Zum Inhalt springen
Qries Qries Qries Qries Qries Qries

Empfohlene Beiträge

05 Aðustos 2009

Röportaj: Cemil Yüzer – RisaleHaber

 

Risale-i Nur’un gençlere sunuluþunu, uyarlanýþýný nasýl buluyorsunuz peki? Gençliðin hastalýklarýna, sorunlarýna çare olabilmesi için Risale-i Nur hangi metotlarla gençlere ulaþtýrýlmalý?

 

Risale-i nur’a ben 3 açýdan bakýyorum. Birincisi, Risale-i Nur, “Risale-i Nur” olarak devam etmeli. Onu muhafaza ederek devam etmeli. Ancak, Risale-i Nur üzerinden bilimsel çalýþmalar, eðitim çalýþmalarý yapýlmalý. Risale-i Nur’un kendi içinde açýklamalarýyla, kendi içinde farklý yaklaþýmlarla, farklý bir kitap vizyonu ortaya koyarak deðil. Risale-i Nur fýtratýný, kendine has özelliðini, kendi tarzýný devam ettirmeli benim görüþüm. Ama Onun üzerinde, eðitimciler bilim adamlarý, felsefeciler; çok çeþitli alanlarda Risale-i Nur üzerine çalýþýlmalý. Elde edilen o harika birikimler gençlere sunulabilmeli. Onlara uygun bir yolla takdim edilmeli.

 

“KÝTAPLARIMIN RUHU RÝSALE-Ý NUR’DUR”

 

Mesela, acizane kitaplarýmýz içerisinde Risale-i Nur’dan çokça bahsediyoruz. Bütün anlatýlanlarýn aslýnda ruhu, Risale-i Nur’dur. Çok mailler, mektuplar geliyor bu konuda. Bana diyorlar ki “Hocam. Risale-i Nur ve Bediüzzaman’ý bir de sizin kaleminizde tanýyalým.” Yani, Risale-i Nur’u biraz daha anlaþýlýr hale getirin demek istiyorlar. Örneðin, “Said Nursi’nin destanlaþan hizmeti” diye bir kitap kaleme aldýk. Orada istedim ki Üstad’ý gençler, kendi kafalarý, akýllarý üstü tanýsýnlar…. Bediüzzaman’ý ben gençlere, gençlik penceresinden tanýtmaya gayret ettim. Anladým ki herkesin Risale-i Nur’u tanýmasý lazým. Gençlere ait bir Üstad yazýlabilmeli, yaþlýlara ait bir Üstad yazýlabilmeli, çocuklara, hanýmlara ait yazýlabilmeli… Çünkü Risale-i Nur toplumun her kesimine bakýyor. Bu yüzden herkesin Risale-i Nur’a ihtiyacý var. Bunu eðitimciler, bilim adamlarý gerçekleþtirmeli.

 

“EN ETKÝLÝ TERAPÝ RÝSALE-Ý NUR OKUMAK VE DÝNLEMEKTÝR”

 

Bugüne kadar Risale-i Nur üzerine binlerce tez yapýldý. Daha milyonlarca yapýlsa azdýr. Onun için benim tarzým ve görüþüm, Risale-i Nur ele alýnmalý, bir sohbet mekanýnda, bir rahle-i tedrisatta, o ilk kaleme alýndýðýndaki tazeliðinde okunabilmeli, devam edilmeli. Sohbetler ki adý konmamýþ üniversitelerdir. Islah mekanlarýdýr, en büyük terapi merkezleridir. Benim alaným psikolojik danýþmanlýk olduðu için, bana terapi noktasýnda danýþtýklarýnda derim ki “En etkili terapi Risale-i Nur okumak ve dinlemektir.” Allah’ýn beyinleri iþliyor, hücreleri iþliyor. Orada bütün problemleri birer birer çözüyor. Ancak buraya gelemeyen, sohbete/terapiye katýlamayan yüzlerce, milyonlarca genç için de Risale-i Nur’lar, onlarýn anlayýþ biçimine göre yorumlanmalý, onlara sunulmalý. Buna da Risale-i Nur’a bir geçiþ, vesile ve vasýta olmasý açýsýndan ihtiyacýmýz var.

 

Bir söyleþide “Eðitimde bir kural vardýr. Bir öðretmeni öðrencileri, yazarý da okuyucularý yetiþtirir diye. Bu doðrudur, beni de öðrencilerim ve okuyucularým yetiþtirmiþtir.” demiþsiniz. Okuyucularýnýz, öðrencileriniz sizi nasýl yetiþtirdi?

 

Bu tespiti çok severim. Benim için çok deðerli olan Hatay/Kýrýkhan’daki Ali Sert Hocamýn bana olan emanetidir. Yaþayarak onun ne kadar deðerli bir tespit olduðunu fark ettim. Þimdi, sýnýflara girdiðim zaman benim ilk derste öðrencilerimden bir isteðim olur. Derim ki “Arkadaþlar, bu ders süresince zaman zaman sizlere öneriler sunacaðým, sakýn alýnmayýn. Bu öneriler, eksik ve noksan yaptýðýnýzdan deðil… Sizden bir isteðim olacak. Ben ders anlattýðýmda, ele aldýðým konular açýsýndan, tarzým açýsýndan eksik ve noksanlarý lütfen benimle paylaþýn. Çünkü siz benim eksik ve noksanýmý söylerseniz, o hatayý baþka derste yapmam. Bir arkadaþýn, bir arkadaþýna en büyük yardýmý, onun yanlýþlarýný söylemektir.”

 

Üstad’ýn o akrep örneði var biliyorsunuz. Çok harika bir örnektir. Boynunda seni sokmak üzere olan akrebi bir arkadaþýnýn alýp atmasý, ah ne kadar büyük bir yardýmdýr. Ýnsanýn yanlýþ davranýþlarý, hatalarý, yanlýþ hayat biçimine karþý doðrularýn, bir dostu tarafýndan ona anlatýlmýþ olmasý ne kadar teþekküre medar bir davranýþtýr.

 

Ýþte bizim öðrencilerimizden isteðimiz hep bu oldu. Allah þahit, 30 yýllýk hocayým, öðrencilerimden bana gelen eleþtirileri baþüstüne kabul etmiþimdir. Çünkü bana olan yardýmlarýn birinci boyutu bu. Bir de yetiþtirmek derken, öðrencilerimizin bize gelen sorularý, bizden istekleri de bizim eksikliklerimizi gösterir. Sýnýfta soru sorarlar, bazen de maille sorularýný gönderirler. Ben de anlarým, demek ki bu konularda ben kendimi yetiþtirememiþim. Yani bana gelen sorular, kendimi test etmemde en büyük bir seviyedir.

 

“RÝSALE-Ý NUR BÝZÝM GIDAMIZDIR”

 

Okuyucularým da öyle… Sabahleyin maillerime baktým. Gelen bir mailde, bir okurumuz konferansýmýzý dinlemiþ. O konferansta biz aðýrlýklý olarak gençleri anlatmýþýz. Yazmýþ ki “Hocam. Ben sizin konferansýnýza geldim. Yanýmda biri 17, diðeri 19 yaþýnda iki kýzým vardý. Hep gençlere anlattýnýz, ben onlarýn yanýnda utandým. Konferanslarýnýzda biraz da anne-babalarýn gençler gözündeki yerini anlatýrsanýz çok sevinirim.” Aslýnda buna ben çok dikkat ederdim. Ama demek ki orada bunu yapamamýþýz. Konferans seyri bazen bizi alýp götürüyor. Bakýyoruz ki konferans bitivermiþ. O zaman anne onlarýn yanýnda mahcup olmuþ. Hep gençleri taltif ettik, gençlere nasýl davranmalarý gerektiðini anlattýk Ama sýra anne-babalara gelince konferans bitmiþ, böylelikle çok büyük bir eksiklik meydana gelmiþ. Artýk ben gittiðim konferansta bunu yapar mýyým Allah aþkýna? Bu anlamda hakikaten, kitaplarýmýzla ilgili gelen eleþtirilere de ben titizlikle dikkat ederim.

 

Mesela, bana gelen eleþtirilerden biri þudur: “Niye sýk sýk Risale-i Nur’dan ve Bediüzzaman Said Nursi’den bahsediyorsunuz? Niye hep bunlarý ön plana çýkarýyorsunuz? Niye hep bu konularý iþliyorsunuz?” “Ayný konular” dedikleri imani konulardýr. Ben de onlara derim ki: “Ýmani konularý yüz bin defa yazsak yine az… Bir insana “Kardeþim sen niye sürekli hava alýyorsun, yeter artýk?” denilebilir mi? Hava insanýn gýdasýdýr. Ýmani meseleleri okuduðumuz Risale-i Nur bizim gýdamýzdýr. Biz her kitabýmýzda, her konuda bunlarý ele alsak bile yine azdýr. Çünkü bunlar ne kadar tekrar edilirse beyne o kadar fazla yerleþecektir.”

 

“Yazdýðým kitaplarýn sadece isimleri bana ait. Ýçi tüm okuyucularýma ve öðrencilerime aittir.” demiþsiniz. Bu söz biraz tevazulu olmamýþ mý?

 

Estaðfurullah, asla tevazu deðil. Yani bunu samimiyetiyle söylüyorum, Cenab-ý Hakk’ýn lütf-u keremi oldu. Kitaplarýmýn içeriði bakýmýndan –eðitim kitaplarým hariç elbette- hizmet kitaplarý dediðimiz kitaplarýmýzýn muhtevasý, tamamen okuyucularýmýzýn, öðrencilerimizin benimle paylaþtýklarý dramatik olaylardýr. Mesela, yeni çýkan “Sevda” kitabýnda, Sevda Haným’ýn öyle bir hayat hikayesi vardý ki, Allah þahit gönderdiði mektup bitene kadar aðladým. O kadar etkilenmiþtim ki… Ben “Sevda”’yý iki gecede bitirdim. Þuanda kitaplarým arasýnda en çok okunanlardan birisi… “Aysel” diye bir kitabým var. O kitapta anlatýlanlar benim adeta dünyalarýmý altüst etti.

 

“HAYATIMDAKÝ ÝLK NAMAZI BU GECE KILDIM”

 

Bakýn size, bana 2 gün önce gelmiþ olan bir mesajý okumak istiyorum. “Hocam þuan “Aysel” adlý kitabýnýzý okudum. Allah sizden razý olsun. Ben Belçika’da iki çocuk annesiyim. 36 yaþýndayým, hayatýmýn ilk abdestini ben bu gece aldým. Hayatýmdaki ilk namazý da ben bu gece kýldým. Ne olur bana dua edin. Bu Risale-i Nur hazinesi ve hakikati niye elimize bu kadar geç ulaþtý? Bunlara vesile olduðunuz için Rabbim’e sizin için dualar gönderiyorum.” Riyakârlýk olmasýn, bunun gibi her gün onlarcasýný alýyoruz. Hamdolsun, bunlar yaþanmýþ olduðundan dolayý herkesin hayatý bir manada, bir de içindeki hakikatler Risale-i Nur’dan hakikatler olduðundan dolayý bir hazine, öbür taraftan biz bunu yüreðimizle yazýyoruz, parmaklarýmýzla deðil.

 

Düzceli Mehmet’in sinemaya aktarýldýðý haberleri medyada yer almýþtý. Bu konuda son durum nedir?

 

Sinemaya aktarýlmadý henüz ama yurtdýþýndan dünya çapýnda bir firma temas kurdu bizimle. “Düzceli Mehmet” bir model genç olarak çok etkilemiþ onlarý. Bunu 6 dile çevrilecek þekilde sinema ortamýna aktarmayý düþünmüþler. Onlar hazýrlýklarýna devam ediyor. Ýþte biz de bir senaryo yazdýk. Ama benim senaryom bana göre, onlar kendilerine göre olgunlaþtýracaklardýr. Bu tür çalýþmalar çok zaman alan çalýþmalardýr. Ýnþallah, biz de çok arzu ediyoruz. Düzceli Mehmet, ele-avuca sýðmayan, asi, moral deðerleri tanýmayan bir genç… Sonra Hamdolsun Risale-i Nur’u tanýdý, depremde de þehit oldu namaz kýlarken. Yani bir gencin baþlangýçla bitiþ hikayesi, tüm gençlere lazým… Herkesin bu ibretli derse ihtiyacý var. Bu bakýmdan, projeyi sabýrla bekliyoruz…

 

Sizin kitaplarýnýza yönelik duyduðum bir eleþtiriyi sormak istiyorum. Siz kitaplarýnýzýn gerçek yaþamdan alýndýðýný söylüyorsunuz. Eleþtiri ise bazý kitaplarýnýzýn gerçek hayattan alýnmadýðý noktasýnda… Bunun için ne söylemek istersiniz?

 

Allah razý olsun. Bunu çok yerde duyduk. Devam da edecek… Bütün kalbimle söylüyorum, kitaplarýmýza hariçten bir kelime bile dahil olmadý. Tamamen yaþanmýþ olaylardýr. Mesela biz Kendini arayan Adam’ýn, Düzceli Mehmet’in, Aysel’in yüzde 20’sini bile yazamadýk. Öyle özel konular vardý ki onlarý kaleme alamadýk. Özellikle bu beni fazla ilgilendiriyor, sebebi þu ki ben bir eðitimciyim. Roman ve hikayeler kurgu olduðu için gençleri çok etkilemiyor. Adam kitabý eline alýyor, zaten kurgu diyerek okuyor… Ama yaþanmýþ olanlar öyle deðil. Zaten bir okuyucu kitabý ele aldýðý zaman onun yaþanmýþ mý kurgu mu olduðunu fark eder. Eðer hayatýndan bir kesitse, eðer çok tanýdýksa iþte bu yaþanmýþtýr diyor. Ben, bana bu soruyu soranlara onlarýn hepsinin yaþanmýþ olduðunu söylüyorum. Ýtimat etmeyenler de olabilir, onlar kitabý eline aldýklarýnda, oradaki iklimi kokladýklarýnda, ruhlarýnda ve kalplerinde yaptýklarý tesire baksýnlar. Onlar için ölçü o olmalýdýr.

 

MUSTAFA SUNGUR’UN SÖYLEDÝÐÝ

 

Mustafa Sungur Abi zamanýnda bana söylemiþti: “Halit kardeþim, bunlar hikaye bile olsa, bunlar yaþanmamýþ bile olsa, Risale-i Nur’un, Bediüzzaman’ýn anlaþýlmasýna vesile oluyor mu? Birçok insanýn namaza baþlamasýna, örtünmesine sebep oldu mu? Kardeþim, o benim kitabýmdýr.”

Link zu diesem Kommentar
Auf anderen Seiten teilen

Dein Kommentar

Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.

Gast
Auf dieses Thema antworten...

×   Du hast formatierten Text eingefügt.   Formatierung jetzt entfernen

  Nur 75 Emojis sind erlaubt.

×   Dein Link wurde automatisch eingebettet.   Einbetten rückgängig machen und als Link darstellen

×   Dein vorheriger Inhalt wurde wiederhergestellt.   Editor leeren

×   Du kannst Bilder nicht direkt einfügen. Lade Bilder hoch oder lade sie von einer URL.

×
×
  • Neu erstellen...