carpe_fortunam Geschrieben 18. Januar 2010 Teilen Geschrieben 18. Januar 2010 Mekke. Nubuvvetin ilk yillari... ve Ömer. - „Ey Allah´in Resulü! Onlar puta gündüz taparlar, putlarin önünde asikare diz cöküp yeri öperler. Nicin biz bütün mahlukatin halikine gizli olarak ibadet edelim? Ey Allah´in Resulü! Buyrun, emir verin, gidelim Harem-i Serifte asikare namaz kilalim. Bakalim bize kim mani olacak?!“ diyerek elinde yalinkilic kendisi en önde, Resul-i Ekrem (sav.) ile ashab-i kiram ile birlikte Beyt-i Serife dogru yöneldiler. Kureys kafirleri, Ömer´i böyle önde oldugunu görünce ilk anda onlarin hepsini esir etmis getiriyor zannettiler. Fakat Hz. Ömer´in Ebu Cehil´e, - „Ben Allah'a ve O'nun Resulü olan Muhammed'e iman ve kendisinin getirip bildirdigi seyleri tasdik ettigimi, sana, haber vereyim diye geldim!“ deyince, kafirler bu durum karisinda telaslandilar, ne yapacaklarini sasirdilar, korktular. kaynakca: Dört Büyük Halife – Hayatlari ve Menkibeleri, Semsüddin Ahmet Sivasi Ömer´ul Faruk müslümanlarin 40cisi idi. Kirk müslüman. Sayilari pek de az aslinda. Ama Ömer. Ömer;L o korkmaz durusu ile, edasi ve kuvvet timsali haliyle Kureslileri dondurmaya yetmistir. Cünkü karsilarinda ÖMER vardi. Ömer. Hazreti Ömer ile Islamiyet taze tarihine güclü bir mürekkep ile imza atmisti. Cenab-i Erhamurrahmin Efendimizin (sav.) duasina "Ya Rabbi, iki Ömer´den birisini Islam ile müserref kil" niyazina Ömer´ul Faruk ile icabet etmisti... Efendimizin o, "ya Ömer, bana da duanda yer ayirir misin?" diyde hitap ettigi o muhtesem sahiseyet... Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.