Webmaster Geschrieben 1. Januar 2010 Teilen Geschrieben 1. Januar 2010 Said Nursi kendini yaktý http://www.risalehaber.com/images/news/65104.jpg Sosyolog Prof. Ahmet Özer, Alevi romancý Metin Aktaþ'ýn Said Nursi'yi anlattýðý "Son Derviþ" kitabýný deðerlendirdi. Time Türk'teki yazýsýnda Said Nursi ile ilgili deðerlendirmelerde de bulunan Özer, "Said-i Nursî’nin hiçbir þey karþýsýnda baþ eðmeyen görkemli yaþamýna dikkat çekmiþ olmasýdýr. Ben her zaman Said-i Nursî’nin yaþamýný yazdýklarýndan daha önemsedim. Tabiî bu, yazdýklarý önemsizdir, anlamýna gelmez. Sadece “görkemli” yaþamýna dikkat çekmek istiyorum, sözüm bundan.. Kendisiyle tutarlý yaþamýþ ve yaþam biçimi ve duruþu yazdýklarýnýn deðerine deðer katmýþ birisidir o. Çelik bir iradeye sahip olan Said-i Nursî hayatý boyunca sürgünden sürgüne gönderiliyor. Van’da Erek daðý eteklerindeki Kýrk Kilise maðarasýnda kýt kanaat münzevi bir yaþam sürdürürken ve de Þeyh Said Ýsyanýna býrakýn karýþmayý, karýþmak isteyenleri de (“Müslüman Müslüman’a kýlýç çekmez” fetvasýyla) engellemiþken, tarihin cilvesine bakýn ki, Ýsyan sonrasý ilk sürgünü o yiyor. Van müftüsü ile bilekleri birbirine zincirlenerek önce Ýstanbul’a gönderiliyor, ardýndan Burdura, Barlaya, Ispartaya ve daha bir nice yere sürgüne gönderiliyor. Birçok mahkemede (Ýstanbul, Isparta, Eskiþehir, Afyon, Denizli vb) defalarca (birçoðu idamla olmak üzere) yargýlanýyor. Ama bütün bunlarýn hiç birisinde düþüncesinden taviz vermiyor, af dilemiyor, baþ eðmiyor. Onu sürgün ve mahkemelerle dize getirmeyenler, bu kez fizikî olarak ortadan kaldýrmaya çalýþýyor; onu da baþaramayýnca, bu sefer attýklarý zindanlarda defalarca zehirliyorlar. O yine destansý direniþini sürdürüyor. Ýþte bu baþ eðmeyiþtir onu dilden dile dolaþtýran, yoldan yola ulaþtýran" dedi. "Peki, niye bu denli fedakârca bir yaþamý tercih etti? Neden bu denli yüksek dozda görülmemiþ feragat?" sorularýný da soran Prof. Özer, þu cevaplarý verdi: "Þöyle düþünüyorum: Yaþadýðý dönem çok karanlýktý. Aydýnlatmak için kendisinden baþka yakacak bir þey yoktu. O da kendisini yaktý. Ýnsanlýk tarihinde pek çok olaðan dýþý þahsiyet etraflarýný aydýnlatmak için kendilerini yakmaktan imtina etmemiþtir. Çünkü olaðanlar bunu yapamaz, korkarlar; hatta kimi olaðanlar sadece korkak deðil, ayný zamanda kýskançtýrlar. Ellerinden gelse olaðandýþý insanlarý asar, sonra da baþsýz kaldýlar diye heykellerini dikip yaslarýný tutarlar. Said-i Nursi de kendi inanç çeperi içinde bu olaðandýþýlardan biridir. Üstelik bu kadar karanlýk bir zamanda ve bu denli baský ortamý içinde durmadan eser vermiþ olmasý da takdire þayandýr." Bediüzzaman'ýn her türlü zulmün karþýsýnda olduðuna da dikkat çeken Prof. Ahmet Özer, yazýsýný þöyle sürdürdü: "O nedenle zulmeden yönetici Türklerin karþýsýnda Kürtleri, kýyýmcý milis Kürtlerin karþýsýnda Ermenileri; yani zâlimin karþýsýnda mazlumu savunmuþtur. Þairin dediði gibi; “Türkiye’de Kürt olacaðýz, Kürtler de Ermeni; gidip Almanya’da Türk olacaðýz, Amerika’da Kýzýlderili.” O da bir büyük huþu ile bunu yapmýþtýr. Romanda anne ve babasý öldürülen Ermeni Serkis’i korurken, iftiraya uðrayýp din adýna recmedilen Kürt Gülizar’a göðsünü siper ederken; Hamidiye Alaylarýnýn elinden Süryani yaþlý adamla karýsýný korumaya çalýþýrken bunu görüyoruz onda. "Bir de hedefleri var tabiî: kitapta en önemli ikisi ön plana çýkartýlmýþ: Biri, Van gölü kýyýlarýnda halký ümmilikten kurtarmak için kurulmasýný istediði fen ve din ilimleri konusunda eðitim verecek olan bir üniversite kurulmasý çalýþmasýdýr. Mýsýrdaki El Ezher Üniversitesinin kýz kardeþi olacak Medreset-ül Zehra üniversitesidir bu. Bu uðurda çok mücadele etmesine ve çok badireye katlanmasýna, hatta Abdülhamid tarafýndan bu ýsrarlý isteði nedeniyle týmarhaneye kapatýlmasýna raðmen vazgeçmiyor, ama bu isteði bir türlü gerçekleþmiyor. Öbürü de Kur’an’ýn yüceliðinin gösterilmesi ve benimsetilmesi çabasýdýr. Metin Aktaþ, bütün bunlarý engin hayâl gücüyle târihî yaþantýlarý harmanlayarak güzel ve heyecan verici bir tarzda aktarýyor. Ýniþli çýkýþlý bir tempoda ve arada altýn deðerinde betimleme ve belirlemelerle sürdürüyor anlatýsýný. Aktaþ’ý bu deðerli çabasýndan ötürü kutluyor ve gayretlerinin devamýný diliyorum. Alternatif Yayýnevini de bu çabasýndan dolayý tebrik ederken, onlardan da güzel eserlerin devamýný bekliyorum. Risale Haber, 01.01.2010 Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.