Webmaster Geschrieben 7. Juli 2014 Teilen Geschrieben 7. Juli 2014 * * Zübeyir Gündüzalp Ağabeyden Etkili Hitabet Teknikleri * • İlgilenenler için yeni bilgiler onları cezp eder. • Fikir ve bilgi, kullanılacak hale gelmeden evvel pişirilmeli ve hazmedilmelidir. • Herhangi bir bilgiyi dinleyicilerinize vermeden evvel hazırlığınıza erken başlayın. • Konu ile ilgili notları bir süre önce ayırın ve sınıflandırın, analiz edin. • Dikkatle düşünmeli; Kaba, fena veya muhatabın halet-i ruhiyesine (psikolojisine) aykırı bir söz sarf etmemeli. (O andaki duruma muhatabın halet-i ruhiyesine muvafık samimi bir sohbetle başlamalı.) • Hakikaten arkadaşca bir tavır ve samimiyet, insanın önüne dikili engelleri aşmasına yardım eder. • Samimiyet, muhalefeti dağıtır ve ekseriya muarız ve muhaliflerinizin dahi size takdir hissi beslemelerine sebep olur. • Din kardeşleri birbirlerini severse, meşru ve makul sözlerini de seveceklerini unutmamalıyız. Konuşmamızı, ciddi, samimi, bazen mütebessim ve içten gelen bir şekilde yapmalıyız. • Dinleyicilerin kendilerini ilgilendiren mahalli meselelerine zarif ve anlayışlı bir şekilde dokunulsa çok memnun kalırlar. • Herkesçe malum veya bayatlamış sözleri söylemekten ve haddinden fazla medih etmekten daima sakınınız. • Medihleri ve takdirleri samimi ve itidalli yapınız. • Alaka ve dikkat çekmenin bir yolu da dinleyicilere sual sormaktır. • Dinleyicileri ilk anda alakalandıracak ve dikkatlerini çekecek bir şeyden bahsedin. • İyi bir sohbet, zayıf bir bitirişle çok defa harab olur. • Konuşmalarınız şevkli, kuvvetli ve tatlı olsun. • Muhatabınız, daha fazla dinlemek isteğinde olmadığı zaman durmanın zamanı gelmiştir. Her nutkun bir işba,* bir doyma noktası vardır. • Sözü bitirmek zamanı gelip gelmediğini tayin için, dinleyicilerinize bakınız. • Fazla konuştuğu için davalarını kaybeden avukatları görmüşsünüzdür. • Hakimi bile kendi davasına inandıran avukat, susmasını bilmezse salondan zararla çıkar. • Dinleyicileriniz daha sizinle beraberken sözlerinizi bitiriniz. *En son söylenenin en fazla hatırda kalacağını unutmayınız. • Sözlerinizi samimiyet, ciddiyet, heyecan ve enerji ile bitiriniz. • En fazla kullanılan bitirme usulü: En mühim kabul edilen fikirleri özetlemektir. • Ehemmiyetli bir nokta: En önemli fikrinizi daima en sona koyun. • İyi hazırlanmış bir bitirişin muhteviyatı, esas fikri içermelidir. • Konumuzun esasını teşkil eden ana fikirleri yeni kelimelerle bir kere daha ifade etmeliyiz. • Tesirli bir bitiriş usulü de; his ve heyecanlara hitap etmektir. • Sözü; bir fıkra, bir hikaye ile bitirmek de iyidir. Yanlız fıkra, konunun veya davanın gayesini açıkça belirtmelidir. • Hikaye esas tezi desteklemeli. • Bitirişin, sohbetin en mühim bir parçası olduğunu unutmayın. • Dinleyicilerin çoğu; Ancak son birkaç cümleden edindikleri izlenimleri beraberlerinde götüreceklerdir. Bunu daima hatırlayın. • Tesirli bir nutuk için lazım olan; Şahsi yakınlıktır, ünsiyet ve samimiyettir. • Kağıttan okunan bir nutuk; hayatiyet, kuvvet ve şevkten mahrumdur. • Her kelimeyi tartarak konuşmaya alışmalıyız. Sözü kuvvet, hayatiyet, berraklık ve canlılıkla söylemeliyiz. • Düşünerek ve akıllıca konuşmalı ve her şeyde itidalle hareket etmeliyiz. • Bilgisini mütevazı bir şekilde sunan kimse, daima iyi izlenim bırakacağından şüphesi olmasın. Muhatabın seviyesine inin, sempatik, arkadaş ve mütevazı olun. • Söyleyeceğiniz şeylere karşı dinleyicilerinizin niçin alaka duymaları lazım geldiğini açık ve berrak bir şekilde ifade edin. • Gözleriniz dinleyicilerinizin üzerinde dolaşsın ve isimleri ile hitap edin. • Daha berrak, daha açık ve daha ikna edici olmak hususunda gayretlerinizi çoğaltın. • Ders yaparken ne okuduğumuzu anlamalı ve cümleleri kafamızda canlandırmalıyız. • Manayı anlamak için gayret sarf edin tekrar kelimelere bakın ve telaffuz edin. • Cemaate sesli ders okurken kelimelerden ziyade fikirler ve mana üzerinde durunuz. O anda dinleyicilerinizle konuşuyormuş ve onlarla temas halinde imişsiniz hissini verin. • Bir parçanın manasını anlamadan diğerine geçmeyin. Seçtiğiniz parçanın ana fikri üzerinde bilhassa durunuz. • Anlama kabiliyetinize hitab edecek şekilde okumayı öğrenin. Bu durum sıkıcı ve yavaş ta olsa, bu metod da sebatkar olun. • Bir cümlenin veya ifadenin tekrarı, çok defa ifade edilen fikir üzerine dikkati çekmek ve böylelikle dinleyicilere düşünmek ve hazmetmek için zaman verdiği içindir. • Başkalarına tesir bakımından sesli okumanın büyük rolü vardır. Güzel okumanın, güzel söylemekten daha ehemmiyetli olduğunu hatırdan çıkarmamalıdır. Konuşur gibi okuma dinleyiciyi sıkmaz, zevkini okşar, okunan şeye karşı alakasını toplar. • Okunan bir eseri dinleyenlere sevdirmek ona karşı içten bir yakınlık ve iştiyak duyurmak, fikirlerini harekete getirmek; sanatkarane bir okuyuşla kabil olabilir. • Yanlızken sesli okumak, ifade tekniğini terbiye eder. • Özetleyerek okumalıyız. Bir eseri, üç dört satırla özetleyebilecek şekilde açıklayabilmeliyiz. • Modern beslenme ve yeme – içme konusunda verilen bir sunum ilgisizci dinlenebilir. Fakat hatip yemeklerden sonra rahatsız olanlara çareler söylemeye, sıhhatli - zinde kalmanın tavsiyelerini yapmaya başlayınca alaka uyanmaya başlar. • Bir fabrikada makinaların titiz ve dikkatli kullanılması tavsiyesini işçiler dikkatle dinleyemeyebilir. Fakat dikkatsiz kullanan işçilerin kol veya ayaklarını kaybettikleri anlatılırsa dinlemeye ilgileri fazlalaşır. • Merak uyandırmada sual sorulur; İyi ve yerinde sualler sormak için en iyi formül şekli şudur.; Dinleyicilerin soracağı bir suali, kafanızda tasarlayın ve o suali nutkunuzun öyle bir yerine dahil edin ki , ancak orada sormak lüzumunu hissetsinler. • Dikkat çekmek için, şema – grafik, söylenen şeyde bahsi geçen eşya veya fotoğraf göstermek tesirlidir. • Tahayyül: Dinleyenin veya okuyanın bahsedilen şeyler hakikaten önündeymiş gibi duygularını kullanmalarıdır. • Genel ve soyut konular okunurken şahısların kendi alakadar oldukları şeylerle bu bahisleri irtibatlamakta ilgiyi çeker, merak uyandırabilir. • Mukayese (kıyaslama);amacımızı açıklama, anlattıklarımızı canlandırmak bakımından faydalıdır. • Fikirlerin derinliğini arttırmanın en tesirli yollarından biri de, aykırılıkları belirtmektir. • Konusu ciddi olan bir sohbette, sık sık şaka ve latifelerin yeri yoktur. • Dinleyicilerin mizacını (kişiliğini) bilmeliyiz. Gayesi fakirlere yardım toplamak olan bir toplulukta konuşulacak şeyler; Gayesi ticaret ve iş olan bir toplantıda konuşulacak konulardan farklıdır. • Kendisinin daima haklı, bizim ise haksız olduğumuzu söyleyen bir şahsı sever misiniz? • Muhatabına kendi fikrini kabul ettirmeğe çalışan bir hatip, gerçekte ayrı kanaatte olduğunu ilk anda hissettirmemeli. • Doğru bir şeyi tam zamanında söylemek bazen imkansızdır. Sükunet çok daha iyidir. Daha az konuşan kimseyi daha fazla sevmez misiniz? • Konuşurken muhatabın sun’iyet ve zıddıyet hislerini kabartmamalıyız. • Karşınızdakinin bakış açısını nezaketle tasdik etmek, kuvvetli ve zaif olduğu tarafları anlamalıdır. • Muarızlarla karşılaşınca ayni fikirde olduğunuz noktalara işaret ediniz. Onlarla anlaştığınız ve beraber olduğunuz fikirlerden konuşmaya başlayınız. • Pek çok kimse, münakaşalarında ayni fikirde oldukları noktaları bulmaya çalışmaz ve lüzumsuz bir şekilde birbirlerine muarız olurlar. • İnsanlar arasında fikir ihtilafı bir çok kimsenin zannettiklerinin aksine fazla değil, pek azdır. • Beraberce oturup konuşup anlaşmaya çalışalım, ayrıldığımız noktalar varsa, niye ayrıldığımızı araştıralım. O zaman ayrıldığımız hususların az, hemfikir olduğumuz konuların çok olduğunu görürüz. • Sözlerinize bilhassa size muarız ve düşman olanlar önünde ( evet ) cevabını alacak şekilde başlayın. Bir (hayır) cevabı zıddiyet doğurur. • Dinleyicilerinizin fikirlerine karşı ilk anlarda giriştiğiniz saldırı, tehlikeli ve neticesiz kalacak ve aleyhinize muhalefet doğuracaktır. • Dinleyicilerinizi uzun konuşarak yormayın. • Hatipte; ciddiyet, emniyet, şevk, heyecan, sempatiklik, cesaret, açık kalplilik, tevazu herşeyin hakkını verme gibi vasıflar bulunmalıdır. • Güler yüzle ve iyi huylu olmanın birleşmesi, sempatikliği oluşturur. • Dinleyicilerin kusur ve zaafları ile oynamamalı. • Tevazu (Benim fikrime göre, Bana öyle geliyor ki) demeli…(Mutlak bu böyledir) gibi şeyler pek söylenmemeli. (denilebilir, diyebiliriz, şöyle olsa nasıl olur, siz ne dersiniz) konuşmada tevazu budur. • Anlaşmamazlığa meyd6an vermemek için, hatip dinleyiciler ile hemfikir oldukları noktaları başlangıçta söylemelidir. • Teklif ve direktifler için en iyi yer çok defa sunumun sonudur. Hatırda en iyi intiba bırakan yerler sohbetin sonlarıdır. • Muhatablarınızın bakış açılarına hürmet edin söylediklerini sonuna kadar dinleyiniz. • Münakaşa; zafer için bir çarpışma değil, hakikatin araştırılmasıdır. • İnsanın, kendi kusur ve kabahatlerine gülecek olgunluğu göstermesi lazımdır. • Bütün konuşmaların ilk şartı nezahet ve nezakettir. • Başkalarının düşüncelerine hürmet ediniz, demokrat bir zihniyete sahip olup olmadığımızı gösteren en iyi test budur. • “Her ne pahasına olursa olsun zafer” pek çok toplantıları sonuçsuz bırakmıştır. Bu zayıflık alametidir. Bunun en bariz tezahürü, konuşurken diğerlerinin sözünü kesmek, uzun ve hızlı konuşarak son sözü söylemekte ısrar etmektir. • Münakaşa aleyhimize döndüğü zaman olgunca hareket etmesini bilmeliyiz. ”Bu muhakkak böyledir” demekten ziyade o mevzudaki bilgi ve tecrübelerinizi anlatınız. • Dinlemesini bilmek insanı olgunlaştırır. Sakin konuşan, soğukkanlılıkla cevap veren ve söyleyecek bir şeyi olmadığı zaman susmasını bilen bir kimse, her çeşit konuşmalarda başarılı olabilecek bir kimsedir. • Konuşmak için bilmek lazımdır. Neyi bilmek? Söylenecek veya söylenmeyecek şeyleri bilmek en lüzumlusudur. • Konuşmacı, Dinleyicinin içinde bulunduğu ruh haline göre konuşabilmelidir. • Kelimeleri, anlam ve kapsamının uygun geleceği yerlerde kullanmalıdır. • Fikir; okunan şeyle daima alakadar olmalı, uzun okumalarda dikkat dağılırsa, okumaya ara vermeli. (yoksa okunan şey hatırda kalmaz yüzeysel olur. Fikri başka şeylere dağıtmanın önüne geçmeli, buna alışmalı..) • Zafer, soğukkanlılığını muhafaza edebilenindir. • Konuşurken ikna etmek için, en fazla tesir yapabilecek şeyleri söyleyebilecek bir maharete sahib olunmalıdır. • Hatip, dinleyicilerine itaat değil emreder. Fakat sırasında tevazu eder, itaat da eder. • Ezber edip konuşanlar, konuşmada muvaffak olamazlar.. • Yemekten hemen sonra konuşmayın. Konuşurken mide ne kadar hafifse, bu beyin ve gırtlak için o derece faydalıdır. • Terennümün yeknesaklığı (değişmeyen bir ses tonu konuşmak) dinleyenlerin kulağına hoş gelmez. Kelimelerin ifade ettiği manaya göre terennüme ahenk (sese ayar) verilmelidir. • Yürüyüşün ahengi olduğu gibi, konuşmanın da ahengi vardır. • Konuşur gibi okuyun, kelimelerin hakkını verin, kelimelerin ifade ettiği manaya göre sese ahenk verin, harflerin sonunu yutmayın, heceleri birbirine karıştırmayın, noktalara virgüllere dikkat edin, nefesinizi metnin cümlelerine iyi taksim edin. Sözlerinizi mutedil olacak el ve kol hareketleri ile takviye edin. • Temkinli, ölçülü fakat gayret ve harekete geçirici konuşmalıyız. • 45 dakikadan fazla konuşmamalıyız. (ders yapmamalıyız) • Konuşan kimse otoriter olmalı, çekingen olmamalı. Çekingen ve sıkılganların sözü tesirsizdir. • Hitabette teknik bilgi lazımdır. Bu ise talim ve terbiye işidir. • Hitabet sanatının esasları: öğretmek, hoş söylemek, heyecan vermektir. •Konuşma, dinleyenlerin ruhuna nüfuz etmelidir. • Konuşma esnasında; sözleriniz ilgi uyandırmıyorsa ya susunuz veya daha iyi söylemeye, daha cazibeli konuşmaya bakmalısınız. • Güldürünüz, fakat çok defa konuşurken düşündürünüz. • Heyecan verici cümleleri biraz şiddetli vurgulayınız. • Ayakta konuşunuz; güzel, düzgün ve canlı durunuz. • Sunumda sesinizi duruma göre yükseltip alçaltınız. Bağırmaktan veya yavaş söylemekten sakınınız. Aynı tonda konuşmayınız. • Bulanık, belirsiz, karmaşık tabirler kullanmaktan kaçınınız. • Bir insana iman hakikatlerini kabullendirmek için evvela onu kazanmak lazım. Zübeyir Gündüzalp* Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.