Serbederan-19 Geschrieben 2. Oktober 2009 Teilen Geschrieben 2. Oktober 2009 Havan mermisiyle 12 yaþýndaki Ceylan'nýn paramparça ediliþinin korkunç hikayesini kaleme alan Ahmet Altan hesap sordu: Susucak mýsýnýz? Nasýl bir ülkede yaþýyoruz? Ahmet Altan'ýn yazýsý Susucak mýsýnýz? Bazen tek bir olay, bütün bir ülkeyi anlatýr. Þu Ceylan’ýn korkunç hikâyesine bakýn, Türkiye’yi göreceksiniz. Bu ülke, bir roketle bir kýz çocuðunun paramparça edilebildiði bir ülke. Bir sosyal demokrat, bir siyasetçi, bir insan olan Deniz Baykal, “Kürt açýlýmýnýn içi boþ, doldursunlar konuþalým” diyordu. Ceylan’ý vuran roket o “açýlýmýn” içini dolduramýyorsa hiçbir þey dolduramaz. Açýlým denilen þey bu iþte Deniz Bey. “Anne, bana makarna piþirsene” dedikten sonra evinden çýkan kýzýn bir roketle parçalanmamasý. Bu kadar basit iþte. O kýzýn ölmemesi açýlým. Buna karþý mýsýnýz? Bunun içini boþ mu buluyorsunuz? Aslýnda bu sorularý Baykal’la Bahçeli’ye Baþbakan Erdoðan’ýn sormasý gerekiyordu. Onun cesareti yetmediði için sormak bize düþüyor. Baþbakan, o roketin bir askeri birlikten atýldýðýnýn ortaya çýkmasýndan çekindiði için olacak aðzýný bile açmýyor. Gazze’de ölen çocuklara Türkiye’den sahip çýkmak kolay. Türkiye’de ölen çocuklara Türkiye’den sahip çýkýn siz. Nedir bu sessizliðiniz? Kürsü kürsü dolaþýp baðýran Erdoðanlara, Baykallara, Bahçelilere ne oldu? Zor, deðil mi bir çocuðu askerler vurunca konuþmak? “Daða çýkarým” diye baðýrýyordu Bahçeli, o kadar yüreði varsa daða çýkmasýna gerek yok, siyasetçiliðini yaptýðý ülkede vurulan çocuðun hesabýný sorabilsin yeter. Baðýrmak ne kolay Devlet Bey, baðýrmak ne kolay. Bak senin memleketinin bir köþesinde bir çocuðu vurdular. Sesini çýkarmak bir yana yüzünü bile gösteremiyorsun. Bir çocuða bile sahip çýkamýyorsun, daða çýkýp ne yapacaksýn? Susuyorlar. Ceylanýn vurulmasý bize Türkiye’deki siyaseti, siyasetçileri gösteriyor iþte. Susan sadece onlar mý? Neredeyse bütün Türkiye susuyor. Þu medyaya bakýn. Bu nasýl bir býçak kesmez sessizlik Allahým. Bir gazete neye yarar vurulan bir çocuðun hesabýný soramazsa? Onca kâðýda, mürekkebe, emeðe yazýk. Bir kýz çocuðunun bir roketle vurulup parçalandýðý, devletin ortadan yok olduðu, savcýnýn köye gitmediði, doktorun karakol bahçesinde otopsi yaptýðý bir ülkede yaþýyorsunuz. Bunlardan hiç mi biri size tuhaf gelmiyor? Hiç mi birinde haber deðeri bulmuyorsunuz? Bu medya iki grupmuþ da, birisi muhalifmiþ de, öbürü baþbakaný tutarmýþ da, muhalif olan demokrasi mücahidiymiþ de... Bunlar iki grup falan deðil. Bunlar tek grup. Öyle ortak bir sessizlikleri var ki... Hele o muhalif geçinenler... Ne oldu muhalefetinize? Bu hükümetin iktidarýnda bir çocuk vuruldu, niye hükümete hesap sormuyorsunuz, niye muhalefet yapmýyorsunuz? Hükümet “iyi bir þey” yaptýðýnda muhalefet etmek için yerlerde yuvarlanýyorsunuz, muhalefet edecekseniz hükümetin bu “sessizliðine” muhalefet etsenize. Olmuyor deðil mi? Roketi atan asker olunca sizin o muhalif dilleriniz tutuluveriyor. Ceylan’ýn annesi, “Kýzýmýn parçalarýný etekliðimde taþýdým” diyor. Hiç mi içiniz acýmýyor sizin? Hiç mi vicdanýnýz yok? Bu sessizlikten hiç mi utanmazsýnýz? Yarýn bir gün çocuðunuz çýkýp gelse de, “Bir küçük çocuðu vurmuþlar, sen neden yazmadýn” dese, ne diyeceksiniz? Çocuðunuzdan da mý utanmýyorsunuz? Hadi vicdanýnýzdan, utanmanýzdan vazgeçtik, gazetecilik merakýnýz da mý yok? Üç askeri karakolun ortasýndaki bir köyde bir küçük kýz nasýl bir mermiyle parçalandý, merak etmiyor musunuz? Her konuda birbirinizden farklýyken bir küçük kýz vurulduðunda ortaklaþa sesiz kalmayý size kim öðretti? “Anne bana makarna piþirsene” dedikten sonra bir kýz paramparça oldu. Ýstediðiniz kadar susun. O ölü kýzýn çýðlýðý sizin sessizliðinizden büyük. Siz sustukça o baðýracak. Siz sustukça o baðýracak. Ta ki siz de baðýrana kadar. Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.