Webmaster Geschrieben Gestern um 14:21 Teilen Geschrieben Gestern um 14:21 (12.11.2007) ALLAH’TAN KORKMAK NE DEMEKTİR? ALLAH’TAN KORKMAK NE DEMEKTİR? İnsanoğlu korku duygusuyla yaratılmıştır. Korku, insanı koruyan, hataya düşmekten alıkoyan ve dikkatini diri tutan bir duygudur. Ancak Allah’tan korkmak, bir canavardan korkmak gibi değildir. Bu korku, bir tehditten değil, bir sevgiden doğar. Çünkü Allah korkusu, O’nun sevgisini kaybetme korkusudur. Bu, insanı kaçıran değil, O’na yaklaştıran bir duygudur. SEVGİDEN DOĞAN BİR KORKU Bir çocuk annesini çok sever. Ancak annesinin sevgisini kaybetmekten de korkar. O korku, annesinin onu cezalandırmasından değil, artık onun sıcak gülümsemesini görememekten gelir. Allah korkusu da tam olarak budur. Mümin, Rabbine derin bir sevgiyle bağlanır. Onun rızasından uzak kalmak, kalbinde büyük bir sızı oluşturur. Bu yüzden Allah’tan korkan insan aslında en çok seven insandır. Çünkü korkusu sevgisinden beslenir. ALLAH KORKUSU İNSANI GÜZELLEŞTİRİR Gerçek Allah korkusu, insanı kötülükten uzaklaştırır ve kalbini güzelleştirir. Bu korku, insanı ürkütmez, aksine kalbine huzur verir. Çünkü Allah’tan korkan kişi bilir ki, O affedicidir, merhametlidir ve kullarına şah damarından daha yakındır. Böyle bir insan başkalarına da merhametle yaklaşır, kimseyi kırmaz, adaletten şaşmaz. Onun gözünde her davranış, Allah’ın rızasıyla ölçülür. KORKU VE SEVGİNİN DENGESİ Kur´an-ı Kerimde korku ve ümit dengesinden bahsedilir: “Onlar korkarak ve ümit ederek Rablerine dua ederler“ (Kur´an, 32:16). Peygamber Efendimiz de bir gün ölüm döşeğinde yatan bir gencin yanına gider ve ona halini sorar. Genç, “Ey Allah’ın elçisi, ben Allah’ın (rahmetini) umuyor, ancak günahlarımdan (dolayı ahirete intikal etmekten) korkuyorum” diye cevap verir. Peygamber Efendimiz ise kendisine: “Bunların ikisi (korku ve ümit) bu halde bir kişinin kalbinde birlikte bulunduğunda Allah ona umduğunu verir ve korktuğu şeyden korur” (Tirmizi, Cenaiz, 11, H. No: 983; İbn Mace, Zühd, H. No: 4402) der. Cennetle müjdelenen Hz. Ömer der ki: “Mahşer günü deseler ki herkes cennete girecek. Ama sadece bir kişi cehenneme girecek. O bir kişi ben miyim diye korkarım. Yine deseler ki herkes cehenneme girecek ama sadece bir kişi cennete girecek. O bir kişi ben miyim diye ümitlenirim.” Dolayısıyla iman sahibi bir insanın kalbi iki kanatla uçar. Biri sevgi, diğeri korkudur. Sadece sevgisi olan kişi hataya düşebilir, sadece korkusu olan ise umudunu kaybedebilir. Gerçek denge, bu iki duygunun birlikte yaşanmasıyla mümkündür. Allah’tan hem sevmekle hem de korkmakla insan, hem umutla yaşar hem de sınırlarını bilir. SONUÇ: KORKMAK DEĞİL, KAYBETMEKTEN KORKMAK Allah’tan korkmak, sadece O’nun azabından dehşete kapılmak değil, O’nun sevgisinden mahrum kalmaktan endişe etmektir. Bu korku, kalbi eğitir, ruhu olgunlaştırır ve insanı Rabbine daha çok yaklaştırır. Tıpkı annesinin sevgisini kaybetmekten korkan bir çocuğun, annesinin kollarına daha sıkı sarılması gibi. Gerçek mümin de Allah’tan korktukça O’na daha çok yaklaşır. Cemil Şahinöz Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.