Adem Geschrieben 19. Dezember 2008 Teilen Geschrieben 19. Dezember 2008 Arkadaslar muhterem Hocaefendinin ´kermatle ilgili bir yazisini okudum. Bana önemli gelen bazi noktalar var. Siz ne dersiniz? "Keramet, Allah'ýn herhangi bir velinin eliyle yarattýðý harikulade hâldir. Kerameti farklý açýlardan üç ayrý kategoride mütalâa edebiliriz: 1) Maddî keramet, velinin havada uçmasý, seccadesini suya serip namaz kýlmasý, bast-ý zaman-tay-yý mekâna mazhar olmasý gibi harikuladelikler bu cümleden kerametlerdir. 2) Ruhî keramet de diyebileceðimiz mânevî keramet ise, Hak dostunun oturuþu, kalkýþý, konuþmasý, kýsaca bütün hayatýyla âdeta Cenâb-ý Hakk'ýn tanýnýp bilinmesi için bir mir'ât-ý mücellâ olma hâlidir ki, insana daha eslem bir yolla bahþedilmiþ ubudiyet eksenli bir keramettir. 3) Bir de ilmî keramet vardýr ki, o da, bilginin bilinmesi, deðerlendirilmesi, deðerlendirilip yararlý olmasý adýna Cenâb-ý Hakk'ýn bahþettiði keramettir. Ýmam-ý Gazali, Ýmam-ý Rabbani, Mevlâna Halid, Þah Veliyyullah Dehlevî, Bediüzzaman gibi âlimler bu keramete mazhardýrlar." "Bir de herkes için bahis mevzu olabilecek hatta yukarýda sýraladýðýmýz kerametlerin hepsinden daha büyük olan bir keramet vardýr ki o da Cenâb-ý Hakk'a karþý arýzasýz kulluk yapmaktýr. Meselâ kýrk sene hiç ara vermeden, hatta cemaati bile aksatmadan kâmil mânâda namaz kýlmak, Allah'ýn Þah-ý Geylanî'ye ihsan ettiði kerametlerden daha büyük bir kerametdir. Arýzasýz oruç tutmak, zekât vermek, -farz ise- hacca gitmek, Allah'ýn öyle büyük bir ikramýdýr ki bazý büyük veliler bile buna mazhar olamamýþlardýr. Onun için kâmil veliler, daha ziyade arýzasýz kulluk sergilemeye çalýþmýþlar ve harikulade hâllere talip olmak þöyle dursun, kendilerinden böyle bir hâl sadýr olduðu zaman, onu bir namus telâkki edip baþkalarýnýn bilmesini dahi istememiþlerdir. Gerçek veliler arasýnda bu hâl Keramet, erkeklerin hayzýdýr." þeklinde ifade edilir. Keramete mazhar olup onu bilerek açýða vuran veli, Allah ile arasýnda olan sýrrý, dolayýsýyla da kurbeti kaybetmiþ demektir." Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Nur Efsan Geschrieben 19. Dezember 2008 Teilen Geschrieben 19. Dezember 2008 Ruhi veyahut ilmi keramet maddi kerametten daha mi ala oluyor? Yani etki, yarar ve nasiplenme bakimindan bu zamane insanlarina hele hele ücüncü keramet "boyutu" daha da etkili ve istifadeli olabilir diye düsünüyorum. Simdi bunlar asagidan yukariya kategorise edilebilinirmi, yoksa ayni "derece", sirf degisik kerametlermi? Keramete mazhar olup onu bilerek açýða vuran veli, Allah ile arasýnda olan sýrrý, dolayýsýyla da kurbeti kaybetmiþ demektir." Mesela ben cok yakindan yasi ilerlemis, pürihlas bir abla taniyorum, kendisi Türkiyede yasiyor ve yüzde yüz Allah dostudur ve yasina ragmen daima akil alici hizmetlerde bulunur. Bazen "keramet"lerde gösterir ve bizlere (yani sirf cok yakinlarina, herkese degil) ibret olsun diye anlatir. Yani simdi kendisinin dolayisiyla kurbeti kaybetti mi demektir bu cümlede(sanmiyorum), genel manada mi anlamak gerekir bu cümleyi? Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Webmaster Geschrieben 19. Dezember 2008 Teilen Geschrieben 19. Dezember 2008 Üstad Said Nursi´de 9. Mektupta deginiyor bu konuya: http://www.misawa.de/cgi-bin/sbb/sbb.cgi?&a=show&forum=38&show=29 Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Adem Geschrieben 19. Dezember 2008 Autor Teilen Geschrieben 19. Dezember 2008 Ruhi veyahut ilmi keramet maddi kerametten daha mi ala oluyor? Evet. cünkü ilk üc kerametin bizzat bir degeri yoktur, sevab degildir. Olsa olsa bir tesviktir. Kamil zatlar maddi kerametlere deger vermezler. Simdi bunlar asagidan yukariya kategorise edilebilinirmi, yoksa ayni "derece", sirf degisik kerametlermi? Ilmi keramet umuma taalluk eder ve istifadeye daha aciktir dolayisiyla digerlerinden üstün olmasi da dogaldir. Mesela ben cok yakindan yasi ilerlemis, pürihlas bir abla taniyorum, kendisi Türkiyede yasiyor ve yüzde yüz Allah dostudur ve yasina ragmen daima akil alici hizmetlerde bulunur. Bazen "keramet"lerde gösterir ve bizlere (yani sirf cok yakinlarina, herkese degil) ibret olsun diye anlatir. Yani simdi kendisinin dolayisiyla kurbeti kaybetti mi demektir bu cümlede(sanmiyorum), genel manada mi anlamak gerekir bu cümleyi? Bilemiyorum onu, niye anlattigini. Amac eger kendini satmak ise bu hos degil tabi. Ama öyle de diyemeyiz ona. Dolayisiyla herkes kendini hesaba cekmelidir bence. Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Nur Efsan Geschrieben 20. Dezember 2008 Teilen Geschrieben 20. Dezember 2008 Evet, yani birde degerlendirmek zor olur bizzat tanimadigindan, kendisi de abilerle irtibatlidir. Yani 0815 birisi degil. Herneyse, yani bende Allah göstertiyor anlaminda yorumluyorum. Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Serbederan-19 Geschrieben 20. Dezember 2008 Teilen Geschrieben 20. Dezember 2008 Keramet sahibi veli de olsa, kalben günah islemekten pek azi kurtulur denmistir. Yani eli, dili, gözü.. ile günah islemekten beri olsa dahi, kalben günah islemekten kurtulan nadirdir. Keramet Allah´in veli kullarina verdigi bir emanettir. Onu aciga vurmak, nefse hos gelir... - kerametiyle baskalari tarafindan övünmek ister (bu riya-gizli sirk olur) - kerameti kendi zatindan, emeginden zan eder (Allah´tan oldugunu unutur)- (küfürdür) Allah korusun. Mubarekler Allah in veli kullarina olan ihsanini dile getirmek icin bazi kerametleri anlatmislardir. Kalplerde gizli olani Allah bilir. Nefs hayattayken seytanin hic bir hilesinden emin olmamak lazim. Keramet gercek Evliyalarda ilahi ikram, sözde velilerdede seytanin oyunudur, onunla kisiyi saptirir. Bu ayar kendimiz icin gecerlidir. Baskalari hakkinda düdünürsek sui zan olur. Kisinin gercek veli olup olmadigini sunneti Muhammediyeye ne kadar uydugundan anlasilir. Bir sünnete dahi muhalefet etse o kisi veli sayilmaz. Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Adem Geschrieben 20. Dezember 2008 Autor Teilen Geschrieben 20. Dezember 2008 hepsi bir yana arkadaslar. ben bu Evliyalik meselesini zamana göre degerlendirmek gerekir diye düsünüyorum. Yani 11.YYda, zaten herkes namaz kilarken, Ateizm yok iken, bazi Velilerin uyusmus insanlarin dikkatini cekmek icin bazi kerametler göstermeleri belki mana ifade edebilir. Ancak bu asirda, mantik caginda, insanlarin akillarina taptigi devirde, kerametle ugrasmak bence dini amacindan saptirdigi gibi, onun dogru anlasilmasinada mani olur. Bu devirde Asri saadetin net ve apacik, bulanik olmayan hakikatlerine dönüs yapip, dogrudan dogruya hakikate müteveccih olmak lazim diye saniyorum. Cünkü Malin degeri ihtiyaca göre artar. Su anda insanlarin neye ihtiyaci var? Dogrulugami, ihlasami, maneviyatami, namazami, inancami, yoksa gizli bilgileremi, kerametleremi, harikalarami? Vesselam Adem Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.