Webmaster Geschrieben 25. September 2010 Teilen Geschrieben 25. September 2010 Üç islam'dan hangisi? Ýslam dünyasý yakýn tarihinden getirdiði problemlerin aþýlmasý düþüncesiyle sosyo-politik sistemi revizyona uðratmak zorunda kalýrken, dýþ dünyadan alacaklarý konusunda eleþtirel ve seçici zorunludur. Geçen yüzyýl boyunca sadece verili sistemin deðil, hayatýn da dýþýna atýlmak istenen Müslümanlarýn mevcut kurumsal yapýlara (iktisat, siyaset, eðitim, kültür, sanat vb.) katýlmasý "bir fayda" saðlasa bile -ki çoðu zaman katýlýmlarý zorunludur- nasýl, nereye kadar ve ne için katýlmasý gerekir gibi sorular önemsenmeyecek olursa, zamanla telafisi güç zararlara yol açabilir; Müslümanlarýn Ýslam'la iliþkileri sadece içi boþ kültürel bir iliþkiden ibaret kalýr. "Hayata dönelim" derken farkýnda olmaksýzýn "sisteme katýlýr ve verili dünyanýn kimliði ve görüntüsü Ýslam olan bir parçasý durumuna düþebiliriz". Bunun iki mahzurundan biri, belli bir ulus devlet içindeki sorunlarla uðraþýrken sanki Ýslam dünyasýndan ve Ýslam ümmetinden ayrý, özerk ve kendi baþýna var olmasý mümkün olan bir fenomene inanmak, Ýslamiyet'i bir ulus devletin coðrafi, iktisadi ve siyasi meselelerine indirgemek; diðeri, buna baðlý olarak Ýslamiyet'i dünyevileþtirmek, maddileþtirmek ve ulusallaþtýrmak. Bu tutum bizi ister rakibimiz, ister hedefimiz olan modern dünya karþýsýnda iki ana tutumdan birini benimsemeye götürebilir: Bunlar da "Çatýþmacý Ýslam" veya "Uyumlu Ýslam" diyebileceðimiz saðlýksýz tutumlardýr. "Çatýþma" ve "uyum", her ikisi birbirine aykýrý görünse bile, gerçekte bir ve aynýdýrlar. Her ikisi verili dünyayý -moderniteyi- elde edilmesi gereken doðru, meþru, zorunlu ve "Ýslamileþtirilebilir bir deðerler bütünü" olarak algýlamaktadýrlar. Batý'ya karþý askerî, teknolojik, ekonomik, bilimsel ve siyasi alanlarda meydan okumayý esas alan "Ýran'ýn Ýslamcý radikalleri" ile büyük dünya sisteminin bir alt parçasý olunarak askerî, teknolojik, ekonomik, bilimsel ve siyasi bir güç olunabileceðini savunan "Malezya'nýn uzlaþmacý Ýslamcýlarý" arasýnda sadece form ve yöntem farký vardýr, mahiyet farký yoktur. Oysa beþeriyetin sorunu bizatihi söz konusu alanlarda güç temerküzünü esas alan "modern dünyanýn aþýlmasý" sorunudur. Bir dinden, hele bu "Ed-Din olan Ýslam"dan beklenen, kendini rakibine bakýp tanýmlamasý, ona benzemesi ve onun araç ve yöntemlerini kullanmasý deðil, tam aksine kendine özgü hedefleri, meþru araçlarý ve yöntemleriyle yeni bir dünyanýn ufuklarýna iþaret etmek olmalýdýr. Hýristiyanlýk, ilk üç yüz senesinde büyük acýlar çekti, ama onu ezen Roma'yý taklit etti, sonra Romalaþmýþ bir kilise olarak tarih sahnesine çýktý. Ýslam ayný trajik tecrübeyi yaþamamalýdýr. Þu halde modern dünya üzerinde iyi niyetle çeþitli düþünceler geliþtiren Müslümanlarýn hedeflerini, hatt-ý hareketlerini ve araçlarýný belirginleþtirmeleri öncelikli bir konudur. Bu açýdan Müslümanlarýn 1. Birey'in ölümüne tanýk olduktan sonra insanýn yeniden insanlaþmasý ve özgürleþmesi, 2. Dünyevileþme ile birlikte anlam ve amaç kaybýna uðrayan hayatýn hangi sahici anlam ve amaçlara göre yaþanmasý, 3. Ýnsan ile tabiat ve insan ile canlý hayat arasýnda baþ gösteren çatýþmanýn son bulmasý, 4. Bir arada yaþama isteðini, tecrübe ve yeteneðini kaybetmekte olan insana yeni bir örgütlenme modelinin, yeni bir yaþama sanatýnýn önerilmesi gibi konularda belirgin tekliflerde bulunmalarý gerekir. Hiç kuþkusuz aþýlacak þey modernlik ve onun temel varsayýmlarý olan "bireycilik, dünyevileþme ve ulus devlet formu"dur. Bunu aþkýn/müteal olana dönerek gerçekleþtirmek mümkündür, yoksa modern dünyayý taklit ederek ve tekrar ederek deðil. Müslümanlar, ister "Çatýþmacý Ýslam" ister "Uyumlu Ýslam"a mensup olsunlar, Ýslam adýna bireyi var edemezler; dinin Ýlahi/aþkýn, batýni/içkin ve uhrevi/öte boyutlarýný görmezlikten gelip dünyevi hayatý düzenlemeye kalkýþamazlar ve ümmet gerçeðini göz ardý edip sadece içinde yaþadýklarý ulusal sýnýrlar dahilindeki sorunlarla boðuþamazlar. Ali Bulac, Zaman, 25.09.2010 Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
aciz kul Geschrieben 26. September 2010 Teilen Geschrieben 26. September 2010 Almancayi cevirsen sunu cok sevinirim. Hört sich interessant an... Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.