Webmaster Geschrieben 20. Januar 2010 Teilen Geschrieben 20. Januar 2010 Özkök ve Aðca Masamda Hürriyet’in 27 Aralýk 1989 tarihli nüshasý duruyor. Manþet aynen þöyle: “Diktatörlere ibret olsun.” Hürriyet, ne hikmetse, kanlý diktatör Çavuþesku’nun eþi ve çocuklarýyla birlikte kurþuna dizildiði haberini, iç siyasete mesaj havasýnda vermeyi tercih etmiþ. Hürriyet’in 21 Ekim tarihli SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal’a atfen manþetine taþýdýðý “Özal sivil diktatör” cümlesini ve takip eden haberleri hatýrlayýnca, fotoðrafýn eksik parçalarý tamamlanýyor. “Diktatör” ilan ettikleri Özal’a Çavuþesku’nun kanlý fotoðrafýný “ibret” olarak sunanlarýn “derin” tezgahý, hala sahnede. Ne hazindir, onlar derin mesajlarla örülmüþ manþetlerini saf duygularla izaha çalýþýrken, Ertuðrul Özkök gibi “Derin devlet yoktur, çapulcu çeteler vardýr” tezine yandaþ arayýp durdurdular. Bu manþetlerden 3 yýl sonra Özal hayata veda etti. Kurþun gibi aðýr bir ölüme yenik düþtü. Ölümü hala þüphelidir. Kendine suikast giriþiminde bulunan Kartal Demirað’ý harekete geçirenleri de buldu. Öylesine korku iklimi yaratýldý ki, ne hazindir, kendi gerçek suikastçisini adalete teslim edemedi. Bir gün Okluk Koyu’nda kendini ziyarete giden Fikri Saðlar’a , “Sen gençsin, bu iþlerle uðraþma” diyecek kadar yýlgýndý. Kaderin tecellisi olsa gerek, geçmiþteki derin hesaplarýn yeniden görülmek istendiði bugünlerde Abdi Ýpekçi’nin katili cezaevinden çýktý. Emekli Orgeneral Necdet Üruð’un þu sözleri hala hafýzalarýmýzda: “Bu iþi (Ýpekçi cinayeti) Özel Harp Dairesi’ne mal etmeden cinayetin Özel Harp Dairesi’nde çalýþan bazý kimselerin bireysel eylemi olduðunu söyleyebiliriz.” Dönemin Ýstanbul Emniyet Müdürü Hayri Kozakçýoðlu’nun þu sözlerine ne demeli: “Ýpekçi cinayeti devletin deðilse bile devletlilerin iþiydi.” Milliyet’in emektar karikatüristi Bedri Koraman’ýn þu serzeniþi manidar deðil mi: “Bana da suikast yaptýlar, öldüremediler. Gazete bu olayý manþet yapmadý, yapsa Abdi’yi öldüremezlerdi.” Ertuðrul Bey’in kulaklarý çýnlasýn. Devlet veya devletliler neden adam öldürür? Patronunun “devletin” dediði bir gazete, kanlý fotoðrafý bir lidere “ibret al” diyerek neden gözüne sokmaya çalýþýr? Bir dizi soru... Dün, bir baþka gazeteci Hrant Dink’in ölümünün 3. yýldönümüydü. Hala sýr perdesi aralanamadý. Dün Mehmet Ali Aðca’yý Abdi Ýpekçi’nin katili yapanlar, bugün Hrant Dink’in karþýsýna Ogün Samast’ý çýkardýlar. Onlardan her yerde bolca var. Ýþgal ettikleri siyasal pozisyon, onlarý ne Ülkücü yapar ne solcu... MHP Lideri Devlet Bahçeli, Aðca’nýn serbest kaldýðý saatlerde parti kurmaylarýna þöyle diyor: “Aðca hiçbir zaman Ülkücü olmadý, bizden deðil, kimse sahip çýkmasýn.” Haklýdýr. Ben de ne Mehmet Ali Aðca’nýn ne Abdullah Çatlý’nýn Ülkücü olduðuna hiçbir zaman inanmadým. Merhum Muhsin Yazýcýoðlu’nun benzetmesinden hareketle, onlar sürülmüþ tarlanýn mahsulüdürler. Bugün Ergenekon’da “solcu” diye bildiðiniz birçok kimsenin yarattýðý hayal kýrýklýðýnýn bir sebebi de budur. Etrafýnýzda “dindar” diye bildiðiniz kimi saygýn insanlarýn da ayný karanlýkta solunum yaparak çoðaldýðýna þaþýrmayýn. Þu bilinsin; karanlýk derin yapýlar, her tarlada mahsul alabilmek için tohum ekerler, fidan yetiþtirirler. Onlarýn siyasal kimliði yoktur, görevlidirler. Kiminin elinde silah kiminde kalem vardýr Kendi çalýp kendi oynadý Pazartesi günü Taraf Gazetesi’nde yayýnlanan Neþel Düzel’le yaptýðýmýz röportaja gösterilen yoðun ilgi, ego sahibi her fani gibi haliyle beni de memnun etti. Ama bazý bölümleri, kimi haber portallarýnda çarpýtýlarak kullanýldý veya yanlýþ yorumlandý. En komiði ise Yeni Þafak Yazarý Kürþat Bumin’in yazýsýydý. Gerçi fýrsat buldukça dokunduruyor ama bu seferki baþka. Elbette, ayný düþünceleri paylaþmak durumunda deðiliz. Eleþtirilerimizi, küfür ve hakarete büründürmeden köþeye yaydýðýmýz sürece problem olmaz. Ancak, önce beni “hükümete yakýn gazeteci” tanýmlamasýyla kategorize edip daha sonra açýklamalarým için “hükümeti küçük düþürücü açýklamalar” ifadesini kullanmasý, Kürþat Bey’in nasýl bir fikri bulanýklýk içinde yüzdüðünü göstermesi bakýmýndan ibret vericidir. Hele þu ifadesi var ki, tam evlere þenlik: “Ve sanýyorum ki hükümet bu açýklamalardan çok rahatsýz olacak ve belki de yetkili bir aðýzdan kendisini küçük düþüren bu resmin altýndaki imzanýn sahte olduðunu açýklayacaktýr.” Hükümeti, beni tekzip etmeye davet ediyor. Sanki hükümet adýna açýklama yapmýþým gibi. Sanki kendi hükümet üyesiymiþ gibi. Sen “yandaþ” gazetede yaz, bize “yandaþ” de, sonra kalkýp “yandaþlýðýn gereðini yapmýyorsun” diye de kýz. Ne güzel, kendin çalýp kendin oynuyorsun. Samil Tayyar, Star, 20.01.2010 Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.