Adem Geschrieben 27. August 2003 Teilen Geschrieben 27. August 2003 DOKUNUÞ Cüneyd Suavi Haþir meydanýndaki insanlar, ebed ülkesine uçmak için sabýrsýzlanýyordu. Peygamberler, þehitler ve büyük veliler için herhangi bir problem yoktu. Ancak diðerleri, Elli bin sene sürer denilen bu yolu, dünyadaki hayatlarýnýn karþýlýðý olan bir vasýta ile aþmak durumundaydý. Her insan, sevap ve günahlarýný ortaya döküp ince hesaplar yaparken, sermayeleri yetmeyen bazý gençler bir araya geldi ve kendilerine gözcülük eden meleðe baþvurarak: Bizler, dünyada iken meþhur bir yarýþmaya katýlmýþ ve ellerimizi günler boyu süren bir sabýrla lüks arabalarýn üzerinden çekmeyerek onlarý kazanmýþtýk, dedi. Bu gayretimize karþýlýk o arabalarýn verilmesini istiyor ve bu zorlu yolu onlarla aþmayý planlýyoruz. Melek, yarýþmanýn detayýný öðrendikten sonra: Yanlýþ þeye dokunmuþsunuz, dedi. Sizin arabanýz, o yolda gitmez. Gençler, biraz ilerideki insanlarý göstererek: Þuradaki insanlarýn da bir þeylere dokunduðu söyleniyor, diye itiraz etti. Ama þimdi Cennet?e uçuyorlar. Evet!.. dedi, melek. Onlar da dokundular. Hem de günde sadece bir saatçik. Bir saat mi?..diye atýldý gençler. Oysa bizler günler boyu çekmedik elimizi. Uyumadýk, aç kaldýk, nerdeyse ölüyorduk. Peki onlar nelere dokundular? Seccadeye, dedi melek. Küçük bir seccadeye. Þimdi ise onlarla uçuyorlar. Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Gast Geschrieben 28. August 2003 Teilen Geschrieben 28. August 2003 güzel insaallah herkes birseyler yazar ------------------------------------------------------------------------------------------ DÜNYA´NIN ISTEGI! Kiyamet´te hepimiz hesap verirken birden Dünya bir kadin seklinde ama pis bir kadin les gibi kokar ve agzindan sperm akar ve gayet cirkin´dir ve yüzü de yaralarla doludur Yani kisacasi bütün uzuvlarindan pislik kokar,sonra gelir ve rabbimiz sorar ne istersin benim seni sevmedigimi bilmezmisin. DÜNYA:´´YA RAB BUGÜN HESAP GÜNÜ SÜPHESIZ SEN DOGRU HÜKMEDERSIN,AMA BENIM BIR TALEBIM VAR BANA DÜNYADAYKEN SEVGI VE SAYGI DUYANLARI TAPARCASINA SEVENLERI DAGLARI ASANLARI KARI KIZI BENIM ICIN DÖVENLERI KOMSUSUNU INCITENI VE BILHASSA:BÜTÜN KAFIRLERI ISTERIM SENDEN SÜPHESIZ ONLAR DÜNYA HAYATINA KANIP BU ISLERI VE BASKA KÖTÜ SEYLER YAPTILAR. rabbimiz hemen bütün kafirleri ona verir tabii ki onlar inkar ederler biz yapmadik derler biz senin rizan ile yasadik derler ve gine yüce ALLAH karsisinda saygisizlik ederler ve o zaman rabbimiz bütün uzuvlarini konustutturur: AGIZLARI:BEN KÜFÜR SÖYLEDIM DER BURUNLARI:HARAM KOKLADIM DER AYAKLARI:HARAMA KARIYA KIZA KUMARA ICKIYE SEFA YA GITTIK DERLER ELLER:BEN HARAMA EL SÜRDÜM DERLER EDEP YERIMIZ BEN FUHUS ETTIM DER ve böylelikle cenab-i hak tüm uzuvlari konusturur ve sonra kafirler utanir ve ALLAH(C.C.)onlari dünya ya verir ve hepsini birden cehenneme atar. ------------------------------------------------------------------------------------------ BIRAZ ZOR ANLASILABILIR AMA OKUMAYA DEGER HATALARIMI BAGASLAYIN ESSELAMUN ALEYKUM VE RAHMETULLAHI VE BEREKETEHU SEVGI VE SAYGILARIMLA Nefer FUAT ------------------------------------------------------------------------------------------ 1.dünya seni terk etmeden sen dünyayi terk et! Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Gast Geschrieben 30. August 2003 Teilen Geschrieben 30. August 2003 ÇOBAN VE AGAC Yasli çoban sürüsünü otlatmak için yaylaya çýktýðýnda tepeye yakýn bir elma aðacýnýn altýnda dinlenir ve eðer mevsimiyse, onunla konuþarak: Hadi bakalým evladým, derdi. Bu ihtiyarýn elmasýný ver artýk . Ve bir elma düþerdi, en güzelinden, en olgunundan. Yaþlý adam sedef kakmalý çakýsýný çýkartarak onu dilimlere ayýrýr ve küçük bir tas yoðurtla birlikte ekmeðine katýk ettikten sonra, babasýndan kalan Kur'an'ýný okumaya koyulurdu. Çoban, bu aðacý yirmi yýl kadar önce diktiðinde sýk sýk sular, bunun için de büyükçe bir güðüme doldurduðu abdest suyundan geriye kalaný kullanýrdý. Elma aðacýnýn kökleri, belki de bu sularla kuvvet bulmuþ ve kýsa sürede serpilip meyve vermeye baþlamýþtý. Çoban o zamanlar henüz genç sayýldýðýndan þöyle bir uzandý mý en güzel elmayý þýp diye koparýrdý. Fakat aradan geçen bunca yýl içinde beli bükülüp boyu kýsalmýþ, aðacýnkiyse bir çýnar gibi büyüyüp göklere yükselmiþti. Ama boyu ne olursa olsun, aðaç yine de yavrusu deðil miydi? Onu bir evlat sevgisiyle okþarken : Ver yavrum, derdi, gönder bakalým bu günkü kýsmetimi. Ve bir elma düþerdi hiç nazlanmadan, yýllar boyu hiçbir gün aksamadan. Köylüler, uzaktan uzaða gözledikleri bu hadiseyi birbirlerine anlatýp yaþlý çobanýn veli bir zât olduðunu söylerlerdi. Yaþlý adam, aðacýn altýnda dinlenip namazýný kýldýðý bir gün, yine elmasýný istedi. Ancak dallar dolu olmasýna raðmen nedense birþey düþmemiþti. Sonra bir daha, bir daha tekrarladý isteðini. Beklediði þey bir türlü gelmiyordu. Gözyaþlarý, yeni doðmuþ kuzularýn tüylerini andýran beyaz sakalýný ýslatýrken, aðacýn altýndan uzaklaþýp koyunlarýn arasýna attý kendini. Yavrusu, meyve verdiði günden bu yana ilk defa reddediyordu onu. Ýhtiyar çobanýn beli her zamankinden fazla bükülmüþ, güçsüz bacaklarý da vücudunu taþýyamaz olmuþtu. Hayvanlarýný usulca toplayýp köye doðru yöneldiðinde, aþaðýdaki caminin her zamankinde daha nurlu minarelerinden yankýlanan ezan sesiyle irkildi birden. Yeniden doðmuþtu sanki çoban. Birþey hatýrlamýþtý. Çocuklar gibi sevinerek aðacýn yanýna koþtu ve ona þefkatle sarýlýrken : Caným dedi, hýçkýrýp aðlayarak. Benim güzel evladým, mis kokulum. Þu unutkan ihtiyarý üzmeden önce neden söylemedin, bu günün Ramazan'ýn ilk günü olduðunu ? Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.