carpe_fortunam Geschrieben 18. März 2010 Teilen Geschrieben 18. März 2010 Hanzala (r.a)´ýn Hanýmý Cemile Binti Übey Ýbni Selül (radýyallahu anhâ) Mustafa Eriþ 2006 - Mayis Cemile binti Übey Ýbni Selül radýyallahu anhâ Ýman ve Ýslâm adýna olumsuzluklarýyla tanýnan bir âile ortamýnda büyüyen bir haným... Hiç bir menfî tesir altýnda kalmayan, cehalet ve þirkten kendini kurtaran bir mücâhide... Müslümanlarýn aleyhinde tuzaklar kurulan, plân ve toplantýlar yapýlan bir evde yaþamasýna raðmen gönlünü Ýslâm´ýn nûrûna açan bahtiyar bir haným... Ýslâmla þereflenen, iman saâdet ve selâmetine eren, ilâhî huzur ve mutluluða kavuþan bir haným sahâbî... Hazreti Hanzala (r.a)´ýn hanýmý... O, Medineli olup Hazrec kabîlesine mensuptur. Babasý münafýklarýn reisi Abdullah Ýbni Ubey Ýbni Selüldür. Hazrec kabilesinin reisidir. Bedir Savaþýndan hemen sonra müslüman olmuþ görünmesine raðmen Ýslâm´a beslediði kin ve düþmanlýk duygularýndan kurtulamamýþtýr. Annesi, Havle binti Münzer´dir. Cemile binti Übey Ýbni Selül, müslümanlarý aldatan münafýk bir babanýn kýzý olmasýna raðmen, babasýnýn tesiri altýnda kalmayan zekî bir hanýmdýr. Babasýnýn yaptýklarýný hiçbir zaman tasvib etmedi. Ýslâm´a düþmanlýðýný hiç tasdik etmedi. Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem efendimize karþý davranýþlarýný hiç kabullenemedi. Gizli hýyanetlerini gönlüne sindiremedi. O baþýndan beri Ýslâm´a sempati ile yaklaþtý. Ýki Cihan Güneþi efendimizin davâsýna saygý duydu. Gönlünü yeni dine hep açýk tuttu. Ýslâm´ýn nûrûyla aydýnlanmak için fýrsat kolladý. Çok gecikmeden Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem efendimize biat etti. Daha sonra Ýslâmla þereflendiðini ilan etti. Allah Teâlâ her þeye kadirdi. Habîbine düþman olan bir evden Ýslâm´ýn nurûyla gönülleri aydýnlanan iki yiðit çýkardý. Biri Cemile (r. anhâ) diðeri aðabeyi Bedir ashâbýndan olan Abdullah (r.a) idi. Hazreti Abdullah da babasýnýn tam zýddýna hareket ediyordu. Son din ve peygamberi seviyordu. Gönlünü Ýslâm´ýn güzelliklerine açmak istiyordu. Vaktini bekliyordu. Nihayet, hicretten önce Ýslâm´ýn nûru kalbine yerleþti. Kelime-i þehadet getirerek Ýslâmla þereflendi. Cemile (r. anhâ) akýllý, zekî, firasetli bir hanýmdý. Çevresinde olan biten hâdiseleri deðerlendirme konusunda da basîret sahibiydi. Onun firaset ve basîreti þu hâdisede çok açýk olarak görülmekteydi. Cemile (r. anhâ) ashabtan Hanzala Ýbni Âmir (r.a) ile evlenmiþti. Düðünlerinin yapýldýðý gecenin ertesi gününde Uhud Savaþý yapýlacaktý. Savaþ yerine geceden gidilmesi kararlaþtýrýldý. Ýki Cihan Güneþi efendimiz ashâbýyla Uhud´a doðru hareket etti. Hanzala (r.a)´ýn evinin önünden geçerken: "Ey Hanzala! Haydi harbe!" diye seslendi. Resûl-i Ekrem (s.a) efendimizin sesini uyku arasýnda duyan Hanzala (r.a) hemen fýrlayýp dýþarý çýktý. Ýslâm askeri arasýna katýlýp Uhud´un yolunu tuttu. Uhud savaþý zorlu geçmiþti. Ashâbtan çok þehid verilmiþti. O gün savaþ meydanýnda büyük kahramanlýklar gösteren Hanzala (r.a) da þehadet þerbetini içenler arasýndaydý. Savaþýn bittiði ve Ýslâm askerlerinin Medine´ye dönmeye baþladýðý haberi duyulunca halk karþýlamak üzere yollara çýktý. Hanýmlar arasýnda eþini savaþa uðurlayan Cemile (r. anhâ) da vardý... Resûl-i Ekrem (s.a) efendimiz ordunun önünde geliyordu. Hüzünlü bir vaziyette görünüyordu. Karþýlaþtýklarý ashabýna selâm veriyordu. Yakýnlarýný göremeyenler Efendimiz´den durumlarý hakkýnda haber soruyordu. Cemile (r. anhâ) da kocasýndan sual edip: - "Ya Rasûlallah! Hanzala nerededir?"dedi. Fahr-i Kâinat (s.a) efendimiz hüzünlü bir þekilde: - "O þehid oldu."buyurdu. Cemile (r. anhâ) bu cevap karþýsýnda basîretli davranýp hemen kocasýnýn cenazesinin yýkanmasýný istedi. Hanzala (r.a)´ýn durumunu Efendimize arz etti: - "Ya Rasûlallah! Hanzala sizin sesinizi duyunca hemen fýrlayýp dýþarý çýktý. Bir daha geri dönmedi. O gece gusletmeye de fýrsat bulamadý." diyerek cenâzesinin yýkanmasýný taleb etti. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem (s.a) efendimiz Cemile (r. anhâ)´nýn gönlünü hoþ edecek þu sevindirici haberi verdi: - "Ben, meleklerin, gümüþ kaplar içinde bulunan su ile, gökle yer arasýnda Hanzala´yý yýkadýðýný gördüm." buyurdu. Fahr-i Kâinat (s.a) efendimizden bu müjdeli haberi alan Cemile (r. anhâ) üzüntülerini gönlüne gömdü. Bu haberden sonra Hanzala Ýbni Âmir (r.a)´ya: "Gasîlü´l-melâike = Meleklerin yýkadýðý kimse" ünvaný verildi. Cemile (r. anhâ) Hz. Hanzala (r.a)´dan hâmile kaldý. Bir oðlu dünyaya geldi. Adýný Abdullah koydu. O, daha sonra kendisine tâlib olan Ensar´ýn hatibi Sabit Ýbni Kays Ýbni Þemmas ile evlendi. Bu izdivacdan da Muhammed adýnda bir oðlu oldu. Ýki oðlu da Harre olayýnda þehid düþtü. Cemile binti Übey Ýbni Selül (r. anhâ) kendine güvenli, bilgili, zekî bir hanýmdý. Her þeyi Efendimiz (s.a)´e sorardý. Birgün kocasý Sabit Ýbni Kays (r.a) ile imtizaç edemediðini ileri sürerek Resûl-i Ekrem (s.a) efendimize müracaat eyledi. Boþanmak istediðini söyledi. Efendimiz de mehir olarak aldýðý bahçeyi geri vermek sûretiyle Sabit´e karýsýný boþamasýný tavsiye etti. Ýslâm´da ilk boþanma hadisesi muhalaa (bir kadýnýn mehrini kocasýna baðýþlamasý, geri vermesi) suretiyle bu þekilde gerçekleþmiþ oldu. Cemile binti Übey Ýbni Selül (r. anhâ) ömrünü Ýslâmî esaslara riayet ederek geçirmeye gayret etmiþtir. Ýslâmî vazifelerini yerine getirme konusunda titizdi. Bu duygu ve düþünceler içerisinde ebedî âleme intikal etmiþtir. Ölüm tarihi bilinmemektedir. Allah Teâlâ kendisinden razý olsun. Bizleri þefaatlerine nâil eylesin. Amin. Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.