carpe_fortunam Geschrieben 25. Mai 2010 Teilen Geschrieben 25. Mai 2010 NECÝP FAZIL KISAKÜREK HAYATI VE ESERLERÝ 25/5/2010 Mehmet Özmen Maraþ'lý bir soydan gelen Necip Fazýl'ýn çocukluðu, mahkeme reisliðinden emekli büyük babasýnýn Ýstanbul Çemberlitaþ'taki konaðýnda geçti. Ýlk ve orta öðrenimini Amerikan ve Fransýz kolejleri ile Bahriye Mektebi'nde (Askeri Deniz Lisesi) tamamladý.Lisedeki hocalarý arasýnda dönemin ünlülerinden Yahya Kemal,Ahmet Hamdi(Akseki),Ýbrahim Aþki gibi isimler vardý. Ýstanbul Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'nü bitirdikten (1924) sonra gönderildiði Fransa'da Sorbonne Üniversitesi Felsefe Bölümünde okudu. Paris'te geçen bohem günlerinden sonra,Türkiye'ye dönüþünde Hollanda,Osmanlý ve Ýþ Bankalarýnda müfettiþ ve muhasebe müdürü olarak çalýþtý. Bir Fransýz okulu,Robert Kolej,Ýstanbul Güzel Sanatlar Akademisi, Ankara Devlet Konservatuarý,Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coðrafya Fakültesi'nde hocalýk yaptý(1939-43).Sonraki yýllarýnda fikir ve sanat çalýþmalarý dýþýnda baþka bir iþle meþgul olmadý. Þairliðe ilk adýmýný on yedi yaþýnda iken,annesinin arzusuyla baþladý ve ilk þiirleri Yeni Mecmua'da yayýmlandý.Milli Mecmua ve Yeni Hayat dergilerinde çýkan þiirleriyle kendinden söz ettirdikten sonra,Paris dönüþü yayýmladýðý Örümcek Aðý ve Kaldýrýmlar adlý þiir kitaplarý onu çok genç yaþta çaðdaþý þairlerin en önüne çýkararak edebiyat çevrelerinde büyük bir hayranlýk ve heyecan uyandýrdý.Henüz otuz yaþýna basmadan çýkardýðý yeni þiir kitabý Ben ve Ötesi (1932) ile en az öncekiler kadar takdir toplamayý sürdürdü. Þöhretinin zirvesinde iken felsefi arayýþlarýný sürdürüp içinde yeni bir dönemin doðum sancýsýný hisseden Necip Fazýl için 1934 yýlý gerçekten de hayatýnýn yeni bir dönemine baþlangýç olur.Bohem hayatýný en koyu rengiyle yaþadýðý günlerde Beyoðlu Aða Camii'nde vaaz vermekte olan Abdülhakim Arvasi ile tanýþýr ve bir daha ondan kopamaz.Necip Fazýl'ýn hemen tümünde üstün bir ahlak felsefesinin savunulduðu tiyatro eserlerini birbiri ardýna edebiyatýmýza kazandýrmasý bu döneme rastlar.Tohum, Para, Bir Adam Yaratmak gibi piyesleri büyük ilgi görür.Bu eserlerden Bir Adam Yaratmak,Türk tiyatrosunun en güçlü oyunlarýndandýr. Necip Fazýl'ýn þairliði ve oyun yazarlýðý kadar önemli yönü,çýkardýðý dergilerle düþünce hayatýmýza kattýðý zenginlik ve bu dergilerde çýkan yazýlarla sürdürdüðü mücadeledir.Haftalýk Aðaç dergisi(1936,17 sayý) dönemin ünlü edebiyatçýlarýnýn toplandýðý bir okul olmuþtur.Büyük Doðudergisinde çýkan yazýlarýyla Ýsmet Paþa ve tek parti (CHP) yönetimine þiddetli bir muhalefet sürdürmesi sonucu hakkýnda açýlan çok sayýda davada yüzlerce yýl hapsi istendi,163. maddeye aykýrý bulunan yazýlarý ve kimi zaman da bulunan bahanelerle birkaç yýlda bir hapse mahkum oldu.Cinnet Mustatili adlý eserinde hapishane anýlarý yer alýr.Sýk sýk kapatýlan ve çeþitli bahanelerle toplatýlan Büyük Doðu'nun çýkmadýðý sürelerde günlük fýkra ve çeþitli yazýlarýný Yeni Ýstanbul, Son Posta, Babýalide Sabah, Bugün, Milli Gazete, Hergün ve Tercüman gazetelerinde yayýmlandý. Büyük Doðu'da çýkan yazýlarýnda kendi imzasý dýþýnda Adýdeðmez, Mürid, Ahmet Abdülbaki gibi müstear isimler kullandý.1962 yýlýndan itibaren de hemen hemen tüm Anadolu þehirlerinde verdiði konferaslarla büyük ilgi topladý.Baþta Ýdeolocya Örgüsü (1959) olmak üzere düþünce eserleriyle kültür hayatýmýza verdiði büyük hizmet, diðer tüm yönlerini bile geride býrakacak üstünlüktedir. 1980'de Kültür Bakanlýðý Büyük Ödülü'nü, 'Ýman ve Ýslam Atlasý' adlý eseriyle fikir dalýnda Milli Kültür Vakfý Armaðaný'ný (1981),Türkiye Yazarlar Birliði Üstün Hizmet Ödülü'nü (1982) almýþ beratla 'Sultan-üþ Þuara' (Þairlerin Sultaný) ünvanýný kazanmýþtýr. VASÝYETÝ 1- Bu vasiyet çoluk-çocuðumun ve þahsi yakýnlarýmýn dar ve hususi kadrosundan ziyade,onlarýn da içinde olduðu geniþ ve umumi zümreyi muhatap tutuyor.Baþta gerçek Türk'ün ruh köküne baðlý yeni gençlik, þu kadar yýllýk mücadele hayatýmda beni okumuþ veya dinlemiþ her fert,kýsaca Allah ve Resulüne perçinli herkes...Onlara hitap ediyorum ve dileklerimin yerine getirilmesi için gerekli çalýþmayý iþte bu yeni gençliðe ýsmarlýyorum! Eðer üzerilerinde bir hakkým varsa,Hesap Gününde tek tek sorumludurlar. Emanetim, beni seven ve Ýslam davasýnda bir hak sahibi olduðumu kabul eden herkese... 2- Fikir ve duyguda vasiyete lüzum görmüyorum.Bu bahiste bütün eserlerim,her kelime,cümle,mýsra ve topyekün ifade tarzým vasiyettir. Eðer bu kamusluk bütünü tek ve minicik bir daire içinde toplamak gerekirse söylenecek söz "Allah ve Resulü;baþka herþey hiç ve batýl"demekten ibarettir. 3- "Büyük Doðu Yayýnlarý" kitabevi kuruluncaya kadar þunun bunun neþrettiði eserlerim arasýnda mukaddes ölçülere karþý küçük ve hafif çapta laubali,dikkatsiz ve ciddiyetsiz,hürmet ve haþyetten mahrum ve ne varsa -isterse nokta veya virgül olsun-onlarý reddediyor, malým olmaktan çýkarýyor ve bütün sorumluluðumu,bundan böyle kendi idare, murakabe ve firmam altýnda çýkaracaðým eserlere baðlýyorum.Ýnþallah Hak bana onlarý dünya gözüyle bütünleþmiþ ve tamamlanmýþ gösterir, arkamdan gelecekler de bu örneklere göre devam ederler,virgül oynatmaktan bile çekinirler.Ýslama pazarlýksýz ve sýmsýký baðlanmadan önceki þiirlerim ve yazýlarým arasýnda hatta küfre kadar gidenler ise,çoktan beri eser çerçevem dýþýna çýkarýldýðý,herbirinden ayrý ayrý istiðfar edildiði ve çöp tenekesine atýldýðý için nereden nereye geldiðimi göstermekte bile kullanýlmamalý ve onlarla müminleri benden çevirmek isteyeceklere -çok denenmiþtir- þu cevap verilmelidir: "Koca Hz.Ömer bile Allahýn Resulünü öldürmeye davranmýþ ve peþinden bütün sahabilerin, derecede ikincisi olmak gibi bir þerefe ermiþtir.Hiç ona bu ilk davranýþýndan ötürü sonradan dil uzatan olmuþmudur? Belki o noktadan bu noktaya gelmekte faziletlerin en büyüðü vardýr." Eserlerim mevzuunda vasiyetim kýsaca þu:Ýlk yazýlarýmdan birkaçý asla benim deðil;sonrakiler de en dakik þeriat mihengine vurulduktan,yani nasip olursa tarafýmdan bütünleþtirildikten sonra benim...Bir kýsmýný þimdiden tamamlamýþ bulunduðum eserlerim üzerinde bu ölçüyü devam ettirmek ve en titiz murakabeyi sürdürmek borcu ise,mirascýlarýmýn ve manevi mirasçým gençliðin...Ben öldükten sonra kim ve ne suretle eserlerimin üzerinde gizli bir tasarrufa kalkar da ölçüyü hafifçe bile olsa örselerse,tezgahýný baþýna yýkýnýz! En büyük korkularýmdan biri,nice müellifin baþýna geldiði gibi,ölümümden sonraki tahriflerdir. 4-Beni,ayrýca hususi vasiyetimde gösterdiðim gibi,Ýslami usullerin en incelerine riayetle gömünüz! Burada,umumi vasiyette de belirtilmesi gereken bir noktaya dokunmalýyým: 1935 yýlýnda,Mürþidim ve Kurtarýcým Esseyyid Abdülhakim Efendi Hazretlerine, bir yazýmý okumuþtum.Bu yazý,kendilerini tanýdýktan sonraki dünya görüþüme ait olarak,zamanenin bize aykýrý,meþhur bir gazetesinde çýkmýþtý ve Türkün tarih muhasebesini Ýslami tefekkür noktasý etrafýnda çerçeveliyordu. Yazýyý ellerine aldýlar,kalem istediler ve üstüne öz elleriyle "altýn ile yazýlacak yazý"buyurdular. Ýþte hususi zarfýnda duran bu kesilmiþ makaleyi,bütün eserlerimin tasdiknamesiolarak kefenime iliþtirsinler... 5-Nasýl,nerede ve ne þekilde öleceðimi Allah bilir.Fakat imkan aleminde en küçük pay bulundukça,biricik dileðim Ankara'da Baðlum nahiyesindeki yalçýn mezarlýkta, Þeyhimin civarýna defnedilmektir. Elden gelen yapýlsýn... 6-Cenazeme çiçek ve bando muzika gönderecek makam ve þahýslara uzaklýðýmýz ve kimsenin böyle bir zahmete giriþmeyeceði malum... Fakat bu hususta bir muziplik zuhur edecek olursa, ne yapýlmak gerektiði de beni sevenlerce malum...Çiçekler çamura ve bando yüzgeri koðuþuna... 7-Cenazemde, namazýma durmayacaklardan hiç kimseyi istemiyorum! Nede, kim olursa olsun, kadýn...Ve bilhassa, ölü simsarý cinsinden imam! Ve "bid'at" belirtici hiçbirþey!... Baþucumda ne nutuk,ne þamata, ne medh,ne þu,ne bu...Sadece Fatiha ve Kur'an... 8-Mezarýmda ilahi ve ulvi isim ve sýfatlardan ve benim beþeri ve süfli isim ve sýfatlarýmdan hiçbir iz bulunmayacak...Mevlid de istemem!... Onu,uhrevi rüþvet vasýtasý yapanlara býrakýnýz! Sadece Kur'an... 9-Þimdi sýra en büyük dileðimde...Müslümanlardan,Eðer bu davada hizmetim geçtiðine inanan varsa,þunlarý istiyorum: Her ferdin,herhengi bir kifayet hesabýna yanaþmaksýzýn,benim için "Necip Fazýl'ýn kaza borcuna karþýlýk" niyeti ile bir günlük (Beþ vakit) namaz kýlmasý ve yine birgün oruç tutmasý... Mevtanýn ardýndan, onun için kaza namazý Þafii içtihadýnda caizdir ve ayný içtihat Hanefilerce de rahmettir. Her ferdin,en aþaðý yüz Tevhid kelimesi okuyup sevabýnýn mislini bana hediye etmesi...70 bine dolmasý lazým...Bir de,üzerimde hakký olanlarýn bunu Allah rýzasý için helal etmeleri... Ölünceye dek,üzerimdeki Allah ve kul haklarýndan mümkün olanýný ödeyebilmek için elimden geldiði kadar cehdetmek azmindeysem de ne olacaðýný,nereye,hangi noktaya varabileceðimi bilmiyorum ve yardýmý müslümanlardan bekliyorum. "Þey'en lillah"tabiriyle bana Allah için birþey veriniz!Yardýmýnýzý esirgemeyiniz! 10-Allahý,Allah dostlarýný ve düþmanlarýný unutmayýnýz! Hele düþmanlarýný!... Olanca sevgi ve nefretinizi bu iki kutup üzerinde toplayýnýz! 11-Benide Allah ve Resul aþkýnýn yanýk bir örneði ve ardýndan bir takým sesler býrakmýþ divanesi olarak arada bir hatýrlayýnýz! GENÇLÝÐE HÝTABE Bir gençlik, bir gençlik, bir gençlik... "Zaman bendedir ve mekân bana emanettir!" þuurunda bir gençlik... Devlet ve milletinin 7 asýrlýk hayatýnda dört devre... Birincisi iki buçuk asýr... Aþk, vecd, fetih ve hakimiyet... Ýkincisi üç asýr... Kaba softa ve ham yobaz elinde sefalet ve hezimet... Üçüncüsü bir asýr... Allahýn, Kur'an'ýnda "belhümadal - hayvandan aþaðý" dediði cüce taklitçilere ve batý dünyasýna esaret... Ya dördüncüsü ?... Son yarým asýr!.. Ýþgal ordularýnýn bile yapamayacaðý bir cinayetle, madde plânýnda kurtarýldýktan sonra ruh plânýnda ebedi helake mahkumiyet... Ýþte tarihinde böyle dört devre bulunduðunu gören... Bunlarý, yükseltici aþk, süründürücü satýhçýlýk, çürütücü taklitçilik ve öldürücü küfür diye yaftalayan ve þimdi, evet þimdi... Beþinci devrenin kapýsý önünde nur infilaký yeni bir þafak fýþkýrýþýný gözleyen bir gençlik... Gökleri çökertecek ve son moda kurbaða diliyle bütün "dikey"leri "yatay" hale getirecek bir çýðlýk kopararak "mukaddes emaneti ne yaptýnýz?" diye meydan yerine çýkacaðý günü kollayan bir gençlik... Dininin, dilinin beyninin, ilminin, ýrzýnýn,evinin, kininin, kalbinin dâvacýsý bir gençlik... Halka deðil, Hakka inanan, meclisinin duvarýnda "Hakimiyet Hakkýndýr" düsturuna hasret çeken, gerçek adâleti bu inanýþta bulan ve halis hürriyeti Hakka kölelikte bilen bir gençlik... Emekçiye "Benim sana acýdýðým ve seni koruduðum kadar sen kendine acýyamaz, kendini koruyamazsýn.! Ama sen de, zulüm gördüðün iddiasýyla, kendi kendine hakký ezmekte ve en zalim patronlardan daha zalim istismarcýlara yakaný kaptýrmakta baþý boþ býrakýlamazsýn!" diyecek... Kapitaliste ise "Allah buyruðunu ve Resul emrini kalbinin ve kasanýn kapýsýna kazýmadýkça serbest nefes bile alamazsýn!" ihtarýný edecek...Kökü ezelde ve dalý ebedde bir sistemin, aþkýna,vecdine, diyalektiðine, estetiðine, irfanýna, idrâkine sahip bir gençlik... Bir buçuk asýrdýr türlü buhranlar içinde yanýp kavrulan ve bunca keþfine raðmen baþýný yarasalar gibi taþtan taþa çalarak kurtuluþunu arayan batý adamýnýn bulamadýðý, Türk'ün de yine bir buçuk asýrdýr iþte bu hasta batý adamýnda bulduðunu sandýðý þeyi, o mübarek oluþ sýrrýný, her sistem ve mezhebe ortada ne kadar illet varsa devasýnýn ve ne kadar cennet hayâli varsa hakikatinin,Ýslâmda olduðunu gösterecek ve bu tavýrla yurduna, Ýslâm âlemine ve bütüýý insanlýða model teþkil edecek bir gençlik... "Kim var?" diye seslenilince, saðýna ve soluna bakmadan fert fert "ben varým!" cevabýný verici, her ferdi "benim olmadýðým yerde kimse yoktur!" fikrini besleyici bir dâva ahlakýna kaynak bir gençlik... Can taþýma liyakatini, canlarýn caný uðrunda can vermeyi cana minnetsayacak kadar gözü kara ve o nispette usule, stratejiye uygun bir gençlik... Büyük bir tasavvuf adamýnýn benzetiþiyle zifiri karanlýkta, ak sütün içindeki ak kýlý farkedecek kadar gözü keskin; ve gerçek kahramanlýk mâdeniyle sahtesini ayýrdetmekte kuyumcu ustasý bir gençlik... Bugün komik üniversitesi, hokkabaz profesörü, yalancý ders kitabý, demagog politikacýsý,çýkartma kâðýdý þehri, muzahrafat kanalý sokaðý, takma diþ fabrikasý, fuhuþ albümü gazetesi,mümin zindaný mâbedi, temeli yýkýk ailesi, hasýlý kendisini yetiþtirecek bütün cemiyet müesseselerinden aldaðý zehirli tesiri üzerinden atabilecek, kendi öz talim ve terbiyesine memur vasýtalara kadar nefsini koruyabilecek, destanlýk bir meydan savaþý içinde ve bu savaþý mutlaka kazanmakla vazifeli bir gençlik... Annesi, babasý, ninesi ve dedesi de içinde olsa, gelmiþ ve geçmiþ bütün eski mümin nesillerden hiçbirini beðenmeyecek, onlara "siz güneþi ceplerinizde kaybetmiþ marka müslümanlarýsýnýz !Gerçek müslüman olsaydýnýz bu hallerden hiçbiri baþýmýza gelmezdi!" diyecek ve gerçek müslümanlýðýn "nasýl" ýný ve "ne idüðü" nü her haliyle gösterecek bir gençlik... Tek cümleyle, Allahýn, kâinatý yüzü suyu ,hürmetine yarattýðý Sevgilisinin fezâyý bütün yýldýzlariyle manto gibi saran mukaddes eteðine tutunacak, ve O'ndan baþka hiçbir tutamak,dayanak, sýðýnak tanýmayacak ve O'nun düþman larýný ancak kubur farelerine lâyýk bir muameleye tâbi tutacak bir gençlik... Ýþte bu gençliði, bu gençliðin ilk filizlerini karþýmda görüyorum.Þekillenmesi,billurlaþmasý için 30 küsur yýldýr, devrimbazlýk kodamanlarýn viski çektiði kamýþ borularla kalemime ciðerîmden kan çekerek yýrtýndýðým, paralandýðým ve zindanlarda süründüðüm bu gençlik karþýsýnda, uykusuz, susuz, ekmeksiz, baþýmý secdeye mýhlayýp bir ömür Allaha hamd etme makamýndayým. Genç adam! Bundan böyle senden beklediðim þudur: Tabutumu öz ellerinle musalla taþýna koyarken, Anadolu kýtasý büyüklüðündeki dâva taþýný da gediðine koymayý unutma ve bunu tek vasiyetim bil! Allahýn selâmý üzerine oIsun... Surda bir gedik açtýk; mukaddes mi mukaddes! Ey kahbe rüzgâr, artýk ne yandan esersen es!.. Necip Fazýl Kýsakürek ESERLERÝ: 1-Hikayelerim 2-Cinnet Mustatili 3-Bir Adam Yaratmak 4-Çile 5-Kafa Kaðýdý 6-O ve Ben 7-Yunus Emre 8-At'a Senfoni 9-Para 10-Sahte Kahramanlar 11-Hazret-i Ali 12-Tanrý Kulundan Dinlediklerim 13-Ýhtilal 14-Moskof 15-Tohum 16-Aynadaki Yalan 17-Reis Bey 18-Batý Tefekkürü ve Ýslam Tasavvufu 19-Babýali 20-Sosyalizm,Komünizm ve Ýnsanlýk 21-Hitabeler 22-Peygamberler Halkasý 23-Ýbrahim Ethem 24-Hesaplaþma 25-Esselam 26-Dünya Bir Ýnkilap Bekliyor 27-Hac 28-Tarih Boyunca Büyük Mazlumlar 29-Türkiye'nin Manzarasý 30-Çerçeve-I 31-Nur Harmaný 32-Ýman ve Ýslam Atlasý 33-Müdafaalarým 34-Veliler Ordusundan 333 35-Benim Gözümde Menderes 36-Ýdeolocya Örgüsü 37-Mümin-Kafir 38-Senaryo Romanlarým 39-Çöle Ýnen Nur 40-Son Devrin Din Mazlumlarý 41-Öfke ve Hiciv 42-Sabýr Taþý 43-Ulu Hakan II.Abdülhamid Han 44-Baþbuð Velilerden 33 45-Çerçeve-II 46-Konuþmalar 47-Rabýta-i Þerife 48-Doðru Yolun Sapýk Kollarý 49-Baþmakalelerim-I 50-Tasavvuf Bahçeleri 51-Çerçeve-III 52-Namýk Kemal 53-Hücum Ve Polemik 54-Rapor 1/3 55-Rapor 4/6 56-Rapor 7/9 57-Rapor 10/13 58-Yeniçeri 59-Reþahat 60-Baþmakalelerim-II 61-Mektubat 62-Baþmakalelerim-III 63-Çerçeve-IV 64-Gönül Nimetleri MEHMET ÖZMEN (25.05.2010 ) KAYNAKÇA: ______________________________ *Mehmet Nuri Þahin "Doðumunun 100. yýlýnda Necip Fazýl Kýsakürek" T.C. Kültür Bakanlýðý Güzel Sanatlar Genel Müdürlüðü Yayýnlarý (2004). * Ali Haydar Haksal "Necip Fazýl" Ýnsan Yayýnlarý (2007). * M. Orhan Okay "Edebiyat ve kültür dünyamýzdan: makaleler, denemeler, sohbetler" sf.162, Akçað (1991). * a b c d Hüseyin Tuncer "Cumhuriyet devri Türk edebiyatý" sf.301, Akademi Kitapevi (1996). * a b Necip Fazýl Kýsakürek Biyografisi (Türkçe). Necipfazil.com. * Necip Fâzýl Kýsakürek "O ve ben" sf.7, Büyük Doðu Yayýnlarý (1974). * Necip Fâzýl Kýsakürek, a.g.e., sf. 18. * "Suffe kültür sanat yýllýðý" sf.143, Suffe Yayýnlarý (1984). * "Bütün yönleriyle Necip Fazýl" sf.29, Türkiye Yazarlar Birliði, Yüzüncü Yýl Üniversitesi, Eðitim Fakültesi (1994). * Türkiye Yazarlar Birliði, Yüzüncü Yýl Üniversitesi, Eðitim Fakültesi , a.g.e., sf. 30. * Ýstanbul Toplu Basýn Mahkemesi, 8 Temmuz 1981 tarih ve 1977-137 sayýlý kararý. Yargýtay 9. Ceza Dairesi 17 Þubat 1982 tarih ve 1982-12 esan ve 1982-786 sayýlý kararý * Durmuþ, Fatma (9 Aðustos 2005). 'Üstad Necip Fazýl'ý 'zan'la mahkum ettiler'. Yeni Þafak. 23 Mayýs 2009 tarihinde eriþilmiþtir. * Ahmet Kabaklý "Türk Edebiyatý" sf.71, Türk Edebiyatý Vakfý (2003). Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.