carpe_fortunam Geschrieben 7. Juni 2010 Teilen Geschrieben 7. Juni 2010 Ýsrail ordusuna sorular Ahmet Hakan, Hürriyet DÜNKÜ Hürriyet’te yayýnlanan “Gemidekiler tarafýndan etkisiz hale getirilen Ýsrail komandolarý” fotoðraflarýyla ilgili olarak Ýsrail Ordu Sözcülüðü bir açýklama yaptý. Ýsrail Ordu Sözcülüðü diyor ki: “Bu fotoðraflar, gemidekilerin Ýsrail askerlerini öldürme niyeti taþýyan paralý askerler olduðu yolunda Ýsrail’in defalarca tekrarladýðý argümanlarýn açýk ve tartýþmasýz kanýtýdýr.” Ýsrail Ordusu’nun ortaya çýkan her türlü bilgiyi, belgeyi ve fotoðrafý kendi haklýlýðýný kanýtlamak için kullanmakta ne kadar mahir olduðunu biliyoruz. Ama bu sefer, maharetleri bile iþe yaramýyor. * * * Ýþe yaramýyor çünkü ortada Ýsrail Ordusu’nun yanýtlamasý gereken þu türden sorular var: BÝR: Uluslararasý sularda hiçbir hakkýnýz ve yetkiniz yokken o gemiye neden böyle bir operasyon yaptýnýz? Askerlerinizin dramýndan bir barbarlýk masalý türeteceðinize, askerlerinizin o gemiye ne hakla çýktýklarýný açýklamalýsýnýz. ÝKÝ: Ateþli silahlarý olmayan insanlarýn karþýsýnda her türlü donanýma sahip askerlerinizin düþtüðü durum, beceriksizlikle açýklanamaz mý? ÜÇ: Madem bu fotoðraflar, sizin haklýlýðýnýzý kanýtlýyor, o halde bu fotoðraflarý neden sansürlediniz? DÖRT: Ellerinde silah olmayan insanlar, askerlerinizi öldürmemiþken, askerlerinizin elinde silah olmayan insanlarý öldürmesini nasýl açýklýyorsunuz? BEÞ: Askerlerinizin kendilerini savunma hakký var da, gemidekilerin böyle bir hakký yok mu? ALTI: Siz yaptýðýnýz baþarýlý operasyonlarla biliniyorsunuz. Hem de karþýnýzda silahlý direniþçiler olduðu halde baþarýlý oluyorsunuz. Buradaki baþarýsýzlýk, izlediðiniz yöntemden kaynaklanýyor olmasýn? YEDÝ: Neden gemileri farklý tekniklerle durdurmayý denemek yerine kanlý bir operasyona baþvurdunuz? Yoksa amacýnýz gemileri durdurmak deðil de Türklerden Davos’un intikamýný almak mýydý? Fethullah Gülen’e kýsa ve acýlý bir vaaz MUHTEREM Hocam! Demiþsiniz ki: “Gemi yolculuðuna çýkanlar, keþke Ýsrail otoritesinden izin alsalardý...” Muhterem Hocam! Ben günahkar bir insaným. Size vaaz vermek haddim deðil... Ama günahlarýma kefaret olur diye... Bir þeyler söylemekten kendimi alamayacaðým. * * * Muhterem Hocam! Eðer “otoriteye uymak”, çok matah bir þey olsaydý... Ne Hz. Muhammed Mekke otoritesine savaþ açardý... Ne Musa Firavun’un otoritesine baþ kaldýrýrdý... Ne de Ýbrahim Nemrut’un zalim otoritesine itiraz ederdi... Eðer bize düþen “otoriteye uyum” olsaydý... Ve baþka bir yola sapmamýz uygun görülmeseydi... Hz. Hüseyin Kerbela’da baþýný vermezdi. Malcolm X’in vücudu kurþunlarla delik deþik olmazdý... Köle Spartaküs, baldýrý çýplaklarla ayaklanýp çarmýha gerilmezdi. Mustafa Kemal Anadolu’ya çýkmazdý. Eðer “otorite” hep haklý olsaydý... Bugün bile siyahlar otobüslerin arka sýralarýnda oturuyor olacaklardý. Zalimler egemenliklerini sürdürüyor olacaklardý. Vicdanlar kararacaktý. “Güçlü” hep haklý olacak, “haklý” hep ezilecekti. Ve sanýrým Allah da bizden razý olmayacaktý. * * * Muhterem Hocam! “Sen kim oluyorsun da bana vaaz veriyorsun” demeden önce, bir düþünün isterseniz... Bilirsiniz, bazen günahkarlar da hak sözler söylerler. Bir maruzatým var Ýlker Baþbuð Paþa 7 yýl önce Meclis’e gitmiþtim. Dönemin Milli Eðitim Bakaný Hüseyin Çelik, “Gel seninle bir öðle yemeði yiyelim” diyerek beni “TBMM Tören ve Muhafýz Tabur Gazinosu”na götürmüþtü. Hiç unutmuyorum: Kapýdaki görevli asker bizi durdurmuþ ve “Giremezsiniz” demiþti. Bakan “Neden?” diye sorunca da, görevli asker beni göstererek “Beyefendi sakallý... Sakallýlarý içeri almýyoruz” demiþti. Sonuçta kös kös dönmüþtük kapýdan. * * * Geçen gün Hürriyet’in Ankara Temsilci Yardýmcýsý Uður Ergan, baþýndan geçen bir olayý anlattý: “10 yaþýndaki oðlum, sýnýf arkadaþýnýn doðum günü partisine katýlmak için Meclis’teki Tören ve Muhafýz Taburu Gazinosu’ndaydý. Onu almak için gazinoya gittim... Kapýdaki asker ‘içeri giremezsin’ dedi. ‘Neden?’ diye sordum. ‘Top sakalýnýz var, top sakallýlar içeri giremez’ dedi. Oðlum içeriden görevli bir asker eþliðinde getirildi. Ayný gün þortla gelen bir baba da içeri alýnmamýþ.” * * * Orgeneral Ýlker Baþbuð’a sesleniyorum: Belki “kural” diyeceksiniz, belki “kaide” diyeceksiniz. Ama bu tür kural ve kaideler bana çok saçma geliyor. “Sakalýn var, giremezsin” ya da “top sakalýn var, giremezsin” türü yaklaþýmlarý gülünç buluyorum. Sizin de bu tür komik kural ve kaidelere saplanýp kalabileceðinize ihtimal vermiyorum. Belki haberdar deðilsinizdir diye anlattým. Eðer siz de rahatsýz olduysanýz, þu iþe bir el atýn lütfen. Yok, bir rahatsýzlýk duymadýysanýz, canýnýz sað olsun, oraya da gitmeyiveririz. Ortadoðu olmak ne anlama geliyor * Eðer bir memlekette herkes birden Ýsrail’e sövüyor, hükümet eleþtirisi yapmak isteyenler yutkunmak zorunda kalýyorsa orasý Ortadoðu oluyor demektir. * Eðer bir memlekette en küçük bir itiraz, “Siyonist uþaðý” türü adi yaftalamalarla karþýlanýyor ve herkes sövgü yarýþýna girmek zorunda hissediyorsa orasý Ortadoðu oluyor demektir. * Eðer bir ülkede hükümetin Ýsrail politikalarýna itiraz eden yazarlar, hedef gösterilip lanetleniyorsa orasý Ortadoðu oluyor demektir. Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.