Selim Geschrieben 3. März 2010 Teilen Geschrieben 3. März 2010 Ahmet Sahin: Soru: Aile içinde bazen ters düþmeler oluyor, zýt istikametlere yönelenlerimiz de bulunabiliyor, bütün çabamýza raðmen söz dinletemiyor, etkili olamýyoruz. Ümidimiz kesiliyor, kendimiz tükeniyoruz. Nasýl bir tavýr takýnabiliriz acaba diye þaþýrýp kalýyoruz. Cevap: Bir maneviyat büyüðü diyor ki: Zorlandýðýnýz yerlerde çaresizliðe düþmeyin, ümitsizliðe kapýlmayýn, teslimiyet ve tevekkülünüzü yitirmeyin, sadece mükellefiyetinizi hatýrlayýn yeter. Mükellefiyetimiz nedir acaba? Ýþte tek cümlelik mükellefiyet: -Akla kapý aç, iradeyi elden alma!.. Evet, akla kapý aç, iradeyi elden alma! Diyelim ki, beyinizi ya da hanýmýnýzý, oðlunuzu, kýzýnýzý, dost veya yakýnýnýzý istediðiniz istikamet çizgisine getirmek için çýrpýnýyorsunuz. Bunun için tepki gösteriyorsunuz uzaklaþýyorlar, daha da kötüye gidiyorlar. Susuyorsunuz, vicdanýnýz razý olmuyor, üzülüyorsunuz? Öyle ise çare tükendi, imkan bitti mi? Þaþýrýp kalmalý mýsýnýz? Hayýr, çare tükenmedi, imkan da bitmedi. Þaþýrmaya gerek yok.. Siz yine düþündüðünüz doðrularý muhatabýnýzýn vicdanýna duyuracak, bildiðiniz gerçekleri dile getireceksiniz. Ama nasýl anlatacak, nasýl ifade edeceksiniz bu doðrularý ki, yara yapmadan tedavi etmiþ, tahrip etmeden tamirde bulunmuþ olasýnýz. Ýþte burada Müceddid'üz-zaman'ý dinliyoruz. Bize tek cümlelik mükellefiyetimizi böyle hatýrlatýyor: -Akla kapý aç, iradeyi elden alma! Evet, muhatabýn aklýna, mantýðýna kapý aç, muhakemesine doðrularý aktar, kanaatini açýkla. Ama nasýl bir üslupla? Burasý çok mühim. Sesini yükseltip de düþünmesini önleyecek öfkeye sebep olmadan, dayatma ve diretmeye gitmeden söyle bu doðrularý.. Bundan sonra da, ben bana düþeni yapýyorum gerisi Rabb'imin takdirine kalmýþtýr, diyerek yükü üzerinden at, rahat et.. Evet rahat et.. Çünkü üzerine aldýðýn birini hidayete erdirme yükü sana aðýr gelebilir, altýnda ezilebilir, ümitsizliðe düþebilirsin.. Þunu unutma ki, kimse kimseyi zorla istediði çizgiye getiremez, dilediði doðruyu benimsetemez. Hidayet, "önce kulun kendi iradesini kullanmasýna, sonra da Rabb'imizin o kulu bu iyiliðe layýk görmesine baðlýdýr!." Orasýný Rabb'imize býrakarak de ki: -Rabb'im, ben aciz bir kulum, istikamet düzeltmek benim haddim deðildir. Benim görevim akla kapý açmak, iradeyi elden almamaktýr. Bundan sonrasý Sana aittir!. Týpký Allah'ýn sevgili kulu Rabia'nýn dediði gibi.. Gecenin karanlýðýnda evine giren hýrsýz alýp götürecek bir þey bulamayýp da çýkýp gitmek üzere iken namazýný tamamlayan Rabia, hýrsýza gönülden bir þefkat ve ihlasla seslenir: -Ey Allah'ýn kulu der, kusura bakma, evimizde sana yarayacak bir þey yoktur. Ne olur kapýnýn yanýndaki ibrikten bir abdest al, iki rekat namaz kýl da, Rabia'nýn evinden büsbütün eli boþ çýkma!. Rabia'nýn akla kapý açýp iradeyi elden almayan bu gönülden gelen ihlaslý sözleri, etkisini gösterir, hýrsýz yanýndaki ibrikten titreyen elle abdestini alýp namaza durur ve pýrýl pýrýl gözyaþlarý içinde secdeye iner. Ýþte bu sýrada ellerini açan Rabia: -Rabb'im der, ben bana düþeni yaptým bundan sonrasý Sana aittir!. Evet, siz de size düþeni yapýn, yani akla kapý açýn, iradeyi elden almayan yumuþaklýk ve ihlasta bildiklerinizi ifade ve izah edin, sonra da ellerinizi açýp iltica edin: -Rabb'im, ben bir aciz kul olarak bana düþeni yapýyorum, bundan sonrasý Sana aittir! Hidayet yalnýz Sendendir! Vakti zamaný gelince Ýlahi takdir yerini bulacak, layýk olanlar nasiplerini alacak.. Yeter ki siz teslimiyet ve tevekkülünüzü yitirmeyin, sabýr ve dua ile yardýmdan geri kalmayýn. Sevdiklerinizin hidayetinin size ait olduðunu sanýp da hikmet sahibini unutmayýn. Zaman Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.