Webmaster Geschrieben 5. Juli 2009 Teilen Geschrieben 5. Juli 2009 Bediüzzaman Said Nursi konuþtu Takdim Bediüzzaman Hazretlerinin 1960 yýlýnda hakkýn rahmetine kavuþtuðunu ve geride devasa bir eser býraktýðýný hepimiz biliyoruz. Kendisi ile görüþme þerefine nail olanlardan olamasam da, görüþmüþ misali hayali bir röportaj gerçekleþtirdim Hazret-i Bediüzzaman ile... Hayali olarak yaptýðým bu röportajda muhatap Said Nursi olunca oldukça heyecanlandým. Bu güne kadar yaptýðým onlarca röportajýn hiçbirinde bu kadar heyecanlanmamýþtým. Bediüzzaman ve Risale-i Nurlar üzerine bir röportaj yapýlacak ve muhatap Said Nursi olacaksa, büyük bir itina ile çalýþma havasýna sokuyor insan kendisini. Büyük bir emek harcayarak hazýrladýðým bu röportajý ayný itina ve heyecan ile sizlerin de okuyacaðýnýzý ümid ederekten sizleri röportajla baþ baþa býrakýyorum… Bediüzzaman Said Nursi kimdir? Bize kendinizi ve eserlerinizi/Risaleler’i tanýtabilir misiniz? “Ben Kur'ân-ý Hakîmin sýrf bir hizmetkârýyým, o mukaddes dükkânýn bir dellalýyým. O ise (Risale-i Nur), Arþ-ý Âzamla baðlý olan Kur'an-ý Azîmüþþanla baðlanmýþ bir hakikî tefsiridir. Benim þahsýmdaki kusurat, ona sirayet edemez. Benim yýrtýk dellallýk elbisem, onun bâki elmaslarýnýn kýymetini tenzil edemez.”(Barla Lahikasý; s.147) Sizi ve Risale-i Nur’u, nakýþ ve Nakkaþ, sanat ve Sanatkâr gibi birbirini tamamlayan bir ikili olarak görebilir miyiz? “Madem ben fâniyim, gideceðim. Elbette bâki olacak bir þey ve bir eser, benimle baðlanmamak gerektir ve baðlanmamalý. Ve madem ehl-i dalâlet ve tuðyan, iþlerine gelmeyen bir eseri, eser sahibini çürütmekle eseri çürütmek âdetleridir. Elbette, semâ-yý Kur'ân'ýn yýldýzlarýyla baðlanan risaleler, benim gibi çok itirazâta ve tenkidâta medar olabilen ve sukut edebilen çürük bir direkle baðlanmamalý.”(Mektubat; s.58) “Hem, risaleler kendi malým deðil, Kur'ân'ýn malý olarak, Kur'ân'ýn reþehât-ý meziyâtýna mazhar olduklarýný izhar etmeye mecburum.”(Tarihçe-i Hayat; s.125) “Lezzetli üzüm salkýmlarýnýn hâsiyetleri, kuru çubuðunda aranýlmaz. Ýþte ben de öyle bir kuru çubuk hükmündeyim.”(Sikke-i Tasdik-i Gaybi; s.202) Sizin Kur’an’dan yazdýðýnýz Risale-i Nur eserlerinde baþka hiçbir müfessirin eserlerinde görünmeyen büyük bir tesir var. Bunun sýrrý, hikmeti nedir? “Ekseriyet itibarýyla öyledir. Çünkü, yazýlan Sözler tasavvur deðil, tasdiktir. Teslim deðil, imandýr. Marifet deðil, þehadettir, þuhuddur. Taklit deðil, tahkiktir. Ýltizam deðil, iz'andýr. Tasavvuf deðil, hakikattir. Dâvâ deðil, dâvâ içinde bürhandýr.”(Hizmet Rehberi; s.27) Efendim, bunu biraz daha açabilir misiniz? “Eski zamanda, esâsât-ý imaniye mahfuzdu, teslim kavî idi. Teferruatta, âriflerin marifetleri delilsiz de olsa, beyanatlarý makbul idi, kâfi idi. Fakat þu zamanda, dalâlet-i fenniye elini esâsâta ve erkâna uzatmýþ olduðundan, her derde lâyýk devâyý ihsan eden Hakîm-i Rahîm olan Zât-ý Zülcelâl, Kur'ân-ý Kerîmin en parlak mazhar-ý i'câzýndan olan temsilâtýndan bir þulesini, acz ve zaafýma, fakr ve ihtiyacýma merhameten, hizmet-i Kur'ân'a ait yazýlarýma ihsan etti. Benim hissem, yalnýz þiddet-i ihtiyacýmla taleptir ve gayet aczimle tazarruumdur. Dert benimdir, devâ Kur'ân'ýndýr.”(Barla Lahikasý; s.19) Sizin kendinizden ziyade, Risalelerin iþ görmesini (veya konuþmasýný) istiyorsunuz. Risale-i Nurun vazifesi nedir peki? “Risâle-i Nur'un vazifesi, hayat-ý ebediyeyi mahveden ve hayat-ý dünyeviyeyi de dehþetli bir zehire çeviren küfr-ü mutlaka karþý îmânî olan hakîkatlerle, gayet katî en mütemerrid zýndýk feylesoflarý dahi îmâna getiren kuvvetli bürhanlarla Kur'ân'a hizmet etmektir. Onun için, Risâle-i Nur'u hiçbir þeye âlet edemeyiz.”(Tarihçe-i Hayat; s.481) Peki, Risale-i Nurun mesleði nedir? “Cenâb-ý Hakka vâsýl olacak tarîkler pekçoktur. Bütün hak tarîkler Kur'ân'dan alýnmýþtýr. Fakat tarîkatlerin bâzýsý bâzýsýndan daha kýsa, daha selâmetli, daha umûmiyetli oluyor. O tarîkler içinde, kâsýr fehmimle Kur'ân'dan istifâde ettiðim, acz ve fakr ve þefkat ve tefekkür tarîkýdýr.”(Sözler; s.438) Risale-i Nur’un kaynaðý nedir? Bu gücü nereden alýyor? “O, doðrudan doðruya Kur'ân'a baðlanmýþ, ve Kur'ân da, Arþ-ý Âzama baðlýdýr. Kimin haddi var ki, elini oraya uzatsýn, o kuvvetli ipleri çözsün! Hem, memlekete maddî ve mânevî bereketi ve fevkalâde hizmeti, otuz üç âyât-ý Kur'âniyenin iþârâtýyla ve Imâm-ý Ali'nin (r.a.) üç kerâmet-i gaybiyesiyle ve Gavs-ý Âzam'ýn (r.a.) katî ihbârýyla tahakkuk etmiþ olan Risâle-i Nur, bizim âdi ve þahsî kusurlarýmýzla mes'ul olmaz ve olamaz ve olmamalý. Yoksa bu memlekete hem maddî, hem mânevî, telâfi edilmeyecek derecede zararý olacak.”(Tarihçe-i Hayat; s.351) O zaman Risale-i Nur ile mübareze eden nâdanlar hata ediyorlar… “Risâle-i Nur'la mübâreze edilmez; o maðlûp olmaz. Yirmi seneden beri en muannid feylesoflarý susturuyor; îman hakîkatlerini güneþ gibi gösteriyor. Bu memlekette hükmeden, onun kuvvetinden istifade etmek gerektir.”(Þualar; s.329) Sizin þahsýnýzý çürütmekle muvaffak olabileceklerini düþünenler de var… “Benim ehemmiyetsiz þahsýmýn kusurlarýyla beni çürütmek ve ihânetlerle nazar-ý âmmeden düþürmek Risâle-i Nur'a zarar vermez; belki bir cihette kuvvet verir. Çünkü, benim bir fânî dilime bedel, Risâle-i Nur'un yüz bin nüshalarýnýn bâkî dilleri susmaz, konuþur. Ve hâlis talebeleri binler kuvvetli lisanlarla, o kudsî ve küllî vazife-i Nuriyeyi þimdiye kadar olduðu gibi kýyâmete kadar devam ettirecekler.”(Tarihçe-i Hayat; s.486) Sizi sürgünden sürgüne gönderiyor. Fýrsat bulduklarý her an zehirliyorlar. Size çok tuzaklar kurup sizi bu Kur’an’i hizmetinizden alý koymaya çalýþan ifsad komiteleri durmadan çalýþýyorlar. Onlara neler söylemek istersiniz? “Eðer baþýmdaki saçlarým adedince baþlarým bulunsa, hergün biri kesilse, hakîkat-i Kur'âniyeye fedâ olan bu baþý zýndýkaya ve küfr-ü mutlaka eðmem! Ve bu hizmet-i îmâniye ve Nuriyeden vazgeçmem ve geçemem.”(Þualar; s.308) Bu hizmetin þahs-i manevisini bize tanýmlayabilir misiniz? “Biz bir cemiyetiz ve öyle bir cemiyetimiz var ki, herbir asýrda üç yüz elli milyon dahil mensuplarý var. Ve hergün, beþ defa namazla, o mukaddes cemiyetin prensiplerine kemâl-i hürmetle alâkalarýný ve hizmetlerini gösteriyorlar; “Ýnnemel mü’minune ihvetun” kudsî programýyla, birbirinin yardýmýna duâlarýyla ve mânevî kazançlarýyla koþuyorlar. Ýþte biz, bu mukaddes ve muazzam cemiyetin efrâdýndanýz. Ve husûsi vazifemiz de, Kur'ân'ýn îmânî hakîkatlerini tahkîkî bir sûrette ehl-i îmâna bildirip, onlarý ve kendimizi îdâm-ý ebedîden ve dâimî ve berzahî haps-i münferidden kurtarmaktýr; sâir dünyevî ve siyasî ve entrikalý cemiyet ve komitelerle ve bizim medâr-ý ittihâmýmýz olan cemiyetpilik gibi asýlsýz ve mânâsýz gizli cemiyetle hiçbir münâsebetimiz yoktur ve tenezzül etmiyoruz.”(Tarihçe-i Hayat; s.488) Nur talebelerine ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz? “Biz bir cemaatiz. Hedefimiz ve programýmýz evvelâ kendimizi, sonra milletimizi îdâm-ý ebedîden ve dâimî berzahî haps-i münferidden kurtarmak ve vatandaþlarýmýzý anarþîlikten ve serserilikten muhafaza etmek ve iki hayatýmýzý imhâya vesîle olan zýndýkaya karþý Risâle-i Nur'un çelik gibi hakîkatleriyle kendimizi muhafazadýr.”(Hizmet Rehberi; s.162) Vatan ve milletin sosyal hayatta anarþistlikten kurtulmasý için neleri tavsiye edersiniz? “Hürmet, merhamet, haramdan çekinmek, emniyet, serseriliði býrakýp itaat etmelerini…”(Þualar; s.307) Size iliþenler ne olacak? Onlara hakkýnýzý helal ediyor musunuz? “Eðer, Risâle-i Nur'u tenkit fikriyle tetkik eden adliye memurlarý îmanlarýný onunla kuvvetlendirip veya kurtarsalar, sonra beni îdam ile mahkûm etseler, þâhit olunuz, ben hakkýmý onlara helâl ediyorum. Çünkü, biz hizmetkârýz; Risâle-i Nur'un vazifesi, îmâný kuvvetlendirip kurtarmaktýr. Dost ve düþmaný tefrik etmeyerek, hizmet-i îmâniyeyi, hiçbir tarafgirlik girmeyerek yapmaya mükellefiz.”(Tarihçe-i Hayat; s.491) Son olarak ne söylemek istersiniz? Mâdem biz ehl-i dünyanýn dünyalarýna iliþmiyoruz; onlar da bizim âhiretimize ve îmânî hizmetimize bu derece iliþmesinler...”(Tarihçe-i Hayat;s.483) Özkan ERDEM, Risale Haber, 02.07.2009 Zitieren Link zu diesem Kommentar Auf anderen Seiten teilen Mehr Optionen zum Teilen...
Empfohlene Beiträge
Dein Kommentar
Du kannst jetzt schreiben und Dich später registrieren. Wenn Du ein Konto hast, melde Dich jetzt an, um unter Deinem Benutzernamen zu schreiben.