Zum Inhalt springen
Qries Qries Qries Qries Qries Qries

Empfohlene Beiträge

[h=1]Allah bizi niye çıplak yarattı?[/h]24 Eylül 2014 ÇarşambaSüleyman ÖZIŞIKsuleyman@internethaber.com

Hükümetin başörtüsünü orta öğretimde de serbest bırakmasına tıpkı önceki tartışmalarda olduğu gibi bir sürü yerden bir sürü tepki gelmiş yine...

 

CHP herzaman olduğu gibi kendine yakışanı yapmış, "Başörtüsü özgürlüğü utanç verici" demiş."411 el kaosa kalktı" başlıklı utanç manşeti unutulmayan Hürriyet gazetesi bu kez "Türban lisede" diyerek yeni bir utanca imza atmış. Can Dündar ve diğer kadrolu muhalif yazarları tahmin ediyorsunuzdur zaten...

 

Tüm bunların içinde bana en çok tuhaf gelen yorumu Boğaziçi Üniversitesi öğretim görevlisi ve Radikal yazarı Ayşe Hür yapmış.

 

Aynen şunları söylüyor:

 

"Allah istese kızların başını örtülü yaratırdı. Halbuki çırılçıplak yaratmış. Örtünme ile ilgili her şey insanların seçimleri..."

 

Anlattıklarında bir mantık hatası var mı bilemedim! Zira yaratılış itibariyle çırılçıplak doğmasına doğmuş ama ben bugüne kadar "Boğaziçili öğretmen yaratıldığı gibi çırılçıplak ders anlatıyor"diye bir habere rastlamadım.

 

Hatta kendisine bir kaç kez Beyaz TV ekranında da rastladım ve hatırladığım kadarıyla orada da giyinikti!

 

Bilirsiniz o fıkrayı herhalde...

 

Bektaşi'ye "Neden namaz kılmıyorsun?" diye sormuşlar, "Cenab-ı Allah Kur'an'da namaza yaklaşmayın buyuruyor" demiş. "Ama o âyette 'İçkili iken yaklaşmayın' deniyor" diye hatırlattıkları zaman, "Ben hafız değilim, o kadarını bilemem" demiş Bektaşi...

 

Ayşe Hür'ün durumu da Bektaşi'den farklı değil.

 

"Allah bizi çıplak yarattı" diyor. Ama Kur-an'ı Kerim'de Allah nasıl giyinmesi gerektiğini söylüyor. Başka kimse söylemiyor, nu çıplak yaratan Allah söylüyor ama, oraya bakmak işine gelmiyor.

 

Dönüp, "İyi de siz niye giyiniksiniz?" diye sıkıştırsan, "Canım siz bana ne bakıyorsunuz. Ben doğuştan bu bluzla doğdum" der!

 

Ben oldum olası şu çok okumuş cahillerin halini anlamadım gitti arkadaş! Yani ateist olmanız için illa prof olmak zorunda mısınız? Bedavadan ve zahmetsiz olunabiliyor zaten. Bunun için yıllar yılı okumaya gerek yok ki?

 

Neymiş efendim?

 

"Allah istese kızların başını örtülü yaratırdı. Halbuki çırılçıplak yaratmış"

 

Yahu annemiz bizi doğururken elbiseler, düğmeler, sürgüler, başörtüsü falan acı vermesin diye giysisiz yaratmış hocam!

 

Bunu akıl etseydiniz bari...

 

Allah istese ben annemden Adidas eşofman, Puma ayakabıyla doğardım ama çıplak yaratmış. Ben sizin sokağınıza gelip çıplak dolaşıyor muyum?

 

Hayır yani dolaşsam, "İmdatt sapık var" diye bağırırsınız.

 

Madem Allah bizi çırılçıplak yarattı...

 

Neden tırnaklarımız uzuyor, neden saçlarımızı kesmek zorundayız, neden yemek öncesi dolum, yemek sonrası boşaltım yapmamız gerekiyor? Bunları hiç düşündünüz mü?

 

Siz öğrencilerinizi okulda sınava tabi tutuyorsunuz ama Allah'ın kullarını bir sınava tabi tuttuğuna akıl erdiremiyorsunuz yani öyle mi?

 

Allah istese insanlari melek gibi yaratabilirdi. O zaman kimse kimseyi öldürmez, kimse hırsızlık yapmaz, kimse kimsenin namusuna göz dikmez, zulümler olmaz, kimse hayvanları ve doğayı katletmezdi. Allah istese her insanı zeki ve masum yaratırdı ama görüyoruz ki ortalik hırsız, katil ve aptal dolu.

 

Neden?

 

Sizin mantığınızla gidecek olursak, Allah istese herkesi bilgili yaratırdı ve siz öğretmen olamazdınız. E haliyle öğrencileriniz de olmazdı. Siz Ceyn olurdunuz, Tarzan da sabahtan akşama kadar ormanda sizi kovalar dururdu hocam!...

 

Yanlış anlamayın onlar epey bi çıplak ya, ondan bu örneği verdim. Yoksa kötü bir niyetim yok!

 

Bakın hocam!

 

Hiç alakanız yokken dini fetva vereceğim sevdasına kurduğunuz bir satırlık cümlede kendinizi nasıl rezil ettiğinizin bile farkında değilsiniz.

 

Hem "Allah insanları çıplak yaratmış" diyorsunuz, hem de "Örtünme ile ilgili her şey insanların seçimleri..." diyorsunuz.

 

İnsanlar tam da söylediğiniz gibi seçimini yapıyor işte, sizin derdiniz ne?

 

Hocam lütfen hocam!

 

Nasıl bir günah işlediysek, kurban olduğum Allah Zekeriya Beyaz, İhsan Eliaçık, Adnan Oktar, Yaşar Nuri Öztürk gibileri başımıza musallat etti zaten!

 

Bari siz eksik kalın hocam!

 

Bu ülke henüz, "Yeryüzündeki en mübarek ve dindar insanlar, doğdukları gibi çıplak gezen femenlerdir" fetvasına hazır değil!

 

Allah sizi yaratırken konuşamıyordunuz, şimdi de konuşmayın hocam!

 

*****

 

Değinmeden geçemeyeceğim...

 

Emine Erdoğan adına açılan sahte twitter hesabını gerçek diye sunan Nazlı Ilıcak'ın içine düştüğü zelil duruma şahit olduk geçtiğimiz hafta...

 

Ben bu kadını provokasyon yapıyor zannederdim ama orjini buymuş meğer. Allah var, yalan yazmak da kendisine pek bir yakışıyor!

 

Öyle bir acınası halde ki, oğlu bile artık tahammül edemez hale gelmiş. Oğul Ilıcak, hissiyatını ve annesinin son süreçte zıvanadan çıkmasından duyduğu rahatsızlığı kamuoyuyla da paylaşarak dile getirmiş.

 

Twitter hesabından annesinin çok değiştiğini, yalan haberlere aracı olmaması gerektiğini söyleyen Mehmet Ali Ilıcak, "Ne oldu anacağım sana? Yalana aracı olmak yakışıyor mu sana?" diye soruyor ve "Kökünü bilmediğin ağaçlara yağmur olma anacığım" sözleriyle isyanını diye getiriyor.

 

Oğlunun bile inanıp güvenmediği bir kadın, Türkiye'yi cemaat hakkında yazdıklarına inandırmaya çalışıyor.

 

Ne diyeyim!

 

Öyle cemaate tam da böyle yazar yakışır!

 

witter.com/slymnoz

facebook.com/slymnoz

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

[h=1]İslam'ın son halifesi Kemal Kılıçdaroğlu![/h]26 Eylül 2014 CumaSüleyman ÖZIŞIKsuleyman@internethaber.com

CNN Türk'te Ahmet Hakan'ın sunduğu Tarafsız Bölge'de ortaöğretimde başörtüsünün serbest bırakılması tartışıldı önceki gün. Programın konuklarından biri de CHP İstanbul Milletvekili eski emekli müftü İhsan Özkes'ti.

 

Aynı programa konuk olan AK Parti Kadın Kolları İstanbul İl Başkanı Özlem Zengin Topal'ın başörtüsü konusunda CHP'yi eleştirmesine sinirlenen Özkes ne dese beğenirsiniz?

 

Bak, sözlere bak:

 

"Hanımefendi, bugün Müslümansanız bunu önce Allah'a sonra da CHP'ye boçlusunuz. Başörtüsü sorunun ortadan kalkmasını da Kemal Kılıçdaroğlu'na borçlusunuz.."

 

Bu sözleri duyunca beni bir merak sardı ve oturdum, "CHP'ye nerede borçsuzum" diye bir çetele tuttum!

 

Adımın "Solomon" olmamasını CHP'ye borçluyum, modernliği, tek eşliliği CHP'ye borçluyum. Operayı, baleyi, dansı hep CHP'ye borçluyum. Dilimi konuşmayı CHP'ye borçluydum, dinimi yaşamayı da CHP'ye borçluyum. Dedem ödedi bitmedi, babam ödedi azalmadı, ben ödüyorum ama, meret arttıkça artıyor. İngilizler kraliçeye borcunu iki ayda ödedi, benim sülalem 90 yıldır şu borçtan kurtulamadı.

 

İşin şakası bir yana...

 

Anlaşılan CHP, "müftünün karısı" numarası tutmayınca, "müftünün bizzat kendisi" numarasını denemeye karar vermiş!

 

Bu partinin ekmeğinden midir, suyundan mıdır, yoksa havasından mıdır çözemedim. CHP rozetini takan, bir süre sonra durduk yere saçmalamaya başlıyor.

 

İhsan Özkes de bunlardan biri...

 

Raydan çıkmış bir trende bilinmeze giderken, pencereden gördüklerine doğru sandığı yolu tarif eden birinin hali neyse, onun hali de o! CHP'li oldu ya! Hemen müftülükten kalan bilgi kırıntılarıyla, müslümanlara yeniden müslümanlığı bahşetmeye başladı mübarek!

 

"Müslümanlığı CHP'ye borçlusunuz" sözünü dinleyenler, "Allah Müslümanlığı CHP ile başlatmış" sanacak!

 

Hazreti Muhammed'in bu işte bir dahli yokmuş meğer! Orta Asya Müslümanlar'ı da bugün Müslümanım diyorlarsa bunu Lenin ve Stalin'e borçlu herhalde...

 

Savunduğu teze bakacak olursak, ülkede başörtüsü sorununu CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ortadan kaldırmış. Dinimizi yaşamayı CHP'ye, başörtüsü yasağının kalkmasını da önce Kılıçdaroğlu'na, sonra Allah'a borçluyuz anlayacağınız!

 

Müftü bey haklı!

 

CHP'nin 6 oku "İmanın 6 şartı"nı sembolize ediyormuş, biz anlamamışız. Yüce dinimizi korumak için 163. maddeyi yürürlükte tutup müslümanlara kan kusturanlarla boğuşmuş! İmamları asanlarla savaşmış, İstiklal mahkemeleri adı altında Müslümanları katledenlerle mücadele etmiş! Rize'de şapka giymedikleri için bombalanan halkın yasını bugün bile tutuyorlar ama biz bunları anlamayacak kadar cahiliz!

 

Herşeyi onlara borçluyuz, herşeyi...

 

Başörtüsü yasağının kalkmasına karşı çıkıp meseleyi Anayasa Mahkemesi'ne götüren de benim babamdı zaten!

 

*****

 

Görünen o ki İhsan Özkes, Türk halkının zalimine sevgi beslemesini istiyor.

 

Geçmişte yakılan Kur-an'ları, ahıra çevrilen camileri, 18 yıl boyunca Türkçe okutulan ezanları unutmamızı istiyor.

 

Yakın tarihte ise kadınların başörtülü okula gitmesini yasaklayanları, onların üzerinde olmadık baskılar kurup ikna odalarına alan insanları, "Bizim sorunumuz İslam'la" diyen dinsizleri kutsamamızı istiyor.

 

Bir bakıma doğru söyledikleri. Bu ülkenin inançlı insanları CHP'ye borçlu...

 

Müslaman olmayı değil ama, müslüman kalmayı bu ülkede herkes CHP'ye borçlu. Çünkü bu partinin geçmişteki temsilcileri inançlara ne kadar saldırdıysa, müslümanlar da ölümler pahasına dinlerine o denli sahip çıktılar. Şeytan olmasa insanlar hakkı nasıl bilecekti? Bunun için şeytana ne kadar borçluysak, CHP'ye de o kadar borçluyuz.

Bir başka deyişle, Hitler yahudileri ne kadar birleştirdiyse, CHP'de müslümanları bir o kadar birleştirdi!

 

İhsan Özkes'in de mezunu olduğu İlahiyat Fakültesi'nin kuruluş tarihi, cumhuriyetin kuruluşundan birkaç yıl sonraya tekabül eder. İlk hocalarının büyük bölümü dinden imandan uzak insanlardı. Amaç dinsiz din adamı yetiştirip, "Bunlar ilahiyat mezunu, ne derlerse doğrudur" diyerek tam da kendi tarzlarına göre tahrif edilmiş bir din uyduracaklardı ama, yemedi!

 

Şükürler olsun...

 

İhsan Özkes'e son sözüm şudur:

 

Sevgili hocam!

 

Senin CHP'yi bize islamın son kalesi olarak anlatmandan daha acil işlerin var ama, farkında değilsin.

 

Baksana!

 

Mensubu olduğun partinin "son halife"si Kemal Kılıçdaroğlu cuma selasını ezan, kunut dualarını sure zannedediyor hala. Hatta kurultayda Allah'ı, insanın yarattığı en değerli varlık olarak anlatıyor.

 

Sen önce onu, sonra CHP'yi düzelt!

 

CHP'yi düzeltirsen, Türkiye kendiliğinden düzelir zaten!

 

twitter.com/slymnoz

facebook.com/slymnoz

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

[h=1]AK Parti rüşvet verip başörtüsü taktırıyor![/h]29 Eylül 2014 PazartesiSüleyman ÖZIŞIKsuleyman@internethaber.com

Milliyet'ten Meral Tamer ve Cumhuriyet'ten Zeynep Oral geçtiğimiz hafta iki dehşet verici olayı dile getirdi köşe yazılarında.

 

Meral Tamer, bir arkadaşının Taksim'deki ofisinde yıllardır temizlik hizmetlerinde çalışan bir kadının, AK Parti'nin kendisine 200 TL vermesi karşılığında kapandığını iddia etti.

 

Detayı ise şöyle anlattı:

 

"Arkadaşım akşamdan sabaha ne değiştiğini merak ettiğinde ise Anadolu’da yaşayan annesine AKP’den 200 lira aylık bağlandığını, karşılığında ise ailedeki kızların kapanmasının şart koşulduğunu anlatmış. Maddi sıkıntısı olan annesine destek olmak için kapanmış, ancak eşi kesinlikle kapanmasını istemediği için de gerek evde, gerekse işyerinde başı açık dolaşacakmış"

 

Diğer hikaye ise Zeynep Oral'dan. O da bir önceki kadar kan dondurucu! Bir kadın Zeynep Oral'ı aramış. Sesi titreyerek türbanlı kadınların okul önlerinde genç kız avcılığına başladığını haber vermiş.

 

Sonrasını Zeynep Oral köşesinden okuyalım:

 

"Karşımdaki annenin iki kızı da ortaöğretimde. Okulun adını vermeyeceğim. İstanbul’un anlı şanlı iyi okullarından. Üç gündür başörtülü, türbanlı genç ve güzel kadınlar okul çıkış saatlerinde kapıda belirir olmuş. Neşe içinde birbirleriyle konuşup gülüşüyorlar; hem de okuldan çıkan çocuklarla tanışıp sohbete koyuluyorlarmış. Ve sonra... Biliyor musunuz artık okullarda başörtüsü serbest... Başörtüsü taktınız mı, genç kız oldunuz sayılırsınız... Yani büyümüş olursunuz... Siz değil miydiniz hep büyümüş gibi olmak isteyen... Başörtüsü taktınız mı, artık kimse size karışamaz! Ne anneniz, ne babanız! Hele öğretmenler artık hiç karışamaz! Artık çocuk değil genç kız sayıldığınız için öğretmen size daha saygılı, daha sevecen davranır..."

 

Önce Meral Tamer'in yazısından başlayalım.

 

Bir defa Meral Tamer doğru ama eksik yazmış! O para sadece 200 TL'den ibaret değil. 200 TL+ yol+yemek+sigorta olarak anlaşma yapılıyor.

 

Nereden mi biliyorum?

 

Çünkü bizim mahallede bi kadına da kapanma şartıyla 200 TL teklif ettiler. Kadın, "200 lira çok az. Ben eğer bu parayı alırsam saçlarımı Benazir Butto gibi bağlarım. Yani kakkülüm görünür"diye pazarlık yaptı!

 

Sonunda asgari ücrette anlaştılar!

 

İş sadece bu kadınla sınırlı kalsa yine iyi. Bizim mahallede saçını rüzgarda savuran ne kadar kadın varsa hepsi başörtüsü takmaya başladı!

 

Asıl bombayı söyleyeyim!

 

Bu tür pazarlıklar sadece kadınlarla yapılmıyor. Erkeklere de "Sakal bırakma" karşılığında hatırı sayılır bir para veriliyor!

 

Yine bizim mahalleden Rüknettin abiye beyaz çorap giymesi karşılığında 100, sakal bırakması karşılığında 200, fes giymesi karşılığında 150, şalvar giymesi karşılığında da 350 TL ödeme yaptıklarına şu gözlerimle şahit oldum.

 

Mahalleli olarak paraya para demiyor!

 

Ben de capri şort giyiniyordum. 500 TL+ makarna karşılığında kapandım!

 

Artık sadece pantolon giyiyorum!

 

*****

 

Yazdıklarımı saçma sapan bulduğunuzu ve tek satırına dahi inanmadığınızı biliyorum. Ama gelin görün ki yukarıda yazar diye Türkiye'ye aydın fikirlerini aktaran bu iki bayana inanmaya meyilli pek çok hastalıklı zihniyet var. Bu zihniyet içinde AK Parti ve başörtüsü geçen her türlü iftiraya inanmaya hazırdır.

 

Doğrusunu isterseniz ben iki yazarı okuduğumda, "Kız Allah canınızı almasın, bu nasıl fantazi?"demekten kendimi alamadım. İnsan geriye dönüp bakınca, "Ah ulan nerede o eski yalanlar ve iftiralar" diye hayıflanıyor.

 

Eskinin namussuz kalemleri bir iftira atardı, senelerce işin aslını çözemezdi insanlar. İftira ve yalanın raconu bile bozuldu. Şimdiki iftiralar çok kalitesiz. Hemen bir adım ötede madara oluveriyorlar.

 

Her iki hikayedeki kahramanlara ve dikkat buyurun lütfen!

 

Biri "Benim bir arkadaşımın ofisindeki hizmetçi kadının başına gelmiş" diye başlamış. Yani dıdısının dıdısının dıdısından duymuş. Diğeri ise bir okurundan telefon almış ama bu olayın yaşandığı okulun adını vermiyormuş!

 

Yalan dolan hikayelerinde bile AK Parti'ye oy veren kadınlara layık gördükleri "Hizmetçi kadın"rolüdür.

 

Hani anneler küçük çocuklarını "Kalkma yoksa öcüler sana kızar" diyerek korkutur ya. Bunlar da"Başörtüsü takarsan şeriat gelir" diyerek koca koca insanları korkutmaya çalışıyor.

 

Hay ben sizin o çocukları bile tedirgin etmeyecek yalanlar üreten beyninizi seveyim!

 

Siz bu olayların yaşandığı okulu bileceksiniz ama adını vermeyeceksiniz öyle mi? Söylediğiniz şey gerçek olsa, siz o okulun önüne kamp kurardınız kamp!

 

Siz o hizmetçi kadının kim olduğunu bileceksiniz ama adını açıklamayacaksınız öyle mi? O kadını şimdi akbabalar gibi didiklemiş, haber bültenlerinin bir numaralı konusu haline getirmiştiniz be!

 

Zeynep Oral'ı arayan kadın beni arasa ve türbanlı kadınların okul önlerinde genç kız avcılığına başladığını söylese, "Onlar çocuklarını almaya gelen öğrenci velileri geri zekalı kadın. Çocuklarını okul önlerindeki sapıklardan, uyuşturucu tacirlerinden korumaya gelmesinler mi?" der, telefonu yüzüne kapatırdım.

 

Ama bunu demek Zeynep Oral'ın işine gelmemiş.

 

Öyle ballandıra ballandıra anlatmış ki sanırsınız ki okul içlerinde "Başörtüsü takın" diye "İkna odaları" kurulmuş!

 

Vakti zamanında bazı laik kuruluşlar "Başını açacak başörtülü öğrencilere burs veririz" diye ilanlar verirken övünenler, şimdinin genç kızları diledikleri kıyafetle eğitim görme hakkına kavuştukları için dövünüyor!

 

Neymiş efendim?

 

AK Parti kadınlara başlarını kapatmaları karşılığında para veriyormuş. Bundan büyük skandal mı olurmuş! O da birşey mi hanımefendi, daha beteri var! Size bir sır vereceğim ama, benden duymuş olmayın!

 

Allah, İslam'ın emrettiği şekilde başını kapatan kadınlara bir sürü sevap ve bunun yanında cennette mekan veriyor!

 

Asıl skandal bu!

 

Bu skandalı köşe yazınızda yazın da cahil halk aydınlansın birazcık!

 

twitter.com/slymnoz

facebook.com/slymnoz

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

[h=1]Öküzlerden Sezen Aksu'ya cevap var![/h]01 Ekim 2014 ÇarşambaSüleyman ÖZIŞIKsuleyman@internethaber.com

Son yazılarımın neredeyse tamamını, ortaöğretimde başörtüsü yasağının kaldırılması ve buna gelen ahmakça yorumlara ayırdım.

 

Farkındayım, siz de sıkıldınız.

 

Ama başörtüsü meselesi ve bu mesele hakkındaki demeçleri ben şahsen çok önemsiyorum. Önemsiyorum çünkü, tıpkı gezi olaylarından önce olduğu gibi, toplumu galeyana getirecek hamleler yapılıyor bu mesele üzerinden...

 

Hatırlarsanız o dönemde de alkol yasağı yoktu ama topluma varmış gibi yansıtılmıştı. Yine hatırlarsanız o dönemde kürtaj yasağı yoktu ama topluma varmış gibi anlatılmıştı.

 

Şimdi de ortaöğretimde başörtüsü yasağının kalkması aynı yalan sözlerle topluma anlatılmaya çalışılıyor.

 

Yine aynı kasti tahrikle yapılıyor hem de...

 

Bunu yapanlar ne yazık ki bu ülkenin gazetecileri ve sanatçıları. Yani milyonları bir çırpıda etkileyecek isimler... Önceki yazımda başörtüsü ile ilgili fitne yayan, vesvese üreten iki kadın gazeteciyi yazmıştım.

 

Dün bunlara Sezen Aksu isimli sanatçımız da katıldı.

 

Orta öğretimde başörtüsü, piercing ve dövme hakkındaki yönetmelik değişikliğine dair göndermede bulunurken şu düzeyli cümleyi kuruyor Sezen Aksu:

“Bizi örteceğinize kendi nefsinizi terbiye edin öküzler!”

 

Bununla da yetinmeyip, "Yüzde 50’nizin sesi hiç çıkmıyor. Çığlık atın!" diyerek hayranlarını kışkırtıyor. En sonunda da kendisini RTÜK konusunda uyaran Mustafa Ceceli'ye "Koymuşum RTÜK'üne" diyerek cevap veriyor.

 

Ben bu modelleri iyi bilirim. En ufak bir tepki gelince hemen çark etmeye başlarlar. Sezen Aksu da aynen böyle yaptı. Akşam saatlerinde bir başka açıklama yaptı:

 

Açıklamasında şöyle:

 

“Meraklıların bilgisine, Sınırsız özgürlükten yanayım. Bir yetişkinin kendi iradesiyle verdiği her kararın, inançlarının, fikir ve düşüncelerinin önünde saygıyla eğilirim ve her türlü ayrımcılığın külliyen karşısındayım. Bütün yaşamım bunun örnekleriyle doludur.

Ancak henüz ilkokul çağındaki bir kız çocuğunun başını örterek, onu küçük bir kadına dönüştürmeyi öneren bu cinsiyetçi yaklaşımı sonuna kadar reddediyorum. Mesele budur; sahnede olup biten de hicivdir, şovdur."

 

Madem herkes kendi sahnesinde istediği şekilde hiciv ve şov yapabiliyor. Ben de sahne aldığım bu köşede kendimce hiciv ve şov yapma hakkımı kullanacağım bugün...

 

MAK Danışmanlık'ın yaptığı son ankete göre toplumun yüzde 90'lık kesiminde "Bu yasak kaldırılmalı" görüşü hakim. Ama gelin görün ki Sezen Aksu ve onun gibi düşünen aydın sanatçılarımıza göre bu yasak devam etmeli...

 

Savundukları şey ne?

 

Çocuğunun hangi okulda okuyacağına, hangi öğretmenin onun için iyi olduğuna, hangi renk kıyafeti giyeceğine, hangi zararlı şeyleri yemeyeceğine karışabilirsin ama onun Allah'ın emri olan dini görevlerini yerine getirmesine yardımcı olamaz, yol gösteremezsin!

 

Ne diyor Sezen Aksu?

 

"Öküzler, nefislerini kontrol edemiyorlar. İşte onun için de kadınları kapatıyorlar. Özgürlükleri savunan biriyim ama henüz ilkokul çağındaki bir kız çocuğunun başını örterek, onu küçük bir kadına dönüştürmeyi öneren bu cinsiyetçi yaklaşımı sonuna kadar reddediyorum.."

 

Allah Allah!

 

Benim bildiğim Türkiye'nin hiç bir vatandaşı devlet eliyle ve cebren örtülmüyor. Sadece örtünerek yaşamak isteyenlere, istedikleri şekilde yaşama hakkı sulunuyor. Yine benim bildiğim erkekler nefislerini kontrol edemedikleri için değil, Allah'ın emri olduğu için çocuklarına bunu öneriyor.

 

Ama galiba Sezen hanım minik serçe olduğu için bunu tam olarak idrak edememiş!

 

İleri demokrasiyle yönetilen ülkelerde bir hristiyana "Neden çocuğunu kiliseye çocuk yaşta götürüyorsun?" diyeni b.kun içine sokup çıkarırlar ama, bizim ülkemizde bunu diyenler maalesef sanatçı diye el üstünde tutuluyor..

 

Dünya kurulurken Allah insanları yaratmış. Sonra yarattığı insanlar sapkınlığa başvurup kendi tanrılarını put şeklinle yaratmış. Şimdilerde ise kendini tanrı yerine koyup, bizi kulları gibi yönetmek isteyen sapkınlarla karşı karşıyayız.

 

Porno filmlerde oynayan bir hanım da geçtiğimiz yıllarda, "namus bacak arasında değil kafadadır" diyerek kendi fetvasını verince bu cenah kendisini peygamber ilan edecekti neredeyse...

 

İş böyle böyle gelişti zaten..

 

"Namus bacak arasında değil, aç! Namus kafada ama sen kafanı da aç! Sen her yerini aç, senin açıklığına bakan namussuzdur" diye diye toplumu medenileştirdiler!

 

Hale bakın!

 

Kıçı kırığın teki çıkıp bir anne veya babaya, "Kızını soy, soyundur" diyerek hükmetmeye çabalıyor ve bunun adına "özgürlük" diyor. Ama sen onun okul çağındaki çocuğunun mini etek, makyaj ve ojelerine tek laf edince, tanrı edasıyla "Sen benim özgürlüğüme müdahale edemezsin" diye gürlüyor.

 

Sezen Aksu da onlardan biri. "Nefislerine söz geçiremedikleri için bizi örtüyorlar" diyerek sapkın fikrine karşı çıkanları belaltından vuruyor.

 

Neymiş efendim?

 

Henüz ilkokul çağındaki bir kız çocuğunun başını örterek, onu küçük bir kadına dönüştürmeyi öneren bu cinsiyetçi yaklaşımı sonuna kadar reddediyormuş!

 

Yetti artık. Gerçekten yetti!

 

Etini şarapla terbiye edenlerin, fuhuşun adını aşk, eş değiştirmenin adını heyecan koyanların bana edep ve namus dersi vermesinden bıktım usandım artık!

 

Çocukları küçük yaşta kadına dönüştüren, o çocuklara makyaj yapıp mini etek giydirerek resmi bayramlarda erkeklerin omuzlarında hoplatıp zıplatanlar cinsiyetçi değil! 18 yaşından büyük çocukları üniversite önlerinde başlarını açarak soyanlar cinsiyetçi değil. Onlara Allah'ın emri üzerine kapanmayı önerenler cinsiyetçi öyle mi?

 

Yemişim senin özgürlük anlayışını!

 

Hürriyet sadece senin fikirlerine ve yaşam tarzına uyunca hürriyet olmuyor hanımefendi?

 

Kimsenin sana, "Sahnede giydiğin daracık deri kıyafetlerden fışkıran buruşuk etlerini kapat"deme hakkı olmadığı gibi, senin de kimsenin çocuğuna "Şuranı buranı aç" deme hakkın yok!

 

Sözün özü...

 

Öküzler özgürlüklere inanıyor ama, "İnekler de benim çocuğumun örtüsüne giyimine karışmasın lütfen" diyor.

 

Yeterince anlaşılmıyor mu?

 

twitter.com/slymnoz

facebook.com/slymnoz

 

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Dein Kommentar

Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.

Gast
Auf dieses Thema antworten...

×   Du hast formatierten Text eingefügt.   Formatierung jetzt entfernen

  Nur 75 Emojis sind erlaubt.

×   Dein Link wurde automatisch eingebettet.   Einbetten rückgängig machen und als Link darstellen

×   Dein vorheriger Inhalt wurde wiederhergestellt.   Editor leeren

×   Du kannst Bilder nicht direkt einfügen. Lade Bilder hoch oder lade sie von einer URL.

×
×
  • Neu erstellen...