Zum Inhalt springen
Qries Qries Qries Qries Qries Qries

Empfohlene Beiträge

Cemaat ýrkçýlýðý

 

Bedeniz, birçok akraným gibi, mevcut cemaatlerin hepsiyle þu veya bu þekilde ilintisi olmuþ bir insaným. O yüzden de hiçbir cemaatin –hayat içindeki iþlev ve fonksiyonlarý nedeniyle- vazgeçilebilir olduðuna inanmadým. Elbette ki her insan ancak kendi mizacýna yakýn olanda karar kýlar. Bu fýtrîdir hem de meþrudur.

 

Ýrþad makamýna ulaþanlar açýsýndan problem yok. Onlar birbirlerini tanýr, bilir ve hürmet ederler. Ama yazýk ki onlar arasýnda var olan hürmet ve saygý tabana inmez.

 

Her cemaat lideri veya kurucusu, saðlam bir metanet, samimi bir taraftarlýk, aþkýn bir vecd ve baðlýlýk oluþturmak için, saliklerinden ‘kaynaða ve öze imtisal’ bekler. Bu her cemaatte kesinlikle vardýr ve bir parça da makuldür.

 

Makuldür çünkü insan kalbi, ancak sürekli bir telkin ve tezkir ile sabitül hal olabilir. Nitekim Kur’an’ýn uslubu da böyledir. Namazýn farziyetine bir tek ayet yetebildiði halde 130 küsur ayette Kur’an, namaz kýlmamýzý telkin eder…

 

Ýnsan gibi onur sahibi bir varlýða, bu kadar hatýrlatma, zahir bir bakýþla haysiyet kýrýcý bir haldir aslýndý. Zira adam olana bir kere bir þey söylenir. Hâlbuki Kur’an bazý kavram ve emirleri sürekli tekrarlýyor. Demek ki insan tabiatý sürekli bir ikaz ve tembih ile ancak bir hal üzere kalabiliyor.

 

Cemaat kurucularý da bunun idrakindedir elbette. Olmasalar zaten cemaatleri de olmaz. Çünkü insanlar, dane-i hakikat bulunmadan birilerinin etrafýnda toplanmazlar. Mademki, bir cemaat vardýr, muhakkak orada bir hakikat-i uzma da vardýr… Dolayýsýyla hiçbir cemaat, diðerini küçümseyemez, hakikatten mahrum sanamaz… O zatlarýn telkinleri de kendi muhabbetlerini oluþturmak içindir, diðerlerine düþmanlýk beslemek için deðil…

 

* * *

 

Medya’da Said Nursi ismi etrafýnda baþlayan tartýþmalar münasebetiyle, Sýradýþý programýnýn yapýmcýsý ve sunucusu Turgay Güler kardeþim, beni konuyu tartýþmak için programa çaðýrdý. Ben de ona, “Nur cemaat ve Said Nursi adýna konuþacak yetkiye sahip deðilim. Hem cemaate de mensup deðilim. Onun talebelir var, salikleri var, beni okutacak kadar risalelerden haberdar insanlar var onlarý çaðýr” dedimse de ‘ben seni onu az çok bilen bir gazeteci olarak çaðýrýyorum’ deye ýsrar etti.

 

Gittim. Niyetim, bildiðim kadarýyla, rejimin, Said Nursi’ye karþý neden bu kadar insafsýz davrandýðýnýn gerekçelerini anlatmaktý. Ama öyle absürt, öyle tuhaf mailler geldi ki, bir ara cidden kýzdým ve nerede ise itidalimi kaybedecektim.

 

Be kardeþim, biz Said Nursi ile diðer cemaat liderlerinin mukayesesini yapmýyoruz ki. Said Nursi gündemde, onun ismi etrafýnda kýyamet kopuyor, biz de bunun nedenlerini izah etmeye çalýþýyoruz. Bunu yaparken de eserlerinden ve fikirlerinden söz ediyoruz…

 

Bunu yaparken, Süleyman Hilmi Tunahan hazretlerinin küçük düþürmek gibi bir derdimiz yok ki hâþâ! Üstelik bendeniz, ilk dini tahsilimi, onun açtýðý membalardan aldým. Ýlk hocam, Mehmet Süngü adýnda Süleyman Efendi (KS)’nin rahle-i tedrisinde yetiþmiþ bir zattýr. Hala da her memlekete gittiðimde bulur, yaþýmýz birbirimize yakýn olmasýna raðmen elini öperim.

 

Bendeki emeði yüksektir. Þimdi, hangi haysiyet sahibi mümin, bizi imamsýz, Kur’ansýz býrakmamak için hayatýný feda etmiþ böyle hocalar yetiþtirmiþ o mübarek zatý dýþlayabilir. O olmasaydý, uzun süre bu ülke insanlarý cenazelerini kaldýracak imam bulamayacaklardý…

 

Abdülhakim Aravasi ile Bediuzzaman fikir kavgasý yapmýþlar. Bu, ikinsin problmedir. Benim ne haddim ki ikisinin arasýna gireyim. Keza Necip Fazýl’ýn hangimiz üzerinde hakký yoktur? Onun yolundan giden Salih Mirzabeyoðlunun bir hakikati yoktur kim diyebilir?

 

Ýskenderpaþa cemaati olmasaydý, o okulda iman hakikatleri yanýnda bu ümmetin siyasi iþlerinin de görecek þu kadrolarý kim yetiþtirecekti? Bugünkü iktidarda onlarýn manevi gayreti yoktur kim diyebilir?

 

Ve bugün hayatý her bir tarafýndan sarmalayan, Kur’an’ýn özünün anlaþýlmasýný saðlayan tasavvuf ehli zatlar olmasaydý, hele Menzil’de o makam oluþturulmasaydý, o bölgelerde meydana gelecek galeyaný kim yatýþtýrabilirdi…

 

Bu cemaatlerin her biri bir hakikate istinaden ayaktalar ve varlýklarýný koruyorlar. Ýçinde öz ve manevi ‘bey’lik kokusu bulunmayan kovana arý gelmez.

 

Ýþte Fethullah Hoca, iþte Adnan Hoca, iþte Þeyh Nazým Kýbrisî… Hangisini yok sayabilirsiniz? Hangisini yok sayarsanýz, hayatýn bir alanýný, rengini kaybedersiniz…

 

Ben cemaatleri, bir ordunun alay ve bölüklerine benzetiyorum. Bir ordu, kolordular, tugaylar, alaylar, bölükler, takýmlar ve mangalara bölünür ki her bir zerresi hay ve diri olsun. Her bir nefer diðeriyle iliþkili ve baðlantýlý olsun. Nasýl ki bu bölmeler, ayýrýmlar, birbirine hasým olmak için deðildir, aksine birbirine daha çok yardým edebilmek ve birbirinin imdadýna daha seri yetiþebilmek içindir… Öyle de, Ýslam, mensuplarýnýn mizaç ve algý kabiliyetlerine göre kümelenip, hayatý bütün yanlarýyla kucaklamalarýný temin etmek için mezhep, meþreb ve mesleklere; yani cemaatlere bölünmelerine imkân tanýmýþtýr. Bu da büyük bir rahmettir.

 

Ama maalesef, insanlarýmýz cemaat olgusunu, týpký, insanlarýn ýrk ýrk, kabile kabile yaratýlmasýndaki hikmeti unutup, yardýmlaþma yerine, ötekini yutarak beslenen bir ýrkçýlýk faþizmine dönüþtürdükleri gibi, diðer cemaatleri red etme gerekçesi yapýyorlar…

 

Ben biliyorum, Bediuzzaman’ýn Süleyman Hilmi Tunahan’ý övdüðünü… Onun da ona hürmet ettiðini… Ben biliyorum Menzil þeyhlerinin Risale-i Nur’un iman dersi gibi okunmasýný tavsiye ettiðini… Ve biliyorum, Bediuzzaman’ýn, ‘Risale-i Nur 12 tarikatin muhassalasýdýr’ dediðini…

 

Bediuzzaman’ýn sena edilmesi, Tunahan hazretlerini küçültmez ki! Kim, Mahmud Efendi’nin, Muhammed Raþid hazretlerinin hakikatini inkar edebilir? Erenköy’deki nuraniyyeti kim karartabilir? Eden kendisine gece yapar…

 

Her cemaatin, kendi taraftarýnýn ilgisini çekmek, baðlýlýðýný canlý tutmak için telkinde bulunmaya hakký var. Ama hiç birinin ötekinin hakikatine dil uzatma hakký yoktur. Dil uzatanýn Allah dilini önünde sonunda koparýr.

 

Allah sayýsýz dil ve elhan ile zikredilmesinden memnun olmasaydý, böyle insanlarý çeþit çeþit mi yaratýrdý sanýyorsunuz? Hatta her bir insan kendi zatýnda münferit olduðuna göre, hiçbir insanýn Ýlah algýsý asla diðerinin algýsýyla birebir ayný olmadýðýna göre, demek Rabbül âlemin, her bir insanýn gözünden farklý bir þekilde mahiyetini temaþa etmeyi sevmiþ ki bunu böyle yapmýþ…

 

Cemaatler ve mensuplar da öyle bakmalý. Mesela, Nazým Kýbrisi hazretleri olmasaydý, belki milyonlarca insanýn Ýslam ile buluþmasý mümkün olmayacaktý. Belki Enver Ören olmasýydý, bir yýðýn insanýn iman dairesine girmesi mümkün olmayacaktý… Ayný þekilde Bediuzzaman, Fethullah Hoca, Adnan Hoca, Muhammed Raþid, Abdülbaki, Mahmut Hoca, Esat Hoca, Topbaþ efendi, Muzaffer Ozak… ve daha ismini anamadýðým mürþitler, hocalar, þeyhler meþayihler… bunlar olmasalardý, bu asrýn baþýnda bir anda tepemizden inen karanlýktan kim bizi aydýnlýða çýkaracaktý?

 

‘Allah inanlarýn velisidir. Onlarý zulmetten aydýnlýða çýkarýr’ ayetinde olduðu gibi, onlarýn her biri, bu asrýn baþýnda batýnýn desiseleriyle içine düþürüldüðümüz Taðut karanlýðýndan bizi çýkarýp aydýnlýða taþýyan Rahmani eller oldular. Bir mümin bir âleme bedel iken ‘þu az kurtardý bu çok kurtardý’ deme hakkýmýz var mý? Hangisinin ‘hakikati yoktur’ veya ‘þu þundan fazladýr’ veya ‘eksiktir’ diyebilirsiniz.

 

Ben Bediuzzaman’ýn meþrebini severim, siz Tunahan hazretlerinin… Öteki Arvasi’nin yolundan gider, bir baþkasý da tarikat yolunu sever. Kimisi Kadiridir kimisi Nakþi, kimisi Halvetidir, kimise Melami. Kimisi Cerrahi…

 

Hepimiz ‘Allah bir peygamber hak’ diyoruz. Hepimiz, Ýslamýn o büyük cadde-i kübrasýnda gittiðimize göre, beis yok. Kimimizin arabasý hýzlý kimimizin yavaþ olabilir; ama gidiyoruz iþte elhamdülillah. Onlar bizi fitneler çaðýnda bu yola ilettiler. Allah ömürlerine ömür, maneviyatlarýna feyiz katsýn… Her meþrebin mutlaka bir dane-i hakikati vardýr ki insanlar orada toplanýp hayat buluyorlar. Hangisine dil uzatsanýz, gaybýn eli dilinizi koparýr…

 

El-Hakku ya’lu vela yu’la aleyh… Zaman en büyük müfessirdir, her þeyin ve herkesin hakikatini zahir eder. Ve dünya adildir; kimsenin hakkýný kimsede býrakmaz…

 

O yüzden, siz siz olun, cemaatinize sevginizi, diðer cemaatlere buðz etme üzerine bina etmeyin. Siz hak üzere iseniz, baþkasýnýn sapýklýðý size zarar vermez. Siz sapýklýk içinde iseniz, baþkalarýna küfrederek, hakikate varamazsýnýz. Cemaat ýrkçýlýðý en az kavmiyetçilik/ýrkçýlýk kadar murdar ve merduttur…

 

Mehmet Ali Bulut, Haber 7, 09.10.2009

mabulut@gmail.com

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Dein Kommentar

Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.

Gast
Auf dieses Thema antworten...

×   Du hast formatierten Text eingefügt.   Formatierung jetzt entfernen

  Nur 75 Emojis sind erlaubt.

×   Dein Link wurde automatisch eingebettet.   Einbetten rückgängig machen und als Link darstellen

×   Dein vorheriger Inhalt wurde wiederhergestellt.   Editor leeren

×   Du kannst Bilder nicht direkt einfügen. Lade Bilder hoch oder lade sie von einer URL.

×
×
  • Neu erstellen...