı tatil köylerinin, kısacası beş yıldızlı hayatın tek yıldızlı dindarlarıyız!”

O tek yıldızı da, “Müslümanım elhamdülillah” deyişimizin hatırına veriyorum.

Bu yüzden bana kızabilirsiniz, zira ben de bana kızıyorum! Çünkü zaman zaman kendimi “kapitalist kriterler”e göre yaşarken yakalıyorum.

Marka ve moda elbiseler...

Marka ve moda arabalar...

Saray yavrusu evler...

“Israf etmeyiniz” hükmüne rağmen, saçıp savurmalar...

Makam-mevki ve güç olarak bizden aşağıda bulunanları hor görmeler...

İnsanlara tepeden bakmalar...

“Benim kim olduğumu biliyor musun?” afraları- tafraları...

Polis kontrolünde yere yatırılmış zanlıyı tekmelemeler (makama güven, gerisini merak etme sen)...

Beş yıldızlı tatiller (buna “alternatif tatil” diyorlar, acaba cennetin alternatifi var mı?)...

“İslami moda... İslami tatil... İslami mayo...”

Kuaförler, manikürler, pedikürler, güzellik salonları, detokslar, botokslar...

Kısacası lüks, ihtişam, gösteri, gösteriş adına ne varsa...

Yine de “Müslümanız elhamdülillah!”

Öyleyiz şükür. Ama bizim şu “Müslümanlık” algımızla Alişan Efendimizin “Müslümanlık” algısı aynı mı acaba?

Neden mi sordum? Çünkü şu yaşam tarzımızla kime benzediğimizi artık görmemiz ve bir rota düzeltmesi yapmamız lazım.

Çünkü paraya ve güce kavuştuğumuz günden beri, git gide artan bir şekilde “kapitalist kriterler”e göre yaşıyoruz...

İslami hükümlerin yerini “Dünya standartları” aldı...

Daha açık bir deyişle, dünya ahretimize egemen olmaya başladı...

Bu da bizi “ötekiler”e, yani vaktiyle “ehl-i dünya” diyerek eleştirdiklerimize benzetiyor...

İşte buna “moda” diyorlar.

Modaya uymaya başladığınız anda, sath-ı maile (eğimli yüzey) de giriyorsunuz ve durdurulamaz bir şekilde kaymaya başlıyorsunuz.

Giyim tarzınız, yeriniz, yöreniz, eviniz, tavrınız, duruşunuz, bakışınız hızla değişiyor...

Derken yavaş yavaş sakalınız (kirli sakala dönüşüyor), bıyığınız (şimdi dindar Müslümanlarda da bıyıksızlık modası var), saçınız (çoktan beridir sünnete göre değil, modaya göre kestirilip taranıyor, boyanıyor), kokunuz (alkolsüz kokuların yerini çoktandır parfüm almış bulunuyor) değişiyor...

“Müslümanlık” kokarken, dünya kokmaya başlıyorsunuz.

Eskiden “fani” lezzetlere pek dönüp bakmaz, “ebediyet”e dönük yaşardık...

“Dünya standartları” hayatımızı kontrol etmez, en azından belirleyici olmazdı.

“Moda”ya göre yaşamaya başladığımızdan beri, hızlı değişimler geçiriyoruz. Çünkü “moda”, hızla eskiten ve hızlı eskiyen bir hayat tarzıdır...

Sonsuzluğu talep eden insanın (yani dindar Müslümanın) hızla eskiyen ve değişen kavramlara kendini kaptırması “ebedi yeni”den uzaklaşması anlamına gelir.

“Dindar Müslüman” gösterişli yaşamıyla, marka tutkusuyla (700 bin liralık saat gibi), “öteki” lere benzeme çabasıyla, israf ve gururuyla değil, sade yaşantısı, hayır-hasenat tutkusu, tüm hayatı kuşatan sevgisi, tüm hayatı kucaklayan şefkati, aynı ölçüde hamiyeti, hoşgörüsü, gösteri ve gösterişe kaçmayan yaşam tarzı ile diğerlerinden ayırt edilmelidir.

Ölçümüz “Asr-ı Saâdet”tir...

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Dein Kommentar

Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.

Gast
Auf dieses Thema antworten...

×   Du hast formatierten Text eingefügt.   Formatierung jetzt entfernen

  Nur 75 Emojis sind erlaubt.

×   Dein Link wurde automatisch eingebettet.   Einbetten rückgängig machen und als Link darstellen

×   Dein vorheriger Inhalt wurde wiederhergestellt.   Editor leeren

×   Du kannst Bilder nicht direkt einfügen. Lade Bilder hoch oder lade sie von einer URL.

×
×
  • Neu erstellen...