zehra Geschrieben 24. Januar 2010 Teilen Geschrieben 24. Januar 2010 Islam'ý sevdirmek 611 senesinde Alak Suresi inmeye baþlayýnca Ýslamiyet de gün ýþýðýna çýktý. Kur'an 23 senede tamamlandýðýna göre sahabenin elinde Kur'an'ýn tamamý yoktu. Ýslamiyet'in geçmiþi de yoktu. Peki o zamanki insanlar tarihi ve tamamý olmayan bu dine nasýl inandýlar? Nasýl mallarýyla, canlarýyla, ilimleriyle Ýslam'a hizmet ettiler? Onlar Hazreti Muhammed'in (sas) hayatýný beðendiler... Hazreti Muhammed (sas) emin, güvenilir bir insandý. Hiç kimseye kötülük etmediði gibi herkese iyilik etmeye çalýþan bir kimseydi. Vahye dayalý ayetler akla mantýða uygundu. Allah'a (yaratana) inanmak güzel bir þeydi. Peygamberin açýklamalarý gönülleri fethediyordu. O günün insaný kalbiyle ve beyniyle Ýslam'a baðlanarak sahabe oluyordu. Sahabeler her türlü haramý terk edip her türlü helali yaþamaya baþlayýnca her türlü kötülükten uzaklaþýp her türlü iyiliði de yapmýþ oluyordu. Onlarýn bu halini hanýmlar beðendi. Büyüklerin yaþayýþýný, sözlerini, davranýþlarýný çocuklar beðendi. Böylece her yaþta insan Ýslam'la þereflendi. Çünkü onlar Peygamber'in hayatýný beðenmiþti... Kur'an'daki iman ve ibadet hoþlarýna gitmiþti. Sahabenin hayatýný beðenenler de Ýslam'a koþunca daire geniþledi. Mekke'de baþlayan hareket dünyanýn dört bucaðýna yayýldý. Ahmet Cevdet Paþa, Kýsas-ý Enbiya'sýnda diyor ki: "Ýslam'da köle almak köle olmaktýr. Çünkü hadis-i þerifte buyruluyor ki, "Kölelerinize yediðinizden yedirin, giydiðinizden giydirin." Köle, ahmak beceriksiz bir kimse de olsa Müslüman ona bakmak zorundadýr. Çünkü Müslüman'ýn gayesi ona Ýslamiyet'i sevdirmektir. O köle, Müslüman'ý öldürmek için savaþ meydanýna gelmiþ esir düþmüþ Müslüman ise onu alýyor dünya ve ahiretini cennet etmeye çalýþýyor. Ýþte Ýslamiyet budur." Biz 1400 sene evvelini anlattýk. Günümüze gelelim. Said Nursi 1925 senesinde Van'dan alýnýp Isparta tarafýna sürüldü. Hayatý sürgünlerde, hapishanelerde geçti. Said Nursi'yi ziyaret edenler, onun kitaplarýný okuyanlar TCK'nýn 163'üncü maddesi gereðince tevkif edildi, baþlarýna gelmeyenler kalmadý. Bununla beraber her geçen gün Risale-i Nur talebelerinin sayýsý arttý. Niçin? Çünkü onlar Said Nursi'nin hayatýný beðenmiþti... Said Nursi'nin en yakýn talebeleri bütün zerratlarýyla üstadlarýna baðlýydýlar. Çünkü Said Nursi iman hakikatlerini anlatýyordu anlattýðý her konuyu ispat ediyordu. Böylece beyni ve kalbi doyuruyordu. Müspet hareket edin diyordu; yani kimseye zarar vermeyin. Hediye kabul etmiyordu. Mevki makam istemiyordu. Þöhret olmaktan kaçýnýyordu. Ýslamiyet'i yaþamaktan, anlatmaktan baþka bir gayesi yoktu, bunun için de baþýna gelen her çileye katlanýyordu. Kendisini mahkeme mahkeme dolaþtýranlara hapishanelerde yer hazýrlayanlara hakkýný helal ediyordu. Said Nursi'nin hayatý eserlerinden daha tesirliydi. Hayatý mýknatýs gibi insanlarý kendine çekti, eserleri beyinleri fethetti. 1400 sene boyunca Ýslam büyükleri yaþayýþlarýyla Ýslam'ý sevdirdiler. Bugün de Ýslam'ý sevdirenler Ýslamiyet'e hizmet edebilir, Ýslamiyet'i sevdirmeyenler neye hizmet eder? Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.